Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

şahan

Orta Düzey

  • "şahan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "şahan"

Mesajlar: 300

Konum: izmir-tire

Meslek: üniversite öğrencisi(erzurum)

Hobiler: müzik(ney), tarih, fotoğrafcılık

  • Özel mesaj gönder

1

13.07.2007, 17:44

Peygamberimizin Beden Yapısı

Rasûl-i Ekrem (s.a.s.) uzuna yakın orta boylu, insanlar arasında hoş ve güzel sayılacak ölçüde irice başlı idi. Bedeninin rengi kırmızımtırak nurânî be­yaz idi. Burnunun iki kaşının birleştiği tarafı gayet itidal üzere yüksekçe, gözleri siyah, kaşlarının arası az aralık, sakalı sıkça, omuz­larının arası genişçe, omuz başları kalın, elleri ayakları kalınca, saçları kumral olup, düz ile kıvırcık arasında idi.[1]

Peygamberimiz (s.a.s.)’in saçları genellikle ku­lak yumu­şağına kadar uzanmaktaydı, saçını iki yana doğru ayırarak tarardı, saç sakal bakımını ihmal etmez, gerektikçe yapardı; saçlarını bazen Hz. Aişe gibi eşlerine tarattığı da olurdu. Süs için değil, sağlık için yatarken gözlerine sürme çeker, sabahleyin yıkardı. ıki kürek kemiği arasında pey­gamberlik mührü (bir çeşit sembol) olduğunu ashâb-ı kiram nakletmek­tedir.

Peygamberimiz (s.a.s)’in uyuduğu yere misvak (diş fırçası), abdest suyu ve tarak konurdu. O, her konuda temiz­liğe büyük önem veriyordu, bilhassa diş temizliği husu­sunda hassas davranıyor, her ab­dest alışında dişlerini misvak­lıyordu.

Koku Kullanması,Konuşması,Gülmesi,Uykusu,Mühürü,Oturuşu

Hz. Peygamber (s.a.s.) rengi görünmeyen ve başkalarını rahatsız edecek derecede ağır olmayan güzel kokular ikram edilince severek kullanır, reyhan çiçeği gibi güzel kokulu çiçekler ikram edilin­ce de geri çevirmezdi. Koku kullanması konusunda sahabenin rivayetleri vardır. Yine ashâb-ı kiramın nakline göre Hz. Peygamber (s.a.s.);in mübarek bedeni ve teri Yunus Emre’nin “Gül Muhammed teridir; mısraında kastettiği mânâya uygun bir şekilde güzel bir koku gibi kokuyordu.

Hz. Aişe’nin bildirdiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.) yavaş yavaş konuşur, her sözün arasını ayırt ederdi, hatta dinleyen onu ezberleyebilirdi. Çok çok iyi anlaşılması gereken sözleri üçer defa tekrarlardı. Böylece dinleyenler arasında konuyu anlamayan kalmazdı.

Peygamberimiz (s.a.s.) konuşurken muhata­bının akıl ve anlayış seviyesini gözetirdi. Hz. Aişe diyor ki:Rasûlüllah (s.a.s.) sözü, sizin birbirinize zincirlediğiniz gibi oyalayarak söy­lemek itiyadında değildi. O, sözü, ayıra ayıra söylerdi, dinleyenlerin gönüllerine sinerdi.[2]

Cabir b. Semure (r.a.)’dan rivayete göre Hz. Peygamber (s.a.s.), rahatsız edici ölçüye varan bir aşırılıkta gülmezdi. Onun gülmesi tebessümdü. Hind b. Ebi Hale nin verdiği bilgiye göre, Peygamberimiz (s.a.s.) her tebessüm edişinde dişleri inci tanesi gibi görünürdü. Abdullah b. Haris Hazretleri de Peygamberimizin (s.a.s.) sevimliliğini ve güler yüzlülüğünü şöyle anlatır: “Rasûlullâh tan daha çok tebessüm eden kimse görmedim[3]

Peygamberimiz (s.a.s.) sağ tarafına, sağ yanı üzere yatarak uyurdu ve şu duayı yapardı: Ya Rabbi! Beni, kullarını tekrar dirilteceğin günde azabından koru

Yatarken şu dualardan birini yaptığı da söylenir: “Allah’ım! Senin adınla uyur, senin adınla uyanırım.” “Allah’a hamd olsun. Bize yedirdi, içirdi, ihtiyaçlarımızı giderdi, evlerimize sığındırdı. Nice yaratıklar vardır ki, istedikleri ölçüde yiyecek içecekleri ve akşam olunca barınacak meskenleri yoktur


Uykudan uyandığında ise şöyle dua ederdi:
Allaha hamdolsun ki, bizi uyuttuktan sonra uyandırdı, dönüş Onadır

Hz. Peygamber (s.a.s.) komşu devlet hükümdarlarına göndermiş olduğu mektupların altını mühürlemek gaye­siyle üzerinde üç satırda “Muhammed Rasûlullâh yazılı bir mühür kullanmaktaydı. Yazı akik taşı üzerine işlenmiş olup mühürün maddesi gümüştendi. Yüzük şeklinde olup Peygamberimiz (s.a.s.) onu parmağına takıyordu. Yazdırdığı resmî evrakı mühürlemek için parma­ğından çıkarır, mühürledikten sonra tekrar takardı.

Sahâbe-i Kiramın anlattığına göre Hz. Peygamber (s.a.s.) vakar ve teenni üzere sanki iniş aşağı vuruyormuş gibi dikkatle yürürdü. Ayaklarını yere sürtmez, sürüyerek gürültü çıkarmazdı. Gereksiz yere güçlük verecek tarzda sür’atli yürümekten de kaçınırdı.

Diz üstü oturur, bağdaş kurar, bazen da uyluklarını karnına çekip ellerini dizlerinin üstüne bağlardı. Sırtüstü istirahat ederken edep mahallinin açılmamasına özen gös­terirdi. Otururken -yemek yeme durumu hariç- sağ veya sol tarafına yastık koyup dayanırdı. Yemekte bundan ka­çınmasının sebebi bu tür oturuşun gurur ve kibir işareti sayılmasıydı. Peygamberimiz (s.a.s.) gururlu değil, aksine mütevazı idi
Yum gözünü, kalbine heran yokluğa üfür!
'Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür'

2

14.07.2007, 18:36

efendimizin huyunu ,davranışlarını okumayı çok severim...isabetli bir eklenti olmuş...çok kere okusam bıkmam...bir konuda neyi nasıl yapmış bilmek çok güzel ...onun sünnetlerine uymak da...

RABBıM'im emirlerine uymayı ve efendimizin sünnetlerini tatbik edebilmeyi nasip etsin...

ALLAH razı olsun...baki selamlar....
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

şahan

Orta Düzey

  • "şahan" bir erkek
  • Konuyu başlatan "şahan"

Mesajlar: 300

Konum: izmir-tire

Meslek: üniversite öğrencisi(erzurum)

Hobiler: müzik(ney), tarih, fotoğrafcılık

  • Özel mesaj gönder

3

14.07.2007, 18:53

Rabbim katında dualarımızı kabul ve makbul eylesin inşallah....
Yum gözünü, kalbine heran yokluğa üfür!
'Kendinden geçmek iman, kendinde olmak küfür'

4

14.07.2007, 19:26

ben de çok defa Resullulah'ın davranışlarını okudum.. tekrar tekrar okumak hafızamı da tazelediği için çok iyi oluyor..
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir