Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

08.10.2006, 06:47

RisaleiNur´da Leyle-i Kadir

Kardeşler Leyle-i Kadir Hakkındaki yazıları bu başlıkta toplayalım inşaallah.. :!:


Aziz, sıddık kardeşlerim!

Evvelâ: Yarın gece Leyle-i Kadir olmak ihtimali çok kuvvetli olmasından bir kısım müçtehidler o geceye Leyle-i Kadr'i tahsis etmişler. Hakikî olmasa da, madem ümmet o geceye o nazarla bakıyor. ınşâallah hakikî hükmünde kabule mazhar olur.

şualar


---------------------

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Mübarek Ramazan'ın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksenüç sene bir ömr-ü manevî kazandırması sırr-ı hikmetiyle ve Risale-i Nur'un şakirdlerindeki sırr-ı ihlasla tesanüd ve iştirak-i a'mal-i uhrevî düsturuyla herbir sadık şakird, o fevkalâde manevî kazancı elde edeceğine gayet kuvvetli bir delili budur ki: Bu daire içinde kırkbin, belki yüzbin hâlis, hakikî mü'minlerin içinde hakikat-ı Leyle-i Kadr'i elde edecek bir-iki, on-yirmi değil, belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir.


Sırr-ı ihlasla ve iştirak-i a'mal-i uhrevî düsturunun sırrıyla biz ve siz bu hakikate müteveccihen, bu Ramazan-ı şerif'te her birimiz umumun hesabına ve umum arkadaşları içinde kendini farz edip, nun-u mütekellim-i maalgayr, yani daima
اَجِرْنَا اِرْحَمْنَا وَاغْفِرْلَنَا وَوَفِّقْنَا وَاهْدِنَاوَاجْعَلْ لَيْلَةَ الْقَدْرِ فِى هذَا الرَّمَضَانَ خَيْرًا فِى حَقِّنَا مِنْ اَلْفِ شَهْرٍ gibi kelimelerde (نَا) içinde umum kardeşlerini niyet etmektir. Ve bilhassa en zaîf olan bu kardeşinizi, ağır vazifesinde o hususî niyetle yardım etmektir.

Kastamonu L.





Aziz sıddık kardeşlerim!

Evvelâ: Sizin Leyle-i Berat'ınızı ve gelecek Ramazanınızı tebrik eder ve bu gelecek Leyle-i Kadr'i hakkınızda ve hakkımızda bin aydan daha hayırlı olmasını ve defter-i a'malimize böyle geçmesini Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyoruz ve böylece, bayrama kadar

اَللَّهُمّ&#161 4; اجْعَلْ لَيْلَةَ قَدْرِنَا فِى هذَا الرَّمَضَا&#160 6;َ خَيْراً مِنْ اَلْفِ شَهْرٍ لَنَا وَ لِطَلَبَةِ الرَّسَائِ&#160 4;ِ النُّورِ الصَّادِقِ&#161 0;نَ

duasını etmeye niyet ettik.


Kastamonu L.

----------------------

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Evvelâ: Hadîs-i şerifin sırrıyla Ramazan-ı şerif'in nısf-ı âhirinde, hususan aşr-ı âhirde, hususan tek gecelerde, hususan yirmiyedisinde; seksen küsur sene bir ibadet ömrünü kazandırabilen Leyle-i Kadr'in ihyasına ve her biriniz umum Nur talebeleriyle beraber, hususan bu bîçare çok kusurlu, hasta, zaîf kardeşinizi hissedar etmenizi ve her birinizin dualarınızın binler manevî âmînlerin teyidiyle dergâh-ı ılahîde kabul olmasını rahmet-i ılahiyeden niyaz ediyoruz.


Umum kardeş ve hemşirelerimin mübarek Ramazanlarını ve umum gecelerini, manevî Leyle-i Kadir'lerini tebrik ile selâm ve dua ve dualarını rica ediyoruz.

Emirdağ L.


---------------------

Evet bir tek Ramazan, seksen sene bir ömür semeratını kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise, nass-ı Kur'an ile bin aydan daha hayırlı olduğu bu sırra bir hüccet-i katıadır.

Evet nasılki bir padişah, müddet-i saltanatında belki her senede, ya cülûs-u hümayûn namıyla veyahut başka bir şaşaalı cilve-i saltanatına mazhar bazı günleri bayram yapar. Raiyetini, o günde umumî kanunlar dairesinde değil; belki hususî ihsanatına ve perdesiz huzuruna ve has iltifatına ve fevkalâde icraatına ve doğrudan doğruya lâyık ve sadık milletini, has teveccühüne mazhar eder.

Öyle de: Ezel ve Ebed Sultanı olan onsekiz bin âlemin Padişah-ı Zülcelal'i; o onsekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ı âlîşanı olan Kur'an-ı Hakîm'i Ramazan-ı şerifte inzal eylemiş. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-ı ılahî ve bir meşher-i Rabbanî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, mukteza-yı hikmettir. Madem Ramazan o bayramdır; elbette bir derece, süflî ve hayvanî meşağilden insanları çekmek için oruca emredilecek.

Mektubat

----------------------

ışte o kudsî defterin en mükemmeli; kırk vecihle mu'cize ve her dakikada hiç olmazsa yüz milyonun dillerinde gezen, nur serpen ve her bir harfinde asgari olarak on sevap ve on hasene ve bazan on bin ve bazan Leyle-i Kadir sırrıyla bir harfine otuz bin hasene ve meyve-i Cennet ve nur-u berzah veren Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'dır. Bu makamda ona rekabet edecek kâinatta hiçbir kitap yoktur ve hiçbir kimse gösteremez. Madem bu elimizdeki Kur'an, Semavat ve Arz'ın Hâlık-ı Zülcelalinin rububiyet-i mutlakası noktasından ve azamet-i uluhiyeti cihetinden ve ihata-i rahmeti canibinden gelen kelâmıdır, fermanıdır; bir maden-i rahmetidir. Ona yapış. Her derde bir deva, her zulmete bir ziya, her ye'se bir rica, içinde vardır.

ışte bu ebedî hazinenin anahtarı imandır ve teslimdir ve onu dinleyip kabul etmek ve okumaktır.

Lem’alar


-----------------------

Kur'an-ı Hakîm'in herbir harfinin bir sevabı var, bir hasenedir. Fazl-ı ılahîden o harflerin sevabı sünbüllenir, bazan on tane verir, bazan yetmiş, bazan yedi yüz (Âyet-ül Kürsî harfleri gibi), bazan bin beşyüz (Sure-i ıhlas'ın harfleri gibi), bazan on bin (Leyle-i Berat'ta okunan âyetler ve makbul vakitlere tesadüf edenler gibi) ve bazan otuz bin (meselâ haşhaş tohumunun kesreti misillü, Leyle-i Kadir'de okunan âyetler gibi). Ve o gece bin aya mukabil işaretiyle, bir harfinin o gecede otuz bin sevabı olur anlaşılır. ışte Kur'an-ı Hakîm, tezauf-u sevabıyla beraber elbette müvazeneye gelmez ve gelemiyor. Belki asıl sevap ile bazı surelerle müvazeneye gelebilir.

Sözler


------------------------

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Bugün manevî bir ihtar ile sizin hesabınıza bir telaş, bir hüzün bana geldi. Çabuk çıkmak isteyen ve derd-i maişet için endişe eden kardeşlerimizin hakikaten beni müteellim ve mahzun ettiği aynı dakikada bir mübarek hatıra ile bir hakikat ve bir müjde kalbe geldi ki: Beş günden sonra çok mübarek ve çok sevaplı ibadet ayları olan şuhur-u selâse gelecekler. Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i şerifte yüzden geçer, şaban-ı Muazzamda üçyüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarekte bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir'de otuz bine çıkar.

Bu pek çok uhrevî faideleri kazandıran ticaret-i uhreviyenin bir kutsi pazarı ve ehl-i hakikat ve ibadet için mümtaz bir meşheri ve üç ayda seksen sene bir ömrü ehl-i imana temin eden şuhur-u selâseyi böyle bire on kâr veren Medrese-i Yusufiye'de geçirmek, elbette büyük bir kârdır. Ne kadar zahmet çekilse ayn-ı rahmettir. ıbadet cihetinde böyle olduğu gibi, Nur hizmeti dahi nisbeten -kemmiyet değilse de keyfiyet itibariyle- bire beştir. Çünkü bu misafirhanede mütemadiyen giren ve çıkanlar, Nur'un derslerinin intişarına bir vasıtadır.

Bazan bir adamın ihlası, yirmi adam kadar faide verir. Hem Nur'un sırr-ı ihlası; siyasetkârane kahramanlık damarını taşıyan, Nur'un tesellilerine pek çok muhtaç bulunan mahpus bîçareler içinde intişarı için bir parça zahmet ve sıkıntı olsa da, ehemmiyeti yok. Derd-i maişet ciheti ise: Zâten bu üç ay âhiret pazarı olmasından her biriniz çok şakirtlerin bedeline, hattâ bazınız bin adamın yerinde buraya girdiğinden, elbette sizin haricî işlerinize yardımları olur diye tamamıyla ferahlandım ve bayrama kadar burada bulunmak büyük bir nimettir bildim.

şualar



-----------------------

Aziz, sıddık kardeşlerim!

Âlem-i ıslâm'da Leyle-i Kadir telakki edilen bu Ramazan-ı şerifin yirmi yedinci gecesinde bir nevi tesemmüm ile şiddetli bir mide hastalığı içinde sinirlerimi ve vicdan ve kalbimi istilâ eder gibi bir diğer dehşetli hastalık hissettim.

Bu maddî ve manevî iki dehşetli hastalık içerisinde şefkat hissi ile bütün zîhayatların elemleri hatıra geldi. şahsî hastalığımdan daha ziyade elîm bir halet-i ruhiyeyi hissettim. Bununla beraber seksen küsur seneye varan ömrümün sonunda seksen sene manevî bir ibadeti kazandıran en son Leyle-i Kadre lâyık çalışamıyacağım diye, sâbık iki dehşetli hastalıktan daha şiddetli hazîn bir me'yusiyet içinde asaba gelen ve nefs-i emmarenin vazifesini gören bir elîm his beni ezdiği aynı zamanda Âyet-i Hasbiyenin bir sırrı imdadıma yetişti. Bu üç hastalığı izale edip Cenab-ı Hakk'a hadsiz şükür olsun ki, hilaf-ı me'mul bir tarzda dayandım. Bu üç hastalığıma da böyle üç merhem sürüldü:


Maddî hastalığım -Hastalar Risalesi'nde isbat edildiği gibi- bir saat hastalık, sâbir ve mütevekkil insanlara, hiç olmazsa on saat ibadet ve Leyle-i Kadir'de ise daha ziyade ibadet hükmüne geçtiği gibi, benim de bu Leyle-i Kadir'deki hastalığım, iktidarsızlığımla yapamadığım Leyle-i Kadir'deki hizmetin yerine geçmesi ile, tam şifa verici bir merhem oldu.

Ve bütün zîhayatın hastalık ve elemlerinden şefkat sırrı ile bana gelen teellüm marazını birden rahîmiyet-i ılahiyenin tecellisi ile yani mahlukları yaratanın şefkat ve rahîmiyeti ve rahmeti tam kâfi olmasından onların elemlerini, onlar için bir nevi lezzete veya mükâfata çevirdiğinden o rahmet-i ılahiyeden daha ileri şefkati sürmek manasız ve haksız olduğundan ve şefkatten gelen elemi, bir manevî sürura ve lezzete çevirdi. Yalnız merhem değil, belki şifa da verdi. Ve en son ömrümde en ziyade kıymetdar manevî bir hazineyi kaybetmekteki manevî eleme karşı, Nur'un has şakirdlerinin her birisi şirket-i maneviye sırrı ile umum namına dahi dua ile ve amel-i sâlih ile çalıştıklarından hem El-Hüccet-üz Zehra'da, hem Nur Anahtarı'nda izah edilen teşehhüdde ve Fatiha'da bütün mevcudat ve zîhayat cemaatinin dualarına ve tevhiddeki davalarına iştirak suretiyle, hususan toprak, hava, su ve nur unsurları birer dil olmasıyla topraktan çıkan bütün hayat hediyeleri ve sudan mübarekât ve tebrikât ve havadan şükür ve ibadetin temessülleri ve Nur unsurundan maddî ve manevî tayyibatlar, güzellikler tarzında, teşehhüdde ve Fatiha'da kâinattaki bütün nimetlerden gelen şükürler ve hamdler ve bütün mahlukatın hususan zîhayatların küllî ibadetleri ve bütün istianeleri ve doğru yolda giden bütün ehl-i hakikata ve ehl-i imanın yolundan gidenlere manevî refakat etmekle onların dualarına ve davalarına tasdik suretinde âmînlerle iştirak ederek, âmîn demekle hissedar olmanın küllî sırrı o gece imdadıma geldi.

Gayet hasta, zayıf, me'yus bir halde cüz'î bir hizmet edememekteki manevî elîm hastalığıma öyle bir tiryak oldu ki; ben hakikaten en sağlam hallerimde ve en genç zamanlarımda, en zevkli ve lezzetli evradımda bulamadığım bir manevî süruru hissettim. Ve hadsiz şükür edip, o dehşetli hastalığıma razı oldum. "Elhamdülillahi biadedi âşirati dekaik-ı şehr-i Ramazane fî külli zaman" dedim.

Emirdağ

---------------------

Râbian: şu mübarek şehr-i Ramazan, Leyle-i Kadr'i ihata ettiği için, kendisi de ömür içinde bir leyle-i kadirdir ki, muvaffak olanın ömrüne bin ömür katar. Dakikası bir gündür. Saati iki ay, günü birkaç sene hükmünde bir ömr-ü bâkidir.

Barla L.- 282


-----------------------


Cenab-ı Hak, onların ve bizlerin hakkımızda bu Ramazan'daki Leyle-i Kadrimizi bin aydan hayırlı ve bin ay kadar medar-ı sevab eylesin, ümmet-i Muhammediyeye saadet ve selâmet versin, âmîn!

Emirdağ L.



------------------------

Aziz, Sıddık Kardeşlerim!

Hem mübarek Ramazanınızı, hem inşâallah hakkınızda bin ay kadar meyvedar Leyle-i Kadrinizi, hem saadetli bayramınızı, hem çok kıymetdar hizmetinizi bütün ruhumla tebrik ve tes'id ederim.

Kastamonu L.

2

08.10.2006, 06:49

Kadir Gecesi

En nurlu ve feyizli geceyi Kadir Gecesinde idrak ederiz. Kur'ân'da adı geçen tek ay Ramazan ayıdır; tek gece de Kadir Gecesidir. Bu bereketli saatlerin şeref ve kıymetini Kâinatın Rabbi Sevgili Habibine haber vermektedir. Bu gecenin faziletine o kadar değer verilmektedir ki, o vakitlerde tecelli edecek rahmetin ve ruhanî hâdiselerin anlatılması için müstakil bir sûre inmiştir. Bu sûre Kadr Süresidir.

Yine Cenâb-ı Hak bu gecenin kudsiyetini bildirmek için beş âyetli bir sûrede üç defa "Leyletü'1-Kadr" ifadesini açıkça zikretmektedir:
"şüphesiz, o Kur'ân'ı Kadir Gecesinde indirdik. Bilir misin, Kadir Gecesi nedir? Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır."

Ulvî hâdiseler de sûrenin sonunda şöyle ifade buyurulur :
"O gecede melekler ve Cebrail Rablerinin izniyle her iş için arka arkaya iner. O gece, tan yerinin aydınlanmasına kadar bir selâmettir."

Kadir Gecesinin en önemli özelliği, cin ve insanlara iki cihan saadeti bahşeden, kâinat kitabının ezelî bir tercümesi olan yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerimin bu gecede ilk olarak dünya semasına indirilmesidir. Daha sonra ise ihtiyaca göre âyet âyet veya sûreler halinde vahyin mazharı Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselama Cebrail (a.s.) vasıtasıyla takdim edilmiş olmasıdır.

Yine bu mübarek gecede insanlığın ebedî refahına sebep olacak, ona bereketli bir ömrü kazandıracak bir fırsat verilmektedir. Bu geceyi dua, zikir ve ibadetle geçiren kişi, ancak seksen sene gibi uzun bir ömürde kazanabileceği ecir ve sevabı bir gecede elde etme bahtiyarlığına ermiş olacaktır.

Bu gecedeki ılâhî ziyafete ve Kur'ânî sofraya başta Kur'ân-ı Mübini Resulullah Aleyhissalâtü Vesselama vahiy yoluyla getiren Cebrail olmak üzere melekler de inerek şenlendirirler. Kalb ve basîreti açık olan mü'minlere uhrevî âlemden manzaralar sergilenir. Meleklerin pey der pey inmesiyle yeryüzü manevî bir tazyike maruz kalır. Dünya adetâ onlara dar gelmeye başlar. Mü'minlerin etrafını kuşatarak onlara Rablerinin bağış ve rahmetini müjdelerler. Tan yeri ağarıncaya kadar devam eden bu ulvi tecelli, ümmet-i Muhammed'in gönüllerine engin bir huzur ve saadet dalgası estirir.
Kadir Gecesinde böyle nurlu hâdiselerin yıldönümlerini idrak ederiz. Onun kadrini bilmekle de feyiz ve bereketinden, dünyayı kuşatan nuranî havasından istifade etmiş oluruz.

3

08.10.2006, 06:49

Hadislerde Kadir Gecesi

- Ubâde b. Sâmit (r.a) şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem, Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere Hâne-i Saâdetinden çıktı. Derken Müslümanlardan iki kişi kavga ettiler. Buyurdular ki: Ben, size Kadir Gecesi'ni haber vermek üzere çıkmıştım. Filân ile filân kavga ettiler de ona dâir olan bilgi kaldırıldı. ıhtimâl ki hakkınızda bu daha hayırlıdır. Artık siz, Kadir Gecesi'ni yirmiden sonraki yedinci veya dokuzuncu veya beşinci gecelerde arayınız

- ıbn-i Abbâs (r.a)’dan rivâyet edildiğine göre, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ashâb'ım! Siz leyle-i Kadr'i Ramazan'ın aşr-ı ahîrinde arayınız!. Leyle-i Kadir, ya Ramazan’ dan dokuz gece kala, yâhut yedi gece kala, yâhut da beş gece kaladır

- Âişe (r.a)’dan şöyle dediği rivâyet edilmiştir: Ramazan'ın son on günü girince, Nebî salla'llâhu aleyhi ve sellem ibâdet konusunda daha da ciddî bir sa'y ü içtihâd arz ederlerdi. Gecesini ihyâ eder, ehl ü âilesini de ibâdet için uyandırırdı.

- Ebû Hüreyre radiyallâhu anh'den: şöyle demiştir: Resûlu'llâh salla'llâhu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Her kim, imânından dolayı ve mükafatını yalnız Allâh'tan umarak Kadir Gecesi'ni ihya ederse, geçmiş günahları affedilir

4

08.10.2006, 06:51

Bin aydan hayırlıdır denmesinin hikmeti nedir?

"Bin ay" seksen üç sene dört aylık bir süreye tekabül eder. Geçmişteki salih kimselerin bir ömür boyu kazandıkları manevi mertebeyi bir gece içinde elde etme fırsatıdır. Resulullah (a.s.m.) sahabilere ısrailoğullarından bir kimsenin Allah yolunda bin ay boyunca silâhlı olarak cihat ettiğini anlatmıştı. Sahabiler bunu duyunca şaşırdılar ve kendi amellerini az, gördüler. Bunun üzerine Kadir Suresi indirildi.

Başka bir rivayette Peygamberimiz Sahabilere ısrailoğullarından dört kişinin seksen sene boyunca hiç günah işlemeden ibadet ettiklerini anlattı. Sahabiler bunu hayretle karşıladı. Cebrail Aleyhisselâm geldi, "Yâ Muhammed, ümmetin o birkaç kişinin seksen sene ibadetinde hayrete düştüler. Allah sana ondan daha hayırlısını indirmiştir" diyerek Kadir Suresini okudu ve, "ışte bu senin ve ümmetinin hayran kalışından daha hayırlıdır" buyurdu.(1)

Diğer bir rivayette Resulullah’a bütün ümmetlerin ömürleri gösterilmişti. Kendi ümmetinin ömrünü kısa görünce, ömrü uzun olan ümmetlerin amellerini düşündü. Kendi ümmetinin bu kısa ömürlerinde yaptıkları amellerle onlara ulaşamayacakları endişesi içinde üzüldü. Yüce Allah da Habibine, bu üzüntüsüne mukabil Kadir Gecesini vererek diğer ümmetlerin bin yılından daha hayırlı kıldı. (2)

Kadir Suresi bu hadiseler üzerine nazil olmuştur.
Bu sure, Sahabilerin üzüntüsünü hafifleten bir suredir.

Kaynaklar
1) Hak Dini Kur an Dili. 6:4592
2) Muvatta. ıtikâf:6

5

08.10.2006, 06:53

Kadir Gecesinin Bu Kadar Faydalı Olmasını Nasıl Açıklarsınız?

Evet bir tek Ramazan, seksen sene bir ömür semeratını kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise, Kur'an’ın bildirmesiyle bin aydan daha hayırlı olduğu bu sırra kat’i bir delildir.

Evet nasılki bir padişah, saltanatında belki her senede, ya tahta geçme merasimi namıyla veyahut başka bir şaşaalı cilve-i saltanatına mazhar bazı günleri bayram yapar. Halkını, o günde umumî kanunlar dairesinde değil; belki hususî ihsanatına ve perdesiz huzuruna ve has iltifatına ve fevkalâde icraatına ve doğrudan doğruya lâyık ve sadık milletini, has teveccühüne mazhar eder.

Öyle de: Ezel ve Ebed Sultanı olan onsekiz bin âlemin Padişah-ı Zülcelal'i; o onsekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ı âlîşanı olan Kur'an-ı Hakîm'i Ramazan-ı şerifte indirmiş. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-ı ılahî ve bir meşher-i Rabbanî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, Cenab-ı Hakkın hikmetinin muktezasıdır. Madem Ramazan o bayramdır; elbette bir derece, adî ve hayvanî meşguliyetten insanları çekmek için oruca emredilecek

6

08.10.2006, 06:56

Sure neden Kadir Gecesinde indi?

Peygamber (a.s.m.) her şeyden önce bir uyarıcıdır. Bu ikaz görevini doğrulukla yapması için emri önce kendi nefsinde uygulaması lazımdı. Nefsine uygulamanın en uygun vakti de gece vaktidir.



Neden "Kadir" Gecesi?

Kadir Gecesi hüküm gecesi demektir. Duhan Suresinde açıklandığı üzere ılâhi takdirce belirtilen hükümler Kadir Gecesinde ayırd edilir. Bu anlamda Kadir Gecesine takdir gecesi diyenler de vardır. Aslında eşyanın, işlerin ve hükümlerin miktar ve zamanları ezelde takdir edildiği için burada söz konusu olan takdir, önceden tespit edilen kader programının yerine getirilmesiyle ilgili planların hazırlanmasıdır. (1)

"Kadr" kelimesinde "tazyik" manası da vardır. Buna göre o gece yeryüzüne o kadar çok melek iner ki, dünya onlara dar gelir.

Bir hadiste, "O gece yeryüzüne inen meleklerin sayısı çakıl taşlarının sayısından çok daha fazladır" buyurularak buna işaret edilir. (2)

Kadir Gecesinin Ramazan'ın hangi gecesine rastladığı hususunda pekçok rivayet olmakla birlikte, Ramazan'ın son on gününde aranması tavsiye edilmiştir. Bazı hadis-i şeriflerden de 27. gecesine denk geldiği bildirilmektedir. "Onu yirmi yedinci gecede arayınız" mealindeki hadis bu hususa işaret etmektedir. (3)

Bu rivayetlerin ışığında, ıslâm âlimleri Kadir Gecesinin Ramazan'nın yirmi yedinci gecesi olarak kabul etmiş ve böylece Müslümanlar o geceyi Kadir Gecesi niyetiyle ihya edegelmişlerdir.

Bunun için mü'minler mümkün mertebe, vakit ve imkânları ölçüsünde Kadir Gecesini değerlendirmeye çalışırlar. Uyku ve istirahatla geçirmemeye gayret ederler. Çünkü bu gecede herbir Kur'ân harfine otuz bin sevap verilmektedir. Diğer ibadetlerin sevabı da o nisbette artış göstermektedir.

Kadir Gecesini değerlendirmek ve o vaktin feyiz ve bereketinden istifadeyi arttırmak için namaz kılınır, Kur'ân okunur, Kur'ân tefsirleri mütâlâa edilir. Zikredilir, salavat-ı şerife getirilir. Dualar edilir, Allah'a niyaz ve tazarruda bulunulur. Fakir ve kimsesizler doyurulur, bol bol sadaka verilir. Hâsılı her vesileyle vakit nurlandırılır. Kadir Gecesinin getireceği büyük kazanç hakkında rivayet edilen hadisler en güzel teşvik mahiyetini taşımaktadır.

"Kim inanarak, sevabını ancak Allah'tan bekleyerek Kadir Gecesinde kıyam üzere olursa (uyanık kalıp ihya ederse) geçmiş günahları affedilir."(4)

Kaynaklar:
1) Duhan Suresi, 3.
2) Hak Dîni Kur'ân Dili, 9:5970.
3) Müsned, 2:27.
4) Buhari, Siyam: 71, ıbni Mâce, Dua

7

08.10.2006, 06:58

Bu gecede nasıl dua edelim?

Bunu da Hazret-i Âişe (r.a.) vasıtasıyla yine Peygamberimizden, öğrenelim:

"Dedim ki, 'Yâ Resulallah, Kadir Gecesine rastlarsam nasıl dua edeyim?’
Resulullah Aleyhissalâtü Vesselam "Allahümme inneke afüvvün tuhibbü'l-afve fa'fu annî (Allah’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affeyle) dersin' buyurdu"



tümünün kaynağı:Mehmet Paksu,Mübarek Aylar, Günler ve Geceler

8

08.10.2006, 19:07

"Sevdir bize hep sevdiklerini, yerdir bize hep yerdiklerini, yâr et bize erdirdiklerini"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

9

08.10.2006, 20:19

Sağolasın nuraşığı

10

11.10.2006, 21:24

Kadir gecesinin hangi gece olduğu kesin olarak bilinmemekle beraber genellikle Ramazan'ın yirmi yedinci gecesinde olduğu tercih edilmiştir. Hz. Peygamber (s.a.s) bunun kesinlikle hangi gece olduğunu belirtmemiş, ancak;

"Siz Kadir gecesini Ramazan'ın son on günü içerisindeki tek rakamlı gecelerde arayınız" (Buhârî, Leyletü'l-Kadir, 3; Müslim, Sıyam, 216) buyurmuştur.


"Kim Kadir gecesini, faziletine inanarak ve alacağı sevabı Allah'tan bekleyerek ibadet ve taatla geçirirse geçmiş günahları bağışlanır" (Buhârî, Kadir, 1).

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

11

11.10.2006, 21:28

Allah kadir gecesini yakalayıp değerlendirenlerden eylesin inşaAllah... ömür içinde bir ömür gibi... bir günde 83 yıllık bir sevap kazanma şansı... nurcular şirket-i maneviye sırrıyla inşAAllah o geceden hakkıyla nasipleneceklerdir...
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

12

11.10.2006, 21:36

Alıntı sahibi ""alkan_unal""

nurcular şirket-i maneviye sırrıyla inşAAllah o geceden hakkıyla nasipleneceklerdir...


Aynen öyle..ınaşaallah..

13

12.10.2006, 12:39

Kadir Suresi'nde Allah Teâlâ şöyle buyurur: "şüphesiz Biz, Kur'an-ı, Kadir gecesi indirdik. Sen o Kadir gecesinin ne olduğunu bildin mi? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh (Cebrail) Rablerinin izni ile, bütün emirlerle inerler. O gece, şafak atıncaya kadar emniyetli ve selametli bir gecedir" (el-Kadr, 97/1-5).

Bu sûreye göre Kadir gecesinin bir kaç üstün özellikleri vardır:

a) Kur'an-ı Kerim Ramazan ayında bu geceden itibaren inmeye başlamış ve yirmiiki yıl sürmüştür.

b) Kadir; takdir anlamındadır. Yani bu gece, Allah'ın, ezelde takdir ettiği kaderi uygulamak için meleklere emir verdiği gecedir. Bunun için melekler bu gecede yer yüzüne iner.

c) Kadir gecesi içinde o kadar büyük iyilik ve hayır vardır ki bu hayır insanlık tarihinde bin yılda yapılmamıştır. ışte Kadir gecesi bunun için bin yıldan daha hayırlıdır.

Kadir gecesinin ihyasına gelince: Bu geceyi varsa kaza namazlarını kılarak, ibadet ve dua ile ihya etmeye çalışmalı. Çünkü Rasûlûllah (s.a.s) "Kadir gecesini iman ederek ve mükafatını umarak ibadetle geçirenin geçmiş günahları affolur" buyurur.

Rasûlullah (s.a.s) bu gece de şu duayı okumayı tavsiye buyurmuştur.

"Yarabbî, şüphesiz sen affedicisin ve affı seversin; beni de affet " (Riyazü's-Salihin, H. No: 1194)
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

14

12.10.2006, 12:43

Allah razı olsun canım :) ..devam inşaallah..

15

12.10.2006, 13:53

1000 sayısını 12 bölsen hemen hemen 83 'e denk geliyor.

Kadir gecesi Kur'an diyorki 1000 aydan hayırlıdır.
bir sene 12 ay olduğuna göre,
1000 ayda 83 seneye denk geliyor.

yani 83 sene ibadet etmiş gibi sevap alıyorsun.

bu ne demektir.83 sene daha ömrünü uzatmış oluyorsun.

bunu istiyorsan eğer;
sana tavsiyem kadir gecesini cemaatle sabah namazına kadar,kur'an,istiğfar ve salavatla meşgul olman lazım gelecektir.

niçin cemaatle ;çünkü cemaatin içinde birisinin kabul olması halinde cemaatteki kişilerin hepsininde kabul olacaktır.kabul olma ihtimali çok yüksektir.

amma tek başına ihya etsen kabul olursa yaşadın,ya olmazsa kaybettin demektir.

83 sene ibadet sevabını istiyenler buyursunlar kadir gecesine,
istemeyenler keyflerine devam etsinler,hatta maça ,kahveye veya dizi filimler izlemeye devam etsinler...

16

12.10.2006, 13:54

unuttum şunuda söyliyeyim bütün bu bilgiler için
Allah nuraşığından elfu elfi razı olsun.yağmurun damlaları adedince razı olsun.

17

12.10.2006, 14:09

Aminn..Rabbim cümlemizden yağmurların adedince razı olsun inşaallah..

dua ile..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir