Muhabbet Fedâileri

Evet, hakiki terakki ise, insana verilen kalb, sir, ruh, akil, hatta hayal ve sair kuvvetlerin hayat-i ebediyeye yüzlerini cevirerek, herbiri kendine layik hususi bir vasifeyi-ubudiyet(kullak vazifesi) ile mesgul olmaktadir"

koyu renkli olanlar ustadımız saydıklarının ne yöne dogru kullanmamız gerektiğini soylemiş.

burdaki sır ise;acizane anladıgım:insandaki (gizli ve aşikar) kendisine donatılmış cihazatları hakiki yere dogru kullanırsa ozel kabiliyetleri inkişaf etmesi...
mesela;kalp gözü açık olanlar,bitkilerdeki zikirleri duyanların bu sır ismindeki latifesi dogru yönde kullanılmış demektir

Alıntı sahibi ""Mesnevi""

Esselamün aleyküm degerli Kardesler,

benim bir sorum olacakti: 24.Sözün ikinci Mebhasida Üstad insandaki hakiki ilerlemeyi anlatiyor Söyle:

"Evet, hakiki terakki ise, insana verilen kalb, sir, ruh, akil, hatta hayal ve sair kuvvetlerin hayat-i ebediyeye yüzlerini cevirerek, herbiri kendine layik hususi bir vasifeyi-ubudiyet ile mesgul olmaktadir"

Üstadin buradaki bahsettigi "Sir" nedir??

Allah razi olsun

Yirmi Üçüncü Söz / ıkinci Mebhas / sayfa 291 olarak düzeltelim inş.




Lugattan baktığımızda, "sır" kelimesi "sırr" olarak yönlendiriyor. "sırr" kelimesi için iki farklı ifade kullanılmış. sanırım yeteri kadar anlatıyor.

Lugattaki ifadeler
1. sırr : şiddetli ateş veya soğuk.

2. sırr : Gizli hakikat. Gizli iş. Herkese söylenmeyen şey. * Müşâhedetullah'ın mahalli bulunan kalbdeki lâtife. * ınsanın aklının ermediği şey. Allah'ın hikmeti.

Değerli kardeşim,

Burada geçen sır kelimesi, Müşahedetullahın mahalli olan kalpteki latifedir.

Alıntı sahibi ""SerkaNReaL""

Değerli kardeşim,

Burada geçen sır kelimesi, Müşahedetullahın mahalli olan kalpteki latifedir.

guzel di..;=)

Alıntı sahibi ""insirah""

Alıntı sahibi ""SerkaNReaL""

Değerli kardeşim,

Burada geçen sır kelimesi, Müşahedetullahın mahalli olan kalpteki latifedir.

guzel di..;=)

“Vicdanın anâsır-ı erbaası ve ruhun dört havassı olan
"irade, zihin, his, lâtife-i Rabbaniyenin" her birinin bir gayetü'l-gayâtı var:
ıradenin ibadetullahtır.

Zihnin, mârifetullahtır.

Hissin, muhabbetullahtır.

Lâtifenin, müşahedetullahtır.

Takvâ denilen ibadet-i kâmile, dördünü tazammun eder.

şeriat, şunları hem tenmiye, hem tezhip, hem bu gayetü'l-gayâta sevk eder.”

Bunu bir misalle açıklayalım:
Muhkem bir binanın yapılabilmesi için dört ana unsur gereklidir: Demir, kum, çimento ve su. Bunlardan herhangi birisi eksik veya kalitesiz olursa, bu binaya sağlam denilemez. Takvayı bir binaya benzetirsek; demir- irade, kum- zihin, çimento- his, su- lâtife-i rabbaniye konumundadır.

Nasıl ki demirin inşaatta kullanılmasının gayesi gerilmeye karşı muhkemliği arttırmaktır ve demir arttıkça muhkemlik artar. Aynen bunun gibi irade, ibadetullah tarafında ziyadeleştikçe takva muhkemleşir. ıbadetler, günahlar karşısında iradenin dağılmasına engel olmaktadır. Günlük hayatta sıkça karşılaştığımız bir durumdur bu. ıbadeti az yapan insanlar, günahlardan uzaklaşmakta büyük zorluklar çekmekte, bazen de uzaklaşamamaktadırlar.

Kum inşaatta esnemeye karşı muhkemliği arttırmak için konur ve kumun kalitesi ve temizliği büyük önem arz eder. Bunun gibi, zihnin marifetullah yönünde mesai harcayıp, onunla meşgul olması ve şüphelerden temizlenmesi de marifetullah yolunda ilerlemesini, o da takvayı netice verir.

Nasıl demiri, kumu ve diğer malzemeleri çimento bir arada tutuyor ve bırakmıyorsa, hisler de muhabbetullah sayesinde irade, zihin ve lâtife-i Rabbaniyeyi sırat-ı müstakim üzere bir arada tutar, gün geçtikçe takva ziyadeleşir.

Su basit gibi görünse de; olmadığı zaman çimento, demir ve kum hiçbir işe yaramaz ve bir yığından ibaret kalır. Hatta bunlar kalıba döküldükten sonra da yeterli su verilmezse, yine bina sağlam olmaz. Aynen bunun gibi, takvada müşahedetullah, su gibi önemlidir. (Müşahedetullaha; her an O'nun huzurunda olduğumuzu bilmek, O'nun sıfat ve isimlerinin tezahürlerini her an görmek diyebiliriz). Çünkü bütün lâtifeler O'nun için yaratılmıştır. Beden ile beraber diğer tüm lâtifelerde müşahedetullah olmazsa takvası o nisbette zayıf olur.

Bu kadar açiklama yeterli zannedersem...BaKi SeLaMlaR

daha bir tatmin edici oldu
sağolun

Alıntı sahibi ""SerkaNReaL""

Değerli kardeşim,

Burada geçen sır kelimesi, Müşahedetullahın mahalli olan kalpteki latifedir.

ayni şekilde güzel serknreal abı güzel acıklamış bu sözü anlamak için 24.söz bır butun olarak ele alınmalıdır selametle