Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

20.06.2007, 14:00

Kendi vazifemizi yapmak,vazifemizdir

BıRıNCıSı: Tarik-i hakta(hak yolunda) çalışan ve mücahede edenler,

yalnız kendi vazifelerini düşünmek lâzım gelirken,

Cenâb-ı Hakka ait vazifeyi düşünüp, harekâtını ona bina ederek hataya düşerler.

Edebü'd-Din ve'd-Dünya risalesinde vardır ki:

Bir zaman şeytan, Hazret-i ısâ Aleyhisselâma itiraz edip demiş ki:

"Madem ecel ve herşey kader-i ılâhî iledir;

sen kendini bu yüksek yerden at, bak nasıl öleceksin."
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1356&a=tariki%20hakta
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

2

20.06.2007, 14:03

Hazret-i ısâ Aleyhisselâm demiş ki:




Yani, "Cenâb-ı Hak abdini tecrübe eder ve der ki: '

Sen böyle yapsan sana böyle yaparım. Göreyim seni, yapabilir misin?' diye tecrübe eder.

Fakat abdin hakkı yok ve haddi değil ki, Cenâb-ı Hakkı tecrübe etsin ve desin: 'Ben böyle işlesem Sen böyle işler misin?' diye tecrübevâri bir surette Cenâb-ı Hakkın rububiyetine karşı imtihan tarzı, sû-i edeptir,(edepsizliktir) ubudiyete(ibadete aykırıdır) münâfidir."

Madem hakikat budur;

insan kendi vazifesini yapıp Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmamalı.

Bizim vazifemiz hizmeti imaniyeyi yapmaktır..

Neticeler ise bize aittir değildir..Cenabı hakka aittir.

biz vazifemizi yapalım.

yani birisine iman hakikatlarını anlatalım..

dinler mi,dinlemez mi..anlarmı anlamaz mı..kabul eder mi etmez mi..

bizim vazifemizin içine girmiyor..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

3

20.06.2007, 14:08

Meşhurdur ki, bir zaman ıslâm kahramanlarından ve Cengiz'in ordusunu müteaddit defa mağlûp eden Celâleddin-i Harzemşah harbe giderken, vüzerâsı ve etbâı ona demişler:

"Sen muzaffer olacaksın. Cenâb-ı Hak seni galip edecek."

O demiş: "Ben Allah'ın emriyle, cihad yolunda hareket etmeye vazifedarım. Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmam. Muzaffer etmek veya mağlûp etmek Onun vazifesidir."


ışte o zat bu sırr-ı teslimiyeti anlamasıyla, harika bir surette çok defa muzaffer olmuştur. (galip gelmiştir)

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1357

bizde sadece vazifemizi güzel yapmaya çalışacağız..

iman hakikatlarını güzelce öğrenmeliyiz..

iman hakikatlarını güzel öğrenip vukufiyet kesbetmek için çalışacağız.

sadece çalışacağız..inşaallah Allah bizi o seviyeyede çıkarız..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

4

20.06.2007, 14:17

Evet, insanın elindeki cüz-ü ihtiyarî ile işledikleri ef'allerinde(fiillerinde)

, Cenâb-ı Hakka ait netâici(sonuçları) düşünmemek gerektir.

Meselâ, kardeşlerimizden bir kısım zatlar,

halkların Risale-i Nur'a iltihakları şevklerini ziyadeleştiriyor, gayrete getiriyor.

Dinlemedikleri vakit, zayıfların kuvve-i mâneviyeleri kırılıyor, şevkleri bir derece sönüyor.

Halbuki, üstad-ı mutlak, muktedâ-yı küll, rehber-i ekmel olan Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, -1- "Peygambere düşen, ancak tebliğ etmekten ibarettir." Nur Sûresi: 24:54. - olan ferman-ı ılâhîyi kendine rehber-i mutlak ederek,

insanların çekilmesiyle

ve dinlememesiyle daha ziyade sa'y ve gayret ve ciddiyetle tebliğ etmiş.
Çünkü -2Sen sevdiğin kimseyi hidayete erdiremezsin. Ancak Allah dilediğine hidayet verir." Kasas Sûresi: 28:56. - sırrıyla anlamış ki,

insanlara dinlettirmek ve hidayet vermek, Cenâb-ı Hakkın vazifesidir; Cenâb-ı Hakkın vazifesine karışmazdı.

Öyleyse,

ışte ey kardeşlerim!

Siz de, size ait olmayan vazifeye harekâtınızı bina etmekle karışmayınız

ve Hâlıkınıza karşı tecrübe vaziyetini almayınız.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1357
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

5

20.06.2007, 14:28

Bir arkadaşa dedim ki arkadaşlarını sohbete getir..

dediki anlatıyorum anlatmıyorum gelmiyorlar..canları cehenneme gitsin dedi..

halbuki üstadın dediği gibi efendimiz asm insanların dinlememesiyle daha ziyade tebliğ yapmışlardır..

hele ebucehil ölene kadar ona hakikatı anlatmış..Allahın hidayet vazifesine karışmamış..

sadece tebliğini yapmış..

hele amcası ebu talibe son nefesini verene kadar anlatmış..

işte bizde böyle yapacağız..

bıkmadan,usanmadan vazifemizi icra edip..Allahın vazifesine karışmıyacağız..

anlatmak bizden ,hidayet Allahtan..

anlatırkende kavli leyyinle anlatacağız..

yani kısacası vazifemizi güzel öğrenmek çok önemlidir..

bunuda ancak risaleinurdaki barla,kastamonu ve emirdağ lahikası gibi mektuplarda öğreneceğiz..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

6

20.06.2007, 15:44

Ve hususi vazifemiz de,

Kur'ân'ın imanî hakikatlerini tahkikî bir surette

ehl-i imana bildirip onları

ve kendimizi idam-ı ebedîden ve daimî haps-i münferitten kurtarmaktır
.

Sair dünyevî ve siyasî ve entrikalı cemiyet ve komitelerle münasebetimiz yoktur ve tenezzül etmeyiz.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1915&a=vazifemiz
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

7

20.06.2007, 15:49

Vazifemiz olan
hizmet-i imaniyeyi ihlâsla yapmaya çalışmalı,

vazife-i ılâhiye olan muvaffakiyet ve hayırlı neticeleri vermek cihetine karışmamalıyız.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2052&a=vazifemiz
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

8

20.06.2007, 15:52

Kardeşlerim,
ben Nurlarla meşgul oldukça sıkıntılar azalıyor.



Demek vazifemiz

Nurlarla iştigaldir ve geçici şeylere ehemmiyet vermemek ve sabır ve şükretmektir.
Said Nursî

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2087&a=vazifemiz
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

9

20.06.2007, 15:56

Risale-i Nur'un ve Üstadımın ve biz talebelerin yegâne gaye ve hizmetimiz, ıslâmiyete, hususan Türk milletine ımân ve ahlâk cihetinde kudsî bir hizmettir.

Elbette Risale-i Nur'a ve hâdimlerine bu hizmetleri için ilişmemek lâzımdır. Bizim gaye ve maksadımız budur, başka hiçbir şey değildir.

Ve bu vazifemiz de rıza-yı ılâhî içindir. Zaten böyle bir kudsî vazifeyi dünyaya ve dünya menfaatine âlet ederek yapmayız ve tenezzül etmeyiz.
Böyle kalbinde ımân ve âhiret meşgalesinden başka hiçbir dünyevî maksat ve gaye bulunmayan hâlis Nur şakirtlerine, iddia makamının hiçbir zaman hatırıma gelmeyen gizli cemiyet kurmak ithamlarına tahammül edemiyoruz.
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=2132&a=vazifemiz
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

10

20.06.2007, 16:00

Efendiler!
Siz, niçin sebepsiz bizimle ve Risale-i Nur la uğraşıyorsunuz?

Kat iyen size haber veriyorum ki:

Ben ve Risale-i Nur, sizinle değil mübareze, belki sizi düşünmek dahi vazifemizin haricindedir.

Çünkü, Risale-i Nur ve hakiki şakirtleri, elli sene sonra gelen nesl-i atiye gayet büyük bir hizmet ve onları büyük bir vartadan ve millet ve vatanı büyük bir tehlikeden kurtarmaya çalışıyorlar.

şimdi bizimle uğraşanlar, o zaman kabirde elbette toprak oluyorlar. Farz-ı muhal olarak, o saadet ve selamet hizmeti bir mübareze olsa da, kabirde toprak olmaya yüz tutanları alakadar etmemek gerektir.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3442&a=vazifemiz
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

11

20.06.2007, 16:03

Allah razi olsun, istifade ediyoruz.. aynen devam insallah..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

12

20.06.2007, 16:05

Elhasıl:
Ehl-i dalalet, muvakkat hayata karşı mücadele ediyorlar.

Bizler, ölüme karşı nur-u Kur'ân ile cidaldeyiz. Onların en büyük meselesi-muvakkat olduğu için-bizim meselemizin en küçüğüne-bekaya baktığı için-mukabil gelmiyor.
Madem onlar divanelikleriyle bizim muazzam meselelerimize tenezzül edip karışmıyorlar;
biz, neden kudsi vazifemizin zararına onların küçük meselelerini merakla takip ediyoruz?

"Başkasının dalaleti sizin hidayetinize zarar etmez; sizler, lüzumsuz onların dalaletleriyle meşgul olmayasınız"; düsturun manası: "Zarara kendi razı olanın lehinde bakılmaz. Ona şefkat edip acınmaz."
Madem bu ayet ve bu düstur, bizi, zarara bilerek razı olanlara acımaktan men ediyor; biz de bütün kuvvetimiz ve merakımızla, vaktimizi kudsi vazifeye hasretmeliyiz. Onun haricindekileri malayani bilip, vaktimizi zayi etmemeliyiz. Çünkü elimizde nur var, topuz yoktur. Biz tecavüz edemeyiz. Bize tecavüz edilse, nur gösteririz. Vaziyetimiz bir nevi nurani müdafaadır.
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3464
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

13

20.06.2007, 16:08

Risale-i Nur'un bir talebesini tecrübe ettim.

Acaba bu heyecan, şimdiki siyasete karşı ne fikirdedir diye, Boğazlar hakkında bir boşboğazlığı münasebetiyle bir iki şey sordum.

Baktım, alakadarane ve bilerek cevap verdi. Kalben, "Yazık!" dedim. "Bu vazife-i nuriyede zararı olacak." Sonra şiddetle ikaz ettim.
şeytandan ve siyasetten Allah a sığınırım.- bir düsturumuz vardır.

Eğer insanlara acıyorsan, geçmiş düstur onlara merhamete liyakatini selb ediyor.

Cennet adamlar istediği gibi, Cehennem de adam ister.
Beşinci şuanın yine kısmen verdiği haberler tezahür ediyor.
Said Nursi

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3464
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

14

20.06.2007, 16:12

Vazifemiz,
ihlas ile ve sebat ve tesanüdle ve mümkün olduğu kadar ihtiyatla, "sırren tenevveret" irşad-ı Aleviyi fiilen tasdik etmek, ona göre hareket etmektir.

Yoksa, muarızlara mukabele etmek ve onların hücumundan telaş etmek değil.

Muvaffakiyet ve fütuhat-ı Nuriye ve revaç ile intişarı ise, vazife-i ılahiyedir.

Vazifemizi yapıp, vazife-i ılahiyeye karışmamak gerektir diye hem bana, hem sizin bedelinize teselli buldum.

http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3607&a=vazifemiz
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

15

20.06.2007, 16:16

Evet, Risale-i Nur'un mühim bir hakikatinden siz fıtraten bir ders aldınız. Yine o hakikatı nazar-ı dikkate alınız. O da şudur:

Vazifemiz ihlâs ile ımân ve Kur'ân'a hizmet etmektir. Amma bizi muvaffak etmek ve halka kabul ettirmek ve muarızları kaçırmak ise, o vazife-i ılâhiyedir. Biz buna karışmayacağız.

Mağlûp da olsak, kuvve-i mâneviyeye ve hizmetimize noksanlık vermeyecek. O noktada kanaat etmek lâzımdır.

Meselâ, bir zaman ıslâmın büyük bir kahramanı Celâleddin Harzemşah'a demişler: "Cengiz'e karşı muzaffer olacaksın."
O demiş: "Vazifemiz cihad etmektir. Bizi galip etmek vazife-i ılâhiyedir. Ona karışmam."
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3720&a=vazifemiz
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

16

20.06.2007, 16:20

Aziz kardeşlerim,
Bizim vazifemiz müsbet hareket etmektir. Menfî hareket değildir. Rıza-yı ılâhîye göre sırf hizmet-i imaniyeyi yapmaktır, vazife-i ılâhiyeye karışmamaktır. Bizler âsâyişi muhafazayı netice veren müsbet ımân hizmeti içinde herbir sıkıntıya karşı sabırla, şükürle mükellefiz. Meselâ, kendimi misal alarak derim: Ben eskiden beri tahakküme ve terzile karşı boyun eğmemişim. Hayatımda tahakkümü kaldırmadığım, birçok hadiselerle sabit olmuş. Meselâ, Rusya'da kumandana ayağa kalkmamak, Divan-ı Harb-i Örfîde idam tehdidine karşı mahkemedeki paşaların suallerine beş para ehemmiyet vermediğim gibi, dört kumandanlara karşı bu tavrım, tahakkümlere boyun eğmediğimi gösteriyor. Fakat bu otuz senedir müsbet hareket etmek, menfî hareket etmemek ve vazife-i ılâhiyeye karışmamak hakikati için, bana karşı yapılan muamelelere sabırla, rıza ile mukabele ettim. Cercis Aleyhisselâm gibi ve Bedir, Uhud muharebelerinde çok cefa çekenler gibi, sabır ve rıza ile karşıladım.
Evet, meselâ seksen bir hatâsını mahkemede ispat ettiğim bir müdde-i umumînin yanlış iddiaları ile aleyhimizdeki kararına karşı, beddua dahi etmedim. Çünkü asıl mesele bu zamanın cihad-ı mânevîsidir. Mânevî tahribatına karşı sed çekmektir. Bununla dahilî âsâyişe bütün kuvvetimizle yardım etmektir.
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3877&a=vazifemiz
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

17

20.06.2007, 16:20

Ve cihad-ı mâneviyenin en büyük şartı da vazife-i ılâhiyeye karışmamaktır ki, "Bizim vazifemiz hizmettir; netice Cenab-ı Hakka âittir. Biz vazifemizi yapmakla mecbur ve mükellefiz."
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

18

20.06.2007, 16:21

Ben de Celâleddin Harzemşah gibi, "Benim vazifem hizmet-i imaniyedir; muvaffak etmek veya etmemek Cenab-ı Hakkın vazifesidir" deyip ihlâs ile hareket etmeyi Kur'ân'dan ders almışım.
Haricî tecavüze karşı kuvvetle mukabele edilir. Çünkü düşmanın malı, çoluk çocuğu ganimet hükmüne geçer. Dahilde ise öyle değildir. Dâhildeki hareket, müsbet bir şekilde mânevî tahribata karşı mânevî, ihlâs sırrıyla hareket etmektir. Hariçteki cihad başka, dahildeki cihad başkadır. şimdi milyonlar hakikî talebeleri Cenab-ı Hak bana vermiş. Biz bütün kuvvetimizle dahilde ancak âsâyişi muhafaza için müsbet hareket edeceğiz. Bu zamanda dahil ve hariçteki cihad-ı mâneviyedeki fark pek azîmdir.
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3878
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

19

20.06.2007, 16:41

Risale-i Nur Talebelerinin vazifeleri
1)ıman ve Kur'an hakikatlerini başta kendi talim etmek ve istimal etmek; talim ettirmek ve istimaline teşvik emektir

2)ıçtimai hayat dair Risale-i Nur umdelerini talim etmek ve bunları günlük hayatta istimal etmektir. Nur Talebesi adeta bir asayiş polisi gibi hareket ederek, cebren değil kalblerde bir yasakçı bırakarak vatana ve millete hizmet eder. Mesela, bir keresinde bir kardeşimiz başkasının SSK karnesinden kendine ilaç yazdırmak istiyor. Bir Nurcu işini bırakıp saatlerce dil döküp onu o azim hırsızlıktan vazgeçiriyor. Demek, Nurcular bu vatan için en çok lazım olanlardır.
Hem mesela; Nurcu toplum için şerir olan durumlarda toplumsal -müsbet-bir refleks için halkı bilinçlendirme vazifesi içindedir. Tek bir örnek, her Nurcu toplumu yozlaştıran diziler için hiç olmasa ailesine bilgi vermekle mükelleftir.

3)Risale-i Nur talebelerinin önemli bir vazifeside din, vatan ve millet namına siyaseti dost hale getirmektir. Siyaseti Risale-i Nur istikametinde talim ederek hürriyet-i şer'iye istikametine sokmak için azami gayret göstermekle mükelleftir.
Bunu yaparken Eski Said'in ve özellikle Emirdağ Lahikalarında yazılmış prensipleri iyi talim etmek elzemdir.

Bu üç vazife Mehd-i Azam ve şakirtlerinin ve onların şahs-ı menevisinin önem sırasına göre yazılmış vazifeleridir. Bu üç vazifeyi inkar mesleki dalaleti intaç ettiği gibi, derecelerini bilmek ve ona göre vakit ayrımak mümkünken sadece birini veya ikisi ile iktifa etmek Mesleki gaflettir.

Nurcuların vazifesi bellidir. Zafer ise Allah'ın vazifesidir. Biz ona karışmaz ve düşünmeyiz. Allah'ın vazifesine karışmamak adına bu üç daireden biri ihmal edilemez.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

20

20.06.2007, 17:08

Onun için benim Nur âhiret kardeşlerim, "ehvenüşşer" deyip bazı biçare yanlışçıların hatâlarına hücum etmesinler.

Daima müsbet hareket etsinler. Menfî hareket vazifemiz değil...

Çünkü dahilde hareket menfîce olmaz.

Madem siyasetçilerin bir kısmı Risale-i Nur'a zarar vermiyor, az müsaadekârdır; "ehvenüşşer" olarak bakınız.

Daha "âzamüşşer"den kurtulmak için, onlara zararınız dokunmasın, onlara faydanız dokunsun. ,,

Hem dahildeki cihad-ı mânevî, mânevî tahribata karşı çalışmaktır ki, maddî değil, mânevî hizmetler lâzımdır.

Onun için, ehl-i siyasete karışmadığımız gibi, ehl-i siyaset de bizimle meşgul olmaya hiçbir hakları yok...
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3880
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir