“AMERıKAN TAVUKLARI”
Üstad Hazretleri 21. Sözün 1.Makamı 5. ıkazında ibadet ve namaza engel olan bazı dünyevi işler ve meşgalelerden bahsettikten sonra aşağıdaki ilginç tabiri beyan eder:
“Bununla beraber, meşâgil-i dünyeviye dediğin, çoğu sana âit olmayan ve fuzûlî bir sûrette karıştığın ve karıştırdığın mâlâyânî meşgalelerdir. En elzemini bırakıp, güyâ binler sene ömrün var gibi en lüzumsuz mâlûmât ile vakit geçiriyorsun. Meselâ, "Zühalin etrafındaki halkaların keyfiyeti nasıldır?" ve "Amerika tavukları ne kadardır?" gibi kıymetsiz şeylerle kıymettar vaktini geçiriyorsun. Güyâ, kozmoğrafya ilminden ve istatistikçi fenninden bir kemâl alıyorsun!”
ilginç bir ifade.
Özellikle de “Amerika tavukları” ibaresi çok daha ilginç. Sizce de öyle değil mi? Gerçekten öyle. Çünkü meşagil-i dünyeviyenin, fuzuli işlerin ve malayani ve boş meşguliyetlerin “Amerikan tavukları ile” irtibatlandırılması zahiri ifadenin arkasında önemli sırların olduğuna işaret ediyor.
Zira ifadede ne “ıngiliz tavukları”, ne “Alman tavukları” gibi bir tabir kullanılmamış, doğrudan “Amerika tavuklarına” dikkat çekilmiş.
Peki, nedir bu “Amerika tavukları?
Nedir ki, Üstadın lisanında boş ve fuzuli işlerin kaynağı olmakta, zihinleri malayaniyata ve fuzuli işlere sevk etmekte ve müminlerin ibadet ve namazlarına fiili set çekmekte?
Evet, gerçekten de “Amerika tavukları” ibaresi ile günümüzdeki malayani ve boş işlerin önemli bir kaynağına dikkat çekilmiş. Zira bu gün dünya yüzünde insanların zihinlerini meşgul eden hadiselere bir baktığınız zaman, bu hadiselerin büyük ölçüde Amerikan patentli olduğunu görürsünüz.
Alın bir sinema dünyasını: Bu gün insanları en çok meşgul eden, en çok malayaniyata sevk eden olayların başında Amerika sineması gelir. Herry Potter’iyimiş, Matrix’iymiş vs…ışte en büyük “Amerikan sinema tavuğu.”
Alın bir siyaset dünyasını:Irak,ıkiz kuleler, Afganistan, terör vs… gibi hadisleri göz önüne getirin. Günlerce dünya milletlerini ve ıslam dünyasını meşgul etmiyor mu? Müminlerin saatlerce televizyon karşısında tutarak uhrevi işlerinin aksamasına vesile olmuyor mu? ışte size kocaman bir “Amerika siyaset tavuğu.”
Bilim, spor vs…
Diğer hadiseleri de zihinlere havale ediyoruz.
Üstelik “Amerika tavuğu” sadece kendi sınırları içinde kalmıyor, diğer ülkelerin içine de yumurtalarını bırakıyor. ınsanlar da çoğu kez televizyon karşısında bu yumurtalarla uğraşarak vakitlerini zayi ediyorlar. Namaz ve ibadet gibi ulvi işlerini ya aksatıyorlar, ya da terk ediyorlar.
ışte bu noktada yapılacak tek şey bizi malayaniyata sevk eden, fuzuli bir şekilde uğraştıran, boş işlerle uğraşmamıza vesile olan “Amerikan tavuklarına” “kış, kış” diyerek aklımızdan, hissimizden, ruh dünyamızdan ve çevremizden kovmak, zihnimizi “yeşil cennet kuşları” ile meşgul ederek “altın yumurtlayan tavuğa” nazar etmektir.
Her bir ibadetimiz, tesbihimiz ve tekbirimiz bizlere ahirette altın yumurtlayan bir tavuk olarak geri dönmeyecek mi? Öyleyse; “Hadi, kış kış Amerikan tavuğu… Benden uzak dur”