Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

08.04.2005, 09:59

nurculuk ve siyaset

tarihçe-i hayattan tahliller bölümünden. üstadin kendi sagliginda onayi alinip ta basilan bir kitaptan. kisa bir bölüm.
"En sevmediği şey siyasettir. 35 senedir bir gazeteyi eline almış değildir. Dünya şuunu ile alâkasını kesmiştir. Akşam namazından sonra ferdası öğleye kadar kimseyi kabul etmez, ibadetle meşgul olur. Pek az uyur. Talebelerini de siyasetten şiddetle meneder. Memleketin her tarafında 600 bini mütecaviz, belki bir milyonu bulan talebeleri memleketin en faziletli evlâdlarıdır. Üniversitenin muhtelif Fakültelerinde müsbet ilimler tahsil eden şâkirdleri pek çoktur, yüzlercedir, binlercedir. Hiçbir Nur talebesi yoktur ki, sınıfının en faziletlisi, en çalışkanı olmasın. Memleketin her tarafında bulunan bu yüzbinlerce Risale-i Nur talebesinden hiçbirinin, hiçbir yerde âsayişi muhil hiçbir hareketi, hiçbir vak'ası yoktur. Her Nur talebesi, millet-i ıslamiyenin huzur ve emniyetinin tabiî birer muhafızıdır; âsâyişin mânevî bekçisidir."
nazlideniz

2

08.04.2005, 10:18

nurculuk ve siyaset 2

risale-i nurdan baska belge tanimayanlara ithaf

yine tarihce-i hayatdan alinmis bir mektub

"DEMOKRAT KARDEşLERE TAVSıYE

Diktatörler ve şefler idaresinde memleketin dinini, îmanını, canını, hayatını kasıp kavuran merhametsiz eski devrin farmason kullarının şu cançekişme devrinde Demokratlara tevcih ettikleri silâhların en tesirlisi, onu kendilerinden daha dinsiz göstermeğe çalışmalarıdır. Bir kısmı dindarlık perdesine bürünerek, Demokratların millete vâdettikleri din hürriyetini temin etmeyeceklerini propaganda ediyorlar. Bir kısmı da, irticaı himaye ediyor ithamıyla Demokratların din hürriyetine taraftarlık etmesini önlemeğe kendileri gibi Demokratları da dini, din müesseselerini tahrib etmeğe, din ehline karşı şiddet göstermeğe sevkediyorlar.

Demokrat Partinin iktidarı ele alır almaz komünistlere karşı şiddetli davranması, diğer taraftan Ezan-ı Muhammedînin serbestisini temin etmesi, bu sebeble halkın muhabbetini kazanarak kendi kuvvetinden yirmi defa daha bir kuvvet elde etmesi Halkçıları müdhiş endişeye düşürdü.

Eski devrin din ehline ve Kur'an ehli olan "Nurculara" karşı takib ettiği zalimane siyasetin onları bu hale düşürdüğünü Demokratlar idrak edecek bir seviyede oldukları için, onların pusularına düşmeyeceklerine itimadımız vardır.

Eski devrin belli başlı şiarı malûmdur. Demokratlar, bekalarını temin etmek isterlerse, tamamıyla bu şiara karşı bir siyaset takib etmeleri icab eder; bir taraftan komünizme karşı şiddet, diğer taraftan dini ve din ehlini himaye. Açıkça ve mertçe bu yolda yürümek mecburiyetindedir. Bu hususta göstereceği, en ufak bir zaaf, yahut en ufak bir samimiyetsizlik onu Halkçıların çukuruna düşürür.

Biz Nur Talebeleri, kat'iyyen siyasetle iştigal etmeyiz. Bizim yegâne emelimiz, memlekette din hürriyetinin hakikî surette temini, dine ve din ehline ve Kur'an ehli olan Nurculara karşı çeyrek asırdan beri devam eden zulüm ve tazyikin tamamiyle bertaraf olmasıdır. Demokrat kardeşlere tavsiye ederiz: Devr-i sabıkın şeytankârâne oyunlarına, hilelerine aldanmasınlar; onların düştükleri dalâlete düşmesinler. Milletin ruhunu ve iradesini onlar gibi istihfaf etmesinler. Komünizme ve dine karşı tuttukları doğru yolda azimle devam etsinler.

Nur Talebeleri Namına

SADIK, SUNGUR, ZıYA
nazlideniz

3

08.04.2005, 10:37

Siyasî olmamak, siyasî olmak, siyasî olmayıp da siyaset hakkında fikir sahibi olmak, Eski Said, Yeni Said ve ikisinin karışımı 3. Said devirleri de göz önünde tutulmalı.

Hem madem vurmaktan ve adavetten hoşlanıyorsun kardeşim, sen necisin, nerden geliyorsun, nereye gidiyorsun, onu söyle, biz de kime vurduğumuzu, nasıl vuracağımızı, nasıl daha ağır (!) hasar verdireceğimizi bilelim.

ılm-i Hadîs nedir bilir misin? Peki ilm-i hadîse göre , o hadîsin, "Nerede, Ne zaman, Kime, Ne şekilde, Niye, Ne amaçla" söylendiği gibi bir çok kriteri olduğunu, ayrıca nasih, mensuh gibi kavramların olduğunu biliyor musun?

Demek ki; ne Kur'an ayetleri, ne hadîs-i şerifler, ne de Üstad'ın sözleri, ne de arifler ve evliyanın sözleri adeta bir tüfeğin mermisi gibi kullanılabilir.

ışte tefsir-i Kur'an, tesfir-i hadîs, usûlü'd-dîn müesseseleri, isteyen oraya müracaat eder, görür.

En son Risale-i Nur kongresine gittiniz mi, gitmeseniz de resimlerini gördünüz mü, peki o resimlerde Sungur, Fırıncı, Birinci ve Kutlular abinin bir araya geldiklerini, Sungur abinin dua ettiğini, hepsinin amin dediğini, salondakilerin sevinç gözyaşlarına boğulduğunu müşahede ettiniz mi?

Eğer bunlara rağmen bunlarla karşılaşıyorsam demez miyim: "Kardeşim niyetin nedir, bizi mânen öldürmek mi, bizi ıslah etmek mi?"

4

08.04.2005, 11:28

arkadaşlar aynı konu şu anda burada müzakere ediliyor.
http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=2297
nurculuk ve siyaset konusunda fikri olan buraya yazsın


lütfen aynı konuda çift başlık açmayalım
bu nedenle konuyu kilitliyorum

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir