Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

25.07.2006, 09:32

Bir Kıssa Bin Hisse

Ata el-Erzak kendi halinde Allah dostlarından biriydi. Bir gün hanımı evde unun bittiğini söyledi. Evde iki dirhemden başka para yoktu. Ata Hazretleri o iki dirhemi aldı ve çarşıya un almaya gitti.

Çarşıya varınca orada bir kuytu yerde birisinin ağlamakta olduğunu gördü. Biraz yaklaşınca, onun bir köle olduğunu fark etti. Ona:

“Neden ağlıyorsun?” dedi.

Köle, hıçkırıklar arasında:

“Efendim bana iki dirhem verdi ve çarşıya falan şeyi almaya gönderdi. Fakat ben çarşıya gelirken paramı kaybettim. Bu sebeple efendimin beni dövmesinden korkuyorum” dedi.

Hazret-i Ata elindeki iki dirhemi köleye verdi. Köle bir kuş gibi sevinerek oradan ayrıldı. Kendisi de camie giderek akşama kadar ibadet etti.

Akşam camiden çıkıp bir marangoz dostunun dükkânına uğradı. Selâm verdi, hal hatır sordu. Orada bir çuval talaş birikmişti. Ayrılırken marangoz dostu:

“şu talaşı al, götür. Yakarsın” dedi.

Hazret çuvalı aldı, eve götürdü. Hanımına bir şey söylemeden de yatsı namazı için tekrar camiye gitti.

Namazdan dönünce evde ekmek pişirildiğini görünce şaşırıp, hanımına:

“Bu un nereden geldi?” diye sordu.

Hanımı:

“şaka yapma. Getirdiğin undur. Çok güzel un almışsın. Bundan sonra hep aynı yerden al” dedi.

Hazret-i Ata tebessüm etti:

“ınşallah hep öyle yapayım” dedi.

ıyilik yap iyilik bul :wink: :wink: ...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir