Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Bîçare S.V.

Profesyonel

  • "Bîçare S.V." bir erkek
  • Konuyu başlatan "Bîçare S.V."

Mesajlar: 712

Konum: İstanbul/ Çamlıca

Meslek: Gazeteci/ Arşiv-Kütüphane

Hobiler: Kitap okuma (Sesli)

  • Özel mesaj gönder

1

31.10.2009, 08:14

Sivil Toplum Kuruluşları Adliyede

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ADLİYEDE


Ergenekon savcılarına gönderilen “İrticayla Mücadele Eylem Planının”
aslının ortaya çıkması ve Adlî Tıp Kurumunca onaylanmasının ardından
harekete geçen sivil toplum kuruluşları, ihbar mektubunda ismi
geçenlerin yargılanması için suç duyurusunda bulundu. Mazlum-Der,
Özgür-Der, Adaleti Savunanlar Derneği gibi pek çok sivil toplum
kuruluşu, Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesine gelerek İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu dilekçelerini teslim etti.

BELGE HALK İRADESİNİ HEDEF ALIYOR

Ankara’da basın toplantısı düzenleyen STK’lar ise ‘’İrticayla
Mücadele Eylem Planı’’ iddiaları konusunda ortak bir açıklama yaptılar.
‘’Hukukun üstünlüğüne dayalı bir rejimin inşa edilebilmesi’’ isteğinin
dile getirildiği açıklamada ‘’Belgenin, bir siyasî parti ve topluluk
hedef alınıyor gibi görünse de temelde halk iradesine yönelik bir
saldırı niteliğinde olduğu’’ savunuldu. Açıklamada, sürecin her
aşamasında kamuoyunun aydınlatılmasının önem taşıdığı belirtildi.

Ankara’da basın toplantısı düzenleyen STK’lar ise ‘’İrticayla
Mücadele Eylem Planı’’ iddiaları konusunda ortak bir açıklama yaptılar.
‘’Hukukun üstünlüğüne dayalı bir rejimin inşa edilebilmesi’’ isteğinin
dile getirildiği açıklamada ‘’Belgenin, bir siyasî parti ve topluluk
hedef alınıyor gibi görünse de temelde halk iradesine yönelik bir
saldırı niteliğinde olduğu’’ savunuldu. Açıklamada, sürecin her
aşamasında kamuoyunun aydınlatılmasının önem taşıdığı belirtildi.

Cuntacılar yargılansın

“İrtİcayla Mücadele Eylem Planı’’ belgesinin gerçek olduğunun
anlaşılmısının ardından harekete geçen sivil toplum kuruluşları, ihbar
mektubunda ismi geçenlerin yargılanması için suç duyurusunda bulundu.

MAZLUM-DER, ÖZGÜR-DER, ASDER’in de aralarında bulunduğu pek çok
sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi’ne
gelerek İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu dilekçelerini
teslim etti. Suç duyurusunda bulunmadan önce adliye STK’lar adına
açıklama yapan MAZLUM-DER, İstanbul Şube Başkanı Cihat Gökdemir, bugüne
kadar cunta planlarının yargı önüne gelmediğini belirtti. Dursun Çiçek
imzalı belgenin gerçek olduğunun artık anlaşıldığını kaydeden Gökdemir,
“Onlarca sivil toplum kuruluşu bugün cuntacılar hakkında suç
duyurusunda bulunacağız. Bu isimlerin bir an önce sivil mahkemelerde
yargılanmasını istiyoruz” dedi. Açıklamanın ardından sivil toplum
kuruluşlarının temsilcileri adliyeye girerek suç duyurusunda bulundu.

Sivil toplum kuruluşlarının yargı önüne çıkmasını istedikleri
isimler ise suç duyurusunda şöyle sıralandı. Genelkurmay Başkanı İlker
Başbuğ, 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız, Korgeneral Mehmet Eröz,
Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Albay Dursun Çiçek, Albay Hicri Dinçerol,
Albay Sedat Özüer, Albay İlker Ziya Göktaş, Albay Fuat Selvi ve
soruşturma ile tespit edilecek diğer kişiler. Bu arada, açıklamaya
katılan bir kişinin ön tarafına “lanet cunta sürgüne” arkasına da
“darbe virüsü domuz gribinden ölümcüldür” yazılı önlüğü dikkat çekti.

BİR SUÇ DUYURUSU DA DİYARBAKIR’DAN

MAZLUM-DER Diyarbakır Şubesi, Genelkurmay Başkanı Orgeneral
İlker Başbuğ, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hasan Iğsız ve Kurmay Albay
Dursun Çicek hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına suç
duyurusunda bulundu. Dernek Başkanı Avukat Selahattin Çoban, suç
duyurusu dilekçesini vermeden önce adliye binası önünde, suç duyurusu
dilekçesini gazetecilere okudu. Genelkurmay Harekat Başkanlığı için
Kurmay Kıdemli Albay unvanlı bir subay tarafından hazırlandığı iddia
edilen ‘’İrtica ile Mücadele Eylem Planı’’ adlı raporda açık bir
şekilde darbeyi doğuracak eylem planından bahsedildiğini kaydeden
Çoban, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, 1. Ordu Komutanı Orgeneral
Iğsız ve Albay Çiçek’i şüpheli olarak belirttiği suç duyurusu
dilekçesini Cumhuriyet Başsavcılığına teslim etti.

BELGE, HALK İRADESİNE SALDIRI

Ankara da ise bazı sivil toplum kuruluşları ‘’İrticayla Mücadele
Eylem Planı’’ iddiaları konusunda ortak açıklama yaparak tepkilerini
dile getirdiler. Ankara’daki bir oteldeki basın toplantısına MAZLUMDER
Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Halit Ortaköy’ün katıldı. Ünsal
tarafından okunan ortak açıklamada, ‘’İrticayla Mücadele Eylem Planı
Belgesi’’nin ve girişimin ‘’hukuk düzenine yönelmiş açık bir tehdit
niteliği taşıdığı’’ görüşüne yer verilerek, ‘’Belgenin içeriği ve
hedeflerinin vahametini konuşmak yerine basına nasıl sızdığını
konuşmak, darbe girişimini hafife almaya ya da örtmeye yönelik değilse
nasıl izah edilmelidir?’’ denildi. ‘’Belgenin, bir siyasi parti ve
topluluk hedef alınıyor gibi görünse de temelde halk iradesine yönelik
bir saldırı niteliğinde olduğu’’ belirtilen açıklamada, sürecin her
aşamasında kamuoyunun aydınlatılmasının önem taşıdığı belirtildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Bizler, şeffaf, hesap verilebilir ve
hukukun üstünlüğüne dayalı bir rejimin inşa edilebilmesi için halk
iradesi yok sayılmadan, özgürlüklere yönelmiş tüm tehditlerin tasfiye
edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Söz konusu belge ve içeriği ile ilgili
olarak, Meclis ve Hükümetten, başta Genelkurmay Başkanı olmak üzere,
TSK komuta kademesinin konumunun netleştirilmesini istiyoruz.’’




http://www.yeniasya.com.tr/2009/10/31/guncel/h2.htm
31.10.2009
"İyyake nâ'büdü ve İyyake nesteîn."
'Ancak Sana kulluk eder, ancak Senden yardım dileriz.'
"İnsanlara teşekkür etmeyen, ALLAH'a da şükretmez.!"
'Bırak bîçare feryâdı, Bîçare S.V.

musanınkardeşi

Yasaklı Üye

  • "musanınkardeşi" bir erkek
  • "musanınkardeşi" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 20

Konum: ist

Hobiler: okuma ve dua ,ibadet ,, ve küfre karşı mucadele..

  • Özel mesaj gönder

2

31.10.2009, 12:19

cuntacılar halka hesap vermelidir..

hiç kimse makam ve rütbesine güvenerek HALKIN TEMSİLCİLERİNE VE HALKA KUMPAS KURAMAZ..

Cunta HESAP vermelidir, Cunta bu ülkede ki bütün terörist olaylardan sorumludur,, pkk nın ,dhkp-c, mlkp ve sağ-sol olaylarının ardında da CUNTANIN olduğuna inanıyorum...

3

31.10.2009, 12:25

CEVAP: cuntacılar halka hesap vermelidir..

, Cunta bu ülkede ki bütün terörist olaylardan sorumludur,, pkk nın ,dhkp-c, mlkp ve sağ-sol olaylarının ardında da CUNTANIN olduğuna inanıyorum...

12 Eylül için de bunları düşünüyor musunuz..?





musanınkardeşi

Yasaklı Üye

  • "musanınkardeşi" bir erkek
  • "musanınkardeşi" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 20

Konum: ist

Hobiler: okuma ve dua ,ibadet ,, ve küfre karşı mucadele..

  • Özel mesaj gönder

4

31.10.2009, 14:10

sivil toplum ,adliyede

şüphen var ki soruyorsun ??? halbuki benim mesajlarımı deşifre edebilmek için biraz kafa yorsaydın bu soruyu sormazdın,,, ben demedim mi çocuk diye boşuna mı diyorum .,,,

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

5

14.11.2009, 10:17

Albay Dursun Çiçek serbest bırakıldı

İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nın altında ıslak imzası olan ve önceki akşam sorgusunun ardından tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi'ne konulan Kurmay Albay Dursun Çiçek yine serbest bırakıldı.

''İrticayla Mücadele Eylem Planı'' başlıklı belgede ıslak imzası bulunduğu öne sürülen ve çıkarıldığı mahkemece tutuklanan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek'in, ''delil durumu'', ''kaçma şüphesinin bulunmaması'' ve ''sabit ikametgah sahibi olması'' gerekçeleriyle tahliyesine karar verildi.

Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde önceki gün tutuklanarak Hasdal Cezaevi'ne gönderilen Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik'in aynı saatlerde yaptığı itiraz üzerine, İstanbul Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince tahliyesi kararlaştırılan Çiçek'in, ''delil durumu'', ''kaçma şüphesinin bulunmaması'' ve ''sabit ikametgah sahibi olması'' gerekçeleriyle tahliye edildiği öğrenildi.

''Terör örgütü üyesi olmak'' ve TCK'nın 312. maddesinde düzenlenen ''Cebir ve şiddet kullanılarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' suçlarından tutuklandığı öğrenilen Çiçek'in, İstanbul Nöbetçi 9. Ağır Ceza Mahkemesi heyetince yapılan değerlendirmede oy birliğiyle tahliyesine karar verildiği belirtildi.

Heyette yedek üye eksikliği bulunması nedeniyle, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nden bir üyenin de görevlendirildiği ve Mahkeme Başkanı Nurettin Ak, Üye Hakim Tuncay Aslanlı ve 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nden görevlendirilen Oktay Kuban'dan oluşan heyetçe tahliye kararı alındığı kaydedildi.

Tahliyesi kararlaştırılan Çiçek hakkında herhangi bir adli kontrol uygulamasının da işletilmediği belirtildi.

''ZOR KOŞULLARDA YAZILAN İTİRAZ DİLEKÇESİ''

Çiçek'in tutuklandığı 11 Kasım gecesi AA muhabirine açıklama yapan ve tutuklama kararı veren mahkemeye itiraz dilekçesini sunduğunu belirten Çiçek'in avukatı Mustafa Çevik, nöbetçi hakim İdris Asan'ın, müvekkili ve kendisinin yaptığı savunmayı CMK'nın öngördüğü şekilde tutanaklara geçirmediğini öne sürmüştü.

Çevik, itiraz sürecini şöyle anlatmıştı:

''CMK'nın 268. maddesi çerçevesinde zabıt katibine tutuklamaya ilişkin itiraz beyanlarımız yapılmak istenmiş, ancak hakim 'yarın yazın, getirin' şeklinde tepki göstererek, zabıt katibi marifetiyle itiraz hakkımızın kullanılmasını engellemiştir. Tüm engellemelere rağmen adliyenin zor koşullarında yazdığımız itiraz dilekçesi, havale etmesi için hakim İdris Asan'a götürülmüş, ancak hakim, dilekçeyi bugün değil, yarın inceledikten sonra havale edeceğini bildirmiştir. Nöbetçi savcıyla irtibat kurularak, hakimin dilekçemizi havale etmek zorunda olduğu belirtilmiş, adliye servisinde savcının yanında uzun tartışmalar sonucu dilekçenin havale edilmesi sağlanmıştır.''

Avukat Çevik, müvekkilinin Genelkurmay'da, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargahında kurmay albay olarak görev yaptığını ve çağdaş ceza hukukunda tutuklama kararlarının istisnai kararlar olduğunu belirterek, müvekkilinin ''hukuk dışı tutuklama kararıyla'' adeta cezalandırıldığını savunmuştu.

Haber 7
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Bu konuyu değerlendir