Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

09.06.2005, 00:22

Sin şın'a dahil olunca, kabr-i Muhyiddin izhar olur

Bir kıssa bin hisse


Sin şın'a girince

Evliyadan Muhyiddin-i Arabî'nin bazen anlaşılmaz sözleri ve garip halleri olurdu. Bir gün şam dağlarından birine çıkıp:

"Sizin taptığınız benîm ayağımın altındadır!" diye bağırmaya başladı.

Bunun üzerine zamanın alimleri Muhyiddin-i Arabi'nin (Allah -hâşâ- benim ayağımın altındadır) dediğine hükmederek küfre girdiğine ve idam edilmesi gerektiğine hükmettiler. Kabrini bile halkın uğrak yeri olmasından korkarak belli bir yere değil, bilinmeyen bir dağa yaptılar.

Muhyiddin-i Arabî 1240'da idam edildi ve şam'ın Kasyon dağına defnedildi.

Oysa, Muhyiddin Arabî Hazretleri bir sözünde:

"ıza dehale's-Sîni ila'ş-şın. Zahara kabr-i Muhyiddin"

(Sin şına girdiği zaman, Muhyiddin'in kabri ve muradı anlaşılır.) demişti.

Aradan asırlar geçti. Yavuz Sultan Selim şam'ı fethetti. Yani Sin şın'a girdi. Yavuz Sultan Selim şam'da bu hadiseyi duyunca Muhyiddin-i Arabi'nin kabrini aramaya koyuldu.

Kimse Muhyiddin-i Arabi'nin kabrinin yerini bilmiyordu.

Yavuz Sultan Selim , dağda koyun otlatmakta olan çobanlara kadar Muhyiddin-i Arabi'nin kabrinin nerede olduğunu soruyor, fakat kimseden tatmin edici bir cevap alamıyordu. Bir gün çobanın biri:

"Efendim" dedi, "Ben kabrin nerede olduğunu bilmiyorum. Fakat şurada bir yer var ki, oradan ne bir koyun otlar, ne de oraya bir hayvan basar. Otları kendi halinde büyür ve zamanı gelince, kurur gider."

Bunun üzerine Yavuz, oranın Muhyiddin-i Arabi'nin kabri olduğuna hükmetti ve orayı kazdırdı. Baktılar ki, mübarek nâşları olduğu gibi duruyor. Oraya muhteşem bir türbe yaptırdı. Sonra onun niçin idam edildiğini sordu.

Oradakiler:

"Sizin taptığınız benim ayağımın altındadır dediği için idam edildi." dediler.

Bu defa Sultan Selim Han, bu sözü nerede söylediğini araştırıp orayı da buldu. Orayı kazmalarını emretti.

Kazdıklarında oradan bir küp altının çıktığını gördüler.

Yavuz Sultan Selim Han şöyle söyledi:

Hazret-i Peygamberimiz, «Dininiz paranız, kıbleniz kadınlarınız» buyurmadı mı? ışte Muhyiddin-i Arabî de buna dayanarak, taptığınız ayağımın altında demekle, altınınız ve dünyanız ayağımın altında demek istemiş ama o zaman bunu kimse anlayamamış ve Hazret-i Muhyiddin'i haksız yere idam etmişler.

08.06.2005

Kaynak


Rica: Yukarıdaki hadisin kaynağı hakkında yardım rica etsem?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

2

09.06.2005, 01:14

selamın aleykum

allah razı olsun ilginç bir olay...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir