Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Alkan

Usta

  • Konuyu başlatan "Alkan"

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

1

27.02.2005, 21:49

ABD, Kur'ân'a teslîm olunca?

ABD, Kur'ân'a teslîm olunca?


Afganlıların Burka dedikleri tarzda tesettüre büründürülmüş peçeli Özgürlük Heykeli resmi hâfızalara henüz vedâ etmişti ki şimdi de Time dergisinin 8 şubat târihli sayısındaki başörtüsü giydirilmiş Mona Lisa tablosu gündeme oturuverdi; başlık da hayli garip: "Avrupa'nın Kimlik Krizi: Çokkültürlülük öldü mü?" Alman muhalefet lideri Angela Merkel'in, "Güçlü bir ıslâm'la karşı karşıya kalan Hıristiyanlık, bu rekabete dayanamaz" cümlesiyle ifâde etmeye çalıştığı ıslâm korkusu Atlantik ötesine mi sıçradı yoksa? Bush'un Brüksel ziyâretine tevâfuk ettirilen Time'ın tesettürlü kapağının, Avrupa'ya verilen bir "Artık başörtüsüne alışın!" mesajı mı yoksa Türkiye'nin şahsında ıslâmiyet'e karşı Avrupa'ya derin bir îkaz mânâsına mı geldiğini zamanla öğreneceğiz. Bildiğimiz bir şey var ki o da şu: Her ne sûretle olursa olsun ıslâm'ın gündemin esas maddesi olması keyfiyetini değiştirebilecek bir gücün mevcûdiyeti artık imkân dâhilinde görülmüyor?
Kalemşörler tesettürlü Mona Lisa'yı tartışadursunlar; bu arada biz ABD'nin Avrupa için korktuğunun aslında kendisi için de cârî olduğu hakikatine adeselerimizle ?focus' yapalım!.. CIA'nın Ocak ayında neşrettiği raporunda dile getirdiği ?hilâfet tasavvuru'ndan hareketle, Ayasofya'da okunacak bir hutbenin Beyaz Saray'da dinlenme ihtimâlinin yakın gelecekte vukubulması için, son hızla, tamyol seyrüsefer eden ?Dünya Gemisi'nin izlediği mecbûrî rotayı keşfetmeye çalışalım?.
¥
Karanın göründüğü güneş gibi âşikâr artık; şu satırlardan bile okunabiliyor: "Ve Batı, inançsızlığın panzehirini dine dönmekte buldu. Garbın ateist gettolarından, Doğu Bloku'nun kilise enkazlarından, Çin duvarının ardından yeniden çan sesleri yükseldi. Lakin teşvik edilen ?dine dönüş' sırasında, hesapta olmayan bir din daha tırmandı: ıslâm." (Can Dündar, Milliyet, 24 şubat)
şimdilerde Batı ıslâm'la karşılaşmasını hazmetmeye çalışıyor. Bu buluşmayı engellemek isteyenler ise bir ıslâmiyet-Hıristiyanlık savaşı çıkarmaya veya böyle bir savaşa dünya kamuoyunu inandırmaya çalışıyorlar. Peki acaba bu plan tutacak mı?..
Bu meş'um gayeye hizmet edeceği düşünülen 11 Eylül hâdisesi bile hayra vesîle oldu: 11 Eylül'den bu yana ABD'de 6 milyon Kur'ân meâli satıldığı, 34 bin kişinin Müslüman olduğu, internet vâsıtasıyla hergün 100 civarında kişinin de hidâyete erdiği, daha önce nüfûsun % 50'si ıslâm'la şiddeti beraber kabul edereken o günden bu yana bu oranın % 44'e gerilediğine dair haberler mevcut.
Ya CIA'nın Ocak ayında yayınladığı rapora ne demeli?.. ?Global Geleceği Haritalamak' (Mapping The Global Future) başlığını taşıyan 123 sayfalık rapor (www.cıa.gov), 2020 senesini içine alacak bir istikbal tasavvuru yapıyor. Raporda hilâfet, bir Amerikan senaryosu olarak 21. yüzyılda yeniden ihyâ ediliyor. ?Yeni Bir Hilâfet' başlığını taşıyan hayâli senaryo, 2020'de hilâfeti yeniden diriltmiş ıslâm dünyasını hassas bir balans ayarına tâbi tutuyor. Ayrıca dinlerin önümüzdeki 15 yılda, insanların kendilerini tarif ederken mürâcaat ettikleri en mühim kimlik hususiyeti olacağına işâret ediliyor. Marksizm, komünizm gibi dinsizlik cereyanlarının gözden düşmesi ile ortaya çıkan boşluk dinler tarafından dolduruluyor. Sözde ıslâm terörü diye bir heyûla uyduran ABD'nin son hilâfet tezi, ıslâm dünyasında merkezi ve meşrû bir otorite tesis ederek aşırılıkları törpülemek gayesine mâtuf olduğu anlaşılıyor.
¥
CIA'nın raporu bahis mevzuu yapacak kadar mühim mi?
Evet, sinek kanadından semâvât kandillerine kadar her şeyin dizgininin Tek ve Bir elde olduğuna inanan muvahhidler için elbet bir ehemmiyeti var.
Ne tuzaklar kuruldu tarihte de o tuzaklar, tertip edenlerin ayağına dolaşmadı mı?
Bırakalım, 80 sene önce kaldırttıkları hilâfeti kendi kafalarına göre bile olsun, yeniden kursunlar. Nasıl olsa bumerangın ters döneceği vakitler de gelir.
¥
Küçük bir köy olmaktan öte, artık büyükçe bir insanı andıracak kadar küçülen dünya, gittikçe artan şiddetli bir ihtiyaçla ?umûmî sulh'ün hasretiyle kavruluyor. Ehl-i ıslâm'ın ?Kur'ân'ın elmas kılıncı'nı kuşanmakta çok daha gayretli olması zarûreti gün geçtikçe hayâtiyet kazanmakta. Zirâ o kılıç karşısında boyun eğemeyecek hiçbir kuvvet ve kudret olamamış târihte. Bugün sun'î hilâfet senaryoları ile ?umûmî sulh'ü temin edebileceğini düşünen odaklar, kalplerinde Kur'ânî kılıcın tesirini biraz daha hissetsinler, senaryolarını "ABD Kur'ân'a teslîm olunca?" cümlesiyle başlatmakta hiç gecikmeyeceklerdir.
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir