Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

11.07.2008, 10:52

Büyüklerin çilelerinin arkasındaki sır

şaban DÖğEN

Büyüklerin çilelerinin arkasındaki sır





ıMAM-I Rabbânî’nin talebelerinden biri Acin’de ticaret maksadıyla bulunuyordu. Tam o esnada ımam-ı Rabbanî’nin Sultan tarafından hapse atıldığını duydu. Üzülmüştü. Yakın dostu Can Muhammed üzüntüsünü görünce sebebini sordu. Öğrendiğinde, “Merak etme. Ben bunun sebebini öğrenip sana bildiririm” deyip ayrıldı.

Herkesin bir haber alma tarzı vardır ya, bu maneviyât ehli de haberleşme imkânlarının çok zor şartlarda yapıldığı o günlerde telefonla görüşür veya canlı yayında konuşurcasına kendine has bir yolu tercih etti. Hemen kaylûle uykusuna yattı. Rüyasında ımam-ı Rabbanî Hazretlerini görmüştü. Hapse atıldığı haberinin doğru olup olmadığını sormuş, doğru olduğunu öğrenince de sebebini öğrenmek istemiş, o mâneviyat sultanı da şu cevabı vermişti:

“Allah’ın cemâlî ve celâlî tecellîleri vardır. şimdiye kadar Rabbim beni cemâliyle okşayarak terbiye edegeldi. Belli bir makama getirdi. Üzerimde daha çok makam ve mertebeler vardı. Ancak bunlara ulaşabilmem için celâlî tecellîlerden de geçmem gerekiyordu. Zulmen hapse atılmamdaki sır işte budur.”

Can Muhammed gördüklerini aynen arkadaşına anlatmıştı.

Kâinattaki her şey ya bizzat güzeldi veya sonuçları itibariyle güzeldi. Musibetlere de sonuçları itibariyle bakmak gerekiyordu.

ınsanlar zulmedebilirdi, fakat kader hikmet ve adalet gereği kulu mûsibet makaslarıyla budayıp sabır ve şükre yöneltip belli noktalara getirmek isterdi. Rahmeti sonsuz Allah elbette kullarına zulmetmezdi. Mânen yükseltmek için bazen hikmeti gereği musibetlerle imtihan ederdi.

Bazan bazı şahıslarda belâ belâ değil, bir lütf-u ılâhî olurdu.

Sonra her mûsibetin bir nimet tarafı vardı. Bazan saadetten felâket çıktığı gibi felâketten de saadet çıkabilir, bazan mûsibet mükâfatın başlangıcı olabilirdi. Hz. Yusuf’un (as) haksız yere zindana atılmasında olduğu gibi. Mısır’ın sultanlığına giden yol oradan geçmekteydi.

Görünürdeki mûsibetler altında ve neticesinde inayet-i ılâhiyenin çok tatlı neticelerini görmek lâzımdı. Sonra en büyük saadetler büyük ve acı felâketlerin sonucu değil miydi?

Bütün bunlar iman gözlüğüyle batkıldığında görülebilirdi. Yoksa ımam-ı Azam, Ahmed bin Hanbel, ımam-ı Rabbanî, Bediüzzaman gibi ıslâm büyüklerinin maruz kaldıkları mûsibetler nasıl izah edilebilirdi?

Demek makam ve mertebelerin yükselmesi için hikmet-i ılâhiye gereği bazen mûsibetler de gerekebiliyor.

11.07.2008

E-Posta: sdogen99@ttnet.net.tr
Yeni Asya

2

12.07.2008, 13:53

Eski zamanlarda büyük zâtların çilehanelere girme sebebide ruhi inkişaf değil midir? Ama bizim gibi hikmeti anlayamayan acizler için musibet, çile başka bir cihetle bakılabilecek birşey. Oysa musibet Rabb'in kullarıyla muhatap olup kurbiyetlerini artırmak için verdiği ihsanlar. Aff anlayabilsek..
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

3

03.08.2008, 20:55

sabredemiyoruz en ufak bir sıkıntıya tahammül edemiyorz.. ayagimiza diken batsa, dünyanin en dertli en kederli insaniyiz saniyoruz kendimizi... cok aceleci, tüm nimetleri bir anda görmek istiyoruz.. neticeye degil, bulundugumuz ana takili kalip duruyoruz.. Rabbim affet affet affet bizleri, cok ama cok nankörüz..

Sana layik olabilmeyi nasip et Ey merhametlilerin en Merhametlisi, affet..
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

4

04.08.2008, 21:25

zaman zaman şükür etmeyi unutuyoruz, bu yazılanlar sayesinde çok şükür tekrar hatırlayıp kendimize geliyoruz.. bundan sonra karşıma çıkan her zorlukta bu yazılanları hatırlayacağım.. Allah razı olsun

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir