Giriş yapmadınız.

nevfel

Profesyonel

  • Konuyu başlatan "nevfel"

Mesajlar: 411

Hobiler: müzik,kitap,radyo,bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

1

15.11.2007, 21:34

Nurundandır Bütün Nurlar

Nurundandır Bütün Nurlar ...
–Sevgili’ye–

Beni seven cennette benimle beraber olur”

Mihrabım!
Mihrabıma uğra saba yeli,huzuruna varıp edeple, selamımı ilet, heceler yarım yamalak,
heyecanlar salkım saçak....

“Ant olsun kuşluk vaktinde...” onun saçlarını kıskanmaktan gecenin bağrı yanık;gece yarısı
hasretle uyanıktır.

“Güneşe ant olsun ...” ondan daha kutlu bir faniyi hiç izlemedi ve ondan daha kıymetli bir
hazineyi hiç gizleyemedi.

Ahmet !... gönüller gıdası ruhlar şifası...Gözlerin feri ,şerefin zaferi...
Dudağının değdiği bir güle bin can feda Ahmet, eline değişmiş bir ele cihanca cihan feda !

Işığım!
Göz kırpasıya Burakınla vardığın yere bin yılda varamazken berk uran melekler ,nasıl aşkına
dönmesin zeminler ve zamanlar ,nasıl tutulmasın burçlar ve felekler.Sen var iken kıblem,gök
ile yerin hangi varlığa adansın ya emekler,ya hangi renk iltica etsin dallarına çiçekler ?
Cemalini gören aşık iken nurum,gamzene rüyada olsun ermesin mi tennure kelebekler ?

Günaydınım !
Tohum versende bize mahsul olabilseydik,kanat olsan da bize katına varabilseydik.
şarkıların ürperdiği şebnem avuçlarında Medine rüzgarlarının ışıltılı kumlarınca
Yanabilseydik,sana kanabilseydik.
Bir kez olsun aşkınla döktüğümüz gözyaşlarından abdest alabilse ve denizine bir kez olsun
dalabilseydik, ya denizinde kalabilseydik.
Himalayalar kadar kara yüzümüzü kara yerlere sarabilseydik; bağrından raziye ve marziye
ilhamlar alabilseydik.
Sevgilim!

Kutlu gelişine yüz bin selam olsun, sen aydınlık içinde aydınlık, sen açıklık içinde açıklıktın. Seninle sevgiler sevgili olur, seninle muhâlimiz hâle dururdu. Mühürleri kaldırmada son idin sen, can kilitlerini açmada sonuncu, gülümsesen. Seni görenlerin güneş düşerdi gözünden, seni sevenlerin ışık yayılırdı yüzünden. Birer efsaneydi iki yanağın; hayal ile hatıra eleğim sağmalarıyla karanın ve ağın.

Sultanım!

Adına altınlar bastıran sultanlar şehirler alırdı, şimdi şehirleri düşüyor adınsız sultanların, adını gizli anıyor âşık–ı nâlanların. Kulluk prangaları çözülünce ayağımızdan, âzâd oldu zülfünün zenciri solumuzdan ve sağımızdan. Ashabının kara kerpiçte gözsüz gördüğünü, biz cilalı aynalarda yitirdik de yaptık düğünü. Tedavisinde hayat bulmuş hekime düşman hasta gibiyiz, mürebbisine kin güden çocuklara yasta gibiyiz. ınsanlık güneşe nispet zulmete döndü, balıklar suya öfkelendi, kuzgun ete döndü; bahtımız hasrete döndü.

Hasretim!

Gümüş tenli Yusuf’u arayanlar gül teninde Yusuflar ülkesine girdiler; cennet peşinde koşanlar gül cemalinde cennetlere erdiler.

“Körün elinden tutana Hak’tan yüzlerce ecir vardır!” buyurmuştun. Kıyam et, tut körlerinin elinden ve ısrafilleyin kıyametten evvel bir kıyamet kopar. Yıllar yılı kendi yatağını öpen nehirlerce ak ezeli özlemlerimizin yokuşlarına ve öğüt, yine öğüt, yine öğüt aşk tanelerimizi değirmenlerinin nakışlarına.

Övüncüm!

Ruhlarımızdan kuşluklar geçti, gün geçti... Akşam oldu, düğün geçti.. ve gece olmadan, Yesrib’in güneşi, kerem kıl, tüllenen hayallerimize bir huzme bıraksın himmetin, ve artık getirdiğin kutsal emanetin kaybolacağından korkmasın ümmetin!. Kalbimizi kaydırmadan, bize onu haşre dek bakî kılma ruhsatı ver, ve yalın unutuşların poyrazında bırakıp bizi bir başımıza, belleklerimizin tereddüt dolu zembereklerinde kıvrandırma, yeter. Gel, son kez ilk baharımız ol!. Bu mevsim güller incitilmesin, gamküsarımız ol!..

Ömrüm!

Tâhâ ve Yâsîn aşkına...

Öncesinde senin aşkın yoksa neye yarar ölüm!.



ıskender Pala
Ne zaman bir hicran bestesi duysam
Gözlerim mechule dalıyor Anne...

2

23.11.2007, 18:51

Çok güzeldi...Teşekkürler...
Dost Pervasız Felek Acımasız Zamanın da Dur Durağı Yok ..Derd Çok Derd Ortağı Yok Düşman Kuvvetli Talih Düşkün ...

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir