Gençliğim
çliğimSanki doludizgin küheylan gibi,
Gençliğim,son sürat geçti gitti ah!
Vurulmuş yaralı bir ceylan gibi,
Dağların ardına kaçtı gitti ah!
Eyvah!..
***
Gerçek sandı göz boyama sihiri,
Virâne eyledi mamur şehiri.
Altın kâse ile çıkla zehiri,
Bal şerbeti diye içti gitti ah!
Eyvah!..
***
Kapıldı iğvaya,yöneldi hırsa,
Fazlasıyla düşkün yaşadı fors’a.
Sağduyu adına cümle ne varsa,
Bilinçsizce bayrak açtı gitti ah!
Eyvah!..
***
Hayatın yaldızlı süsüne kandı,
Toz pembe rengine nasıl aldandı!.
Birden alevlendi tutuştu yandı,
Etrafa kıvılcım saçtı gitti ah!
Eyvah!..
***
Gayrı bu zıpırlık “yeter!” demedi.
Bu güç,bu güzellik “biter!” demedi.
Kâmile danışıp söz dinlemedi,
Kargayı kılavuz seçti gitti ah!
Eyvah!..
***
Düşünce gür saçlarına kırağı,
Hatırladı ineceği durağı.
Çaresiz topladı; tası,tarağı,
Düşkünler yurduna göçtü gitti ah!
Eyvah!..
Ahmet Süreyya Durna