Düşünüyorum…
Aslında düşünebilmek için düşünüyorum.
Sonuç yok...
Sessiz sessiz ilerliyorum
ılerliyorum yerimde sayıp sayıp
Arkama bakıyorum zamanım kayıp
Önümde kocaman bir belirsizlik
Bulundugum an ise dolu çaresizlik.
Matem düşüyor yüreğime
Ve kuru bir yaprak ilişiyor gözlerime
Üşüyorum bir de…
Taktım tüm hüzünleri peşime yürüyorum,
Gidiyorum bir belirsizliğe doğru
Benimle gelen yok
…ama konuşan cok…
Ve susuyorum avazımın çıktığı kadar
Bir çare, bir derman, nedir bu heder???
Susuyorum…
Çıkmazlara girdim, ölüyorum..
Bir başıboşluktur gidiyorum
Çember daraldıkça daralıyor
Ve kendimi dışarda buluyorum.
Yürüyorum…
Etraf karanlık…içim gibi…
Sıkıntının hararetiyle yürüyorum
Gözlerimden bir iki damla yaş akıyor
Diğerleri kalbime…
Yalnız yalnız gidiyorum.
Ve birden gökyüzü de eşlik ediyor
Yüzümü ıslatıyor, gözyaşlarımla beraber iniyorlar…
Serin, sert bir rüzgar silkiyor beni
Islık çalıyor, sessiz dünyamda
…Sanırım benimle konuşuyor..
Bir umut ya…
Yürüyoruz…
Düşünmeye başlıyorum
„Layemut degilsin, başıboş değilsin, bir vazifen var,
Gururu bırak seni yaratanı düşün.Kabre gireceğini bil öyle hazırlan“
düşünüyorum…
Arkama bakıyorum hazırlık yok, beynim zonkluyor,
Çok korkuyorum…
Çektiğim acılar ne diyorum, başim eğik,
„Her saadetin ardında bir elem gizli olabileceği gibi, her elem ve izdırabın arkasında da umulmadık bir saadet gizlidir.“
Aklıma geliyor..Nefis..her adımımda çelme takıyor.
Kaldırdım başımı yürüyorum..
şairin mısraları yankılanıyor
„ Gözün kör olsun nefis beni yakıyorsun,
Rabbim icin yaptim hepsini yıkıyorsun.“
Huzursuzluğum arttıkça artıyor
ımdada yetişiyor, Herşeyin çaresi…
„iyi bilinki kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur“ (Rad suresi)
Acaba diyorum, menzile varabilecek miyim?
Susuyorum…
Ümitsizlik sariyor yine heyhat,
ama ümitvar olunuz diyor Ustad
yürüyorum…
Aldım karanlıkta Nur’u elime
Gidiyorum…
Ne yapmak lazım diyorum, cevap çoktan verilmiş..
„Hazırlanınız, başka, daimi bir memlekete gideceksiniz,
öyle bir memleket ki, bu memleket ona nisbeten bir zindan hükmündedir…“
Derin bir nefes, bir ah, duruyorum, ve de sessizce bağırıyorum…
Yağ yağmur, es rüzgar, bırakma kalbimi Nur…
daliyorum…
daha yol uzun gibi görünüyor
başla duaya, iste istediğin kadar.
„Vermek istemeseydi, istemek vermezdi“
Dua..ne güzel şeysin sen öyle, kalbim ferahliyor,
Dua..acizliğimi hissettiriyor,
Dua..dilimden hic düşme,
Dua..kalbime ak, yak beni.
Yol uzun, kusur çok, azık az.
„Ya Rab! Kusurumuzu affet,
Bizi kendine kul kabul et,
Emanetini kabzetmek zamanına kadar bizi emanette emin kıl!...“
-zehracan-
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"