Muhabbet Fedâileri

Selâmün aleyküm!

Alıntı sahibi ""SemiNur""

11. - 13. Asilarda HAcli seferleri

13.- 18. Asirlarinda ülkelerde zorla dine girdirme faaliyetleri (Inquisition)

16. - 18. asirlarinda Cadi takibati ve yakimi !!!!

Almanya'da yaşayan Müslüman bir Türk olarak bu alıntı'dan şunu tesbit ediyorum ki, her iki taraf ta (Müslümanlar ve Hıristiyanlar) birbirlerini suçluyorlar! Çünkü aynı şekilde buradaki Gayr-ı Müslimler Müslümanları tarihteki ve günümezdeki olaylar için suçlarlar. Mesela derler ki:

"ıslamiyet ateş ve kılıçla yayıldı."

"Osmanlılar kendi sınırları içinde yaşayan Hıristiyanlar'a baskı uyguluyorlardı."

"Hıristiyanlar ıslam ülkelerinde yüksek vergi vermek zorunda oluyorlar." (Bununla Cizye'yi kastetmekteler)

"Hıristiyanlar ıslam ülkelerinde sürekli horlanmaktalar!"

"ıslamî (!) teröristler..." v.s. v.s.

Birkeresinde bundan yaklaşık 9 yıl önce tarih dersinde kitapta Selçuklu döneminde Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da dinlerin dağılımını gösteren bir harita görmüştüm. Bunda Anadolu'nun batı kısmı Hıristiyanların, doğu kısmı ise Müslümanların egemenliği altındaydı. Fakat dini dağılım Müslüman-Hıristiyan karmaşıktı. Yani Hıristiyan (Bizans) sınırları içinde Müslümanların olduğu gibi, Müslüman (Selçuklu) sınırları içinde de Hıristiyanların olduğu görülmekteydi. Tabii, ben bunun üzerine tarih öğretmenime gayet safça (Türk filmlerinin de etkisi olacak!) şu soruyu ilettim: "Hıristiyan sınırları içinde yaşayan Müslümanlar işkence mi görüyordu?" ["Wurden die Muslime auf der christlichen Seite gequält?"] Tarih öğretmenimin cevabı son derece rahat: "Müslüman sınırları içinde yaşayan Hıristiyanlar işkence görüyordu!" ["Die Christen auf der muslimischen Seite wurden gequält!"] Tabii ki böyle bir cevabı hiç beklemediğim için bunun üzerine çok şaşırdım. Nasıl olur da öğretmenim böyle haksız bir ithamda bulunabilirdi? Nasıl tarihi gerçekleri (?) böyle tersyüz edebilirdi? Böyle düşünüyordum.

ışte böyle. Sen eğer bu yazdıklarını Almanlar'a (yani Hıristyanlar'a) söylemeye kalkarsan, bu sefer Almanlar sana başlarlar ıslamiyet ve Müslümanlar aleyhinde yukarıdaki belirttiğim malum ithamlarda bulunmaya. Onların bu söyleyeceklerini bilsen, zaten onların yanlarında böyle rahat konuşamazsın. :wink: Biz burada zaten bıkmışız ıslamiyet ve Türk aleyhtarlığından.

Kısacası, biz onları suçlarsak, onlarda bizleri suçlamasını bilirler, ve bu birbirini karşılıklı olarak suçlama uzar gider ve hiç sonu gelmez... Netice de ne elde edilir? Hiç! (Bazı yerlerde maalesef kanlı biter!)
Bunun için bu birbirlerimizi kaşılıklı olarak suçlamarı ve geçmişte olanları bir kenara bırakıp karşı tarafla adam akıllı diyaloğu aramalıyız. Aksi takdirde harici düşmanlar (tüm dinlere düşman olanlar) bu çekişmelerimizden bolca istifade ederler!

Vesselam!

Saygıdeğer Seminur ve Kudsi kardeşlerim;

Üstadımız Said Nursi ıhlas Risalesinde;

" Hattâ, hadis-i sahihle, âhirzamanda ısevîlerin hakikî dindarları ehl-i Kur’ân ile ittifak edip, müşterek düşmanları olan zındıkaya karşı dayanacakları gibi; şu zamanda dahi ehl-i diyanet ve ehl-i hakikat, değil yalnız dindaşı, meslektaşı, kardeşi olanlarla samimî ittifak etmek, belki Hıristiyanların hakikî dindar ruhanîleriyle dahi, medar-ı ihtilâf noktaları muvakkaten medar-ı münakaşa ve nizâ etmeyerek, müşterek düşmanları olan mütecaviz dinsizlere karşı ittifaka muhtaçtırlar. "

diye önemli bir prensibi nazarlara vermiştir.

bu prensip ışığında bu gün avrupada yaşayan kardeşlerimizin görevi ıslama yeni Ömerler, yeni Necaşiler kazandırmaktır. yoksa Ömer'in ıslamiyet öncesi durumunu nazara vermek bir netice kazandırmayacaktır. insanların hatalarını yüzüne vurmak yerine, bizzat o kişilerin kendi hatalarını kendilerinin anlaması daha uygun değil mi?


saygı ve muhabbetle...

"ıslamiyet ateş ve kılıçla yayıldı." Böyle bir inanış var ,

Bende böyle bir inanışa sahip oalnlarn geri zekalılığını savunuyorum. Aynı zamanda cahilliğini,

Neden ? Çünkü , Evet Çünkü ,

Mesela Emeviler dönemine bakınız , Emeviler gayri müslimlerin müslüman olmasını zorlaştırıcı şartlar ileri sürmüşlerdi. Çünkü gayri müslimlerden alınan cizyeyi istedikleri gibi kullanabilirken , müslümanlardan aldıkları zekatı kullanamıyorlardı.
Bu yüzden mesela müslüman olan gayri müslimin sünnet olmasını şart koşuyorlardı.

ınsanlar miniminnacık tarih bilgileri ile yourm apmaya kalkıştıkları zaman cahillikleri tescillenmiş oluyor.