Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

26.12.2010, 17:42

Musa ve Harun (a.s)

Musa Aleyhisselam, Medyen'den çoluğu çocuğu ile Tur Dağı'nın yanındaki vadinin kenarında, vadiyi sağına alacak şekilde "mübarek bölgede" yol alıyordu.

Hz. Musa'nın yürüdüğü ve ateşi gördüğü bu yer, mübarekti, mukaddesti. Bütün kâinat bir ağaçtan Hz. Musa'ya yöneltilen bir çağrıyla yankılanıyordu. Belki de Hz. Musa'ya seslenilen bu ağaç o yörede tekti: "Ey Musa, muhakkak ki, âlemlerin Rabbi Allah Benim Ben!" (28/30)

Musa Aleyhisselam bu daveti, soğuk ve sessiz bir gecede idrak ediyordu. Arkadan direktifler gelmeye başladı: "Asânı at!" Asâsını yere bırakmıştı ama, birden bir ejderha olmuş, büyüklüğüne rağmen küçük yılanlar gibi kıvrıla kıvrıla hareket ediyordu.

Musa, bu hadise karşısında heyecanlı fıtratının gereği, arkasına dönüp bakmadan kaçtı, fakat kendisine "Ey Musa, dön gel, korkma; sen güven içinde olanlardansın." diye hitap geldi. Peygamberlikle vazifelendirilenler Allah'ın huzurunda iken korkuya kapılmazlardı.

"Elini koynuna sok, kusursuz olarak, bembeyaz çıksın. Korkudan açılan kollarını kendine çek." (28/32) "Bunlar, Firavun ile kavmine karşı göstereceğin dokuz mucizenin ikisidir." (27/12) Musa Aleyhisselam, geçmişi hatırlayarak "Rabb'im! Ben onlardan bir cana kıydım, beni öldürmelerinden korkuyorum." dedi. (28/33) Cenab-ı Hak'tan, yardımcı olarak kardeşi Harun'u da istedi. "Dili benimkinden daha fasih, daha düzgündür, onu da beni destekleyen bir yardımcı olarak benimle gönder." dedi. (28/34)

"Rabb'im, benim göğsümü aç, benim işimi kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz. Tâ ki, sözümü anlasınlar. Bana ailemden bir vezir ver. Kardeşim Harun'u. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu da işime ortak yap." (20/25-32)

Cenab-ı Hak, Hz. Musa'nın bu isteklerine "Seni kardeşinle destekleyeceğiz; ikinize bir kuvvet vereceğiz ki, onlar size el uzatamayacaklar. Âyetlerim sayesinde onlar size erişemeyecekler. İkiniz ve size uyanlar üstün geleceksiniz." buyurdu. (28/35)

2

26.12.2010, 23:03

Paylaşımın için Allah razı olsun .
Merak ettiğim iki noktadan bilgi verirseniz memnun olurum.
Hz. Musa'nın '' onlardan bir cana kıydım'' demesi bu konuda ayrıntıyı biliyor musunuz?
Birde '' Dili benimkinden daha fasih daha düzgündür '' diyerek Hz. harun' u yardımcı olarak istemesinin
sebebi veya hikmeti var mı ? Yada dilinde bir problem mi vardı? Öğrenmek isterim .
Şimdiden Allah razı olsun cevabınız için...

3

27.12.2010, 14:09








Yetişip delikanlılık çağına gelen Musa (a.s) bir gün şehre indi. Öğle üzeriydi. Dükkanlar kapalıydı ve halk evlerinde istirahat ediyordu. Kur'ân-ı Kerim'de, şehirde geçen hadise söyle anlatılıyor; "Musa, halkının haberi olmadığı bir zamanda şehre indi. Biri kendi adamlarından, diğeri de düşmanı olan iki adamı dövüşür buldu. Kendi tarafından olan kimse, düşmanına karşı ondan yardım istedi. Musa, onun düşmanına bir yumruk vurdu, ölümüne sebep oldu. "Bu şeytanın işidir; çünkü o apaçık saptıran bir düşmandır" dedi. Musa, "Rabbim! doğrusu kendime yazık ettim, beni bağışla" dedi. Allah da onu bağışladı. O, şüphesiz bağışlayandır, merhamet edendir. Musa; "Rabbim! Bana verdiğin nimete and olsun ki, suçlulara asla yardımcı olmayacağım " dedi. şehirde, korku içinde, etrafı gözeterek sabahladı. Dün kendisinden yardim isteyen kimse, bağırarak ondan yine yardım istiyordu. Musa ona: "Doğrusu sen besbelli bir azgınsın " dedi. Musa, ikisinin de düşmanı olan kimseyi yakalamak isteyince: "Ey Musa! Dün bir cana kıydığın gibi bana da mı kıymak istiyorsun? Sen islah edenlerden değil, ancak yeryüzünde bir zorba olmak istiyorsun"dedi" (el-Kasas, 28/15-19).

israillinin, olayı ağzından kaçırması üzerine, bütün halk Musa (a.s)'nın Mısırlıyı öldürmüş olduğunu öğrendi. Daha sonra bir adam koşarak geldi ve kendisini öldüreceklerini söyledi.

"Musa korku içinde çevresini gözetleyerek oradan çıktı. Rabbim! Beni zalim milletten kurtar" dedi. Medyen e doğru yöneldiğinde: "Rabbim in bana doğru yolu göstereceğini umarım ", dedi" (el-Kasas; 28/21-22).

Musa (a.s) böylece yurdundan uzaklaştı.. Yanına yiyecek hiç bir şey de almamıştı. Tam sekiz günlük yolu, ağaç yaprakları yiyerek aştı. Mısır ile Medyen arası sekiz günlük bir mesafedir. Allah Teâlâ'nın bu seçkin kulu, aç ve bitap düşmüş olarak bu uzun mesafeyi kat etti ve nihayet Medyen'e ulaştı. Kur'ân-i Kerim'de kıssa şöyle devam ediyor:

"Medyen suyuna geldiğinde, davarlarını sulayan bir insan topluluğu buldu. Onlardan başka, hayvanlarını sudan alıkoyan iki kadın gördü. Onlara: "Derdiniz nedir?"dedi. "Çobanlar ayrılana kadar biz sulamayız. Babamız çok yaşlıdır (onun için bu işi biz yapıyoruz) " dediler. Musa onların davarlarını suladı. Sonra gölgeye çekildi: "Rabbim! Doğrusu bana indireceğin hayra muhtacım" dedi" (el-Kasas, 28/23-24).





Hz. Musa'nın "Dilimden düğümü (peltekliği) çöz." demesinin iki alternatifi söz konusudur.

Bir kıssa anlatılır:

O devirde firavun, İsraillilere ait olan bütün erkek çocuklarını öldürüp kızları serbest bıraktığı için Hz. Musa'nın da öldürülmesi söz konusudur. Allahû Tealâ Hz. Musa'nın annesine emir verir ki: "Sen, onu sepetin içine koyup Nil nehri'ne bırak. Gerisini ben hallederim."

Sepet, Nil nehri'nden saray tarafından alınır. Ve bebek sarayda büyümeye başlar. Firavunun sakalını çekince firavun fena halde içerler. Hanımı da der ki: "O daha çocuk, istersen onun aklının ermediğini görmen için önüne bir inci, bir de ateş koy. İnciyi alırsa akıllı ama ateşi alırsa demek ki hakikaten bilmiyor."

Hz. Musa, ateşi alır ve ağzına atar. Dili yandığı için dilinin peltek olduğu söylenir. Tabii bu bir rivayettir.

Diğer bir rivayet de Hz. Musa'nın dilinde doğuştan bir pelteklik olmasıdır.

4

27.12.2010, 14:20

Allah razı olsun . Öğrenme me vesile oldunuz .

Benzer konular

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir