Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

1

09.08.2004, 13:57

Terlemeyi engelleyici deodorant

Kadınlar için önemli bir bilgi: Anti-perspirant



Kadınların meme kanserine yakalanmalarının en büyük sebeplerinden birisi de kullandıkları terlemeyi önleyici deodorantlarmış, doğru mu?

CEVAP

Çevirisini Dr. Himmet Okyay’ın yaptığı yazıda deniyor ki:

“Meme kanserinin neden daha çok koltuk altına yakın bölgede yerleştiğini sordum. Hepinizi her gün kullandığınız ve bizi ölümcül bir hastalığa sürükleyebilecek bir ürün üzerinde yeniden düşünmeye davet ediyorum. Bu günden sonra ben bunu kullanmayacağım. Meme kanserlerinin en önde gelen sebeplerinden birisi anti-perspirant'tır. Toksinlerin konsantrasyonuna ve hücre bölünmesine dolayısıyla kansere yol açar. Evet anti-perspirant .....



Deodorant kombinasyonu olan ürünlerin pek çoğu da anti-perspirant’tır. Deodorantlar zararlı değildir. Ancak terlemeği engelleyici deodorantlar zararlıdır. Çünkü insan vücudunun toksinleri için sahip olduğu birkaç önemli bölge vardır. Bunlar, Kulak arkaları, Diz arkaları, Apış araları ve koltuk altlarıdır. Toksinler buralardan terleme yoluyla atılır. Adından da anlaşılacağı gibi anti-perspirant (terlemeyi engelleyici) kullanımı koltuk altının terlemesini önlediği için toksinlerin dışarıya atılımını önler. Bu toksinler sihirli bir şekilde yok olmazlar. Bunun yerine vücut onları koltuk altı lenf nodüllerinde biriktirir ve hemen hemen meme kanserlerinin büyük bir bölümü memenin üst dış kadranında oluşur. Burası tam olarak lenflerin olduğu bölgedir. Buna ek olarak erkekler: anti-perspirant la oluşan meme kanserlerinde kadınlara oranla daha şanslıdırlar. Nedeni koltuk altı kıllarının oluşudur. Kullanılan anti perspirant'ın çoğu kıllar tarafından tutulur. Cildin direkt teması önlenir. Oysa antiperspirant'ı kılları tıraş ettikten hemen sonra kullanan kadınlar bu riski arttırırlar. Çünkü traş derinin koruyucu tabakasını zedelediği için kimyasal maddeler girişini
kolaylaştırırlar.”



---------------------------------------

Bir web sitesinden alıntıdır,


ben de eskiden ünlü bir markanın deodorantını almıştım,ama kullandıktan sonra daralma,huzursuzluk,nefes alamama gibi rahatsız edici şeyler olmuştu,
bir süre sonra deodoranttan olabileceğini farkettim ve başını da kırarak attım,
ondan sonra bunlar geçti,

size de tavsiyem terlemeyi engellemeyen kullanmanızdır,

2

13.11.2007, 03:02

vücudun tabii fonksiyonlarına mani olan, herşey zararlıdır..tek dişli medeniyet bu tarz şeylerle olsa gerek..anlık menfaatler için yaşamak..

3

14.11.2007, 16:02

önemli bir bilgi.. tavsiyeniz için sağolun

4

18.11.2007, 17:11

saç boyalarının, bilhassa kadın sağlığına zararları hakkında da alıntı olsa... :roll:

Mesajlar: 19

Konum: istanbul

Meslek: grafik tasarimci

  • Özel mesaj gönder

5

29.11.2007, 19:56

yıllardır kullandığım bir şeydir ter önleyici deodorat. peki ter kokusundan nasıl korunacağız o zaman? bitkisel bir yöntemi varsa onu kullanabiliriz mesela..

bu bilgi için teşekkür ederim ayrıca.
davasını ifade eden kazanır. Z.Gündüzalp

6

29.11.2007, 20:32

Benim solunumumu bile bozdu, ondan beri deodorant diyince diken diken oluyor tüylerim, boğulma hissediyor gibi oluyorum. Kılların alınması ve temizliğe dikkat edilirse, kötü koku en aza inecektir diye düşünüyorum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

7

30.11.2007, 10:48

Alıntı sahibi ""ruhefza""

saç boyalarının, bilhassa kadın sağlığına zararları hakkında da alıntı olsa... :roll:


Barcelona'daki Katalan Onkoloji Enstitüsü'nden Dr. Silvia de Sanjose ile meslektaşlarının araştırmasında, başta saç renklendiricileri 1980'den önce kullanmaya başlayan kadınlar arasında olmak üzere, saç boyalarının lenfoma riskini artırdığı belirtildi. Uzmanlar, daha önceki araştırmaların saç boyasıyla kanser riski arasında bağlantı bulduğunu hatırlatarak, yeni araştırmada bu bağlantıyı, altı Avrupa ülkesinden 4 bin 719 lenfoma hastasıyla ilgili verileri incelerek desteklediklerini vurguladı.
Uzun yıllar saçlarını boyatanlar risk altında
Araştırmada, saçlarını boyayanlar arasında bu hastalığa yakalanma riskinin yüzde 19 daha fazla olduğu belirtilirken, saçlarını yılda 12 ya da daha fazla kez boyayanların hastalığa yakalanma riskinin yüzde 26 daha fazla olduğu belirtildi.
Lenfomaya yakalanma riski % 37
American Journal of Epidemiology dergisinde yayınlanan araştırmada, saçlarını 1980 öncesinden beri boyayanlarda lenfoma kanseri riskinin yüzde 37 daha fazla olduğu saptandı.
De Sanjose ve ekibi, kadınlardaki lenfoma kanserinin kabaca yüzde 10'unun saç boyası yüzünden olabileceğini söyledi.
Boyaların risksiz olup olmadığı belli değil
1978-1982 arasında, potansiyel kanser yapıcı maddeleri azaltmak için boyaların içeriğinin değiştirildiği ancak yeni boyaların risksiz olup olmadığının açıklık kazanmadığı belirtiliyor. Bu yüzden bu konudadaha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğu kaydediliyor.
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

8

30.11.2007, 13:32

teşekkürler.. :çiçek:
hamilelik hakkında çeviri bir kitapta okumuştuk; saç boyamanın hamilelik sırasındaki zararı bebeğe... kitapta hamile olmayanlarda da bilhassa rahim ve idrar kesesi kanserine sebep olduğuna dair bilgiler vardı..

9

30.11.2007, 13:56

rica ederim... :wink:
şu âlemde mü'minin mü'mine karşı en büyük yardımı dua iledir.Barla -247

10

01.12.2007, 18:28

Alıntı

Ekolojik yaşa, mutlu ol!
Ekoloji sorunları, küresel ısınma, alarm veren doğa... Çevre korumayla ilgili konular sürekli gündemde. Siz de ilgileniyor, bir şeyler yapmak istiyor ancak nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız işte size fırsat; dünyaya dost yaşamanıza yardımcı olacak 20 öneri. Üstelik bunlar daha sağlıklı olmanızın ve kendinizi daha mutlu hissetmenizin de garantisi.
1.Güzelleşmek ve gençleşmek uğruna kullandığımız birçok nemlendiricinin sağlığa çok zararlı olan paraben türü maddeler içerdiği aldığımız bilgiler arasında. Oysa bunun yerine hazırlayacağınız doğal içerikli bu nemlendirici yüz maskesi, hem etkili hem de çok ekonomik: 1 yemek kaşığı balı, 1 yumurtanın sarısını ve 1 yemek kaşığı mısır ununu karıştırın ve temiz yüzünüze sürün. 15 dakika sonra durulayın.

2.Çevreye ve atmosfere zarar veren sprey deodorantlar yerine hiçbir kimyasal madde içermeyen kristal taşları kullanabilirsiniz. Islatılıp, tene sürüldüğünde kötü kokuları önleyen bu özel taşlar başta pahalı gelse de çok uzun süre (yaklaşık 2 yıl) kullanıldıkları için sonuçta daha ekonomik oluyorlar.

3.Plastik alışveriş torbalarına açılan savaşa siz de katılın ve markete giderken kendi bez çantanızı götürün. Böylece aldıklarınızı bunun içine koyarak taşıyabilir ve boşu boşuna çevreye son derece zararlı olan plastik poşetleri tüketmemiş olursunuz.

4.Yapay renklendirici içeren ve büyük fabrikalarda üretilen gazlı içecekleri boş verin. ışte buzdolabınızda onlardan kalan boşluğu dolduracak nefis bir alternatif: 1 kâse donmuş yaban mersini ya da böğürtleni, bir tatlı kaşığı bal ve 1 şişe soğuk soya sütünü blenderdan geçirin. Bu sadece çevreye değil sağlığınıza dost bir içecek. ıçerdiği selenyum ve omega-3 ile kanser ve kalp hastalıklarıyla savaşıyor.

5.Besinleri düdüklü tencerede pişirmek sağlıklı yiyecekler tüketmenin yanı sıra enerji tasarrufu yapmanın da iyi bir yolu. Uzmanlar buharlı tencereyle yemek pişirmenin yaklaşık yüzde 30 oranında enerji tasarrufu sağladığını belirtiyor.

6.Salataların üzerine kruton (yağda kızarmış ekmek küpleri) yerine ceviz, ayçiçeği ve yer fıstığı koyarak sofranıza sadece lezzet değil sağlık da getireceksiniz. Bu tahıllar kalp ve damar sağlığı için son derece faydalı yağ asitleri içeriyor. Böylece kızartma yaparken harcadığınız elektrik ya da gaz sarfiyatını da önlemiş olacaksınız.

7.Aldığınız sebze ve meyvelerin hatta balıkların, bulunduğunuz yöreden ya da en azından ülkeden sağlanıyor olmasına çok dikkat edin. Böylece nakliyat sırasında çevreye verilen zararı en aza indirebilecek ayrıca mevsiminde çıkan, dondurulmayan sağlıklı besinler tüketebileceksiniz.

8.Meyve suyu içmeyi seviyorsanız, çok berrak görünenleri değil de biraz bulanık olanları tercih edin. Meyve suyunun bulanık olması daha doğal olduğunu ve bol miktarda sağlığa dost polifenol içerdiğini gösterir. Böylece hem kimyasal madde almaz hem de yaşlanma sürecinizi geciktirecek bir şeyler tüketmiş olursunuz. Ve kimyasal madde üretimiyle çevreye verilen zararı da önlemiş olacaksınız.

9.Daha az et yiyerek doğaya destek olun. Çünkü et sofranıza gelene kadar pek çok işlemden geçiyor ve geçirdiği işlemler küresel ısınmaya yol açan başlıca faktörlerden. Chicago Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma et tüketimini yarı yarıya azaltmanın çevreye, en az elektrikle çalışan hibrid araba kullanmak kadar faydalı olduğunu ortaya koymuş.

10.Fön ve çamaşır kurutma makineleri... Bunları unutun ve yaz sıcağının keyfini çıkarın. Saçlarınızı ve çamaşırlarınızı kurutmak için ılık yaz meltemlerinden faydalanın. Böylece hem elektrik faturanıza hem de saçlarınızın sağlığına katkıda bulunacaksınız. Enerji tasarrufu da cabası.
11.Ayakkabı cilasının yerine muz kabuğu kullanmaya ne dersiniz? Eğer bu fikir size pek mantıklı gelmediyse eski bir sandaletinizle deneme yapın. Muz kabuğundaki özlerin deriyi nasıl parlattığını görüp ikna olacağınıza eminiz. Hem bu şekilde kimyasal maddeler içeren cilaları kullanmak zorunda da kalmayacaksınız.

12.Egzersiz ya da spor yaptıktan sonra size hayatı zehir eden kas ağrılarıyla savaşta lavanta yağı yardımcınız olabilir. Ağrı kesici ve merhemlerin yerine tercih edeceğiniz bu doğal ilacı hazırlamak için yapmanız gereken basit. Birkaç damla lavanta özü yağını, bir yemek kaşığı badem yağıyla karıştırın ve ağrılı yerlerinizi ovun. Bitkisel ilaçları tercih ederek vücudunuzu kimyasal maddelerden mümkün olduğunca uzak tutabileceksiniz.

13.Trenle yolculuk yapmanın kendisi bile başlı başına bir eğlence olabilir... Üstelik yurtdışı ya da yurtiçi seyahatlerinizde treni tercih ederek sadece kendinize değil çevrenize de büyük bir iyilik yapabilirsiniz. Çünkü tren – taşıdığı yolcu sayısına kıyasla – havaya en az karbondioksit saçan ulaşım aracı.

14.Büyük otellerde tatil yapmanın keyfi malum... Ancak inanın, çiftlik ya da kamplarda üretime katkıda bulunularak yapılan eko-tatiller de en az onlar kadar eğlenceli olabilir. Üstelik bu sayede doğal hayatı yakından tanımanın ve bir şeyler üretmenin hazzını da yaşayacaksınız.

15.Ağaç yaşken eğilir diye boşuna dememişler... Çocuklarınızı ekolojik yaşamla ne kadar erken tanıştırır, çevre konusunda ne kadar erken bilinçlendirirseniz o kadar iyi. ışe oyuncaklardan başlayabilirsiniz. Elektronik, mekanik ve peluş oyuncaklar yerine tahta hatta boyasız olanları tercih edin...

16.Anneanneniz gibi yaşamak... Düşünürseniz ne kadar çevreci olduğunu anlayacaksınız. Klima yerine yelpaze, kâğıt mendil yerine kumaş mendil, sentetik kumaşlar yerine pamuklular ve kimyasal şampuan ve sıvı sabunlar yerine zeytinyağı sabunları. Üstelik bunlar kesinlikle çok da zarif alışkanlıklar!

17.Polyester yastık kılıfını ipek olanla değiştirin: Polyester, üretimi sırasında atmosfere, üretilen miktarın yüzde 25’i kadar zararlı madde yayılıyor. Ayrıca bunun sizin çok hoşunuza gidecek iyi bir yanı daha var. ıpek yastıkta uyumak saçlarınızın çok daha parlak görünmesine de yardımcı oluyor.

18.Yaz düğünleri için yeni giysilere ihtiyacınız var. Peki ya dolabınızdakiler? Yanıtınızı tahmin ediyoruz: “Onları herkes gördü!”. Ancak uzmanlar “geri-dönüşümün” giysilerde de uygulanabileceğini söylüyor ve sadece bir kez giyilip, dolapta bekleyen gece elbiselerinin büyük bir israf olduğunu belirtiyor. Bunun yerine kiralamaya ne dersiniz?

19.Pazar günleri yapacak eğlenceli (ve tabii ki çevreci) bir aktivite bulamamaktan şikâyetçiyseniz bizim tavsiyemiz “bisiklet”. Bu eğlenceli aktiviteyle, Pazarları sabah saatlerini ya da akşamüzerlerini (sıcak olan öğlen saatlerini tercih etmeyin) belki de haftanın en sevilen saatlerine dönüştüreceksiniz. Üstelik çevreye hiçbir zararı bulunmayan bu aktivite, forma girmenize de katkıda bulunacak çünkü 1 saatte 210 kalori yaktırıyor.

20.Eğer yazlık evinizde hala başka enerji kaynakları kullanıyorsanız bundan mümkün olduğunca kısa sürede vazgeçin ve güneş enerjisinden faydalanmanızı sağlayacak panelleri taktırmak için harekete geçin. Unutmayın ki, güneş enerjisi dünyanın enerji kaynaklarının tüketimine yol açmaz çevreyi de kirletmez.


bu yazıda üzerinde durulabilecek yerler var..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir