• ımanı kurtarmak, Kur'an'a ve Nura hizmet gibi mukaddes ve asîl bir dava uğrunda hayatımı fedadan çekinmeyeceğim.
• Nur-u Kur'an'la meşguliyet, insanda yüksek hazlara, ebedî saadete ve baki şereflere karşı yüksek hisler husule getirir.
• Tahkikî iman dersleriyle tenevvür eden (nurlanan) bir kimsede sefil hisler, yerlerini ali (yüksek) duygulara terk ederler.
• Gaye ve maksatta muvaffak olmanın sırrı şudur:
Maksat ve gayeye faydalı olan bir şeyden istifade etmek; onun haricindeki şeylerle meşguliyeti malayani addetmek ve lüzumsuzluğuna inanmaktır.
• Nazarlarımı haricî alemden kendi nefsime, iradî bir surette çevirmeliyim. Haricî vak'a ve hadiselere tabi olmadan, kudsî hizmetime ve ulvî meşguliyetime devam etmeliyim.
• Tembelliğe; basit ve manasız zevklerime müsaade etmemeliyim.
• Gayri meşru ve lüzumsuz arzularıma mukavemet ve muhalefet etmeliyim.
• Yeknesak dünyevî meşguliyetler, insanın mahiyetindeki ulvî melekeleri körletir. Manevî terakkiyata medar olacak yüksek istidatları söndürür. Kabiliyetler verimsiz kalır.
• Yüksek bir gaye; ebedî, canlı ve cazip bir maksat. îşte, bütün sıcak heyecan ve fikirlerimizi bunun üzerine çevirebilmeliyiz. Böylece hedefe varabiliriz.
• Maksat ve gayelerimize muvafık hislerimizden hemen istifade etmeliyiz, îşimizin kudsiyetine ve yüksekliğine karşı bir his mi husule geldi? Hemen iş başına! ışi hoş ve cazip kılan zihnî ve bedenî bir kuvvet mi hissettik? Çabuk kitap başına! Derhal iş başına!...
• Fikirleri ve hareketleri hoş ve meşru olmayan, hayat tarzları ıslamiyet’e muvafık gelmeyen ve vaki sebeplerle tembelliği makul ve meşru gösteren arkadaşlardan büyük bir soğuklukla uzaklaşmalıyım.
• şuur, nefsinizde geçen hadiselerin kendiliğinden bilinmesidir. Gözümüz, kulağımız ve bütün hassalarımız haricî aleme baktığımızda ne vazife görüyorlarsa, şuur da iç dünyamızda aynı vazifeyi görüyor. Ruhumuzun bütün gayretlerini Kur'an ve iman hakikatlerinde sarf etmeye cehd etmeliyiz. Birlikte yaşadığımız insanların bize yaptıkları tesirler, gayri şuurî, hayatımızı değiştirebilir, însan daima kendini tahlil ve murakabe etmek itiyad ve kudretinde bulunmazsa, nefsini ve iç dünyasını kolayca tanıyamaz.
• ınsan dikkate, tahlile ve muhakemeye alışmalıdır.