Giriş yapmadınız.

1

24.02.2010, 15:14

Hizmet Hatıraları

Gülümseten ve düşündüren hatıralar



Yazar : Sami Cebeci











Asya Nur Kültür Merkezinde, Pazar seminerleri çerçevesinde her hafta
aksatmadan üç yıldır risâle seminerleri icrâ ediyoruz. Sekiz aydır da
faaliyete geçirdiğimiz “asyanur.info” adındaki sitemize bu seminerleri
yükleyerek, Almanya üzerinden dünyaya neşrediyoruz. Böylece
teknolojiyi iman hizmetinde değerlendirmiş oluyoruz. Sekiz ayda yirmi
beş bini aşkın büyük bir kitlenin bu siteden yararlanmış olması
bizleri mutlu ediyor.

Bu hafta seminer veren konuğumuz, gazetemiz yazarlarından Raşit
Yücel’di. Nur dairesinde duyduğu veya şahit olduğu bir kısım hatıraları
bizlerle paylaştı. Kalabalık bir dinleyici kitlesi vardı. Kırıkkale,
Gerede ve Kastamonu gibi uzak hizmet mahallerinden gelenler bile
olmuştu. Hoş bir ortamda geçen seminer programında saatler su gibi akıp
gitti.

Allah’ın hususî yardımı ve inâyeti altında olan Risâle-i Nur
hizmetinde çok tevâfuklar olmuştur. Meselâ, Üstadın doğduğu Nurs
Köyünden Ankara’ya gelecek olan bir zâta “Adrese gerek yok. Sen Ali
Vapurlu’yu birisine sor. Onu herkes tanır. Onu bulunca o seni
dershaneye götürür” diyorlar. Uzun boyu, burma bıyıkları, ayağında
şalvarı ve çizmeleriyle Kızılay Meydanına gelen bu Nurs Köylü zat,
temiz simalı birisini gözüne kestirir ve “Arkadaş! Ben Ali Vapurlu’yu
arıyorum. Sen onu tanıyor musun?” der. Sorduğu adam ona “Ben Ali
Vapurlu’yum. Seni bana kim gönderdi?” diye sorar. Biraz konuştuktan
sonra mevzu anlaşılır ve kucaklaşırlar. Oradan dershaneye giderler.
Yüzlerce insanın sel gibi aktığı o meydanda doğrudan aradığı adamı
bulması, halis niyetin bir kerâmeti olduğu açıktır.

Yeni Asya gazetesinin kuruluş aşamasında adres olmaksızın, Mehmet
Kutlular Ağabey yanında birisiyle şehre iner. Maksat cemaatin desteğini
almaktır. Saat kulesinin yanında beklemeye başlarlar. Çok geçmeden
yanlarına Memduh Ağabey gelir. Onların temiz simaları dikkatini çeker.
“Birisini mi bekliyorsunuz?” diye sorar. Kutlular Ağabey şüphelenerek
“Sana ne kardeşim!” diye çıkışır. Sonra konu anlaşılınca birlikte
dershaneye giderler.

İstanbul’da Mehmet Emin Birinci Ağabeyi karakola götürürler. Baş
komiser sorar: “Bu Nurcuların kırk tane lideri varmış. Birincisi sen,
kırkıncısı Erzurum’daymış. Bu aradaki otuz sekiz kişiyi söylemezsen
sabaha kadar seni falakadan geçireceğiz.” Adamların cahilliğine bak!
Bunların sadece birer soy isim olduğunu fark edememişler. Nihayet iş
anlaşılmış, ama epey zahmet vermişler.

Bir tarikat şeyhi ve aynı zamanda muallim olan Hasan Feyzi Yüreğil
Ağabey, son müceddit hakkında kitaplardan çok şey öğrenir. Bediüzzaman
Hazretleri de o sıralar talebeleriyle birlikte Denizli Hapishanesinde
kalmaktadır. “Eğer bu zât Mehdiyyet hizmetiyle vazifeli ise muhakkak
beni tanır” diye düşünür. Bir mahkeme duruşması için elleri kelepçeli
olarak talebeleriyle mahkemeye sevk edilirken, Hasan Feyzi Ağabey
geçecekleri yol üstünde durur. Bediüzzaman onun hizasına geldiğinde,
kelepçeli ellerini kaldırarak onu birkaç defa selâmlar. Bu olay onun
Nur Talebesi olmasına kâfi gelir. Üstad ve Risâle-i Nurlar hakkında çok
anlamlı şiirler de yazar ve nihayet Üstadın bedeline şehit olur.

1950 yılından sonra Isparta’da kalmaya başlayan Bediüzzaman
Hazretleri, dokuz seneye yakın kaldığı Barla beldesine sık aralıklarla
gider. O günün şartlarında düzgün yolu olmayan Barla’ya gitmek pek
zahmetlidir. Bir gün yine Barla yolunda giderken Bayram Ağabey çok
yorulur ve içinden “Üstad bu Barla’da ne buluyor ki hep buraya gelmek
istiyor?” diye düşünür. Birden Üstadın sesiyle irkilir: “Evlâdım
Bayram! Sen Barla’yı küçük kerih görme. Barla zamanla çok nurlanacak
ve şenlenecek. Ziyaretçilerle dolup taşacak. Benim Yıldız Sarayı’na
değişmediğim menzillerim ziyaretgâh olacak” der. Aynen dediği gibi de
oldu.

Otuza yakın hatıraların paylaşıldığı seminer herkesi ara sıra hem
güldürmüş, hem de düşündürmüştü. Biz bu hatıralardan ancak dört beş
tanesini yazabildik. Bütün bu hatıralar gösteriyor ki, gerçekten
Risâle-i Nur hizmet-i imaniyesi tam bir inayet altındaydı.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

2

26.02.2010, 01:05

Allah bizi de o inayetlere ve tevafuklara mazhar eylesin ve kardeslerimizden razi olsun..
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

3

26.02.2010, 08:12

Asya Nur Kültür Merkezi'ni tebrik ediyoruz.Allah razı olsun güzel ve nurlu bir paylaşımdı..Maşallah Ankara Nur'un Fütuhatı'nda çok ehemmiyetli merhaleler katediyor..Rabbim muhafaza buyursun.

Bu konuyu değerlendir