Giriş yapmadınız.

1

27.01.2010, 13:37

"Biraz da namaz kılsak."


"Aynı namazdaymış gibi"

Bir gece Ebu Musa el-Eş'arî yatsı namazından sonra Hz. Ömer'in yanına geldi.

Hz. Ömer: "Bu saatte ne arıyorsun?" diye sordu.

Ebu Musa: "Seninle konuşmak için geldim" dedi.

Hz. Ömer: "Konuşmak için vakit geç değil mi?" deyince de:

"Fıkhî bir meseleyi görüşmek istiyordum" karşılığını verdi.

Bunun üzerine oturdular ve uzun bir süre konuştular.

Bir ara Ebu Musa: "Ey Mü'minlerin Emîri! Biraz da namaz kılsak" diyecek olduysa da

Hz. Ömer: "Biz zaten şu anda namazdaymışız gibi sevap kazanıyoruz" diyerek konuşmayı sürdürdü.

[Kenz]


seyma70

Acemi

  • "seyma70" bir kadın

Mesajlar: 4

Meslek: Ögrenci

Hobiler: kitap

  • Özel mesaj gönder

2

28.01.2010, 17:04

Nasibi Yorgunluk ve Zahmet Olan Namaz İnsanı

Namazda devamlı dünyaya ait işlerin muhasebesini yapan, onların riyaziyesiyle meşgul olan bir insan için, sadece namazın yorgunluğu yanına kâr kalacaktır.
Allah Resûlü (s.a.s): Nice namaz kılanlar vardır ki, nasipleri sadece yorgunluk ve zahmettir." ve oruç hakkında da: "Nice oruç tutanlar vardır ki, nasipleri sadece açlık ve susuzluktur." buyurmaktadır.

Namazın ifade ettiği mânâ, bilhassa onun iç ifadesi, insanın iç derinliğiyle yakından alâkalıdır. Kur'ân'da da namazın anlatıldığı her yerde, onun bu iç derinliğine dikkat çekilmektedir.

Meselâ Mü'minûn suresinde, felâh bulan insanlar anlatılırken "Namazlarında huşu duyan mü'minler kurtuluşa ermişlerdir." (Mü'minûn, 23/1-2) denilerek, namaz-huşû münasebeti nazara verilmektedir.
Evet huşû gerçek mânâsını ancak namazda bulur. Öyleyse insan namazda, namazdan başka bir şey görmemeli, duymamalı ve düşünmemelidir.

Namazla insan, muhtaç olduğu ve elinin yetişemediği ihtiyaçların temini için, fiilî ve kavlî duaya geçmiş, Allah'ın yüceliği karşısında "kemerbeste-i ubudiyet" içinde durmuş demektir. Evet o, mü'minin en mühim meselesidir. Efendimiz (s.a.s), bu meseleyi izah ederken "Namazı, veda namazı kılıyor gibi kılın" buyururlar. Veda namazı "Şu kıldığım namaz, son namaz olabilir, bir kere daha belki namaz kılmaya muvaffak olamam.." düşüncesiyle kılınan namazdır.

Namaz, kalbin kûtu ve gıdası, ruhun da miracıdır. Bütün sıkıntılara karşı o, ruhu dinlendirir ve kalbi kanatlandırır. Efendimiz (s.a.s), dünyevî işlerinden sıkılınca, "Erihnâ ya Bilal! Bizi bir ferahlandırıver ey Bilal!" diyerek ondan namaza çağrıda bulunmasını isterdi. Namaz tembel ve uyuşuk insanın yapabileceği bir şey değildir. O, daima hüşyar bir gönlün, uyanık kalb ve duyguların, Rabbin karşısında edâ edeceği bir vazifedir.
Namazda -ara sıra olsa bile- devamlı dünyaya ait işlerin muhasebesini yapan, onların riyaziyesiyle meşgul olan bir insan için, sadece namazın yorgunluğu yanına kâr kalacaktır.
Rabbim, -sonsuz rahmetinden dileyelim- kimsenin yorgunluğunu yanına kâr bırakmasın. Kalbimizi, duygularımızı ona karşı daima hüşyâr ve huşû içinde kılsın!! Amin...
Savaşların en zoru basiretsizliğe ve anlayışsızlığa karşı verilen savaştır...

3

28.01.2010, 22:26



İ. Nesefi şöyle der: “Lügat ilmiyle bile meşgul olmak nafile ibadetten evlâdır.”



4

28.01.2010, 22:33

Ey Kul Etme Dünya Nazı Kıl Namazını,Yarın Kılarız Diyenin,Dün Kıldık Namazını

5

28.01.2010, 22:36

Keçeliler, başlık mevzûsu "namaz"la alâkalı değil..!

İlim öğrenmenin faziletine dâir..(=

6

14.02.2010, 13:10


Hz. Ebu Hureyre Radiyallahu Anh'tan rivayetle Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vessellem buyurdular ki:


"Adamın işiteceği bir hikmetli söz, bir sene ibadetten ve bir saat ilim meclisinde oturması, bir köleyi azad etmesinden hayırlıdır.-


(Deylemi)

Hüzünlü

Orta Düzey

  • "Hüzünlü" bir erkek

Mesajlar: 255

Konum: Ankara

Meslek: Yazılım ve destek uzmanı

Hobiler: Okumak, yürümek. kitap

  • Özel mesaj gönder

7

14.02.2010, 14:50

Allah razı olsun ruhefza abla.. Allah'u zulcelal Zumer süresinin 9. ayeti kerimesinde buyuruyor..

Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri bunları hakkıyla düşünür..

Gerçekten de öyle..Efendimiz aleyhi salatu ve selam bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor..

Bir kimse ilim öğrenmek için bir yola düşerse, Allah'u Zülcelal cennet yollarından birini ona kolaylaştırır...
Melekler onun yaptığından hoşnut olurlar ve kanatlarını indirirler... Gökte ve yerde ne varsa, hatta su içindeki balıklar bile ilim talebesi için istiğfar ederler...

Alimin abide nazaran üstünlüğü, mehtaplı gecede diğer yıldızlara nazaran ayın üstünlüğü gibidir... Alimler Peygamberlerin varisleridirler. Peygamberler ne altın, ne gümüş ne de para miras bıraktılar, onlar ancak ilmi miras bıraktılar... Bir kimse eğer bu ilmi alırsa bol nimete kavuşmuştur..

Çok güzel bir paylaşımda bulundunuz, Kadir-i Mutlak razı ola..
Nefsiyle mücadele içinde!

8

15.02.2010, 09:42

Ey Kul Etme Dünya Nazı Kıl Namazını,Yarın Kılarız Diyenin,Dün Kıldık Namazını
Sonradan EYVAH demektense, haydi şimdi YA ALLAH

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir