Giriş yapmadınız.

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

141

16.03.2010, 12:40

Eğer denilse: Neden şûrâya bu kadar ehemmiyet veriyorsun? Ve beşerin, hususan Asya’nın, hususan İslâmiyetin hayatı ve terakkisi nasıl o şûrâ ile olabilir?


Elcevap: Nurun Yirmi Birinci Lem’a-i İhlâsında izah edildiği gibi, haklı şûrâ ihlâs ve tesanüdü netice verdiğinden, üç elif, yüz on bir olduğu gibi, ihlâs ve tesanüd-ü hakiki ile, üç adam, yüz adam kadar millete fayda verebilir. Ve on adamın hakikî ihlâs ve tesanüd vemeşveretin sırrıyla, bin adam kadar iş gördüklerini, çok vukuat-ı tarihiye bize haber veriyor. Madem beşerin ihtiyacatı hadsiz ve düşmanları nihayetsiz, ve kuvveti ve sermayesi pek cüz’î; hususan dinsizlikle canavarlaşmış, tahribatçı, muzır insanların çoğalmasıyla, elbette ve elbette, o hadsiz düşmanlara ve o nihayetsiz hâcetlere karşı, imandan gelen nokta-i istinad ve o nokta-i istimdad ile beraber hayat-ı şahsiye-i insaniyesi dayandığı gibi, hayat-ı içtimaiyesi de yine imanın hakaikinden gelen şûrâ-yı şer’î ile yaşayabilir, o düşmanları durdurur, o hâcetlerin teminine yol açar

Hutbe-i Şamiye

Ruhefza Kardeş 'ten alalım mütalaayı.

Ablaaaaa... :)


"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

Muhammed

Moderatör

  • "Muhammed" bir erkek

Mesajlar: 1,122

Konum: The Collection of Risale-i Nur

Meslek: The Collection of Risale-i Nur

Hobiler: The Collection of Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

142

06.05.2010, 23:32

konu güncel...
Bismillahirrahmânirrahîm

" Dedim:''Çok yalnızım.”
Dedi: “Ben sana çok yakınım
.”


Bakara: 186 Ayeti Kerime

143

07.05.2010, 09:14

Birazdan mütâlâasını yazarım inşAllah..

~Nur~

Stajyer

Mesajlar: 72

Konum: izmir

Hobiler: Kuran- Kerim, Risale-i Nur, Osmanlıca......

  • Özel mesaj gönder

144

10.05.2010, 14:32

ben yazsam mı acaba? :rolleyes:
Faniyim, fani olanı istemem,
Acizim aciz olanı istemem
Ruhumu Rahman'a teslim eyledim;
gayr istemem...


145

11.09.2010, 22:13

Alıntı

Eğer denilse: Neden şûrâya bu kadar ehemmiyet veriyorsun? Ve beşerin, hususan Asya’nın, hususan İslâmiyetin hayatı ve terakkisi nasıl o şûrâ ile olabilir?


Elcevap: Nurun Yirmi Birinci Lem’a-i İhlâsında izah edildiği gibi, haklı şûrâ ihlâs ve tesanüdü netice verdiğinden, üç elif, yüz on bir olduğu gibi, ihlâs ve tesanüd-ü hakiki ile, üç adam, yüz adam kadar millete fayda verebilir. Ve on adamın hakikî ihlâs ve tesanüd vemeşveretin sırrıyla, bin adam kadar iş gördüklerini, çok vukuat-ı tarihiye bize haber veriyor. Madem beşerin ihtiyacatı hadsiz ve düşmanları nihayetsiz, ve kuvveti ve sermayesi pek cüz’î; hususan dinsizlikle canavarlaşmış, tahribatçı, muzır insanların çoğalmasıyla, elbette ve elbette, o hadsiz düşmanlara ve o nihayetsiz hâcetlere karşı, imandan gelen nokta-i istinad ve o nokta-i istimdad ile beraber hayat-ı şahsiye-i insaniyesi dayandığı gibi, hayat-ı içtimaiyesi de yine imanın hakaikinden gelen şûrâ-yı şer’î ile yaşayabilir, o düşmanları durdurur, o hâcetlerin teminine yol açar

Hutbe-i Şamiye

Ruhefza Kardeş 'ten alalım mütalaayı.


Mütalâa hakkımı Auburn keçeliye devrediyorum.. :risaleokumak:

146

12.09.2010, 01:42

Alıntı

Eğer denilse: Neden şûrâya bu kadar ehemmiyet veriyorsun? Ve beşerin, hususan Asya’nın, hususan İslâmiyetin hayatı ve terakkisi nasıl o şûrâ ile olabilir?


Elcevap: Nurun Yirmi Birinci Lem’a-i İhlâsında izah edildiği gibi, haklı şûrâ ihlâs ve tesanüdü netice verdiğinden, üç elif, yüz on bir olduğu gibi, ihlâs ve tesanüd-ü hakiki ile, üç adam, yüz adam kadar millete fayda verebilir. Ve on adamın hakikî ihlâs ve tesanüd vemeşveretin sırrıyla, bin adam kadar iş gördüklerini, çok vukuat-ı tarihiye bize haber veriyor. Madem beşerin ihtiyacatı hadsiz ve düşmanları nihayetsiz, ve kuvveti ve sermayesi pek cüz’î; hususan dinsizlikle canavarlaşmış, tahribatçı, muzır insanların çoğalmasıyla, elbette ve elbette, o hadsiz düşmanlara ve o nihayetsiz hâcetlere karşı, imandan gelen nokta-i istinad ve o nokta-i istimdad ile beraber hayat-ı şahsiye-i insaniyesi dayandığı gibi, hayat-ı içtimaiyesi de yine imanın hakaikinden gelen şûrâ-yı şer’î ile yaşayabilir, o düşmanları durdurur, o hâcetlerin teminine yol açar

Hutbe-i Şamiye

Ruhefza Kardeş 'ten alalım mütalaayı.


Mütalâa hakkımı Auburn keçeliye devrediyorum.. :risaleokumak:


Ruhefza,nasilda bildin bu konuya encok benim muhtac oldugumu! Atiila Yilmaz abiye ve Ruhefza ablaya tesekkur ediyorum. Biraz dusunup, yazacagim insallah)

147

12.09.2010, 02:48

Kendi dunyama acilan manalari paylasmaya calisacagim.


Ilk once dikkatimi ceken nokta, "sura" gibi bir konunun "iman" ve "ihlas"la kuvvetli bir irtibat halinde anlatilmasi. Bu cok ilgimi cekti. Ben de bu minval uzere fikir yurtmeye calistim(Fiili dua).

Yirmi Birinci Lem'a da "Benim ayetlerimi az bir dunya menfaati ile degistirmeyin(Bakara:41)" ayetinin satir arasinda zikredildigi yerin devaminda, "hodfurusane" ve "riyakarane" tabirleri geciyor. Bu ayete mazhar olmanin aciklamasini boyle yapiyor muellif.
Kedni sinirliligini bil(e)memek, fikrini-zikrini mutlak zannetmek, ihityaclarinin neden varoldugunu ve bu ihtiyaclara kimin cevap verdigini sorgula(ya)mamak insan'i, varligini kendi sahsina bina etme noktasina goturuyor. Rabbi ile irtibati kopuyor(kendi dunyasinda). Hodfurusuluk ve riyakarlik bu sureclerde ortaya cikiyor. Nefs-i emmarenin menhus lezzetli bir aldatmasi da diyebiliriz buna.

Acikcasi "Ihlas budur", veya "Ihlas sudur" gibi bir tanim yapamayacak kadar cahilim,ihlas konusunda. Daha dogrusu-kendime gore-anlama calismalari yaptigim halde, hala ihlasi tanim olarak dunyamda yerlestirebilmis degilim. Isin gercegi, bunu yapmak bana imkansiz gibi gorunuyor. Fakat "sura" ve "ihlas" irtibatini dusundugumde sunlar aklima geliyor,
"Beni bu hayata gonderen'in maksadsi ne ,benden ne istiyor,gozumun onunde bu kadar guzellikler var ediliyor fakat hic birisi durdugu yerde durmuyor,gidiyor.Bu beni acitiyor.Gencligimin gitmesini istemiyotum,yaslandigimda sefkat gormek istiyorum ama emin degiilim ya herkes bana sirtini donerse?" gibi soru(n)lar hepimizin onunde. Iste Rabb-i Rahim boylek kaygilarla bizi "zorla" ihlas'a, yani Sonsuz bir Gucu aramaya sevkediyor. Sonsuz guce dayanmanin tam karsisinda insan'in riyakarligi duruyor. Kendi enesini bir "sey" bilip Rabbi ile arasinda perde oruyor.

Iste hayat'in bu temel gerceklerini,kendini bir sekilde uyusturarak(heyecanla siyaset alemini takip etmek de buna dahil!) farkedemeyen, ne baskalarinin bu konuda sorularini duymaya ne de cevaplar isitmeye ihtiyac hissediyor. boyle oluncada , Iman Egitimi ortamlarina girme ihtiyaci hissetmiyor. Eger birsekilde girmis olsa bile, kendi fikrini kendine ve dahi herkese yeterli olarak gordugu icin(riyakarlik,hodfurusluk), "yoksa,hem simdiye kadar kazandigimiz hizmet-i kudsiye kismen zayi olur devam etmez" sirrinca, samimi biliktelikleri(sura) de zedeliyor.

Demekki Insanligin hususan asyanin hususan alem-i islamin ana problmi Iman Egitim(sizlig)idir.Dindarlarin veya Muslumanlarin yonetime gelip-gelmemesi degil!Veya birilerinin iktidari-yonetimi ele gecirip-gecirmemesi hic degil! Sura'nin temeli samimi bir sekilde "ben bu hayata niye gonderildim,beni vareden acaba bu konuda ne soyluyor.Bilse bilse bunu ancak O bilir." demektir.Bunu soyleyebilmek icin insanin'varligini kendi enesi uzerine bina etmekten(hodfurusluktan,riyakarliktan) vazgecmesi gerekir. Baska bir deyisle kendinden baska Bir'inin, hayatina lazim olan herbirseye cevap gonderdigini farkedebilmesi gerekmektedir.

Kendi dunyamda Iman-Ihlas-Sura nin baglantisi bu sekilde. Sizler de dusuncelerinizi paylasirsaniz memnun olurum.

Selametle.

148

12.09.2010, 03:11

Alıntı


"hodfurusane" ve "riyakarane" tabirleri geciyor.


Güzel bir nokta yakalamışsın keçeli..

Alıntı

hakikî ihlâs ve tesanüd ve meşveretin sırrıyla

Bu sırrın alt sırlarından ikisi o tabirler olsa gerek.

Bu sıralamada da mutlaka bir sır vardır: Neden önce ihlas sonra tesanüd sonra meşveret?

Yani bunu tersinden şöyle okuyabilirmiyiz:

"Hakiki" ihlasın ve hakiki tesanüdün olmadığı bir meşveret "şûrâ-yı şer’î" mânâsını içinde barındırmaz.

Çünkü o iki tabiri ele alınca hodfuruşlukta niyetler bozulmaya ve tesanüd riyakarlıkla tahrib olmaya başlar.

149

12.09.2010, 03:51

Ben de mutalaa konusu olarak beni titreten,surekli sorgu halinde olmami ihtar eden, "nasil olsa müslümaniz" anlayisini terkettiren ve nefret ettiren:) asagidaki kismi secmek istedim.
Atilla Atilla Yilmaz abi buyrun.
......
Rabian: Ulema-i İslâm ortasında "İslâm" ve "iman"ın farkları çok medar-ı bahis olmuş. Bir kısmı "İkisi birdir," diğer kısmı "İkisi bir değil, fakat biri birisiz olmaz" demişler ve bunun gibi çok muhtelif fikirler beyan etmişler. Ben şöyle bir fark anladım ki:
İslâmiyet iltizamdır; iman iz’andır. Tabir-i diğerle, İslâmiyet, hakka tarafgirlik ve teslim ve inkıyaddır; iman ise, hakkı kabul ve tasdiktir.
Eskide bazı dinsizleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur’âniyeye şiddetli tarafgirlik gösteriyorlardı. Demek o dinsiz, bir cihette Hakkın iltizamıyla İslâmiyete mazhardı; "dinsiz bir Müslüman" denilirdi. Sonra bazı mü’minleri gördüm ki, ahkâm-ı Kur’âniyeye tarafgirlik göstermiyorlar, iltizam etmiyorlar; "gayr-ı müslim bir mü’min" tabirine mazhar oluyorlar.

150

12.09.2010, 07:58

Allah razı olsun auburn. Tefekkür ufkumun açık olduğu en kısa sürede yazmaya çalışırım İnşallah.

151

12.09.2010, 23:42

Üstadımız Hz.lerinin ( R.A ) buradaki sözlerinden anladığım şu; acizane anladığım diyorum: İslamiyet , İslam ; teslim olmak demektir. Allah'ın emirlerine teslim olmak , boyun eğmek.İman'da iz'an var , yani isbat var. Delil var , bürhan var. Tasdik var. İman tasdik etmektir.
İslam uleması İslam ve İman konusunda görüş beyan ederken farklı yaklaşımlarda bulunmuşlar bu yaklaşımları Üstadımız Hz.leri kategorize etmiş zaten.Bu konudaki kendi düşüncesini açıklıyor ki bizim için önemli olan Üstadımızın görüşüdür.Gerçektende bu açıklamada insanı titreten ve ürperten bir durum sözkonusu.Auburn Kardeşe katılmamak mümkün değil.
Adam dinsizdir ama Kur'an'ın bazı hükümlerine taraftardır. ne demek bu? acaba şöyle anlamak mümkün mü? Avrupa insan hakları mahkemesi diyor ki , başörtüsü bir insan hakkıdır, bir inançtır serbest olmalıdır diye Kur'an'ın bir hükmünü kabul ediyor. Ve buna taraftar oluyor.Üstad diyor ki ; cümleye dikkat; bir cihette evet altını çizmek lazım bir cihette hakkın iltizamıyla islamiyete mazhardır.Bu örneği çoğaltmak mümkün.Evet dinsiz olan birisi Kur'an'ın bazı hükümlerine taraftar oluyor..Ezanı bir kişi hak ve hürriyeti olarak görüyor ezan okunmasına taraftar oluyor. Fabrikasında, işyerinde senin ibadet etmen için kolaylık sağlıyor ve bu hükme taraftar oluyor.
Bunun yanında bazı mü'minlerde var ki , Kur'an'ın hükümlerine taraftar olmuyor.Mesela ; faiz konusunda. Mesela ibadetler konusunda ayrıntıyı çoğaltmak mümkün.Örtünme konusunda gibi.Zekat konusunda vs.
Öyleyse iltizam ettiğini yani taraftar olduğunu , katıldığını , desdeklediğini ; tasdik edeceksin uygulayacaksın , iman edeceksin.
Bu konuda kısa bir fikir cimnastiği yapmaya çalıştım İnşallah perde olmamışımdır. Mütalaaya desdek çıkılırsa mutlaka istifadeye medar olur.
Bu arada konuyu mütalaaya açan kıymetli kardeşim Auburn'un da söyliyecekleri var olduğunu sanıyorum.Soran sorulandan fazla bilir eminim.

152

13.09.2010, 04:39

Atilla abinin mutalaasina ve tesvik edici sozlerine tesekkur.
Guzel abim mutalaanizdaki ornek dogru bir ornektir. Fakat...fakat verdiginiz ornek "ben"i bu Iman dersinin disinda tutan bir yone sahiptir. Kendimizi bu isin icine katmaliyiz.
"Islamiyet fitrat dinidir" tabirince, insaniyetini muhafaza etmis her bir insan hakaik-i islamiyete taraftar olur(Icki,zina,faiz,kul hakki vs.vs.). Fakat cook ilginc ve ince bir tespittir ki, bunlarin iman'a hicbir katkisi yoktur. Taraftar olmak icin baska sebepler mevzubahis olabilir, ki buyuk cogunlukla da oyle oluyor. Mesela "Biz Muslumaniz,kendini Musluman diye tanimlayan bir toplumda dogduk buyuduk. 1000 yildir musluman olan Turk milleti...vs" diye baslayan cumlelere oturtulan bir 'inkiyad' anlayisi, iman calismasi ile ilgili degildir. Misal;

(Ozellikle Turkiye disinda yasayanlar icin) Helal et diye bir kavram vardir. Bu konuda "Muslumanlar" cok hassasizdir. Bismillah'siz kesilen hayvanin etini yememeye ozen gosteririz. Fakat bir portakali yemeye gelince kolayca "california portakali", veya su icince " bizm koyun suyu" veya kupkuru col topraginda mucize eseri olarak varedilmis bir hurma yiyince "hacdan gelen hurma" deyiverirler,deyiverirriz. Iman'dan kaynaklanan bir 'helal' anlayisi, portakali da,et'i de,suyu'da,hurmayi da onlari Var Eden'nin hediyesi oalrak gormek ve O'nun adina yemektir. Bendeki ihtiyaclari varedenle bu ihtiyaclara karsilik olan seyleri vareden'in ayni kaynak oldugunu farkedebilmektir. Ve her an hem ihtiyaclar lisniyla hem de o ihtiyaclara verilen cevaplarin lisaniyla kendini bize tanittirdigini farkedebilmektir. Bismillahsiz kesilen hayvan demek, o hayvan'in varedeninin farkinda olmamak veya kabul etmemek demektir. Veya sebeplerin varedilme asamasinda etkili oldugunu zannetmektir.
(Birinci Soz'de bu anlatilir aslinda. 'Bismillah diyerek vermeli, Bismillah diyerek almali, Bismillah demeyen gafillerden almamali')

Iste "dinsiz bir musluman" tabiri ve "gayri muslim bir mu'min" tabiri bu durumlari kisa ve cok carpici birsekilde ortaya koyar.

"Iman tasavvur degil tasdiktir" tabirince, Iman, ozel calisma gerektiren; varedilme amacini Var Eden'in mesajindan(elcilerinden,kelamindan,san'tindan) ogrenmeyi amaclamaktir. Ayrica "Iman etmek baskadir,inkar etmemek butun butun baskadir" cumlesini burada hatirlayalim. Demekki taraftar olmak tasdik etmek degildir.

Simdi kendimize sormamiz lazimdir "Ben islam'in hakikatlerine, neden taraftar'im? Ben niye Musluman'im?"

Selametle.

153

13.09.2010, 09:39

Allah razı olsun . Peki kendimize veya cemiyete baktığımızda bazan biri bazan diğeri bazan ikisi bir arada mı oluyor? Bu konuda ; Bizi ve cemiyeti bekliyen vartalardan ve tehlikelerden söz etmek mümkün mü , nasıl?

154

14.09.2010, 09:14

Allah razı olsun . Peki kendimize veya cemiyete baktığımızda bazan biri bazan diğeri bazan ikisi bir arada mı oluyor? Bu konuda ; Bizi ve cemiyeti bekliyen vartalardan ve tehlikelerden söz etmek mümkün mü , nasıl?


Cevabim gecikti,kusuruma bakmayin. Boyle tahkik calismalrindan sahsen cok lezzet aliyorum.ALlah hepinizden razi olsun.
Atilla abi soruyu ben tam anlayamadim.Biraz daha ayrintili yazarsaniz memnun olurum.

155

14.09.2010, 09:54

Bazı mü'minleri gördüm.....diyor ya Üstadımız.Bu bazı mü'minler tabiri neleri ihtiva ediyor,kimleri kapsamına alıyor??? Bu konuda bizi bekliyen veya içinde bulunduğumuz haller olabiliyor mu, ne gibi tehlikelerle karşı karşıyayız bu konuda?

156

15.09.2010, 05:40

Bazı mü'minleri gördüm.....diyor ya Üstadımız.Bu bazı mü'minler tabiri neleri ihtiva ediyor,kimleri kapsamına alıyor??? Bu konuda bizi bekliyen veya içinde bulunduğumuz haller olabiliyor mu, ne gibi tehlikelerle karşı karşıyayız bu konuda?


Sesli dusunmeye calisacagim.
"gayr-i muslim mu'min" tabirinin zamanimizi cok iyi anlattigini dusunuyorum. Fakat soyle bir kayit koymak gerekiyor: Inkar etmeyip mu'min olmak ile Iman Egitimi yapip mu'min olmaya calismak cook farkli... Buna satirdan delilimde "inkar etmemek baskadir iman etmek butun butun baskadir" manasidir. Bugun alem-i islamda ve/veya diger din mensuplari da dahil butun insanlikta,az-biraz akil sahibi olanlarin, "Bir Yaraticiyi inkar ediyorum,oyle birsey yok.inanmiyorum. Bu kainat sanatlidir,muhtesemdir ama bunu yapan biri yoktur" deyip, bunu ispata calisacak birkimsenin bulunamaycagini dusnuyorum. Yani inkar etmemek cok yaygin,bunu anlatmaya calisiyorum. Fakat mesele iman calismasina geldigi zaman--mu'min bu demek-- bu durumun da coook sinirli oldugunu goruyoruz(Risale-i Nurlar Kur'ani,Kainati,Nubuvveti,Insani Kur'ainin metodu ile kesfetmis ve bu calismayi bizim de Kur'anin öğrettiği metod ile yapmamiz icin yazilmistir.Ve su zamanda bu isi en guzel yapan eserlerdir.Ben boyle goruyorum). Iste, cogunlugu Musluman olan toplumlarda dogup buyuyen bizlerin bu calismaya yeterince ihtiyac hissetmemiz onundeki en buyuk engel, inkar etmeyisimizi "Imanimiz" olarak kabul edisimizdir.( En azindan kendi acmdan bu boyle)

Insallah sualinize cevap mahiyeti tasiyordur.
Selamlar.

Zehracan

Süper Moderatör

Mesajlar: 8,190

Hobiler: Risale-i Nur, DUA...

  • Özel mesaj gönder

157

01.10.2010, 12:03

masaallah.. devam edilmis buraya, yeni görüyorum.. Allah razi olsun insaallah..:)
"İnsan vardır fark edilmez süsünden.
Kimi farksızdırkoyun sürüsünden.
Her gördüğün şekle kapılma,
insan anlaşılmaz görüntüsünden...(!)"

158

01.10.2010, 12:38

katkılarınızla devam edelim inşallah

Bu konuyu değerlendir