Mesnevî-i Nûriye'de
“ı'lem Eyyühel-Aziz! Eşya arasındaki tevafuk, Sâniin Vâhid-i Ehad olduğuna şehadet eder.
Meselâ: Hayvanların bilhassa insanların esas a'zalarındaki tevafuk, bilhassa çift a'zalarındaki temasül, Hâlıkın vahdetine bürhan olduğu gibi, keyfiyetlerdeki ve şekillerdeki tehalüf de Hâlıkın ihtiyar ve hikmetine delalet eder.” (s. 169)
“ Eşya arasındaki tevafuk ve tesanüd Sani’in vahid-i ehad olduğunu eşya arasındaki muntazam muhalefette Sani’in muhtar olduğunu beyan eder.” (s. 263)
Tevâfuk, Yaratıcı’nın Bir ve Tek olduğuna, her varlığa ayrı ayrı tasarruf ettiğine kuvvetli bir şekilde delâlet ediyor; bu hakikati ispatlıyor.
Yine
Mesnevî-i Nûriye'de
“Aralarındaki tevafuk, kalemin bir olduğuna delalet ediyor.” (s. 171)
----------------------------------------------------
Tehâlüf yani
farklılık ise, Yaratıcının Muhtar olduğunu yani hiçbir şeyle mukayyet olmadığını, isterse farklılıklar da yaratabileceğini gösteriyor.
Parmak izleri, gözdeki retina tabakası, ses, sîmâ, DNA, diş ve çene yapısı, ruh gibi husûsiyetler de insanlar arasındaki tehâlüfü gösteriyor.