Giriş yapmadınız.

1

19.05.2005, 09:59

Risale-i Nur ve Nurculukta Evrad-Ezkar ve önemi

--- Risale-i Nur'da ve Nur mesleğinde evrad (virdler) ve ezkar (zikirler) 'ın önemi nedir?

--- Üstad bu konuda ne yapardı? Risalelerde bu konunun ehemmiyetine binaen ne diyor?

--- Üstad'ın talebeleri ne yaparlardı, ne diyorlar?

--- Son şahitler gibi Risale-i Nur, müellifi ve talebeleri hakkında yazılmış kitaplarda bu konu hakkında neler deniyor?


Evet, katılımlarınızı bekliyoruz, inşa'Allah hayırlı ve faydalı bir müzakere olur.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

19.05.2005, 16:56

güzel bir konu açmışsın kardeşim...

ben kendi bildiklerimi söyleyeyim...

kuranda geçen zikir kuranın ifadesiyle bizzat kuranın ve kuranın getirdiği ibadetlerin ta kendisidir..

allah ''biz muhammede o zikri gönderdik''demektedir...

demekki zikir kuranın bizzat kendisi ve kuranda geçen ibadetlerdir...

tarikatlerin cemaatlerin belli standartı olmayan ortak zamanı saati olmayan ayrı ayrı yaptığı zikirler nafile ibadettir...(en azında aklı başında ehli-tarik böyle demekte)

namaz ile tarikatların-cemaatlerin(kendilerine has)zikrini karşılaştırmak bile sakıncalıdır diye düşünüyorum....

ancak ehli-tarikin ifratın doruklarında gezen kısımları her tarikatın-cemaatin kendine göre yaptığı zikrullah ismiyle yaptığı zikre en büyük ibadet,tüm ibadetlerin cemi gibi buram buram ifrat kokan yaklaşımları vardır...

zikretmek ve zikrullah güzeldir...

zakir kul olmak çok hoşdur...

doğrudur...

hz.muhammed,raşid helifelere (sesli sessiz)zikir öğretmişdir...

ancak nevi şahsına munasır mistik zikirleri islamın şartı saymak veya algılamak hatalıdır....

yalnız(farz olan)zikir namazdır oruçdur diğer şartlardır...

kurandır zikir...

misal kurban kuranda yeri olan bir zikirdir...

farzdır vaya vacipdir ama zikirdir....

nafile sünneti korur sünnet farzı korur...

tarikatların zikrullah ismini verdikleri standart olmayan zikir evet oda kalbi mutmain eder nafile ibadetdir faydalıdır güzeldir iyidir hoşdur ama ifrata kaçmamak lazım diye düşünüyorum...

8000 bin defa allah demek hayırlıdır...ama 8 sayfa kuran okumak daha hayırlı geliyor bana....
önce 8 sayfa kuran okuyup 8000defa allah dersen ne ala...

3

19.05.2005, 17:08

Ben sadece nafile ibadet olan zikirler için açmıştım konuyu. Aklıma gelenler ise Cevşen, Evrad-ı Kudsiyye, Münacat-ı Üveys el-Karani, Münacat-ı Geylani gibi tefekkürlü zikirlerdi. Bir de Hz.Peygamberin a.s.m öğrettiği, 33 subhanAllah, 33 elhamdülillah, 33 Allahu ekber gibi zikirlere sadece bildiğimiz manada sevap (yani deftere yazılan hasenat) gözüyle bakmamak lazım, bunların başka faydaları da olabileceğini düşünüyorum. Ama dünyevi kazançları elde etmek için bunları okumaktan bahsetmiyorum. Ayrıca becerebilirsek sadece "Allah" demeyi bile tefekkürlü zikir yapabiliriz, ayrıca çok ve manalı ve yeri ve zamanında zikrederek Allah'ı ve ahiret gününü sıkça tahattur edebilir, daha çok havf ve reca arasında yaşam dengesini kurabiliriz. Bu sayede Üstadın deyimiyle narin, nazenin, nazı geçen (tam hatırlayamıyorum deyimleri, lütfen bilen varsa yerini alıntı yapsın) makbul bir kul olabiliriz. Yani istikameti kaybetmeden, ömür boyu havf-reca arası yaşamak.Ama bu konuda bizim gibi maneviyatta boyu kısaların ictihad pek haddine değildir. (Forumdaki mübarekleri tenzih ederim. :) ) .

Namaz konusunda ise şu husus aklıma geldi: Namazları kılmak şartıyla bütün zamanımız ve diğer mübah işlerimiz ibadet gibi olabilir diyordu Üstad... Ama nasıl... Sanırım sürekli "Namaz vakti girse de kılsak" diyerek gözleyerek.

Eğer böyle olursak: Namaz kılmak istiyoruz, ama namazın vakti girmeden kılınmaz, vaktinde kılınır. Yani; biz namaz kılmak istiyoruz, zihnimizde o var, girse de kılsak diyoruz, ama vakti girmemiş. Bu niyetimize binaen Allah bize geniş rahmetiyle muamele eder diye umdum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

4

19.05.2005, 18:32

selamın aleykum

Bende bildiğim kadarıyla ....Subhanallahi ve bihamdihi sabah akşam okunması çok faziletli diye biliyorum...Peygamberimizin bir hadisinden okumuştum sanırım....

Daha başka tesbihattaki ek tesbihlerde çok faziletli diye biliyorum...selametle
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

5

19.05.2005, 18:40

Ama bu konuda asrın imamı ve ondan faydalananlar ne diyor? Bu konudaki istifadeleri ne miras-ı asr-ı saadetten?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

6

20.05.2005, 15:07

said arkadaş neyden bahsettiğimi algılayamamış anlaşılan...
değerli arkadaşım...
cehri zikir yapan bir tarikatın zikrullah ismini verdikleri(nafile)ibadete arkadaşım ısrarı sonucu katıldım...
vekil kişi zikrullaha başlamadan önce bu yapacağınız zikir ibadetlerin en büyüğü ibadetlerin cemidir dedi...
insanlar bir yuvarlak oluşturup loş ışık altında bağdaş kurup kafalarını sağa sola döndürerek zikretmeye başladılar...
arada(türkçe)ilahilerle süslenen bu ritüel misal 250 kere ya allah 250 kere ya hak 50 kere kahhar vs. zikrettiler...
kendinden geçip nefes zikri yapanlar falan...
bunlar güzel şeylerde...
kim diyor bu ibadet namazdan büyükdür diye...
allahın ayeti peygamberin hadisi raşid halifelerin sözümü var bu ibadet farzdır diye bunu geç namazdan oruçtan büyüktür diye...
ee bunlar her cuma toplanıyorlar her gün ödevlerini yapıyorlar...
diğer hafi zikir yapan bir tarikat biliyorum onlar 3 ayda bir toplanıyor...
mevleviler dönüyor...
rufailere kendini şişliyor...
biraz önce bahsettiklerim bağdaş kuruyor...
bu işin standart hiç bir ritüeli yok....
asla karşı değilim yanlış anlaşılmasın...
ben her ad altındaki bütün ifarat ve tefrite karşıyım...
allah düşünüp tutalım diye öğüt veriyor...
ve hiç bir şeyi boş yere yaratmış değil...
beynimizide boş yere yaratmış değil...
vesselam..


Zuhruf 5
Haddi aşan bir topluluk oldunuz diye vazgeçip Zikir’le (Kur’an’la) sizi uyarmaktan geri mi duralım?

7

20.05.2005, 15:12

Birader ben ifrat tefrite kaçan gruplardan bahsetmiyorum. Bizim Üstadımız ne diyor, ne yapıyor bu konuda? Üstelik o da altını çizmiş, (sünnet olmayan) nafileler farzlarin, vaciplerin ve sünnetlerin önüne geçemez diye.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

8

20.05.2005, 15:13

o zaman bende üstadın dediği demiş oldum...

9

20.05.2005, 15:44

Evet, öyle oldu. Ama benim bu kadar merak etmeme sebep olan şey, Üstad'ın ölüm döşeğinde bile evrad-ezkarı bırakmaması. Bir sebebi olmalı... Dünyamı değil, ahiretimi de feda ettim diyen birisi böyle yaşıyorsa, bir hikmeti olmalı bunun.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

mihmandar

Orta Düzey

Mesajlar: 260

Konum: ANKARA

Hobiler: Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

10

20.05.2005, 18:02

Alıntı

ı’lem Eyyühel-Aziz! Tohum olacak bir habbenin kalbi, yani içi delindiği zaman, elbette sünbüllenip neşv ü nema bulamaz; ölür gider. Kezalik ene ile tabir edilen enaniyetin kalbi, allah allah zikrinin şua ve hararetiyle yanıp delinirse, büyüyüp gafletle firavunlaşamaz. Ve Hâlık-ı Semavat ve Arz'a isyan edemez. O zikr-i ılahî sayesinde, ene mahvolur.

ışte Nakşibendîler, zikir hususunda ittihaz ettikleri zikr-i hafî sayesinde kalbin fethiyle, ene ve enaniyet mikrobunu öldürmeğe ve şeytanın emirberi olan nefs-i emmarenin başını kırmağa muvaffak olmuşlardır.

Kezalik Kadirîler de zikr-i cehrî sayesinde tabiat tagutlarını tar ü mar etmişlerdir. (Hubab - Mesnevi)

Zikir meselesinin çok geniş olarak ele alınması gerektiğine inanıyorum. Sadece bazı kelimeleri ağız ile tekrarlamak zikir kavramını tam ifade etmez diye düşünüyorum.
Zikir kelimesi, hatırlamak, anmak, bahsetmek.. gibi manalara gelirken, sadece bazı kelimeleri tekrarlamak manasında kullanmak yanlış oluyor.
Mesela Allahı zikretmek demek; sadece binlerce defa "Allah" lafzını tekrarlamak manasına gelmez. Herşeyinde onu hatırlamak, düşünmek bilmek demektir. ınsan kainatı temaşa ettiğinde Allahı hatırlatacak tarzda tefekkür ederse, bu da zikirdir. Allahı anmış hatırlamış olur.

Mademki insan muhtelif cihazlarla, duygularla donatılmış, her uzvun her hissin ayrı bir ibadeti ve zikri vardır. aklın zikri Sani-i Zülcelali tefekkür etmektir. Kalbin zikri acz ve fakr cihetleri ile Ayine-i Samed olup sürekli Allaha nazar eden bir pencere olmaktır. lisanın zikri Allahı hatırlatan kelimeleri tekrarlamaktır. Gözün zikri Cenab-ı hakkın sanatlarındaki güzellikleri görmek, dilin zikri tatlardan Allahı bulmak, hatırlamaktır. Dolayısıyla Allahı hatırlatan her şey zikirdir. Ve bu manada zikir başlı başına bir ibadettir.

Ene bir tağuttur. Gafletle Allahı unutturur. Kim Allahı bol bol hatırlamakla o tağutun başını ezerse Allahı zikretmiş olur. Kainata bakıldığında hadiseleri tabiate vermek gaflettir. Fakat ilahi tezahürleri görmek zikirdir.

Kuran bir zikirdir. Çünkü her ayetiyle Allahı bize en doğru şekilde gösterir hatırlatır. Hakeza bu şekilde kıyaslanabilir.
Yukarıda alıntıda görüldüğü gibi zikr-i cehrinin veya hafînin gayesi tabiat tağutlarını imha etmek ve nefs-i emareyi ezmek ,başını kırmaktır. Çünkü bunlar Allahı unutturan en önemli faktörlerdir. Öyleyse bunları imha etmek için yapılan bütün fiiller bir nev zikirdir ki, bu fiiller Kadirilerde zikr-i cehri Nakşilerde zikr-i hafi suretinde tezahür etmiştir. Risale-i nurda da bürhan metodu ile bunların başı ezilmiştir. Öyleyse imani bahisleri mütalaa da bir zikirdir.

Sadece kuru kuruya bazı kelimeleri tekrar etmek zikirdeki esas gaye değildir. Fakat böyle yapmak tamamen faidesiz de değildir. Üstad mesnevi de bu noktaya değinerek , “gafletle yapılan zikirlerde dahi insanın hissesi vardır,faydasız değildir.” Diyor.

Bu mesele gördüğüm kadar risalelerde çok derin ve geniş olarak işlenmiş. ınşallah tespit ettiğimiz yerleri burada paylaşalım.

11

20.05.2005, 18:14

Allah razı olsun, güzel olmuş. Üstad, Nakşibendilerin zikr-i hafisinden bahsederken, bunun tefekküre sebep verdiğinden dolayı faydalı olduğundan da bahsediyordu.

Bu başlıkta, gafilce zikr bile feyizden hali değildir diye alıntı yapılmış.

Üstad'ın zikirlerdeki değişik manaları da gözler önüne sermesi manidardır. Mesela 1 ve 2. Lem'adaki Hz.Yunus ve Hz.Eyyub aleyhimüsselam ın duaları.O duaları içi dolu ve manalı edersek inşa'Allah daha etkili olur diye düşünüyorum.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

12

20.05.2005, 18:27

allah razı olsun mihamandar kardeşim...

mükemmel izah etmişsin.ifrattan ve tefritten uzak bir zikir açıklaması...

dua ile.

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

13

20.05.2005, 19:26

selamın aleykum

Allah razı olsun Faraklit kardeşe katılıyorum...çok güzel izahlar....
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

mihmandar

Orta Düzey

Mesajlar: 260

Konum: ANKARA

Hobiler: Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

14

21.05.2005, 15:49

Cenab-ı hak sizlerden de razı olsun.............

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

Bir de Hz.Peygamberin a.s.m öğrettiği, 33 subhanAllah, 33 elhamdülillah, 33 Allahu ekber gibi zikirlere sadece bildiğimiz manada sevap (yani deftere yazılan hasenat) gözüyle bakmamak lazım, bunların başka faydaları da olabileceğini düşünüyorum.


Bu dediğinizi teyid olarak 9.sözden aşağıdaki alıntıyı veriyorum,

Alıntı

Namazın mânâsı, Cenâb-ı Hakkı tesbih ve tâzim ve şükürdür.

Yani,celâline karşı kavlen ve fiilen Sübhânallah deyip takdis etmek;
hem, kemâline karşı lâfzen ve amelen Allahu ekber deyip tâzim etmek;
hem, cemâline karşı kalben ve lisanen ve bedenen Elhamdü lillâh deyip şükretmektir.
Demek, tesbih ve tekbir ve hamd, namazın çekirdekleri hükmündedirler. Ondandır ki, namazın harekât ve ezkârında, bu üç şey her tarafında bulunuyorlar.
Hem ondandır ki, namazdan sonra, namazın mânâsını tekid ve takviye için, şu kelimât-ı mübareke, otuz üç defa tekrar edilir; namazın mânâsı şu mücmel hülâsalarla tekid edilir.

Üstad bu kelimeler için "mücmel hulasalar" diyor. yani çok manaları ifade eden kelimeler.
Demekki "Allahu ekber", Allahın nihayetsiz "kemal"ini ifade eden mücmel bir hulasa,
"Sübhânallah" Allahın nihayetsiz "celal"ini ifade eden mücmel bir hulasa,
"Elhamdü lillâh" ise Allahın nihayetsiz "cemal"ini ifade eden mücmel bir hulasadır

Allahın kemal , cemal ve celali hakkında ne kadar marifetimiz varsa bu söylediğimiz tespihlerde de o derece fazla mana olur. ve oderece namazımızın kıymeti artar.

15

21.05.2005, 16:18

Üstad Cevşen ve Evrad-ı Kudsiyye veya Mecmua-i Ahzab'ın hasiyetlerinden bahsediyor mu risalelerde?
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

mihmandar

Orta Düzey

Mesajlar: 260

Konum: ANKARA

Hobiler: Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

16

21.05.2005, 16:34

genelde Büyük Cevşen gibi dua kitaplarında her evradın başında ,o virdin hasiyetlerine dair kısa izahlar yapar. şu an yanımda yok. bakamıyorum. Evde bakıp yarın yazarım inşallah..

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir