Üstadımızın doğum tarihine dair Risalelerden aldığım bazı notlar..
1. Olarak; DENİZLİ HAYATI Kastamonu'dan Denizli Ağır Ceza mahkemesine, yüz yirmi altı talebesiyle beraber 1943 senesinde sevkediliyor. (Tarihçe-i Hayat - 399) İddianâmeye karşı itiriznamenin tetimmesidir. Bu itirazda muhatabım, Denizli mahkemesi ve müddeiumumisi Çünki ben, kabir kapısında, yetmiş yaşındayım. Böyle mazlum ve mâsum bir iki sene hayatı, şehadet mertebesiyle değiştirmek benim için büyük saadettir. (Tarihçe-i Hayat ; Denizli hayatındaki mektubundan) buraya göre 1943 senesinde denizliye sevkedilen üstad bu mahkemede yetmiş yaşındayımburaya bakılırsa üstadın doğum tarihi: 1873
2. Olarak; 1948 senesinde açılan Afyon Mahkemesinde(Şualar - 540) Afyon Mahkemesinin bizi ittiham etmesine karşı itiraznamenin tetimmesidir. Çünki ben kabir kapısında, yetmişbeş yaşındayım. (Şualar - 369)
Latince Ondördüncü Şuada(Afyon Müdafanamesi) üstadımızın bizzat kendisi 75 yaşında olduğunu 6 defa belirtmiştir ve 1 defa da Mustafa Sungur ağabeymiz belirtmiş. Afyon hapsi 1948 yılında ve üstadımız defalarca 75 yaşında olduğunu belirttiği bir tarih. buna göre üstadın doğumu 1873 olarak çıkıyor
3. Olarak; Emirdağ Lâhika Mektubları, birinci kısmı: 15 Haziran 1944'de Denizli hapsinden beraet ile tahliyeden sonra(Emirdağ Lahikasından) hem gayet zaîf, yetmişbir yaşında ihtiyar; hem kimsesiz, Emirdağ Lahikası 1) buraya göre bakılırsa üstadımız 1944 yılında emirdağa ikamet ettiriliyor.. 1944 yılında ve kendi ifadesi ile 71 yaşında olduğunu belirtiyor eğer üstadımız 1944 yılında bu mektubu yazmışsa yani 71 yaşında olduğunu belirten mektubu; buna göre üstadımızın doğum tarihi 1873 çıkıyor.
4. Olarak; PAKİSTAN BASININDA RİSALE-İ NUR VE ÜSTAD SAİD NURSÎ HAZRETLERİ HAKKINDAKİ NEŞRİYATTAN ÖRNEKLER 31 Ocak 1958 tarihli Students' Voice (Talebelerin Sesi) GazetesiNur Talebelerinin Üstadı seksen beş yaşında büyük bir âlim olan Üstad Said Nursî'dir. (Tarihçe-i Hayat - 722) burada 1958 yılında çıkmış bir gazetede üstadımızın 85 yaşında olduğu belirtilmişyani buna göre üstadımızın doğum tarihi; 1873 çıkıyor.
5. Olarak; [Bazı gazetelerde çıkan yalanlar hakkındaki bir tekzibi bera-yı malûmat gönderiyoruz.] bunun haricinde dünyevî şeylerle alâkadar olmayan, seksenyedi yaşında, Hastalığı münasebetiyle hizmetinde bulunan Tahirî, Zübeyr, Ceylan, Bayram, Sungur, Rüşdü (Emirdağ Lahikası 2) burada üstadımız için 87 yaşında ifadesi kullanılmış şimdi şunu arz etmek isterim ki: [Emirdağ Lâhikası-I ile bu Emirdağ Lâhikası-II arasında Nur Müellifi Üstadımız Hazretleri bazı talebeleriyle Afyon hapsine sevk ile, orada muhakeme edilmiş ve Afyon hapsinde kaldığı yirmi ay zarfında yazdıkları mektub ve müdafaaları Şualar'da ve kısmen Tarihçe-i Hayat'ta neşredilmiştir.] (Emirdağ Lahikası 2) Emirdağ Lahikası mektupları ekseriyetle üstadın afyon hapsinde kaldığı zaman zarfında yazılmışoysa bu yukarıdaki mektubu yazan ağabeylerden o tarihte ;Tahirî, Zübeyr, Ceylan, Sungur ağabeyler afyon hapsindelerdi ve yukarıdaki mektup ise bir mahkeme savunması değil bazı gazetelerde çıkan yalan haberlere dair bir mektupturdemek bu mektup afyon hapsinde yazılmamış üstadımızın hayatının son zamanlarında yazılmış
6. Olarak; Öyle de, ondördüncü asrın hâdim-i Kur'an'ı da dokuz yaşından altmış (seksenaltı) yaşına kadar bilâ-istisna doğrudan doğruya Kur'an namına hizmet ve hareketi ve zamanın padişahından en canavar reislerine baş eğmediği, (Barla Lahikası;ndan) buraya göre de üstadımız için 60 yaşında ifadesi kullanılmış ve üstadımız 86 yaşında iken tashih edilen bir mektup olduğu anlaşılıyor
7. Olarak; Hutbe-i Şamiye eseri, Üstad Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerinin otuzbeş yaşında iken Şam'da, Şam ülemasının ısrarı üzerine Câmi-i Emevî'de irad ettiği bir hutbedir. (Hutbe-i Şamiyeden) Tarihçe-i Hayattan Hutbe-i Şamiye için bi haşiye; (Hâşiye): Eski Said hiss-i kablelvuku' ile, 1371 de başta Arab Devletleri, Âlem-i İslâmın ecnebi esaretinden ve istibdadından kurtulup İslâmî Devletler teşkil edeceklerini, kırk beş sene evvel haber vermiş. İki Harb-i Umumî ve otuz-kırk sene devam eden istibdad-ı mutlakı düşünmemiş, Üçyüz Yirmi Yedide olacak gibi müjde vermiş, te'hirinin sebebini nazara almamış. (Tarihçe-i Hayattan) buraya göre bakılırsa üstadımız Şam Hutbesini 1327 de vermişbu tarih hicri ise, miladi 1909 yılına denk geliyor.. üstadımız 1909 yılında 35 yaşında ise 1874 doğumlu çıkıyor. belki diyorum, üstadımız o zaman yani 1909 yılında ay olarak yeni yaşına girmemiştir, 35 yaşında ama 36 sından gün alıyorsa üstadımızın doğumu 1873 çıkabilir. üstadımızın 35 yaşında iken Şamdaki hutbesini 1911 yılında verdiğine dair rivayetlere gelince; ben şahsen 1911 yılı ifadesine Latince Risalelerde rastlamadım ama elbette benim rastlamamam olmadığına delil olamazfakat şu var ki; Hutbe-i Şamiye eserinin ve 1911 yılında, Münazarat, Muhakemat, Divan-ı Harbi Örfi eserleri ile aynı tarihte basıldığına dair araştırmalar varyani belki Hutbe-i Şamiye eserinin baskı tarihi ile Hutbenin verildiği tarih sehven karıştırılmış olabilir.
nurrumuz
Bu yazının kontrolünü yapmak lâzım, hesablamalarla..