şu sahrânın Mâlik-i Ebedîsi ve Hâkim-i Ezelîsinin ismini al.[/
ınsan dünya çölünde çaresiz,aciz ve fakir.Hem de acizliği ve fakirliği nihayetsiz.
Hacatı ve adası da nihayetsiz.
Öyleyse bu kadar nihayetsiz çaresizlik,acziyet ve fakriyat içinde sınırsız ihtiyaçlarını karşılayacak ve nihayetsiz düşmanlarını def edecek birinin adını alması ve O'na dayanmazı zaruridir.Yoksa perişan olacak,çaresizliği onu divane edecektir.
ışte bu halde olan kişinin ihtiyaçlarını karşılayacak olan onun ebedi arzularına cevap verecek ancak ve ancak sonsuz mülklerin sahibi olan Malik-i ebedi olabilir.ışte O Malik-i Ebedinin adını alan ve ondan istimdan eden seyyah dertlerinin dermanına ve ihtiyaçlarının karşılanmasına,kalbinin ebed arzusuna cevap vereni bulmanın iştiyakına kavuşmuş olur.
Hem o seyyah öyle birinin ismini almalı ve öyle birine dayanmalı ki onun bütün ihtiyaçlarını bilmeli,bilmek yetmez görmeli,görmek de yetmez karşılamalıdır.Bu da ancak kalb perdesinin arkasındaki arzuları dahi bilen,gören ve o ihtiyacı karşılayan Hâkim-i Ezeli olabilir.O zat ezeli Hâkimiyeti ile bütün kainatı görür,bilir ve her şeye gücü ve kudreti yeter vasfı ile o ismi alanın da ihtiyaçlarını görür,bilir ve karşılar.
ışte bu sırlardandır ki Birinci sözde düşmanı, hâcâtı nihayetsiz olan çölde seyahat eden seyyah olan bizler"şu sahrânın Mâlik-i Ebedîsi ve Hâkim-i Ezelîsinin ismini almak mecburiyetindeyiz.".