Alıntı
Nasılki güneşin azamet-i nuru ve kibriya-yı ziyası, perdesiz ve yakınında bulunan başka zaîf nurlara hiçbir cihetle ihtiyaç bırakmadığı ve tesir vermediği gibi, öyle de kudret-i ılahiyenin azamet ve kibriyası dahi, ayrı hiçbir kuvvete, hiçbir kudrete ihtiyaç bırakmadığı gibi, onlara hiçbiri icadı, hiçbir hakikî tesiri vermez.
Alıntı sahibi ""saidiseri""
Dünyanın küre oluşu bir perdedir; güneşin yarı dünyayı aydınlatmasını engeller. ınsanoğlu gecenin karanlığını aydınlığa çevirmek için zaîf nurlara muhtaç olur. Karanlık yüzde, dünyaya güneşten daha yakın olarak ay ve gezegenler tüm parlaklığıyla gökyüzünü zinetlendirirler. Ay bir perdedir; küsuf ânı yaşanırken ayın gölgesinin hâkim olduğu yerlerde güneşin ihtişamlı ziyası zaif nurların ışığını örtemez. Bulut bir perdedir; özellikle kara kış günlerinde zaîf bir nur insanın yüzünü güldürebilir. Yine güneş ışığının giremediği kapalı mekânlar birer perdedir; zâif nurlarla karanlık mekânın aydınlatılması ihtiyacını doğurur.
Küresellik, küsuf ânı, bulut, katı maddeler vs. güneşe perde olduklarında zaîf nurlara ihtiyaç hâsıl olur. Bu zâif nurlar güneşten daha fazla aydınlık ihtiyacını giderebilirler. Fakat bu tür perdeler olmadığı takdirde güneş yakınındaki tüm zâif nurların nurlarını alır, yutar ve kendi ışığının içine hapseder. Artık o zâif ışıklara ihtiyaç kalmaz.