.
Müzakere ile münazara ve de münakaşa arasındaki fark?
Uzunca bir zamandır, bilhassa doğruların ifade edildiği hallerde, insanların hakkı söylerken uyması gereken kurallar nedir diye merak etmekteyiz..
Bu üç ayrı halin tefsiri lazım..
Birbirine benzeyen, fakat hiç de aynı olmayan mefhumlardaki incelik nedir?
Hani bazen olur ki, biz hakkı ifade ederken müzakere niyet ve kasdıyla deriz, lakin karşımızdaki kendini münakaşaya veya münazaraya endekslediği için, dediğimiz hak zayi de olabilir..
Ve daha da kötüsü, hak karşısında hıncını alamayan muhatabın, değişik zamanlarda hiç de hak yol olmayan usullerle kendini haklı ilan etmeye çalıştığına şahid oluruz..
Peki bu hisse sebep nedir?
Bir hak karşısında mağlub olma acısı niçin bu kadar tatlıdır ki, karşı taraf hücuma maruz kalır?