Bak, nasıl yeryüzü sayfasının üstünde; hiçbir şeye muhtaç olayan, herşeyin kendisine muhtaç olduğu, eşsiz ve benzersiz olan Allah'ın imzalarını az bir dikkatle görebilirsin.
Başını kaldır, gözünü aç, şu kainat denilen büyük kitaba bir bak; göreceksin ki;
O kainatın istisnasız her yerinde, kainatın büyüklüğü kadar bir açıklıkla Allah'ın birliğinin mührü okunuyor. Çünkü şu çevremizdeki varlıklar bir fabrikanın, bir sarayın, bir düzenli ve disiplinli bir şehrin bölümleri bireyleri gibi bel bele verip, birbirine karşı dayanışma ve yardımlaşma elini uzatıp, birbirinin ihtiyacını karşılama konusunda "Lebbeyk! Baş üstüne" derler. Elele verip, bir intizam bir düzen ile çalışırlar. Başbaşa verip hayat sahiplerine hizmet ederler. Omuz-omuza verip, bir amaca yönelik olarak her işini hikmetle yapan bir idareci olan Allah'a itaat ederler.
Evet Güneş ve Ay'dan, gece ve gündüzden, kış ve yazdan tut, ta bitkilerin, muhtaç ve aç hayvanların yardımlarına gelmelerinde ve hayvanların zayıf, şerefli insanların yardımına koşmalarında, hatta gıda maddelerinin güzel, zayıf yavruların ve meyvelerin imdadına uçmalarında, ta yemek taneciklerinin beden hücrelerinin yardımına koşmalarında bile geçerli olan bir yardımlaşma kanunuyla olan hareketleri, bütün bütün kör olmayana yani gerçeği görmek isteyenlere gösteriyorlar ki; gayet cömert birtek besleyip büyütücü olan Allah'ın kuvvetiyle, gayet hikmetli bir tek idareci olan Allah'ın emriyle hareket ediyorlar...
Çok kısır ve noksan bir açıklama oldu. Vaktim bu kadarına müsait olduğundan ancak bu kadar yazabildim. Benden daha ilimli olan diğer kardeşlerim daha güzel açıklasını yapacaktır inşallah...