Giriş yapmadınız.

  • "Nejat Eren" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Nejat Eren"

Mesajlar: 11

Konum: Antalya

Meslek: Emekli Öğretmen-Gazeteci-Yazar

Hobiler: Okumak, Gezmek, İnsanlarla sohbet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

1

21.08.2008, 07:12

Van Mevlidinin hatırlattıkları

Nur dâvâsı demek hareket demek, muhabbet demek, irtibat demek, aşk ve şevk demek. Anadolu’nun bahadır insanları, gönül erleri, muhabbet fedâileri, sadakat ve fedakârlık misâli mümtaz simalar, serhat şehrine, “keçe külâhlıların” diyarına, sâfî kalp insanların yurduna ve Seyda’larının ana ocağına koştular bu defa. Mevlid vesilesiyle bir defa daha kucaklaştı gönül sevdalıları.

Bir kaç yıldır inkıtaa uğratılan “Ankara Kocatepe Mevlidinin” ve yirmi sekiz yıldır hasret kaldığımız “Isparta Mevlidinin” bütün Nur talebeleri olarak tekrar icrasına geçmeliyiz diye düşünüyorum.

Bu aziz, fedakâr ve cefakâr millete “dar elbise giydirme” projelerine ve hak gasıplarına, demokratik zeminlerde, meşrû hareket ve meşrûiyet içinde karşı koymak ve haklarımıza sahip çıkmak gerekiyor.

Toplum olarak, “Meşrûtiyet” sevdasında bir yüz yılı geride bıraktık. Bir asrı aşan bu zaman diliminde manevî mücadelenin zafer taçlarını biz göremesek de, geriden gelen genç neslimize emanet edeceğimize inancımız tamdır inşaallah.

Bu yıl camia olarak yirmi sekiz yıllık bir hasretimize daha son verdik. Beraberce, hep birlikte Elhamdülillâh! Evet, yirmi sekiz senelik hasretin birisi bitti. şimdi yeni hizmet hamleleriyle, milletimizin öz değerleriyle paralellik arz eden güzel faaliyetlerimizi arttırarak ve topluma mal ederek, millet - devlet kaynaşmasına hizmet edecek şekilde plânlamanın ve icra etmenin zamanıdır.

Yeni Asya misyonu geçmişte birçok “ilke” imza atan ve bu konuda epey tecrübe kazanan, mazisi, hâli ve istikbali iftihar edilecek tablolara sahip olan bir camia Elhamdülillâh. O bakımdan genlerinde olan bu özelliğini tekrar harekete geçirmek, bu tür güzel faaliyetlere ivme kazandırmak, meslek, meşrep ve misyonunun gereğini yapabilmek için hep birlikte yeni bir hamle, yeni bir aşk ve şevkle milyonları kucaklayacak hayırlı hizmetlere imza atmak gerek.

Bu yönüyle, Ağustos başında icrâ edilen “Van Mevlidi” yüzlerce, binlerce bahtiyar simayı serhat şehrimiz Van’da bir araya getirdi. Bu hadise; mabeynimizde (aramızda) olması lâzım gelen ifratkârane irtibatın adeta bir kazası niteliği arz ediyordu, bu gerçekleştirilmiş oldu. Bir gönül seferberliğiydi ve başarıldı, Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

Van ve havalisinin Üstad Bediüzzaman Said Nursî’nin Birinci Said dönemine ait hayatında çok önemli ve anlamlı bir yeri olduğu Risâle-i Nurlarla meşgul olanların çoğunun malûmudur. Horhor Medresesi, Çoravanis Köyü ve camisi, Erek Dağı, Akdamar Adası, Tahir Paşa Konağı, Edremit Koyu, Zernabad Suyu, Gevaş, Yukarı Nurşin Camii... vb.

Osmanlının son dönemlerindeki o karanlık ve ümitsiz hava ve şartlarda, ıslâmiyet, ecdad, millet ve tarihimiz adına ne yapılacaksa, Bediüzzaman Hazretleri ve etrafındaki bir avuç fedakâr talebe ve dostları, onların hepsini yapmıştır. Bu vesileyle gelen binlerce Nur talebesi bu havayı tekrar teneffüs etmiş oldu. Zihin ve fikir tazeledi.

şimdi sırada, önümüzdeki yıldan başlayarak, Bediüzzaman’ın on sekiz yılını geçirdiği ve o muhteşem eserlerinin yüzde sekseninden fazlasını telif ettiği ve kendi ifadesiyle “Taşıyla, toprağıyla mübarektir” dediği Isparta’da 1980 öncesi yapılan geleneksel mevlidin tekrar icrâ edilmesi var. Bu yıl da “Ankara Kocatepe Mevlidinin” her şeye rağmen gerçekleştirilmesi için her meşrû yolu denemek var.

Çünkü bu tür mânevî faaliyetlerden kimse zarardide olmamıştır, olmayacaktır. Aksine herkes kazanacaktır. Bunun içindir ki bu tür birleşmenin, kaynaşmanın, hareketliliğin sevgi ve muhabbetin arttığı faaliyetlerin icrâ edilmesinin millet ve devlet için çok büyük önemi ve faydaları vardır.

Bu ülke toplumunu aşarak dünyaya mâl olmuş bir müceddid ve dâhînin fikir ve düşüncelerine sahip çıkıp takipçisi olmak herkese müsbet mânâda bir şeyler kazandıracaktır. Artı değer katacaktır. Mutluluk ve başarı grafiğini yukarıya çekecektir. Mevcut sıkıntılarımızdan kurtulmak için büyük fırsatlar ve neticeler doğuracaktır.

Son yıllarda bilhassa yabancı akademisyenlerin, ilim kurumlarının ve dâhildeki fikir, san'at ve düşünce adamlarının “Bediüzzaman’a ve fikirlerine” insanlık ve bilim adına da olsa sahip çıkması, çok müsbet gelişmelerdir ve sevindiricidir.

  • "Nejat Eren" bir erkek
  • Konuyu başlatan "Nejat Eren"

Mesajlar: 11

Konum: Antalya

Meslek: Emekli Öğretmen-Gazeteci-Yazar

Hobiler: Okumak, Gezmek, İnsanlarla sohbet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

2

21.08.2008, 07:15

Van Mevlidi’nden kalan hatıra ve çağrışımlar

Bu mevlid münasebetiyle hafızalarımızda küllenen çok önemli bazı hatıraları da yâd etme imkânını bulduk:

Seksen yaşın üzerinde olan değerli ağabeylerimizin, dik ve dinç duruşlarıyla, Üstadla ve hizmetle ilgili unutulmaz hatıralarıyla aramızda olması ve o aşk ve heyecanı yeniden yaşayıp yaşatmaları çok dikkate ve takdire şayandı.

Mevlidin hemen akabinde, Van’daki Nur dershanemizde bizlerle beraber olan, seksen beş yaşındaki, Üstadımızın bizzat hizmetlerinde bulunmuş, ömrünü bu dâvâya adamış ve bütün aile efradıyla hâlâ Nur hizmetlerine aralıksız devam eden, emekli pilot astsubay Ali Demirel Ağabey ile aşk, heyecan ve his dünyalarının adamı, farklı bir mizaç ve yapıda olan ve dâvâ aşkıyla yanan, Antalya’dan birlikte geldiğimiz, Üstadımızın duâsını almış ve nur hizmetlerine ömrünü ve maddiyâtını adamış, adeta gençlere taş çıkartan örnek insan, seksen üç yaşındaki değerli Recep Unaz Ağabeyin heyecanlı, canlı, hissi hatıra ve tesbitlerini nefes almadan dinledik. Yanından hiç eksik etmediği, Üstadın hatırası ilk baskı Nur Risâlelerini ve bizzat Üstadımızın hediyesi, resimsiz, ay yıldızlı maden parayı göstermesi ayrı bir renk kattı sohbet ortamına.

Bu şahsen benim Van’a yaptığım üçüncü seyahatti. Kafilemizde bulunan ağabey ve kardeşlerden de ancak bir ikisi Van’da daha önce bulunabilmişlerdi. Onlar için de çok farklı ve faydalı bir seyahat oldu. Hemen şimdiden gelecek yılın plânları bile yapıldı. Bu defa, direkt Antalya-Van havayolunu seçmiştik. Fakat gruptaki arkadaşlarımız daha fazla yer görmek ve farklı hizmet merkezlerine uğramak için gelecek yılki mevlide karadan seyahat etmeyi tercih ettiklerini söylediler. Ya nasip!

DOSTLARLA BULUşMA VE HASRET GıDERME

Risâle-i Nur kültüründe ve camiâsında bu tür organizeler daha çok irtibatın, kaynaşmanın, kucaklaşmanın, hatıra tazelemenin, dostlukları pekiştirmenin, evham ve gaflet bulutlarını dağıtmanın vesilesi olarak değerlendirilir. Bu sefer de aynen böyle oldu. Otuz kırk senedir birbirlerini görmeyenler tekrar birlikte olup hasret giderdiler. Hatıraları yâd edip dostluk pekiştirdiler.

Bu sefer batıdaki Nur talebeleri doğuya yönelmişlerdi. Bu diyarları görmeyenler için yeni fırsattı. Görenler için de yeni hatıralar kaydetmek anlamına geliyordu.

TARıHÎ YERLER ZıYARET EDıLDı

Van Kalesi dibindeki Horhor Medresesi, Üstad Bediüzzaman Hazretlerinin yeni metot ıslâmî ilim temellerini attığı yerin adıydı. Van Kalesinin hemen dibindeki meşhur mağaranın altında, hikmet armağanı suyun başındaydı. Seyda bir kartal gibi kalenin bağrındaki mağarada kalıyordu. Ayağı kaymış, ama fikirleri ve hayatı kaymamıştı. Hıfz-ı ılâhî ile semâvî hakikatleri gölgesiz, perdesiz bugünlere, yeni kuşaklara, oradan da bütün arz yüzüne taşımayı başardı Elhamdülillâh.

Ruhunda ve kalbinde şimşekler çakmasına vesile olan meşhur Van Valisi Tahir Paşa’nın konağında çok kuvvetli ve mühim bir irade beyanında bulunmuştu iç dünyasında. ıngiliz gâvurunun sinsi plânlarına rağmen: “Kur’ân’ın sönmez ve söndürülmez bir mû’cize olduğunu bütün dünyaya göstermekti” gayesi. Bu beyan tuttu.

şu anda Tahir Paşa’nın konağının dış duvarlarının sadece bir kaçı yıkılmamış. Kendisinin ismini de sadece Nur talebeleri bilir ve hatırlar. Bediüzzaman’ın eserleri ve dâvâsı ise, hem ayakta, hem daha güçlü ve kuvvetli olarak gönüller fethetmeye devam ediyor. Ama Bediüzzaman’ın hayatında ve kudsî dâvâsının temelini planlamasında bu kadar önemli olan bir mekânın bu kadar sahipsiz ve harap hâli iç kanatıyor, vicdan sızlatıyor. Vefa duygusu ölmeyen hamiyet sahipleri buna el atmalıdır diye düşünüyorum.

Garip ve mahzun Çoravanis Köyü ve camii, gelen misafirleri ağırlarken mahzun, misafirler buraya varınca mahcup ve suskun. Altı yüz sene boyunca âleme her yönde örnek olmuş ve rehberlik yapmış koca bir imparatorluğun sallanan saltanatı karşısında el ovuşturmayıp çare üretme planları yapan Bediüzzaman’ın cehalet, fakirlik ve ihtilâfa karşı ilmî ve fikrî bazda bu yıkıma karşı koymak için modern eğitim ve öğretim usûllerini tatbik ettiği, askerî, sosyal, ekonomik açıdan da bilfiil bu alanlara aksiyoner olarak katıldığı devrelerin tatbikat sahaları olan Çoravanis Köyü ve mescidi “Himmet ehlinin iradesini bekliyorum” diyor adeta!

Erek Dağının zirvelerine yakın “Çilehane” civarı, Akdamar Adasında yetiştirilecek, maddî-mânevî ilimlerle techiz edilecek elli bahadırın hayallerini hâlâ taşıyor görünüyor. ıstikbalin kıtalarına ilim, irfan, fazilet, dürüstlük, muhabbet götürecek ruh hali, hâlâ burada müntesiplerini bekliyor.

UNUTULMAYAN KAHRAMAN NUR ERLERı, KEÇE KÜLÂHLILAR

Seyda’nın sırdaşları, kardaşları ve muâsırları olan gönül erlerinin, mezarlarında bir defa daha bize gülümsediklerini hisseder gibi oldum. Gözü ve sözü pek Molla Resûl artık karar kılmış hâliyle Üstadının büyük ideâlinin gerçekleştiğinin sevinç ve sürurunu yaşıyor gibiydi.

Saf ve temiz ruhlu Molla Hamid’in, nüktelerin hakikatle buluştuğu bir devir ve nesli netice veren ve hayattayken tam kavrayamadığı bu büyük dâhî ve müceddide bağlılık ve sadakatinin tam olarak pekiştiğini hisseder gibiydim.

Kastamonu’da başlayıp Van’da son nefesine kadar devam eden o sadakat ve istikamet çizgisini kendinden sonra gelen nesebine aktarmanın ve o tatlı meyveleri zevkle neşretmenin sürûruyla ateşte yanarak şehit olan Çaycı Emin, bütün âleme yayılan cihanşümul ve evrensel bir dâvânın bunca zorluk ve olumsuzluklara rağmen nasıl bu kadar semiz ve temiz olarak yaygınlaştığını alkışlar gibiydi asrî mezarlıktaki o küçük mezarından!

Çoravanis Köyündeki mütevazi caminin misafirhanesinde haşrin sabahını bekleyen Seyda’nın fedakâr ve sadık talebelerinden Ali Çavuş, Molla Yasin, Molla Rauf ve bilinmeyen mezarında cennet sabahlarını bekleyen Ubeyd, gaddar Rus fırkalarına, insafsız Ermeni çetelerine karşı yaptıkları manevî cihadın boşa gitmediğinin iman huzurunu ve hediyesini her gün ve gece alıyorlardı yattıkları cennet bahçesi kabirlerinde!

BıR ASIR ÖNCESıNDE YAZILAN KURTULUş REÇETESıNDEN ÖNEMLı NOTLAR

Bu mevlid ve ziyaret dolayısıyla, Üstadımızın vehbî, Kur’ânî, îlhâmî ve sünûhat-ı kalbiye olarak vasıflandırdığı asil ve sağlam fikirlerinin istikamet ve doğruluğunu bir defa daha tesbit ve teyid etmiş olduk:

ıslâm âlemine “gayr-ı muntazam veya intizamı bozulmuş bir meclis-i meb’usan ve bir encümen-i şûrâ nazarıyla” bakmanın ayak seslerinin daha sağlam olduğunu idrak etmeye çalıştık.

Müslüman’ın aldanmaması lâzım geldiğini, başını indirmemesi gerektiğini, “paslanmış bîhemtâ bir elmasın, daima mücellâ cama müreccah” olduğunu idrak ettik.

“Bazı asılzade evlâtların, şehadetnamelerini aldıktan sonra, her birinin bir kıt’a başına geçeceğini, muhteşem âdil pederleri olan ıslâmiyetin bayrağını âfâk-ı kemâlâtta temevvüc ettirerek, kader-i Ezelînin nazarında, feleğin inadına, nev-î beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını ilân edeceğini” görüp yaşadık.

Bu bir başlangıçtı. Bundan sonra, Van başta olmak üzere o yöredeki bütün önemli şehirlerimizde ve Türkiye’de, Avrupa’da, dünyada sempozyum ve diğer sosyal faaliyetlerimizi devam ettirmemiz lâzım geldiğini, daha öte Bediüzzaman enstitülerini, üniversitelerini açmamız gerektiğini kavradık.

Artık sıranın Ankara Kocatepe Mevlidine geldiğini düşünerek ve ümit ederek hizmet kervanının aralıksız devam edeceğine olan inancımızın tam olduğunu ifade etmek isterim. Ekim’de Ankara’da Kocatepe Mevlidi’nde, önümüzdeki sene de tekrar Van Mevlidi’nde ve “Isparta Mevlidleri”nde hep birlikte buluşmak dilek ve temennisiyle.


NOT:

Leyle-i Kadir kudsiyetindeki geçmiş Berat Kandilinizi tebrik eder, Cenab-ı Hak’tan Ramazan’a ve Leyle-i Kadr’e ulaştırmasını ve bu mübarek gün ve gecelerin, şahsınıza, ailenize, tüm ıslâm âlemine ve insanlığa, hidayet, rahmet, bereket, huzur, barış, sağlık ve mutluluklar getirmesini niyaz ederim.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir