Giriş yapmadınız.

21

13.08.2008, 16:15

Bu kişilerin demogojilerine kanma ihtimali ile Yeni Asyacı olmayanları dışladığımız evhamı gelebilecek kardeşlere yazıyorum.

Bilinirki meyve veren ağaç taşlanır. Süfyan ve Deccale karşı amansız mücadeleye girişmiş Nur cemaatlerini söndürmek ve halk karşısında prestijlerini düşürmek niyeti ve amacı ile pek çok oyun oynandı.

Bu oyunların en dehşetlisi ve acımasızı bazı cinayetleri ve sapık fiileri Nur talebeliği namı ile ve Risale-i Nur adına yapmaktır. Böylece güya halk Risale-i Nur'dan soğuyacak ve inkişafı sedmeye uğrayacak. Elhamdülillah muvaffak olamadılar. Halk bu adamlara prim vermedi.

Elbette, bunlarla mücadele yine Kur'an'ın en mükemmel bir tefsiri olan Risale-i nur ölçüleri ile olacaktır ve olmaktadır.

Elbette bu oluşumlar içinde samimi kardeşler vardır. Onlara karşı sert davranıyor gözükebiliriz. Samimi iseler zaten "temkin"derler. Değilseler zaten isabet etmişiz.Samimi Olanları tenzih ederiz. Ama biz kalberini göremiyoruz. Amele bakarız.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

22

13.08.2008, 17:01

Samimiyetini koruyan fazla konuşmaz.

kimler çok konuşuyorsa artık

23

13.08.2008, 19:43

Senin dediğin doğru olsaydı, en az konuşan kişi Bediüzzaman olurdu...

Sen pencereni yoklamamakta inat ediyorsun kardeşim , canın sağol kardeş kaybeden sensin ne de olsa...

24

13.08.2008, 20:05

Alıntı sahibi ""talhagenc""


Bunun üzerine, hayatında Bediüzzaman’a hizmetle de şereflenmiş bir büyüğümüz sözün arasına giriyor ve hiddetle bağırarak:

“Risale’leri okurken, düzgün okuyun” diyor. “Cemaatin selameti için ferd, bal gibi de feda edilir. Cemiyet için edilmez” diyor.



Bakınız, burda muhterem bir Abinin söylemiş olduğu bir söz var. Bu söz Risale-i nur'a tümden muhallif. Hatta öyle bir söz ki Risale-i Nurun 100 senedir içtimai ve siyasi hayatta umde haline getirmeye çalıştığı "cemaatin selameti için eşhas feda edilmez" kaidesini yıkıyor.

Elbette böyle Kur'ani ölçülere muhallif Üstad olsa(haşa) her samimi Risale-i Nur talebesi tepki gösterir.

Yanlışa tepki göstermek Sahabe mesleğidir. Elbette onu , mümkün olsa bizzat elle, mümkün değilse sözle düzeltmeye çalışırız. Buğz etmekle iktifa etmiyoruz.

şimdi birileri çıkıyor. Risale-i nur namına elim hatalar yapıyor. Hataları münferid veya mahdud kalmayıp büyük tecavüze sebeb veriyor. Elbette Risale-i nur talebeleri halimdir. Ama halimse afedersiniz "mal" değildir. Bir vasıfları daha var, selimdirler. Metindirler. Elbette gereken yapılır ve söylenir.

Hatayı yapan kişi ne kadar samimi olsada umumi tecavüze sebep olan hali devam ediyorsa Kur'anın mükemmel bir tefsiri Risale-i Nur ve onun şahs-ı manevisi namına o hataları, Risale-i Nur adına yapmaya devam etmesi engellenir.

Hatalı zevat artık ne kadar vaveyla etse , ne kadar ona engel olanlara "samimiyetsiz", "sizden olmayanlara zülm yapıyorsunuz" ve hakeza demogoji kokan sözler etsede para etmez.

Hatta bu hataları yapan ne kadar halim bir hal takınsada ve güya profesonelce bir taktikle kendini mazlum ve masum göstermeye çalışıp "bakınız Risale-i nur talebeleri ne kadar kötüler." propogandasını propoganda olduğunu belli etmeden göstermeye çalısa da dert etmiyoruz.

Zira, bunlara kananlar cahillerdir. Zaten, cahillerden yüz çevirdik.

Evet buyurun Risale-i Nur umumun malıdır. Dilerse süfyan istifade etsin. Ama belki dinde yeri olmayan amllerinizi sakın ola Risale-i nur namına yaptığınızı ilan eden tavırlara girmeyiniz. Yada Risale-i Nur'u Nurculardan daha iyi anlamış ukala tavırlara girmeyiniz.

Evet Risale-i Nur'u Nurcular talim eder, herkez istifade eder. Maksat herkezin Risale-i nurla amel etmesini sağlamaktır. Bir ehl-i tarik mesleğini bırakmadan Risale-i nur'dan amel edip istifade edebilir. Ama o hala bir ehl-i tariktir. ıstifade ediyor diye hatasını Risale-i Nur'a mal eden ve ettiren hadsizdir.

vesselam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

25

13.08.2008, 20:34

Evet. Hüsrev ağabeyin Üstad'dan bizzat ders almasına rağmen ehl-i tariklikten vazgeçememesi ve hala o ağabeyimizin talebelerinde halifelik denen bir makamın bulunması gibi Ceka ağabey.

Herkes Risale-i Nur okuyabilir, istifade edebilir. Ancaaaak;

Risale-i Nur ahlakıyla ahlaklanmayan, Risale-i Nur ölçüleriyle yaşamayan ve kendini Risale-i Nur ölçüleriyle şekillendirmemiş olan hiçbir kimse veya hiç bir topluluk Nurcu ya da Nur cemaati olamaz!!!

26

13.08.2008, 20:36

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Senin dediğin doğru olsaydı, en az konuşan kişi Bediüzzaman olurdu...

Sen pencereni yoklamamakta inat ediyorsun kardeşim , canın sağol kardeş kaybeden sensin ne de olsa...


üstad sizler gibimi konuşmuş ve hatta konuşması sizlerinki gibimi.

ustad eser ile konuşmuş eserini konuşturmuş

siz ne konuşuyorsunuz

aynaya bakmak zor galiba

onu bunu eleştirmekten okumaya fırsat kalıyormu bilmem, lakin okuduğunuzu anladığınızı, anladığınızı uyguladığınızı sanmıyorum. iş yapanları eleştirmek, iş yapanların taraftarlarına laf yetiştirmek.

samimi olsanız hizmet hizmet diye yanıp tutuşuyor olmalısınız

ve dahi iman kurtarma adına yanmalısınız

öylemi?

görünen köy klavuz istemez.

eğer samimi iseniz ateşte yananları kurtarmaya çalışırdınız

öylemi?

görünen köy klavuz istemez

risaleleri okuduk anladık diyerek konuşmak.

bumudur?

eğer samimi olsanız bu değildir.

kendi içinizden öyle kişiler varki nurcuyuz geçiniyorlar sorsanız nurcuyuz diyorlar nurculuk buysa ben daha nurcuyum

27

13.08.2008, 20:40

Sizdeki samimiyet ölçeri kaç paraya aldınız?

1 tane de bana lazım da...


Sözün özü;

Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz...

Acaba Mit ajanı Müslüm efendi Risale-i Nur hizmetine ne gibi büyük (!) katkılarda bulunmuş?

28

13.08.2008, 22:28

Selamun Aleykum,
Madem surada soz sarfedenlerin iddiasi Risale- Nur naminadir;birakalimda Risale-i Nurlar konussun,bakalim o neler soyluyor.
(Yirmi dokuzuncu Mektupta Isarat-i Seb`a kismindan iki isareti buraya aliyoruz.Konuyla munasebettar olan yerleri sizlerde ekleyebilirsiniz.Tartismayi,Istifade edilebilecek bir ders-i Nuraniye donusturebiliriz)

İkinci İşaret
Şeâir-i İslâmiyeyi tağyir eden ehl-i bid’a, evvelâ ulemâü’s-sû’dan fetvâ istediler. Sabıkan beş vecihle hususî olduğunu gösterdiğimiz fetvâyı gösterdiler.
Saniyen, ehl-i bid’a, ecnebî inkılâpçılarından böyle meş’um bir fikir aldılar ki: Avrupa, Katolik mezhebini beğenmeyerek, başta ihtilÂlciler, inkılâpçılar ve filozoflar olarak, Katolik mezhebine göre ehl-i bid’a ve Mutezile telâkki edilen Protestanlık mezhebini iltizam edip, Fransızların İhtilÂl-i Kebîrinden istifade ederek, Katolik mezhebini kısmen tahrip edip Protestanlığı ilân ettiler. İşte, körü körüne taklitçiliğe alışan buradaki hamiyetfüruşlar diyorlar ki: "Madem Hıristiyan dininde böyle bir inkılâp oldu; bidâyette inkılâpçılara mürted denildi, sonra Hıristiyan olarak yine kabul edildi. Öyleyse, İslâmiyette de böyle dinî bir inkılâp olabilir."
Elcevap: Bu kıyasın, Birinci İşaretteki kıyastan daha ziyade farkı zâhirdir. Çünkü, din-i İsevîde, yalnız esâsât-ı diniye Hazret-i İsâ Aleyhisselâmdan alındı. Hayat-ı içtimaiyeye ve füruat-ı şer’iyeye dair ekser ahkâmlar, Havariyun ve sair rüesa-yı ruhaniye tarafından teşkil edildi. Kısm-ı âzamı kütüb-ü sabıka-i mukaddeseden alındı. Hazret-i İsâ Aleyhisselâm dünyaca hâkim ve sultan olmadığından ve kavânin-i umumiye-i içtimaiyeye merci olmadığından, esâsât-ı diniyesi, hariçten bir libas giydirilmiş gibi şeriat-ı Hıristiyaniye namına örfî kanunlar, medenî düsturlar alınmış, başka bir suret verilmiş. Bu suret tebdil edilse, o libas değiştirilse, yine Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın esas dini bâki kalabilir, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmı inkâr ve tekzip çıkmaz.
Halbuki, din ve şeriat-ı İslâmiyenin sahibi olan Fahr-i Âlem Aleyhissalâtü Vesselâm iki cihanın sultanı, şark ve garp ve Endülüs ve Hind birer taht-ı saltanatı olduğundan, din-i İslâmın esâsâtını bizzat kendisi gösterdiği gibi, o dinin teferruatını ve sair ahkâmını, hattâ en cüz’î âdâbını dahi bizzat o getiriyor, o haber veriyor, o emir veriyor. Demek, füruat-ı İslâmiye, değişmeye kabil bir libas hükmünde değil ki, onlar tebdil edilse esas din bâki kalabilsin. Belki, esas-ı dine bir cesettir, lâakal bir cilttir. Onunla imtizaç ve iltiham etmiş; kabil-i tefrik değildir. Onları tebdil etmek, doğrudan doğruya Sahib-i Şeriati inkâr ve tekzip etmek çıkar.
Mezâhibin ihtilâfı ise, Sahib-i Şeriatin gösterdiği nazarî düsturların tarz-ı tefehhümünden ileri gelmiştir. "Zaruriyât-ı diniye" denilen ve kabil-i tevil olmayan ve "muhkemat" denilen düsturları ise, hiçbir cihette kabil-i tebdil değildir ve medar-ı içtihad olamaz. Onları tebdil eden, başını dinden çıkarıyor, "Okun yaydan fırlaması gibi dinden çıkarlar." (Buharî, Enbiyâ: 6; Menâkıb: 25; Meğâzî: 61; Fedâilü’l-Kur’ân) kaidesine dahil oluyor.

29

13.08.2008, 22:30

Dördüncü İşaret
Tahribatçı ehl-i bid’a iki kısımdır.
Bir kısmı, güya din hesabına, İslâmiyete sadakat namına, güya dini milliyetle takviye etmek için, "Zaafa düşmüş din şecere-i nuraniyesini milliyet toprağında dikmek, kuvvetleştirmek istiyoruz" diye, dine taraftar vaziyeti gösteriyorlar.
İkinci kısım, millet namına, milliyet hesabına, unsuriyete kuvvet vermek fikrine binaen, "Milleti İslâmiyetle aşılamak istiyoruz" diye, bid’aları icad ediyorlar.
Birinci kısma deriz ki:
Ey "sadık ahmak" ıtlakına mâsadak biçare ulemâü’s-sû’ veya meczup, akılsız, cahil sufîler! Hakikat-i kâinat içinde kökü yerleşmiş ve hakaik-i kâinata kökler salmış olan şecere-i tûbâ-i İslâmiyet, mevhum, muvakkat, cüz’î, hususî, menfî, belki esassız, garazkâr, zulümkâr, zulmanî unsuriyet toprağına dikilmez. Onu oraya dikmeye çalışmak, ahmakane ve tahripkârâne, bid’akârâne bir teşebbüstür.
İkinci kısım milliyetçilere deriz ki:
Ey sarhoş hamiyetfuruşlar! Bir asır evvel milliyet asrı olabilirdi. Şu asır, unsuriyet asrı değil. Bolşevizm, sosyalizm meseleleri istilâ ediyor, unsuriyet fikrini kırıyor, unsuriyet asrı geçiyor. Ebedî ve daimî olan İslâmiyet milliyeti, muvakkat, dağdağalı unsuriyetle bağlanmaz ve aşılanmaz. Ve aşılamak olsa da, İslâm milletini ifsad ettiği gibi, unsuriyet milliyetini dahi ıslah edemez, ibka edemez.
Evet, muvakkat aşılamakta bir zevk ve bir muvakkat kuvvet görünüyor; fakat pek muvakkat ve âkıbeti hatarlıdır. Hem Türk unsurunda ebedî kabil-i iltiyam olmamak suretinde bir inşikak çıkacak. O vakit milletin kuvveti, bir şık bir şıkkın kuvvetini kırdığı için, hiçe inecek. İki dağ birbirine karşı bir mizanın iki gözünde bulunsa, bir batman kuvvet, o iki kuvvetle oynayabilir, yukarı kaldırır, aşağı indirir.

30

14.08.2008, 12:52

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Evet. Hüsrev ağabeyin Üstad'dan bizzat ders almasına rağmen ehl-i tariklikten vazgeçememesi ve hala o ağabeyimizin talebelerinde halifelik denen bir makamın bulunması gibi Ceka ağabey.

Herkes Risale-i Nur okuyabilir, istifade edebilir. Ancaaaak;

Risale-i Nur ahlakıyla ahlaklanmayan, Risale-i Nur ölçüleriyle yaşamayan ve kendini Risale-i Nur ölçüleriyle şekillendirmemiş olan hiçbir kimse veya hiç bir topluluk Nurcu ya da Nur cemaati olamaz!!!


Evet kardeşim Nurlardan istifade başka Nur talebesi olmak başka. Nur talebesi olmadan Risale-i Nur'dan istifade ancak, imani meselelerde olur. Zaten, Risalelerden istifade ettiği halde Nurcu olamayanlar içtimai ve siyasi umdeleri kabul etmiyor veya muhalefet ediyor. Zaten, onlaraNurcu değilsiniz diyenler bu yüzden diyor. Zira, nasıl Müslüman Kur'an'ın bütünhükümlerini kabul etmek ile mükellefse, Nurcu hem Kur'anın bütün kaidelreine, hem Risale-i Nur'daki bütün umdeleri kabul etmese dalalete düşer. Risalelere muhalefet etmek ihtimali var.

Bu muhalefette ise bilmeden -bazen bilerek- Süfyan ve Deccal rejimlere yardımcı olma ihtimali var.

Bakınız Nurcular şahs-ı manevidir ve tüm işleri meşveretledir, lider tesmiye edilen kişi cemaatin kararlarını uygulayıcı hükmündedir. Yani, sair cemaatlere muhallif olarak Nur cemaatlerinde lider meşveret kararlarını uygular, karar vermez. Kutlular Abi gibi . Böylece Kutular Abi faraza münafık olsa ve hatta pek çok birey münafık veya ahmak veya cahil veya saf olsa, şahs-ı manevi ve şura alim olduğu için yanlışı bile bile yapmaz, belki hiç yapmaz.
ışte Nurcular tüm ıslam cemaatlerine bu umdeleri bizzat uygulayarak öğretmeye çalışmış, ancak ne hikmetse Risale-i Nur'dan istifade ettiğini söylediği halde yine, mazinin derelerinden kalma hastalıkla şahs-ı manevi yerinde, şahsiyet-i manevi, işlerde meşveret yerinde şahsın kararı ve fikri cari olmuş. Hal böyle olunca, bidat rüzgarlarına dayanamamışlar, şahsa dayalı -bazı-cemaatlere süfyanın ve deccalin adamları tarafından münafıklar yerleştirilmiş, o münafıklar safdilleri aldatarak, tuzağa düşürerek hem ıslam'a hem Nurlara büyük zararlar vermişler.

Münafıkların erişemediği cemaatler de ise hüküm tek kişide olduğu için asra muhalif bir yapılanma içine düşmüşler, yararları ya mahdut kalmış yada yarar yerinde zararları olmuş. Hem şahıs korkak olabildiği için varlığını sürdürmek için egemen güçler tavizler vermek zorunda kalmıştır. Nihayetinde bilmeden onlara hizmetkar oluvermişler.

ışte ey kendine Nurcu diyen kişi; önce Risaleleri oku sonra kendi yapılanmana bak. Eğer benzerlik görüyorsan ispat et. Benzerlik gööremiyorsan artık Nurcu olduğunu iddia etme. Nurlardan istifade ediyorum de. Ya o daireye gir yada mesleğinde kal Nurculuğu Nurculara bırak.

Selametle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Mesajlar: 46

Meslek: ÜNV. ÖğRENCıSı

Hobiler: SıNEMA,SPOR,EDEBıYAT

  • Özel mesaj gönder

31

14.08.2008, 13:00

kardeşim uhuvvet risalesinden haberin yok galiba yada ihlas risalesinden. Ona buna sataşmakla olmaz hizmet yapıcı değil yıkıcı konuşuyorsun bu bizim mesleğe ters birde bu polemiğin uzamaması lazım biliyorsunuz bazen sukut en iyi cevaptır

32

14.08.2008, 13:04

şahsa dayalı yapılanmaların en büyük vartası ve bu yapılanmalarda en büyük hasaret şudur ki, muarızlar o şahsı çürütse yada tuzağa düşürse tüm cemaat çöker. Güya o fiili tüm cemaat işlemiş tüm cemaat bireyleri tek tek sorumludur.

Elbette bir kişinin yaptığı hatadan başkası sorumlu tutulmaz. Ancak, avam nazarında o cemaat mensuparlının tüm kemalatı o şahısta toplandığından cemaat muattıl hale düşer.

ışte Acmendi Cemaati her ne kadar "Nurcular Risale okurlar, biz uygular ve yaşarız" deselerde cemaatlerinde şahs-ı manevi bina edemediklerinden, Risale-i nur'un bu umdesine muhalefet ettiklerinden, hem tokat yemişler, hem gizli düşman ve münafıkların hucumuna kolay bir kapı açmışlar. Nihayetinde tek bir şahısın basiret ve feraseti ne kadar mükemmel olsa şahs-ı manevi kadar olmadıklarından mağlup vaziyete düşmüşler. Hem halk nezdinde buğza giriftar olmuşlar.

Demek, Nur cemaati namı ile ileri atılan cemaatlerin birinci önceliği Risale-i Nur'daki umdelere sıkı sıkıya itaat ve icradır. Yoksa , ne yaparlarsa mağlup olacaklar. ılimlerinin zirvelerinde zırvalayan nazarı ile bakılmaktan kurtulamıyacaklar.

Üstad'ın dediği gibi "şahı manevi mağlup olmaz" Eğer bir cemaat maağlup olmuşa , zarara düşmüşse, ifitraya uğramışsa başkasına saldıracağına önce kusuru kendinde aramalıdır. Demek şahs-ı maneviye ait vazifeyi tek bir bireye vermişler. Tokat yiyorlar.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

33

14.08.2008, 13:05

Alıntı sahibi ""bilgehan""

kardeşim uhuvvet risalesinden haberin yok galiba yada ihlas risalesinden. Ona buna sataşmakla olmaz hizmet yapıcı değil yıkıcı konuşuyorsun bu bizim mesleğe ters birde bu polemiğin uzamaması lazım biliyorsunuz bazen sukut en iyi cevaptır


Nurlarda tek Uhuvvet Rislesi yok her halde. Sonra, uhuvvet risalesine nasıl muhalefet ediyormuşum?

Bakınız şu zevat ne diyor: "Nurcular Risale okur, biz yaşar ve uygularız."

Yani, Nurcuların şu işleri hep Risalelere muhalif. Onların işleri ise Risal-i Nur'a uygun. Bu meydan okuma Uhuvvet Risalesine uygunda biz mi bilemedik?

Düşünsenize halk Aczmendilerin efalinin Risale-i nur'a ait olduğuna inansa idi daha Risalelerin yüzüne bakarlar mıydı?

Elbette onların işlerinin Risale-i Nur ile mağrip ve maşrik kadar uzak olduğunu ıspat etmek vazifemizdir. Bunu yaparken elbette bazen dozu kaçırabilir, insanı kusurlar sebebi ile hata edebiliriz. Elbette her bir haklının her bişi haklı olmasa gerek.

şimdi eğer biz onların "Nurcular Risale okur , biz yaşarız" meydan okumasına cevap veriken hata yapsak onu göstermek vazifenizdir.

Yanlız göstermek dedik söylemek demedik. Sen filan Risaleye muhalefet ediyorsun demekle bu iş olmaz.
vesselam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

34

14.08.2008, 16:30

Alıntı sahibi ""bilgehan""

kardeşim uhuvvet risalesinden haberin yok galiba yada ihlas risalesinden. Ona buna sataşmakla olmaz hizmet yapıcı değil yıkıcı konuşuyorsun bu bizim mesleğe ters birde bu polemiğin uzamaması lazım biliyorsunuz bazen sukut en iyi cevaptır


Bizim onlardan haberimiz var da, muarızlarımızın Münazarat, Kastamonu Lahikası, Emirdağ Lahikası gibi eserlerde sıkça bahsedilmiş olan Nurculuk ve Nur cemaati esas ve prensiplerinden haberleri yok.

35

14.08.2008, 18:41

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Sizdeki samimiyet ölçeri kaç paraya aldınız?

1 tane de bana lazım da...


Sözün özü;

Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz...

Acaba Mit ajanı Müslüm efendi Risale-i Nur hizmetine ne gibi büyük (!) katkılarda bulunmuş?


sana samimiyet ölçerin lazım olduğu kesin belki senin gibilerinede.

kalpleri bilmeden etmeden konuşmak nasılsa bedavar istediğin kadar konuşursun. sizin samimiyet ölçüleriniz içinde eleştirdiklerim dokundu galiba. şu risalelere ters bu ters diyerek baya eleştiriyorsunuz. hakikaten siz ne kadar samimisiniz. kalpleri okumak görmek gibi insan üstü özellikleriniz mi var.

ayrıca buradan ayinen gözükmüyor, sözlerine bakılırsa nurculuk senden soruluyor. Ruhefza yı cekayı unutmamak lazım. büyük nurcular onlar. BÜYÜK HıZMET ETMışLER sözleri keskin ve risale adına konuşmak namına büyük işler yapmışlar gözüküyorsunuz. topumuz bir ruhefza etmeyiz nasılsa. ruhefza etmek için kaç top lazım.

36

14.08.2008, 18:56

3 senedir hiç bir iddamı , hiç bir muarızım çürütemedi. ıddialarım ve delillerim bu forumun yüzlerce sayfasında vardır. Git o iddialarımı ve delillerimi çürüt, ondan sonra benimle laf yarıştır.

Biz senin gibi tereciye tere satma derdinde olan lafazanları çok gördük bu forumda.

37

14.08.2008, 19:27

Alıntı sahibi ""nuradair""



sana samimiyet ölçerin lazım olduğu kesin belki senin gibilerinede.

kalpleri bilmeden etmeden konuşmak nasılsa bedavar istediğin kadar konuşursun. sizin samimiyet ölçüleriniz içinde eleştirdiklerim dokundu galiba. şu risalelere ters bu ters diyerek baya eleştiriyorsunuz. hakikaten siz ne kadar samimisiniz. kalpleri okumak görmek gibi insan üstü özellikleriniz mi var.

ayrıca buradan ayinen gözükmüyor, sözlerine bakılırsa nurculuk senden soruluyor. Ruhefza yı cekayı unutmamak lazım. büyük nurcular onlar. BÜYÜK HıZMET ETMışLER sözleri keskin ve risale adına konuşmak namına büyük işler yapmışlar gözüküyorsunuz. topumuz bir ruhefza etmeyiz nasılsa. ruhefza etmek için kaç top lazım.


Klasik.Çok laf hiç söz.

Nurculuk benden soruluyor. ıtirazın mı var?

Senin şeyhin demiş mi dememiş mi "Nurcular Risaleokur, biz yaşarız"

Bu meydan okuma değil mi? Bölücülüğün en ağababası değil mi? Risale okuduğu halde uygulamadığını, yaşamadığını iddia etmek samimiyetsizlikle itham demek değil midir?
Bir kışlada iki asker vardı.Biri iri yarı,diğeri zayıf kendi halinde hizmetini ifa ile meşgul,bir vaziyeti var.Birinci asker -sebepi belli değil-zayıf görünen askeri darb etmeye başlamış.Diğeri zavallı, karşılık vermeden kendini koruma çabasına girmiş.Hem demiş;
Kardeşim burası kışladır.Disiplin katıdır.Komutanımız görürse bizi tard eder, ikimizide cezalandırır.Hem hain damgası yeriz,diyerek hafifçe itivermiş.Beriki pişkin:nedendir bilinmez,imdat ,bana saldırdı,diye bağırmaya, kendini yerden yere atmaya başlamış.Diğer askerler yetişmiş,zavallı masumu suçlu görmüş.
şimdi benim karşı eleştirilerimi hakaret sayarak; yani temsildeki asker gibi kendimi kurtarmak (Risalleri korumak) çabasıyla seni hafifçe iti vermeyi vaveyla ederek karşılıyorsun. ıstiyorsun ki meseleye vakıf olmayan seyirciler ve tarafsız cenahlar yetişip sanki ilk itham senden gelmemiş gibi beni suçlatacaksın .Allah'a sığınırım.

Heyhat sakal bırakıp, cüppe giymek, sarık sarmaktan mı ibarettir Risale-i Nur. Hadi dediğiniz gibi olsun, peki cemaatin yapılanmasında şura esası, bireyciliği , şeyhçiliği kabul etmeyen ölçüleri ne yaptınız? Heyhat bırakın Risale-i Nur'u, cehri zikrin erbabı Abdülkadir Geylani Hazretleri ve bu zamana kadar gelmiş talebeleri arasında cami bahçesinde cehri zikir yapan, tavsiye eden gördün mü? Risale-i nur'un en birinci esası temkinli davranmak değil mi?

Dalaleti fazla izhar ve tarif safi zihinler bozar. Onların hürmetine kısa kesiyorum. Sorarım size; bu mudur Risaleleri yaşamak?

Bu mudur Risale-i Nur namına onca cinayete sebep olmak?
vesselam
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Mesajlar: 46

Meslek: ÜNV. ÖğRENCıSı

Hobiler: SıNEMA,SPOR,EDEBıYAT

  • Özel mesaj gönder

38

14.08.2008, 19:50

Alıntı sahibi ""Ceka""

Alıntı sahibi ""bilgehan""

kardeşim uhuvvet risalesinden haberin yok galiba yada ihlas risalesinden. Ona buna sataşmakla olmaz hizmet yapıcı değil yıkıcı konuşuyorsun bu bizim mesleğe ters birde bu polemiğin uzamaması lazım biliyorsunuz bazen sukut en iyi cevaptır


Nurlarda tek Uhuvvet Rislesi yok her halde. Sonra, uhuvvet risalesine nasıl muhalefet ediyormuşum?

Bakınız şu zevat ne diyor: "Nurcular Risale okur, biz yaşar ve uygularız."

Yani, Nurcuların şu işleri hep Risalelere muhalif. Onların işleri ise Risal-i Nur'a uygun. Bu meydan okuma Uhuvvet Risalesine uygunda biz mi bilemedik?

Düşünsenize halk Aczmendilerin efalinin Risale-i nur'a ait olduğuna inansa idi daha Risalelerin yüzüne bakarlar mıydı?

Elbette onların işlerinin Risale-i Nur ile mağrip ve maşrik kadar uzak olduğunu ıspat etmek vazifemizdir. Bunu yaparken elbette bazen dozu kaçırabilir, insanı kusurlar sebebi ile hata edebiliriz. Elbette her bir haklının her bişi haklı olmasa gerek.

şimdi eğer biz onların "Nurcular Risale okur , biz yaşarız" meydan okumasına cevap veriken hata yapsak onu göstermek vazifenizdir.

Yanlız göstermek dedik söylemek demedik. Sen filan Risaleye muhalefet ediyorsun demekle bu iş olmaz.
vesselam


sevgili kardeşim ben senin için demedim. sen gayet yerinde sözler sarf ettin.

39

14.08.2008, 19:53

Kime dedin mübarek, açık konuşursan yanlış anlamayız...

Mesajlar: 46

Meslek: ÜNV. ÖğRENCıSı

Hobiler: SıNEMA,SPOR,EDEBıYAT

  • Özel mesaj gönder

40

14.08.2008, 19:53

Alıntı sahibi ""nuradair""

Alıntı sahibi ""talhagenc""

Sizdeki samimiyet ölçeri kaç paraya aldınız?

1 tane de bana lazım da...


Sözün özü;

Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz...

Acaba Mit ajanı Müslüm efendi Risale-i Nur hizmetine ne gibi büyük (!) katkılarda bulunmuş?


sana samimiyet ölçerin lazım olduğu kesin belki senin gibilerinede.

kalpleri bilmeden etmeden konuşmak nasılsa bedavar istediğin kadar konuşursun. sizin samimiyet ölçüleriniz içinde eleştirdiklerim dokundu galiba. şu risalelere ters bu ters diyerek baya eleştiriyorsunuz. hakikaten siz ne kadar samimisiniz. kalpleri okumak görmek gibi insan üstü özellikleriniz mi var.

ayrıca buradan ayinen gözükmüyor, sözlerine bakılırsa nurculuk senden soruluyor. Ruhefza yı cekayı unutmamak lazım. büyük nurcular onlar. BÜYÜK HıZMET ETMışLER sözleri keskin ve risale adına konuşmak namına büyük işler yapmışlar gözüküyorsunuz. topumuz bir ruhefza etmeyiz nasılsa. ruhefza etmek için kaç top lazım.


kardeşim sen bilerek birilerini hedef alıp laf atıyorsun sen samimi değilsin o sami değil diyorsun bence sen samimi değilsin tek maksadın eleştirmek ve çamur at izi kalsın anlayışı

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir