Üstâd'ın 3 Mart 1916'da yaralı olarak esir düştükten sonra esâret yolculuğunda götürüldüğü yerlerden KıLOğRıF'i gören veyâ bileni bugüne kadar duymadım. Tâ kısa bir süre öncesine kadar.. Bu arada Kosturma-Sibirya mes'elesi de vuzûha kavuşmuş olacak inşâallah..
I- KıLOğRıF
Bilâl TUNÇ
ı’tiraf edeyim, fevkal’âde hâfıza za’fiyeti ile ma'lûlüm. Bu sebeple; araştırarak, görerek, çizerek, çözerek öğrenmeğe çalışırım. Biraz Osmanlıca biliyor oluşum, birkaç lugat, birkaç coğrafya atlası parçalayışım ondandır. Abdürreşid ıbrâhim’in Âlem-i ıslâm’ını harita refâkatinde okumuşumdur. Târihçe-i Hayât’ı da..
Ne var ki, Üstâd’ın Rus esâreti yolculuğunda adı geçen; Bitlis, Van, Celfa(Culfa), Tiflis, Kiloğrif, Kosturma(Kostroma) zincirindeki halkalardan Kiloğrif’i bir türlü bulamıyordum. 1916’lardan bu yana ismi değişmiş olabilirdi.. O zamanki haritalara ulaşmam mümkün olmadı. Bir de nedense Bitlis-Tiflis arasında arıyordum..
Yakınlarda; "Tiflis’ten Kosturma(Kostroma)’ya nasıl gidilebilir?" diye bir harita araştırması yapmak aklıma geldi. Bu def’a bilgisayar imkânlarını da devreye sokarak (Google Earth).. Güzergâh, Volga Nehri ile ayni olmalı diye düşündüm. Belki bir kısmı trenle, bir kısmı nehir gemisi ile ve yer yer yaya..
Güzergâhı tararken, Kostroma havâlisinde, “KOLOGRıV” diye bir yerle karşılaştım. Kostroma vilâyetinin içerisinde. Volga’nın önemli bir kolu olan Unzha(Unja) Nehrinin kıyısında, 3500 nüfuslu bir yerleşim merkezi.
Kesin hüküm veremiyorum ama burası, benim Bitlis-Tiflis hattında aradığım için bir türlü bulamadığım Kiloğrif olamaz mı idi? Güzergâh tamam, isim ayni gibi, Kostroma sınırları içerisinde.. Ne mâni var ki?..
“KOSTROMA” ne kadar “Kosturma” ise “KOLOGRıV” de o kadar “Kiloğrif” bence.
II- KOLOğRıF(KOLOGRıV) !..
Bilâl TUNÇ
Çeyrek asırdır zihnimi kurcalayan bir mes'ele idi Kiloğrif. Kardeşlerimin kalbî duâları kabûle karîn olmuş ki, Allâh'ın izni ile halloldu!. Hâzâ min fadli Rabbî..
Bugün, Hz.Üstâd’ın, yirmi ay kadar esir olarak bulunduğu Kostroma’nın ve Volga Nehri'nin, Sibirya ile alâkaları olmadığı sadedinde bir çalışma hazırlığı içerisinde iken; T. Hayât’taki “Kiloğrif”’in Osmanlıca bir teksirde(*), “KOLOğRıF” şeklinde yazıldığını farkettim. Gözlerime inanamadım! Sonra, Abdurrahman Nursî’nin neşrettiği Târihçe’ye baktım. Orada da, “KOLOğRıF”!. Meğer, “Kiloğrif” diye bir yer, yeryüzünde zâten yokmuş!.. Bunca zamandır olmayan bir şeyi arıyormuşum!.. Buna ağlamak mı lâzım, gülmek mi, bilemedim! Hâlâ şaşkınlık içerisindeyim.
1950’li yıllarda yapılan sehivlere sözümüz yok. Ama Allah aşkına, bu kadar basit bir hatâ yarım yüzyıldır neden düzeltilmez?.. Dersaâdetteki devletlûlerin işleri arasında tashîhât diye bir şey yok mudur? Dahâ doğrusu, Risâle-i Nûr’u; hatâsız-sehivsiz ve de aslî dilinde efkâr-ı ammeye takdîm etmek, aslî vazîfelerinden değil midir?..
Elhâsıl: Var olan; internetteki şekliyle “KOLOGRıV”, adı geçen eserlerdeki şekliyle “KOLOğRıF”!. Kostroma’ya bağlı. Volga’nın büyük bir kolu olan Unzha(Unja) Nehri kıyısında küçük bir kasaba..
(*): Bedîüzzamân’ın Târîhçe-i Hayâtından: Afyon Mahkemesi Müdâfaâtının Birinci Zeylinin Zeyli, S:49.
KOSTURMA(KOSTROMA)- SıBıRYA
Bilâl TUNÇ
Üstâd, esâret hâtırâlarında; Volga Nehri'nden, Kosturma'dan, Kosturma'nın Tatar mahallesinde Volga kenarındaki küçük câmi'den bahsetmekte ama nedense Asya'nın kûzeyini kaplayan, kıt'a büyüklüğündeki koskoca Sibirya'dan söz etmemektedir!?.. Çünki, hakîkat-i hâlde Kosturma ile Sibirya'nın bir alâkası bulunmamaktadır!..
Külliyât’ta, “Sibirya” ta’bîri geçen yerler tedkik edilirse, sâdece; “ .. cevherlerin bir kısmı yalnız Çin'de bulunuyor. Diğer kısmı Endülüs'te, bir kısmı Yemen'de, bir kısmı Sibirya'dan başka yerde bulunmuyor.” ifâdesinin Üstâd’a âid olduğu görülür. Bu da konumuzla ilgili değil.
Mevzûumuz olan ve Üstâd’ın Birinci Harb-i Umûmî’deki esâretinde Sibirya’da kaldığına(!) dâir ifâdelere gelince; ikinci şahıslardan nakledilen, onların da zanlarına veyâ duyumlarına âit rivâyetlerden ibârettir. Ama nasıl olmuşsa, gerçek telakkî edilerek Târihçe’ye konulmuş.. Dahâ birçokları gibi 50 senedir de öyle kalmış. Bir dipnotla olsun düzeltilmemiş.. Sanki yanlış yapmak mübâh, yanlışı düzeltmek günâh gibi!.
Bir ümitle, 2005 Yeni Asya basımı Lem’alar’ın Yer Bilgileri kısmına bakıyorum: “SıBıRYA: Büyük çoğunluğu Rusya Federasyonu içinde yer alır. Batıdan doğuya doğru üç ana kesimden oluşur. Birinci kesimde, Batı Sibirya Ovası. ikinci kesimde Orta Sibirya Platosu, üçüncü kesimde ise Rusya Uzakdoğusu yer alır. Bölge uzun ve sert geçen kışlarıyle tanınır. Üstâd Birinci Dünyâ Savaşı sırasında Rusya’da esir düştüğünde Sibirya taraflarında Kosturma bölgesinde 2,5 yıl zorunlu ikàmete mecbur edilmişti.”
ıyi de burada anlatılan Sibirya, Antartika'da mıdır? Volga Nehri ve Kosturma, Sibirya'nın hangi ana kesiminde bulunmaktadır?
Görülüyor ki; tashih yoluna girmektense, yanlışlar, yeni yanlışlara sarılarak gizlenme cihetine gidilmiş. Neden ve niçin?..
şimdi buradaki deve misâl eğrileri nasıl düzelteceğiz!?.. Bu bilgileri hazırlayan kişilerin asgarîsinden bir umûmî coğrafya bilgisi olması gerekmez mi? Âkif’in, Safahât’ın bir bölümünü tahsis ettiği meşhûr ıslâm Seyyâhı Abdürreşid ıbrâhim’in Yeni Asya tarafından neşredilen Âlem-i ıslâm’ını -iş yoğunluğundan- okuyamadılar diyelim, bir harita açıp bakmak ta mı akıllarına gelmedi!?..
Lâfı dahâ fazla uzatmadan kuyudaki taşlardan birkaçını olsun çıkarmağa çalışalım:
1- Üstâd’ın Sibirya’da kaldığına dâir bir “belge” mevcûd değil!.( Bir ihtimâl, belki Kostroma’ya götürülürken Sibirya taraflarına uğranılmış olabilir). Bizler ruhbâna değil, bürhâna tâbi’ oluyoruz, kusura bakılmasın.
2- Kostroma (Moskova'ya karayolu ile 3 sâat mesâfede)(1), Volga Nehri kenarında; Koloğrif(Kologriv), Volga’nın bir kolu olan Unja(Unzha) nehri kıyısında olup, Avrupa Kıt’asındadırlar. Asya’da bulunan Sibirya ile bir alâkaları yoktur. Olsa olsa, Doğu Anadolu ile Lüleburgaz arasındaki kadar bir alâka olabilir.
3- “Üstâd Birinci Dünya savaşı sırasında Rusya’da esir düştüğünde ..” denilmiş. Herhâlde, “Ruslara esir düştüğünde ..” olacak.
4- Üstâd yaralı olarak esir düştüğü için, 1 ay kadar Bitlis’te, muhtemelen Eylûl sonlarına kadar da Tiflis’te tedâvi gördüğü(2), en az 1 ay da firârda geçtiği dikkate alınırsa, Kostroma’daki kalış süresi 2.5 yıl(3) değil, yaklaşık 1 sene 8 ay olur.
Elhâsıl: KOSTURMA(KOSTROMA)’nın Sibirya ile bir alâkası bulunmamaktadır!..
(1):ısmail BERK'ten.
(2):B.T.B.S.N.,Nesil 2006, N.şahiner, S: 178-182
(3)
ikkat!: Esir düştüğü 3 Mart 1916'dan, 1918 Hazîrânı sonlarında Vatana dönünceye kadar geçen sürenin tamâmı; a’zamî 2 sene, 3 ay, 21 gün! (B.T.)