Giriş yapmadınız.

141

16.04.2008, 20:55

Ne alakası var ya? Onların hiç birinde Bediüzzaman'ın ilmi yok ki?

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

142

16.04.2008, 20:56

Seni yanlis anlamamak icin sorulari birkac kere sorma ihtimali büyük. Yani bikac kere ayni soruya denk gelirsen, insha'Allah cekinmeden cevaplarsin.


Simdi kim daha Alim Ibn Abidin Rahmetullahi Aleyh mi yoksa Bedduizzaman Said Nursi Kuddise Sirruh hazretleri mi?

143

16.04.2008, 20:59

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri Mehdi-i Ahirzaman'dır. Manevi Makamı Sahabelerden sonra gelir. Dediğin şahsın adını ilk kez senden duydum. Tabi ki Bediüzzaman daha büyük alimdir. Süfyan-ı Rezileyi alt etmiştir. Küfrün belini kırmıştır.

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

144

16.04.2008, 21:05

Simdi en son gelecek olan müjdelenen Mehdi mi ? Peygamberin soyundan gelecek olan ismi Muhammed olan anasi Amine olan babasi Abdullah olan Mehdi mi ? Medine'de 40 yasinda zuhur edecek Mehdi mi? Isa aleyhisselamin sema'dan inip ordusuna katilacagi mehdi mi??

Yoksa her bid'ati temizleyen Küfre karsi Cihad eden Ulema'ya verilen Mehdi ünvani mi ??


Bu arada Ibn Abidin hazretleri Hanefi Ulemasinin en büyük Alimlerinden birtanesidir. Hanefiler genelikle onun yazdigi kaynaklara,kitaplara göre fetva verirler. ilmin olmadigi belli. Sadece Risale-i Nur yetmiyor kardes, ilim gerek illa ilim illa ilim...

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

145

16.04.2008, 21:25

Bu arada Said Nursi'nin Mürsidi Kur'ani Azimussan di diyen kisilere soruyorum :

Peygamberimize neden Kur'an Azimussan birden inmedi? Veyahut Allah Teala neden Kabeyin üzerine Kur'ani indiripde ''Alin arapsiniz hepiniz okuyun'' buyurmadi da 23 senede tamamlandi ve buna elcilik eden CEBRAIL aleyhisselam idi??

Peygamberin Mürsidi Cebrail aleyhisselam idi.. Bunu kimse inkar edemez.. Ehli Sünnet etmemis, eden olursa Ehli Bid'at'a girmis olur...


Ben birazda saskinim suan, Risale-i Nur baska bisey yok... hic bir ulema'dan söz edilmiyor... Tamam Said Nursi hz Mücedid idi ama Müctehid degil idi. Bu farki da bilemiyorsak vallahi ne diyeyim bilemiyorum...

Ibn Abidin Rahmetullahi Aleyh hz dahi taninmiyorsa... cok enteressan bir olay...

146

16.04.2008, 21:28

http://www.muhabbetfedaileri.com/viewtopic.php?t=2632 bu başlıkta anlatılıyor.

Ne ıbn-i Abidin ne de ımam-ı Azam Ebu Hanife bu asrın alimleri değiller ve sundukları çareler bu asra hitab etmiyor. Bizim imanlarımızı kurtarmamıza Risale-i Nur fazlasıyla yetiyor. Bizim ne şeyhe ne mürşide , ne de tarikatvari bir tarza ihtiyacımız var. Bizler önce imanımızı kurtarmaya, sonra da arta kalan vaktimizi başkalarının imanlarını kurtarmaya vakfetmişiz. Velayetmiş, manevi makamlarmış, seyr-i sülukmuş... Onları isteyen girsin tarikata evliya olsunlar.

ımam-ı Rabbani Hazretleri "1 adamın imanını kurtarmak, 10 adamı velayete çıkarmaktan efdaldir" demiş. Velayet sizin olsun kardeşim. Bize de tasavvuf dersi vermek için değil de Risale-i Nur öğrenmek için geliniz. Aksi bir durum size de bize de ortamımıza da zarar verir. Demedi demeyin...

147

16.04.2008, 21:31

Alıntı sahibi ""Tarikat-ul-Ashikin""

Peygamberin Mürsidi Cebrail aleyhisselam idi.. Bunu kimse inkar edemez.. Ehli Sünnet etmemis, eden olursa Ehli Bid'at'a girmis olur...


Fetvaları vermişsiniz. Bize neden soruyorsunuz ki sayın Müçtehid hocam!

Resulullah (a.s.m) buyuruyor ki: "Beni Rabbim terbiye etti, o ne güzel bir terbiyecidir"

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

148

16.04.2008, 21:41

sadakna.. terbiye etti, geylaniyi de terbiye etti, rabbaniyi de.. ama VESILE kilarak terbiye etti.. Vesile ise Cebrail aleyhisselam idi. Miraca dahi beraber ciktilar...

Ben farkediyorum ki sizin görüsünüz Risale-i Nur icinde tikali kalmis... Fikih ilmi sifr.


Benim ümidim Said Nursi hz Evliya olmasidir ve Evliya olma hasebiyle sizin bu savudunugunuz görüsleri savunmamis olmasidir. O bile MEDED YA SEYH diyerek Geylani'den meded ister iken, sizler geylanileri de , rabbanileride, mevlanalarida bi kenare atin bakalim...


Allah akil fikir versin...

Sizi böyle bilmezdim, ögrenmis oldum...

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

149

16.04.2008, 21:45

illa edeb illa edeb illa ilim illa ilim


Iman kurtarma meselesinden bahsediyorsunuz, kurtarin bakalim imaninizi...



Mezhep Müctehidlerini bile bi kenare atmissiniz.. Kör olmussun resmen :)) gülüyüm mü aglayayim mi bilmiyorum.. Hayirlisi artik...


Ben birdaha böyle sapik bi yerde bisey yazmiyacagim... Modlar varsa nikimi de silsinler... Ehl-i Bid'atdan beter olmus... Ehli Sünnete tamamen aykiri

150

16.04.2008, 21:46

Biz kimseyi bir tarafa atmıyoruz. Sadece onlar geldiler, kendi zamanlarını irşad edip gittiler diyoruz. Bu asrın sahibi Bediüzzaman ve Risale-i Nur'dur.

Umarım imanla kabre girersiniz. Hz. Ali, Abdülkadir-i Geylani Risale-i Nur'u ve Bediüzzaman'ı kerameten bildirmiştir. Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretleri (12. asrın müceddidi) cübbesini 100 yıl sonrasında gelen Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerine iletmiştir. 13. asrın müceddidi ve son müceddid Bediüzzaman'dır. Bize söylemek düşer. Gerisini keyfiniz bilir.

151

16.04.2008, 21:47

Alıntı sahibi ""Tarikat-ul-Ashikin""

illa edeb illa edeb illa ilim illa ilim


Iman kurtarma meselesinden bahsediyorsunuz, kurtarin bakalim imaninizi...



Mezhep Müctehidlerini bile bi kenare atmissiniz.. Kör olmussun resmen :)) gülüyüm mü aglayayim mi bilmiyorum.. Hayirlisi artik...


Ben birdaha böyle sapik bi yerde bisey yazmiyacagim... Modlar varsa nikimi de silsinler... Ehl-i Bid'atdan beter olmus... Ehli Sünnete tamamen aykiri


Mezheb müçtehidlerini değil, sizin kaynak göstermeksizin verdiğiniz , muhtemelen hocanızdan şeyhinizden kısır fehminizle anladığınız, doğruluğunu ispatlamamış olduğunuz bilgileriniz bir kenara attım. Haddinizi aşmayınız. Edebinizle durunuz ya da gidiniz. Gece gece edebsizlik etmeyiniz.

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

152

16.04.2008, 21:54

neyse son mesajim bu olsa gerek :

Ben arabim. arapca biliyorum. arapca okuyabiliyorum ve saydigim ulema'nin arapca kaynak kitablari bende mevcut. türkceye gerek yok.

Hem Seyhimi karistirmayin bu meseleye.. Said Nursi hz laf mi ettik burda??

hatta edeb gösterek HAZRETLERI diyorum, siz ama kör olmussunuz, Geylaniye dahi Bedduizzaman said nursi hz den daha asagi makamdadir sözünü yakistirabiliyorsunuz... Hayret edilecek birsey...

Dedigim gibi ondan bundan duyulmus birsey degil, Fetavayi hindiyyeyi okuyun sizin icin yeter [ki ne oldugunu biliyorsaniz tabi]


neyse bana hayirli geceler... size de iyi diyaloglar :))

153

16.04.2008, 22:00

Mürşidi olmayanın mürşidi şeytandır sözü doğru mudur?

Alıntı sahibi ""Sorularla ıslamiyet""



Bazıları “şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır” diyorlar. bu sözü nasıl anlamak gerekir?
Bazı tarîkat kahramanlarına nispet edilen bu söz, zaman zaman yanlış kullanılmaktadır. şöyle ki: Bu söz, bir mürşide bağlanmayı ifade eder. ınsan o sınırlı aklıyla gerçekler aleminin bütünüyle kavrayamaz. Kendisinin bir yaratıcısı olduğunu bilse bile, o yaratıcının kendisinden neler istediğini, emir ve yasaklarının neler olduğunu, önündüki ölüm yolculuğunun ötesinde ne gibi alemler bulunduğunu, hangi hallerin, fiillerin ve sözlerin onu cennete, hangilerin cehenneme götüreceğini bilemez. Bu noktada Kur’anın ve o ılâhî fermanı insanlara tebliğ eden Resulullah’ın irşadına muhtaçtır.

“Âlimler peygamberlerin varisleridir” (Aclûnî, II, 64) hadisinin hükmünce, âlimler mürşittirler. Onlara uymayıp derslerini dinlemeyen bir kişi, hocadan uzak duran bir öğrenciye benzer. Bu öğrencinin cahil kalması ve kötü yollara düşmesi kaçınılmazdır.

Nefsin terbiye edilmesi ve kalbin tasfiyesi yani bütün kötülüklerden arındırılması için de büyük mürşitlerin keşfe dayalı olarak ortaya koydukları bir takım esaslar vardır. Bir kişi o büyük zatları dikkate almadan bu yola kendi başına girdiği taktirde bir takım yanlışlıklar yapabilir ve kendisine bilmeyerek zarar verir. Tıpta bir kişi nasıl diyeti kendi aklınca yapmıyor onu bir doktorun gözetimi altında ve belli kurallara uyarak icra ediyorsa, bir kişi tarikat yoluna kendi başına girmemeli ve o yolun bir safhası olan riyazeti de kendi kendine uygulamaya kalkışmamalıdır.

Bu gerçeğe ters hareket eden bazı kimselerin riyazet yoluyla kalben terakki edeyim derken, bir takım ruhî hastalıklara maruz kaldığı çok görülmüştür. Yukarıdaki sözü, gerek cehaletten, gerekse tarikat yolundaki bu gibi tehlikeli sonuçlardan kurtulmak için “insanın kendi aklına güvenerek yalnız başına hareket etmekten kaçınması, alimlerin ve mürşitlerin tavsiyelerine uyması” gerektiği şeklinde anlamak lazımdır. Yoksa, bu ifadeyi “ılla bir tarikat şeyhine bağlanmak lazım. Yoksa, şeyhin şeytandır” şeklinde kullanmak, çok yanlış olur.

şadi Eren (Doç.Dr.)

Kaynak: http://www.sorularlaislamiyet.com/subpag…rticle&aid=2836


Bediüzzaman'ın şeyhi Var Mıdır?


Alıntı



Üstadin bir şeyh i olmuşmudur.Bir şeyh den el alıp tarikat yolunda bulunmuş mudur.Sofi mıdır.Tarikatlara risalei nuru yazmadan once sonra nasıl bakar.



Değerli Kardeşimiz;

Bediüzzaman Hazretleri çocukluğunda ders alırken bazı şeyhlerden de ders aldığını söyler. Ancak bu tarikat dersi olmaktan çok ilim, yani eski medreselerde öğretilen arapça ilmi kasdedilmektedir.

Tarikat, ıslamın yaşanma tarzlarından biridir. Yani, ıslam tarikatla da yaşanır, tarikatsız da... Bediüzzaman, günümüz şartlarında “ilim içinde hakikate bir yol bularak” yeni bir yol, yeni bir çığır açmıştır.

Kendisi doğrudan tarikatta olmamakla birlikte tarikatların zikirlerini okumuş, o yolların feyzinden istifade etmiştir. “Nur risalelerinin 12 tarikatın hülasası olduğunu” söyler.

Dolayısıyla, Bediüzzaman, tarikatın içinde olmamakla birlikte -haşa- ona karşı da değildir. 29. Mektup'ta yer alan “Telvihat-ı Tis’a” isimli eseri tarikatı artılarıyla ve eksileriyle ele alan harika değerlendirmelerle doludur. Böyle bir esere, tarikat mensuplarının da ihtiyacı vardır.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur Editör

Kaynak: http://www.sorularlarisaleinur.com/subpa…ow_qna&id=11258

154

16.04.2008, 22:03

Alıntı sahibi ""Tarikat-ul-Ashikin""


neyse bana hayirli geceler... size de iyi diyaloglar :))


1- Ben sizin şeyhinize değil KISIR FEHMıNıZE laf attım.

2- Diyalog ne demek bilmiyorsunuz

3- Cahilane imanız bizi Fethullah Gülen taraftarı sandığınızı gösteriyor ve bu noktada da bir cehalet örneği göstererek "Nurcu değilim" diyen biriyle bizi aynı kefeye koyuyorsunuz.

Her neyse , varın gidin yolunuza. Arapça bilmek adamı kurtarsaydı, Araplar en kıral Müslümanlar olurlardı. Heyhat!

155

16.04.2008, 22:11

Alıntı sahibi ""Tarikat-ul-Ashikin""

illa edeb illa edeb illa ilim illa ilim


Iman kurtarma meselesinden bahsediyorsunuz, kurtarin bakalim imaninizi...



Mezhep Müctehidlerini bile bi kenare atmissiniz.. Kör olmussun resmen :)) gülüyüm mü aglayayim mi bilmiyorum.. Hayirlisi artik...


Ben birdaha böyle sapik bi yerde bisey yazmiyacagim... Modlar varsa nikimi de silsinler... Ehl-i Bid'atdan beter olmus... Ehli Sünnete tamamen aykiri


Foruma geliş amacın üzüm yemek değil bağcı dövmek mi? Üslubun hoş değil. Girmezsin olur biter, zorla sokmuyoruz, nikini de al git.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

156

16.04.2008, 22:13

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""


.....,
nikini de al git.


:dişler: :catlamak:

157

17.04.2008, 10:14

Alıntı sahibi ""nurciv""

"Zaman tarikat degil cemaat zamanidir"

kardes ben yeniyim. Üstadin bu sözünü de ilk defa senden duyuyorum.


Vesselam
ooo maşaAllah ne iyi yapıyorsunuz üstad gavsı hizani namıyla tanınan zamannın gavsul azamı olan bi kahramnın köyünde hayata gözlerini açmıştır hatta o ahalinin öyle bi kuran ve sünneti yaşayışı var ki sanki ordakaki bayanlar o zamanda hepsi rabiatül adeviye gibiymiş hepsi olmasada en az 1tanesi şeyh abdurrahmnı taği nin annesi mesela.üstad bu güzel insanların nazarı altında yetişmiş onların okullarında okumuştur yazık sizlere üzülüyorum

158

17.04.2008, 10:28

Amacım Allah için bazı konuları aydınlatmak tartışmak değil inanın bana okuduğum kitap sayısını unuttum hadis tefsir akaid tasavvuf imam gazali imam rabani ben bunları okuduğum halde nefsime kalbime söz geçiremiyorum risaleleri de okuyorum ama olmuyor hazreti Ali ra ne demiş ilmi olup daamel eymeyenler için üzerinde birçok kitap taşıyan merkebe benzetmiş kardeşim kusura bakmayın üstada saygım sonsuz fihristte üstad ne diyor 3-yada 5 kişi risaleleri değiştirebilir kısaltabilir uzatabilir çıkartabilir bu 3-5 kişiden birisinin adı hüsrev altınbaşak tır madem öyle demişt üstad demek ki risalelerin değişme ihtimali var hatta ihtimal dğeil var envar la osmanlıca okuyup yazanların arasındaki fark gibi yada diğer neşriyatlar kardeşim kitap okuyunca olmuyor ben kitap okunmasın demiyorum illa bi mürşidi kamil lazım konyada muhammed efendi istanbul da mahmud efendi suriyede şeyh muta efendi Allah için hep birlikte bunlardan istediğiniz birine gidin elin öpün onlara biat edin size kardeş tavsiyesi adam olsaydım ben adam olurdum(çok kitap okuduğpum için) demek ki beni ancak bi mürşidi kamil ıslah edebilir sizleride hakkınızı helal edin hepiniz Allaha emanet olun

159

17.04.2008, 11:29

1- Ne Hüsrev ağabeye ne de, herhangi bir ağabeye Risale-i Nur'ları değiştirme yetkisi verilmemiştir. Hatta kendisi bile Eski Said'e ait eserleri tashih ederken değiştirmemiştir.

Alıntı sahibi ""Said Nursi""


Bir şey daha kaldı; en tehlikesi odur ki: ıçinizde ve ahbabınızda, bu fakir kardeşinize karşı bir kıskançlık damarı bulunmak, en tehlikelidir. Sizlerde mühim ehl-i ilim de var. Ehl-i ilmin bir kısmında bir enâniyet-i ilmiye bulunur. Kendi mütevazi de olsa, o cihette enâniyetlidir; çabuk enâniyetini bırakmaz. Kalbi, aklı ne kadar yapışsa da, nefsi, o ilmî enâniyeti cihetinde imtiyaz ister, kendini satmak ister, hattâ yazılan risalelere karşı muaraza ister. Kalbi risaleleri sevdiği ve aklı istihsan ettiği ve yüksek bulduğu hâlde, nefsi ise, enâniyet-i ilmiyeden gelen kıskançlık cihetinde zımnî bir adâvet besler gibi, Sözlerin kıymetlerinin tenzilini arzu eder-tâ ki kendi mahsulât-ı fikriyesi onlara yetişsin, onlar gibi satılsın. Halbuki, bilmecburiye bunu haber veriyorum ki:

Bu durûs-u Kur'âniyenin dairesi içinde olanlar, allâme ve müctehidler de olsalar, vazifeleri, ulûm-u imaniye cihetinde, yalnız yazılan şu Sözlerin şerhleri ve izahlarıdır veya tanzimleridir. Çünkü, çok emârelerle anlamışız ki, bu ulûm-u imaniyedeki fetvâ vazifesiyle tavzif edilmişiz. Eğer biri, dairemiz içinde nefsin enâniyet-i ilmiyeden aldığı bir hisle, şerh ve izah haricinde bir şey yazsa, soğuk bir muaraza veya nâkıs bir taklitçilik hükmüne geçer. Çünkü, çok delillerle ve emârelerle tahakkuk etmiş ki, Risale-i Nur eczaları Kur'ân'ın tereşşuhâtıdır; bizler, taksimü'l-a'mâl kaidesiyle, herbirimiz bir vazife deruhte edip o âb-ı hayat tereşşuhâtını muhtaç olanlara yetiştiriyoruz.

Kaynak: http://www.risaleara.com/oku.asp?id=1117


2- Hüsrev ağabey, Tahir ağabey ve Üstad Hazretleri'ne Risale-i Nur'u Latin alfabelerinden okumak vazifeten yasaktır. Hüsrev ağabey ise kendine mahsus olan bu yasağı umuma mal etmiştir. Bu olayın ravisi Mehmet Soslu'dur. Daha Üstad Hazretleri yaşarken Hüsrev ağabey, Üstad izin verdiği halde Risale-i Nur'un Latin harfleriyle basılmasına karşı olduğunu söyleyerek yolunu ayırmıştır.

3- Risale-i Nur Latin harfleri üzerinden okunabilir ama daha feyizli ve faydalı olanı eskimez yazıdan, Arabî hattından okumaktır. Ama Latin harflerinden okumakta, yazmakta da herhangi bir beis veya sakınca bulunmamaktadır.

4- Biz Mahmud Efendiye de, şeyh Muta efendiye de hürmet ederiz ama asla biad etmeyiz. Sebebi de aşağıdadır:

Alıntı sahibi ""Bediüzzaman Said Nursi""


Feyzi kardeşim,

Sen Isparta vilayetindeki kahramanlara benzemek istiyorsan, tam onlar gibi olmalısın. Hapishanede-Allah rahmet eylesin-mühim bir şeyh ve mürşid ve cazibedar bir Nakşî evliyasından bir zat, dört ay mütemadiyen Risale-i Nur'un elli altmış şakirtleri içinde celbkârâne sohbet ettiği halde, yalnız birtek şakirdi muvakkaten kendine çekebildi. Mütebakisi, o cazibedar şeyhe karşı müstağni kaldılar. Risale-i Nur'un yüksek, kıymettar hizmet-i imaniyesi onlara kâfi olarak kanaat veriyordu.

O şakirtlerin gayet keskin kalb ve basireti şöyle bir hakikati anlamış ki: Risale-i Nur'a hizmet ise, imanı kurtarıyor; tarikat ve şeyhlik ise, velayet mertebeleri kazandırıyor. Bir adamın imanını kurtarmak ise, on mümini velayet derecesine çıkarmaktan daha mühim ve daha sevaplıdır. Çünkü iman, saadet-i ebediyeyi kazandırdığı için bir mümine, küre-i arz kadar bir saltanat-ı bakiyeyi temin eder. Velayet ise, müminin Cennetini genişlettirir, parlattırır. Bir adamı sultan yapmak, on neferi paşa yapmaktan ne kadar yüksek ise, bir adamın imanını kurtarmak, on adamı velî yapmaktan daha sevaplı bir hizmettir.

ışte bu dakik sırrı, senin Ispartalı kardeşlerin bir kısmının akılları görmese de umumunun keskin kalbleri görmüş ki, benim gibi biçare günahkâr bir adamın arkadaşlığını evliyalara, belki de eğer bulunsaydı müctehidlere dahi tercih ettiler.

Bu hakikata binaen, bu şehre bir kutup, bir gavs-ı âzam gelse, "Seni on günde velayet derecesine çıkaracağım" dese, sen Risale-i Nur'u bırakıp onun yanına gitsen, Isparta kahramanlarına arkadaş olamazsın.

Kaynak: http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3279


5- Ehl-i tasavvuf edebli olur. Bütün tarikatmeşrep kardeşlerimizden rica ediyoruz. Risale-i Nur'daki iman hakikatlerinden istifade etmek niyetiyle gelirseniz, kapımız ardına kadar açıktır. Elimizden geldiğince yardım ederiz. Amma velakin hocalık taslayıp asabımızı bozmaya gelecekseniz, def olup gidiniz ki bu işten siz de biz de zarar görmeyelim. Beynamaz bir sürü insan varken Nurcularla uğraşmak size yakışmaz. Varın gidin yolunuza...

160

17.04.2008, 12:03

Alıntı

illa bi mürşidi kamil lazım konyada muhammed efendi istanbul da mahmud efendi suriyede şeyh muta efendi Allah için hep birlikte bunlardan istediğiniz birine gidin elin öpün onlara biat edin size kardeş tavsiyesi

Bir tek şey soracağım, Mehdiye dair Hadis kaynaklarında mutlaka vardır,
"Mehdi'ye r.a. tabi olan kişi, başkasının elini öpmeye mecbur mudur?"
Malum Hz ısa a.s. bile ahirzamanda gelince Mehdi'ye r.a. tabi olacak!!
[/b]

Bu konuyu değerlendir