..........Nitekim, bir kardeşimizin hatırlattığı Üstad Bediüzzaman'ın da 40 yaşına kadar içmiş olduğu sigara bu türdendir. Kıyılmış olan tütünü cep tabakasında taşıyor ve sarma şeklinde içiyordu.
Esaretten döndükten sonra bu alışkanlığı tümüylü terk ettiğini beyan ediyor.
Üstad Bediüzzaman, esasında bu hususta da çarpıcı bir örnek teşkil ediyor. Tiryaki olduğu halde, sigarayı terk etmenin mümkün ve hatta gerekli olduğu dersini veriyor.
* * *
Geçmişte kullanılan sarma sigara ile, günümüzde tüketilen fabrikasyon imalatı sigara arasında büyük farklar var.
Sigara tüketimi, günümüzde hemen her yönüyle dehşetli bir seyir takip ediyor. Kısmen bahsettiğimiz için, tekrara girmiyoruz.
Ama en mühimi, dev üretici firmaların, sigaranın içine tüketicide bağımlılık ve hatta ölümüne bir alışkanlık meydana getirmesi için, helâl–haram demeden ellerinden geleni yapmalarıdır.
Firmalar, hasis menfaatleri için, maalesef rekabete giriyor ve bu mekruh nesneye çaktırmadan haram katıyorlar.
Helâl sınırını aşarak harama kapı açan hususların ne olduğunu ise, daha evvelki yazılarımızda kısmen de olsa zikrettiğimiz için, tekrara girmeden şimdilik noktalıyoruz.
M. Latif SALıHOğLU/Yeni Asya Gazetesi