Giriş yapmadınız.

61

25.04.2007, 23:49

aklim karma karisik oldu :roll:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

62

25.04.2007, 23:50

Bediüzzaman, sizin de alıntı yaptığınız gibi "Risale-i Nur dairesine girin" diyor. Sizin tarikat mesleğiniz bu asırda yerini Risale-i Nur dairesine bırakmış demek istiyor. Ehl-i Tarikati de Risale-i Nur dairesine davet ediyor. Bunu siz almış ve kocaman harflerle yazmışsınız.

Risale-i Nur mesleğinde, şeyhlik müridlik yoktur, sadece kardeşlik ve talebelik vardır. şahs-ı manevi vardır ve kararlar meşveretle alınır.

Risale-i Nur'u tarikatleştirmek başkadır, Risale-i Nur dairesine girmek başkadır. Alıntınız ve tesbitleriniz isabetli, sizi tebrik ediyorum. Bununla birlikte bizi yanlış anlıyorsunuz. Ehl-i Tarikatten her kim olursa olsun, şeyhiyle rabıtasında taviz vermesine gerek kalmaksızın sadık ve hakiki bir Nurcu olabilir ama şeyh edinmeden Risale-i Nur dairesine girip Nurcu olanlara tarikat kapısı kapalıdır. Anlatmak istediğimiz budur. Bunun yanında Risale-i Nur mesleği tarikatlerle aynı caddede, cadde-i Kur'aniye'de yürür ama aynı şekilde yürümez. Hizmet metodu ve hizmet tarzı çok farklıdır. Alıntı yaptığınız yerden yola çıkarak ne Bediüzzaman'a şeyh diyebilirsiniz, ne de Risale-i Nur mesleğiyle tarikat mesleğinin aynı olduğunu söyleyebilirsiniz.

Bazul_Eşheb kardeşim, umarım bizi bu söylediklerimden sonra daha iyi anlamışsındır.

Alıntı sahibi ""Bediüzzaman""


Risale-i Nur mesleğinde benlik, enaniyet, şan, şeref, gösteriş ve makam sahibi olmak yoktur

Eğer mesleğimiz şeyhlik olsa idi, makam bir olurdu veyahut mahdut makamlar bulunurdu. O makama müteaddit istidatlar namzet olurdu. Gıptakârâne bir hodgâmlık olabilirdi. Fakat mesleğimiz uhuvvettir. Kardeş kardeşe peder olamaz, mürşid vaziyetini takınamaz. Uhuvvetteki makam geniştir; gıptakârâne müzahemeye medar olamaz. Olsa olsa, kardeş kardeşe muavin ve zahîr olur, hizmetini tekmil eder. Pederâne, mürşidâne mesleklerdeki gıptakârâne hırs-ı sevap ve ulüvv-ü himmet cihetiyle çok zararlı ve hatarlı neticeler vücuda geldiğine delil, ehl-i tarîkatin o kadar mühim ve azîm kemâlâtları ve menfaatleri içindeki ihtilâfâtın ve rekabetin verdiği vahîm neticelerdir ki, onların o azîm, kudsî kuvvetleri bid'a rüzgarlarına karşı dayanamıyor.

Lem'alar, s.159-160.


63

26.04.2007, 00:50

simdi seyhi varmiydi yokmuydu?
ben simdiye kadar hep var diye duydum ama elime bir kaynak gecmedi ne yazikki
kimi inkar etmeyin bediüzzamaninda seyhi vardi diyor kimi baska birsey söylüyor karisti iyice aklim aydinlatin beni lütfen :roll:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

64

26.04.2007, 01:05

Yaw kardeşim etme eyleme sen bari. Risale-i Nur'dan o kadar alıntı yaptım. Anlaşılmayacak ne var bunda. Bediüzzaman Hazretlerinin aldığı medrese eğitimini, şeyhi var diye yorumluyorlar hepsi bu. Bu kadar kafa karıştıracak, uzatılacak bir mesele değil. Yapmayın Allah aşkına ya :cry:

65

26.04.2007, 01:11

üzgünüm tam tatmin olamadigim icin ugrastiriyorum sizleri :(
bu konu hakkinda kaynak arastircam bulunca yazarim insallah
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

66

26.04.2007, 01:44

Tamam bana bu noktada sükut düşer. Bazı insanlar hazır sunulanlarla asla tatmin olmazlar. ılla ki kendileri araştırıp uğraşıp, yorulmaları gerekir.

O zaman sana Tarihçe-i Hayat'ı, Barla - Emirdağ ve Kastamonu Lahikalarını, Necmeddin şahiner'e ait olan Bilinmeyen Yönleriyle Said Nursi ve Son şahitler Bediüzzaman'ı Anlatıyor isimli kitapları ve bir de ıslam Yaşar'ın yazdığı Bediüzzaman Beşlemesi namındaki Roman setini tavsiye ederim.

Umarım tatmin olursun kardeşim. Yolun baya uzun...

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

67

26.04.2007, 14:16

Risale-i Nur'da daima dava edip demişim: "Zaman tarîkat zamanı değil, belki îmânı kurtarmak zamanıdır. Tarîkatsiz Cennete gidenler çoktur, îmânsız Cennete giden yoktur" diye bütün kuvvetimizle îmâna çalışmışız. Ben hocayım, şeyh değilim. Dünyada bir hanem yok ki, nerede tekkem olacak? Bu yirmi sene zarfında, birtek adam yok ki, çıksın desin, "Bana tarîkat dersi vermiş; ve mahkemeler ve zabıtalar bulmamışlar. Yalnız, eskiden yazdığım tarîkatlerin hakîkatlerini ilmen beyan eden "Telvihât Risâlesi" var ki, bir ders-i hakikattir ve yüksek bir ders-i ilmîdir; tarîkat dersi değildir.

Emirdağ Lâhikası-l, s. 28.

Hapishanede - Allah rahmet eylesin - mühim bir şeyh ve mürşid ve câzibedar bir Nakşî evliyasından bir zat, dört ay mütemadiyen Risâle-i Nur'un elli altmış şakirtleri içinde celbkarane sohbet ettiği halde, yalnız birtek şakirdi muvakkaten kendine çekebildi. Mütebakisi, o câzibedar şeyhe karşı müstağnî kaldılar. Risâle-i Nur'un yüksek, kıymettar hizmet-i îmâniyesi onlara kâfi olarak kanaat veriyordu.

O şakirtlerin gayet keskin kalb ve basîreti şöyle bir hakîkati anlamış ki:

Risâle-i Nur'a hizmet ise, îmânı kurtarıyor; tarîkat ve şeyhlik ise, velâyet mertebeleri kazandırıyor. Bir adâmın îmanını kurtarmak ise, on mü'mini velayet derecesine çıkarmaktan daha mühim ve daha sevaplıdır. Çünkü îman, saadet-i ebediyeyi kazandırdığı için bir mü'mine, küre-i arz kadar bir saltanat-ı bakiyeyi temin eder. Velâyet ise, mü'minin Cennetini genişlettirir, parlattırır. Bir adamı sultan yapmak, on neferi paşa yapmaktan ne kadar yüksek ise, bir adamın îmânını kurtarmak, on adamı velî yapmaktan daha sevaplı bir hizmettir.

ışte bu dakîk sırrı, senin Ispartalı kardeşlerin bir kısmının akılları görmese de umûmunun keskin kalbleri görmüş ki, benim gibi bîçâre günahkâr bir adamın arkadaşlığını evliyalara, belki de (eğer bulunsaydı) müçtehidlere dahi tercih ettiler.

Bu hakîkate binaen, bu şehre bir kutub, bir gavs-ı azam gelse, "Seni on günde velayet derecesine çıkaracağım" dese, sen, Risale-i Nur'u bırakıp onun yanına gitsen, Isparta kahramanlarına arkadaş olamazsın.


Kastamonu Lâhikası, s. 51-52.


Kardes,

Tarikat zamani degil deyince tarikat yalnistir demek degildir. Fakat Tarikatten Hakikate cikacak daha cabuk bir yol, bir vasita var demekteyiz.

Tarikatta olanlar Mümin kardeslerimizdir diyor ve onlarla dahi ittifak etmek istiyoruz dinsizlige karsi.

Helaketler ve felaketler asrindayiz ve kimse nefsine sahip cikamiyor hatta coklari imanina dahi sahip cikamiyor. Böyle bir zamanda Tekkeye cekilip yillarca zikir cekmek veya günde yüzlerce nafile Namazi kilmak -Ki mümkün degil- elbette baskasinin imanini kurtarmaya tercih edilmez.

Feraizi yerine getiren ve kebairi terk eden bu zamanda kurtulusa ermistir. Daha fazlasini yapabilene ne mutlu. Fakat bu agir serait altinda buna muvaffak olanlar pek azdir.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

68

26.04.2007, 14:29

feraizi yPbilmek yerine getirmek az insana nasip oluyor lakin kebairi def nadir insana nasip olur daha aza nasip olur.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

69

26.04.2007, 14:50

Onun icin DEF`-ı şER : Zararlıları, kötülükleri defetmek CELB-ı NEF` : Yararlı ve faydalı şeyleri elde etmeye MÜRECCAH : Daha üstün kabul edilen, tercih edilendir buyuruyor dinimiz.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

70

26.04.2007, 20:56

Bazul Eshep , Imam Azam Ebu Hanife (ra) hazretlerinin : Son iki senem olmasaydi Numan (yani kendisi) helak olurdu , sözünün anlami nedir???


Kendisi o sözü söylemeden iki sene evvel Cafer-i Sadik Efendimizle tanismisdir, Seyhi odur.

Caferi Sadik efendimiz Naksibendi silsilerinde yer alir.


Burda zaten ben Risale-i Nur Tarikattir , Üstad hz Seyhdir demedim.

Ama Seyhlerden ders almistir.. Zaten hic bir Veli Zat kendinden üstün birinden Ders almadikca o Makamlara cikamaz , cikanlara da ÜVeysi denir , onlar ise Maneviyatdan Seyhlerden ders alir. Üstad hz Üveysi diyenler vardir , allahu alem bilemiyecegim. NItekim Sonuc sudur ki kendis Allah Dostudur , Gönül Sultanidir.

Fakat binlerce ulema'nin sözlerinin bazilai tarafindan itilmesi cok garib...

Imam Rabbani hz Mürsidi olmayanin Mürsidi seytandir diyor , fakat biz demiyoruz ki Mürsidi olmayanlar hasa kafirdir , mubarrek o sözü baska anlamda söylemistir. Ama iste bazilari anlamiyor yanlis anlatiyor.

Neyse sizin bileceginiz bir is .. 5 Sene derlsere gidip geldik birsey olmadi sonra bir Gönül Dostuna tabi olunca hemen ilk gün Makam gösterdiler..

Herkesin nasbibi baska yerde , sizi hayatda asagilamam fakat Tarikata Düsman olanlar Allah icin Risalei Nur okuyoruz diyenlerin icinde baya var..

Allah onlarin serrinden korusun, ben tarikata ilgi duyuyorum diye beni Evlerden atanlar sözde Risalei Nur Talebeleriydi .. Neyse uzun mesele..

Allah yolunuzu acik etsin

yine Seyhimden bir Söz aktarayim :


Hizmet Nimettir
Hizmet edene
Hizmet edilir


(Seyh Seyyid Gavs-i Sani Abdulbaki El Huseyni El Bilvanisi El Hashimi hazretleri - Menzil)

71

26.04.2007, 21:02

Allah razı olsun Tarikat-ul-Ashikin . şimdi bizimle aynı şeyi söyledin. Tarikatlere canımız feda. Sadece hizmet şeklimiz farklı bizim. Bizde makam mevki yok. Herkes talebe, herkes hizmetçi. Makam isteyenler tarikate gidebilirler. Biz iman kurtarma derdindeyiz, velayet makamları tarikat mesleğinin işidir.

Üstad hazretleri medrese eğitimi boyunca elbette şeyhlerden ders almıştır. Ama tarikat mensubiyeti yoktur, şeyhlik yapmamıştır. Evet makamı ve mübarekliği vardır, sahabeden sonra gelen müceddid-i ahirzamandır. Ayrıca Risale-i Nur ilmi kesbi değildir. Sunuhat-ı kalbiye ve ilham-ı ilahidir.

Neyse, mesele tatlıya bağlandı. Allah hepinizden razı olsun...

72

26.04.2007, 21:10

Tarikata girenlerin gayesi makam sahibi olmak mi oluyor Tarikat-ul-Ashikin? :roll:

Tarikat = Ask

Seyh Ali Kara
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

73

27.04.2007, 02:26

Yok Makam mevki sahibi olmak la alakali degil.


Degisik Makamlar vardir ama yanlis anlasildi herhalde..

Sadatlarin Himmet ve Bereketleriyle inshaallahu Teala anlatmaya gayret edelim...


Bir Müslüman Nefsini Kamil Mükemmil etmemis bir Allah Dostunun Terbiyesi altina girmeden genelikle hele hele bu zamanda Nefs-i Emmarededir..


Nefs-i Emmare demek Müslümansin ama Kafirlerde olan Günahlar mevcutdur Haller mevcutdur. Misal Müslümanim diyor icki iciyor , zina ediyor gibi onlar Nefs-i Emmaredir eger ki dinden cikmadiysa.

Nefsi Emmare ile Seyh huzuruna girilik pismanlik oldugu icin , Tevbe edilir vs. Sonra Levhime Makamina cikilir.Bu Tevbe makamidir.

Bilemedigimiz sayida Makamlar vardir , gözle görülmez ama o Makamlarda olan kisinin üzerinde görüken Haller kitaplarda mevcutdur.
Misal Ibrahim Hakki Erzurumi hazretleri Marifetnamesinde aciklamistir.

Bir kac Makam sonra Mutmaine makami gelir , Kurani Kerimdede bu makam gecer.

O Makama cikanlara Kabir azabi yoktur.

Degisik Makamlar vardir Fenafillah , bekabillah gibi makamlar baya yol ve sabr ister. Ibn Arabi gibi Zatlar o Makamlardaydi..

Gavsiyet Makami da vardir , kutbiyet makamida , bunlar dünyada bir kisidr etrafinda yardimci Gavslar olabilirde olmayabilirda Allahu Tealanin bilecegi birseydir.

Fakat Makam Mevki perdedir , asil gaye yok olmaktir.

tarikata giren Murid (Murad eden) kisi ilk önce Fena fi Seyh olmasi gerekir.
Yani Rabita ede ede , Seyhinin haline bürünür.

Öyle bir Haldir ki uzakdan bir kisi görünce : evet bu su seyhin murididir diyebilir , eskiden de Sofiler öyle taninirdi , hala da öyle Zatlar vardir.

Fena fi Seyh olan Sofi genelikle Seyhinin ismi gecince Cezbeye kapilir kendinden gecer, Seyhini görür heryerde , Rabita eder vs. vs.

Bu Makami asan Sofi bu Sefer Fena Fi Resul olur , yani Seyhi gibi Sünnete simsiki yapisir , sünneti ihya seriati ihya etmeye baslar.

Resulullahin ahlakiyla ahlaklanmaya baslar , bu sefer Resulullah Asigi olur , tabi ki seyhine edeb hürmet eder , ama Resulullah asigi biridir.

Bir Sofi vardi , allah rahmet eylesin vefaat etti , kendisi öyle bir mubarrekti ki Dergahda Muhammed Muhammed Muhammed (s) diye dolasirdir , herkese Muhammed derdi öyle hitab ederdi , resulullahi cok sever ismini duyunca cok aglar , bayilir , kendinden gecer ve cezbelenirdi.


Fena fi Resul den sonra Fena Fi Allah gelir.

Bu Sefer Fena fi Seyh ile Fena fi Resul makami gecildigi icin Allahdan gayri hersey unutulur.

Ibn Arabi , Hallac Mansur , Mevlana hz gibi..

Hallac Mansur hazretlerinin ENEL HAKK cezbesi ondan kaynaklanir.

ENEL HAKK (BEN HAKKIM) demektir , Küfür ve sirktir ama Fenafillahda sirk degildir : BEN HICBISEYIM ANCAK HAKK VARDIR anlaminda söyledigi icin Fena fillah makamindadir..

Hallac Mansur hazretlerine bir gün bir dervis gelir ve :

ismin ne? diye sorar

hallac mansur (ks) hazretleri fenafillah oldugu icin kendisini dünyayi herseyi unutmus sadece Allah tealayi bilir ve o an ENEL HAKK der , gayri ihtiyari rahmani cezbedir..

Böyle haller coktur , ama o evliyalara aittir , genellikle Seyhler bu halini gizlemeye calisir fakat hallac ve ibn arabi gibi gizleyemeyenlerde vardir..


Tarikatda 3 Suluk metodu vardir.


birisi askdir ve en cabugu odur

digeri ibadete kendini cok vermek halk dan el ayak cekip kadiriler gibi inzivaya cekilmek gibi..


Sahi Naksibend hz :

Bizim gayemis HALK ICINDE HAKK ile beraber olmaktir deyip Halkdan el ayak cekmenin naksilerde olmadigini vurgulamis ve :

Bizim yolumuz CEZBE VE SOHBET üzerine kuruludr diyerek sohbete cok önem verdigini vurgulamistir..

Zaten Naksibendilerde Cezbe cok görülür , camilerde bagiran bayilanlar gibi...

Sah-i Naksibend hz :

Biz Sofilerimize Cezbeyi veririz ki onlari masivadan yani bos seylerden dünyadaki bos islerden kalpleri ceviripde hakka yöneltmek icindir.. buyurur...


Asil gaye Askdir , Ancak Ask ile varilir.


Mevlana hz Asik olan Dervisde mutlaka Cezbe vecd görülmesi gerekir demistir..

Asil Cezbe Kuran kerim okurkene namaz kilarkene meydana gelen cezbelerdir en güzeli gayri ihtiyari kontrolsüz aglamaktir...

Resulullah : aglayaiyorsaniz agliyormus gibi yapiniz hadisini Sofiler ve Seyhler : cezbeye girmeye gayret edebilirsini fakat cezbe yok ise cezbelenmek uygun degildir , cünki buda nefsanidir...




Akil fenerdir
Ask ise Günes
Günes dogunca
Fenere gerek kalmaz
(mevlana hz)




74

28.04.2007, 10:33

Ünvan ve yetki selahiyyet ehlince veilir

Bismillah

Tarihce i hayati biraz okuyup bu konu hakkinda genis bilgi alabilir ilgisi ve meraki olan...

Önce okunmasinda faide vardir :

Ünvanlar yetkiler selahiyyetler hulasa EHL-I NE veriniz diye ifade edilenlerin icinde en degerli olanlarindan olan bu manevi halleri ifade eden ifadeler ehlince o yetkiyi verecek selahiyyette olup oyetkiyi hak edeni tasdik edecek ünvana sahib ehlince yapilir.
ki o Hazretin verdigi bu ünvana o asirda tek islam alimi veya müslüman cikip itiraz etmemistir edememistir.
ki Bediüzzaman hazretleri dahi yasadigi hayati ve Risale i nurlarin nesri ile o unvanin nasil bir ünvan ve o unvan ile kendini halka takdim eden o hazretin ne ehil ve yetkli sasmaz ve sasirmaz bir hazret oldugunuda isbat etmistir .
gelecek olan satirlar size yetse gerektir cevap olarak daha ilerisi icin lütfen zahmet edip tarihce i hayat diye yazilmis olan eserin hic degilse bas taraflarina biraz bakiniz istediginiz cok seyh ve evliya ve alim hazeratinin üstadi cocuk yasta tasdik ettiklerini ve neler ile ifade ettiklerini görürsünüz insallah...

sorunuza cevabimiz:

Üstadimiz r.a hz.lerine (Said Nursî’) r.a ha “Bediüzzaman” unvanı talebeleri tarafından verilmiş değildir. Bu unvan ilk kez 1892 yılında, Siirt’in önemli âlimlerinden Molla Fethullah Efendi tarafından verilmiştir.

Bu unvanın veriliş gerekçesi ise, Molla Fethullah’ın gerek zeka seviyesini
gerek ezber derecesini,
gerekse çok sayıda ilmî kitaptan en müskil meseleleri
sorular yönelterek imtihana tabi tutar .
Üstadimiz o zaman dilimnde henüz 14-15 yaşlarındadir .Halk arasinda ilminden ve yasantisindaki dereceden dolayi Molla Said diye anilir .

Said Nursî bütün sorulara eksiksiz cevap vermekle kalmayip dahada ileri seviyeleri ifade etmistir .
iste bu hal üzerine
O hazret(ks.) Hayretler ile karsisinda olan o cocuga bakip , “Zamanın eşsizi” anlamına gelen “Bediüzzaman” unvanını terennüm etmistir.
ve bu ünvani kendisine vermiştir.
(gayri ihtiyari onun lisani ile Allah ilan ettirmistir) . Bu gelişme, yaşadığı bölgede zaten Molla Said olarak ahali tarafindan taninan ve sevilen saygida kusur edilmeyena o genci ilmi münazaralara davet eden asrinin alimleri ehilleri en müskil meselelerde onun verdigi cevaplari tasdik edip ifade etmislerdir.

75

29.04.2007, 03:27

konu hakkinda bugün gelen misafirlerimizin söyledigi birseyi daha danismak istiyorum sizlere, ama mesele fazla uzadigi icin de cekiniyorum... :utandım:
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

76

29.04.2007, 15:35

Alıntı sahibi ""nurciv""

konu hakkinda bugün gelen misafirlerimizin söyledigi birseyi daha danismak istiyorum sizlere, ama mesele fazla uzadigi icin de cekiniyorum... :utandım:


nurciv samimiyetine inandigimiz icin sorularina sabirla cevap veriliyor meraklanma misafirleriniz ne söyledi bende merak ettim simdi sen cekinme yaz cevap veren cikacaktir insallah takiii sen tamamen mutmain olana kadar yeterki kafani karistirma ve karistirilmasinada musade etme :)
Ümitvar olunuz..

77

29.04.2007, 18:00

sagolasin ablacigim, Allah razi olsun :wink:

Üstadin annesinin tarikati kadri babasinin ise naksibendiymis. Anne ve babasi tarikatliymis kendisinin de varmis ama bu cemaat tarafindan kesinlikle aciklanmiyormus. Dedim ama kendisi "zaman tarikat degil cemaat zamani" diyor, yalanlaniyor sürekli dedi egerki ortaya ciksa tarikat meslegine girecek nurcular da. böylece risalei nur davasi kalmayacak... gelen misafir medreseye gittiginde oradan bir abla agzindan kacirmis var diye...
hersey bundan ibaret. bu konu hakkinda bayagi bir sohbet ettik. ama yine bir neticeye varilmadi cünkü duydugunu söyledi 8)
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

78

29.04.2007, 18:27

Üstad'ın annesi ve babası zamanında Risale-i Nur ve Nurculuk varmıymış?

Alıntı sahibi ""nurciv""


Anne ve babasi tarikatliymis kendisinin de varmis ama bu cemaat tarafindan kesinlikle aciklanmiyormus. Dedim ama kendisi "zaman tarikat degil cemaat zamani" diyor, yalanlaniyor sürekli dedi egerki ortaya ciksa tarikat meslegine girecek nurcular da. böylece risalei nur davasi kalmayacak... gelen misafir medreseye gittiginde oradan bir abla agzindan kacirmis var diye...


Bu sözlerle kaç bin kişinin günahının alındığını ve kaç kişinin yalancılıkla ve gerçekleri ört bas etmekle suçlandığını düşünebiliyor musunuz?

Rekabet damarı çok kötü. ıyi insanları bile iftiraya sevk ediyor. Allah'ım sen hepimize hidayet nasip eyle. Cahilliklerimizi affeyle. Nurciv kardeşime, Risale-i Nur ve Üstad hakkındaki meselelerde duyduklarına değil de, sadece Risale-i Nur'dan okuduklarına inanmayı nasip eyle. Mehdiy-i Ahirzaman'a (r.a) layık Nurcu eyle.. :cry:

79

29.04.2007, 18:48

amin, inanmamistim :utandım:

Anne ve babasinin zamaninda tabiki nurculuk yokmus ama iste bu ve kendi seyhi bile aciklanmiyormus. neyse Allah razi olsun..
Ben beni biraktigim zaman, sen beni birakma Yarab! Yunus Emre

  • "Tarikat-ul-Ashikin" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 32

Konum: Talebe

Meslek: Dervis

Hobiler: Tasavvuf

  • Özel mesaj gönder

80

30.04.2007, 01:33

Imam Ghazali (ks) hz. Ihya-u Ulumuddin , Kimya-i Saadet gibi Eserleri
Imam Rabbani El Mucadidi Elfi Sani (ks) hz Mektubati Rabbani gibi Eserleri
Molla Seyh Seyyid Fethullah Verkanisi (ks) hz Adab-i Fethullah gibi Eserleri
Sheikh ul Ekber Muhyyiddin Ibnul Arabi (ks) Futuhati Mekkiye gibi Eserleri
Ibrahim Hakki El Erzurumi (ks) hz Marifetname gibi Eserleri

Molla Dschami hz Medreselerde Mollalarin en son okudugu Molla olabilip icazet alabilmek icin okuduklari Eserleri gibi

Seyh Seyyid Abdulkadir Geylani (ks) hz nice Eserleri
Seyh Seyyid Ahmad ar Rufai (ks) hz nice Eserleri

ve daha nice sayip saymadigimiz Evliyaullah (ks) , Seyh (ks) , Üstad (ks) , Veli (ks) vs gibi Zat-i Muhteremlerin Eserleri gibi Eserler ve Risalelerde Seriat'in Agac Tarikatin Dal Yapraklarin Marifet ve Meyvelerin Hakikat oldugunu görebilirsiniz.


Allah Üstad hz (ks) razi olsun , kimse Bedduizzaman oldugunu inkar etmiyor elhamdulillahi Rabbil alemin... fakat unutmamak gerekir ki Tarikat Hakktir ve Tarikat ancak Kiyamet koptugunda biter.


Imam Rabbani El Mucadidi Elfi Sani (ks) hazretleri Mektubati Rabbani adli eserinde Mehdi (as) ' in Yüce Naksibendi Tarikatindan cikacagini haber etmisdir ve Said Nursi (ks) hazretlerini de bunu tasdikledigi de aciktir.


Üstad (ks) hazretlerinin Bu Vatanin Ayakta durmasinin sebeblerinden birkacinin Tekkelerde Allah Allah diyen o erlerin Sebeb oldugnuda söylemektedir.

Cogu Ulema Kitaplarindada , acip okuyabilirsiniz yukarida Eser isimleri verilmistir , Mehdi (as) evvel Mezhep olarak Hanefiligin , Tarikat olarak ta Naksibendiligin ayakta kalacagi söylenmistir.


Sah-i Naksibend (ks) hazretleri ise Lataif zikri cekenlerin Mehdi (as) askerleri olacagini haber etmektedir.

Bu Zamanimizdaki Turuklar tabi ki Osmanli Zamanidaki Turuklar gibi degildir , önüne gelen Turuka alinir Tevbe Biyat verilir.

Fakat Gavsi Bilvanis Abdulhakim (ks) hazretleriinin Sohbetler isimli eserindede buyurdugu gibi :


Bu Zaman oyalamadir , Hakiki Kurtulus Mehdi (as) ile gelecektir.





Size inshaallahu Teala yasanmis bir Menkibe anlatayim.

Muhammed Rasid Erol hazretlerini cogunuz tanir.Türkiyeden Nur Talebesi bir Abi gelmisti o bile anlatmisti Düsseldorf sehrinin yakininda bu olayi.


Kitaplardada mevcutdur .

Olay sudur :


Bir Genc Sofi vardir . Muhamemd Rasid hz bagidir.
Babasi büyük Alimlerden fakat Ehli Tarik degildir. OGlu ne kadar ikna etmeye gayret etsede : Evladim benim ilmim bana yeter. Tarikatin tabi ki faydalari vardir onu bizde biliyoruz.Birisi Zikirdir onu bende cekiyorum digeri ise Seyhin Sekerat (ölüm) aninda yetisip seytani def etmesi ve iman ile göcmeye sebeb olmasidir ki bunu ben ilmim ile de basaririm der.


Babanin ölüm ani gelir.Oglu bas ucunda bekler.Babasinin hali bir an degisir.
Oglu sorar : babacim neyin vardir? Babasi : Seytan imanim calmak istiyor bin Delil sundum hepsini cürüttü bir delilim kaldi yoksa imanim calacak der.
Oglu o an : Baba Seyda hz yetisemedin , bende Vekil degilim ama umulur ki kabul olur tut elimi dediklerimi tekrarla der ve :

Ya rabbi ben pismanim , bütün yapmis oldugum günahlardan ,keske yapmasaydim inshaallah ben birdaha yapmayacagim.Ben Kabul ettim : Seyh Seyyid Seyda El Huseyni(ks) hazretlerini Seyh olarak kabul ettim der ve tebessüm etmye baslar.
Oglu sorar : Babacim halin ne vaziyetdedir.? Babasi : Oglum Muhammed Rasdi (ks) hazretleri geldi ve Seytana : Allah'in birligine Iman ve tasdik icin bize Delil gerekmez dedi Seytan kacti gitti. Elhamdulillah der.
Sonra : Anladim ki nekadar alim olursan ol , nekadar bilmis olursan ol , Bir Kamil Mürsid olmadan is zordur buyurur.



Ne güzel demis yavuz sultan selim han (ks) hz. :

Cihana hükümdarlik bir bos dava imis
Bir Kamil Mürsid elin tutmak herseyden ala imis




Allah herkesin yar ve yardimcisi olsun...



Ilahi Ente Maksudi ve rizatike matlubi ya allah...


Ya Baki Entel Baki




vesselam


Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir