Mercandede;
Hikmet sahibi sen olsan gerek, zira içimi dışarı yansıyınca bir şeylerin ortaya çıkacağını görmüş gibi söylüyorsun.Ben iki yüzlü dessas biri miyim?
Birisi ıslam için mücadele ederken yanlışlar yapıyorsa o yanlışları söylemeyeceğimiz manasına gelmez.Ben de gider mücadele ederim, hiç olmayacak işler yaparım, aynı takdirde ben de tarafınızdan savunulacak mıyım?
Benim insanları kötülediğimi söylemişsin ki bunun ucu sen iftira atıyorsuna dokunur.Burada delilsiz konuşmuyorum, Üstad dahi evliya-i azime hücum etmelerinden bahsediyor.şahsi bir alıp verememezliğim yok o kişilerle.
Sence evliyaya hücum nasıl bir şey?
Allah aşkına bana söyle Elmalılı Hamdi Yazır ile Mehmed Akif bu tartışmanın içine nasıl girdi.
Mim Kemâl Öke'ye iftira attığımı düşünüyorsan git bir Yeni Asya bürosuna.Yeni Nesil Yakın Tarih A. 'e bir bakabilir miyim de.Al eline ikinci cildi başla sayfa 250'den okumaya.Arkasındaki index dede Duvardaki Kan Lekesi şeklinde geçiyor Mim Kemâl Öke'nin hikayesinin başladığı yer.Haziran 1988 de basılmış bu 2. cild ve aradan 16 yıl geçmiş de bunlar iftiradır diye dava açıp bunları ansiklopediden çıkartabilen olmuş mu?
Ansiklopediden alıntılar yaparsam kısa kısa yaparım çünkü bayağı uzun bir yazı.Yazdığı kitap bir kişinin Mason olmadığına delil getirilebilir mi? ıçini nereden biliyorsun.Bir çeşit Mason olan Sabataycılar Müslüman,Hristiyan din adamı çıkarmış, din kitabı dahi yazmış.Bunlar gizli örgütler, yaptıkları işi açık açık yapacaklar,yaptıklarını gizlemeyeceklerdi bir de?
Genç Mim Kemâl'in Haim Naum ile ilişkisini de bir güzel okuyabilirsin bu ansiklopedide.Haim Naum'un masıl temize çıkarıldığını falan da.O zaman vatan millet sevgisini görürsün o şahsın.
Selefilerin neresini küçümsediğimi sormuşsun.Evliyayı müşrik diye karalayanların elini mi sıkayım? Sen bana dua etmiştin hatırlarsan, Peygamberimiz ASM 'ın Allah'a olan muhabbetinin,Allah'ın O'na olan muhabbetinin hürmetine demiştin.Bunu gidip Selefilere söylersen kaçı sana müşrik der,kaçı demez bir istatistik yapmak lazım.
Git ve Selefi "şeyh" lerine sor bakalım sana ımam Gazali,ımam Suyuti gibi büyük imamlar hakkında ne diyecekler.
Üstad demiş ki,
bir gemi de 9 cani bir masum olsa o gemi batırılmaz.Masum hakkından vazgeçerse o başka.Peki 1 tane kafiri,bazen onu da öldüremeyerek yüzlerce müslümanı katledenler buna fetvayı nereden buluyor.Ben de hahambaşı geçireyim evinin önünden bombalayayım,hoşuna gidecek mi o zaman görürüz.Gidip ölecek olanlara "Abi patlatacaz hakkı helâl et " diye sormaları da mümkün görünmüyor zaten.
Ashabını öldürüyor deseler ve Rasulullah'tan (a.s.m.) insanları uzaklaştırsalar bu nasıl etkilerdi Müslümanları?
Münafıklara hep iyi davranmış,olur da dönerler münafıklıkdan diye.Abdullah bin Ubey bin Selûl gibi Hz.Aişe (r.a.) validemize iftira atmış münafıkların başının dahi bildiğim kadarıyla cenaze namazı kılınmış.O münafığı düşün ki oğlu bile onun kafasını vurmak istemiş.Ardından münafıkların cenaze namazının kılınmasından nehyetmiş Allah.
Bu olayın ardından büyük münafık grupları münafıklıkdan dönmüş.
ıbn-i Sa'd,ıbn-i Hişam,ıbn-i Kesir gibi alimlerin eserlerinden sıkça faydalanmış ve dipnot olarak bunların kaynaklarını yazmış olan Salih Suruç'un Kainatın Efendisi Peygamberimiz'in (a.s.m.) Hayatı adlı kitapta bu münafık hareketleri daha genişçe anlatılmaktadır.Bu kitap uluslararası yarışmada (sanırım Pakistan'da) ödül almış.
Sizi hayal kırıklığına uğratıyorum belki ama ben ıbn-i Teymiyye'yi ne tekfir ettim,ne müşrik dedim,ne de münafıklık ile itham ettim.
Harun Yahya konusuna gelirsek;
evet, hizmet etmek için çalışıyor.Ama kendini Atatürkçü ve Atatürk'ü samimi dindar göstermeye çalışıyor.Atatürk hakiki dindar olduğunu ya da alenen küfrünü beyan etse insanlar ona bakıp renk mi değiştirecekler.Dürüst olmamak,yanlışlık varsa asıl bu işin içinde var.Atatürk dedi diye dinini değiştirecek adam hakkında ne düşünürsün?
Said Nursi dahi bu foruma iki kere taşıdığım Emirdağ Lâhikasında geçen mektub da hadisin ihbar ettiği adamın M.Kemâl olduğu ortaya çıktı diyor.Biz de bu adam -Allahû alem- geleceği ihbar edilen deccâldi,dini ifsad etti,çok zarar verdi diyoruz,ölünün arkasından konuşmamak gerektiğini ifade ediyorsun.
Üstad gıybetin caiz olduğu yerleri belirtirken demiş ki;
1- şekvâ sûretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izâle etsin ve hakkını ondan alsın.
2- Bir adam onunla teşrik-i mesâî etmek ister. Seninle meşveret eder. Sen de maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: “Onun ile teşrik-i mesâî etme. Çünkü zarar göreceksin.”
3- Maksadı tahkir ve teşhir değil, belki maksadı tarif ve tanıttırmak için dese: “O topal ve serseri adam filan yere gitti.”
4- O gıybet edilen adam fasık-ı mütecahirdir. Yani fenalıktan sıkılmıyor, belki işlediği seyyiâtla iftihar ediyor; zulmü ile telezzüz ediyor, sıkılmayarak aşikâre bir surette işliyor. ışte bu mahsus maddelerde garazsız ve sırf hak ve maslahat için, gıybet caiz olabilir. Yoksa gıybet, nasıl ateş odunu yer bitirir, gıybet dahi a’mal-i sâlihâyı yer bitirir.
(Mektubat, s. 267-26
Özellikle 4 numarayı oku,M.Kemâl'i övenler dahi yaptıkları fenalıkları iftiharla anlatabiliyor.
ınsanları bunu şerrinden sakındırmak için bilgilendirmeye çalışıyoruz,bahsettiğimiz kişi sıradan bir münafık,bir müfsid,bir fesatçı değil,
Süfyan.ınsanlara bunu anlatmassan onun ve arkadaki uzantılarının peşinden gitmelerine müsaade edersen daha neler görürüz neler.
Bana istediğin kadar gülüp geçebilirsin.Düşüncelerim bunlardır, ister kabul et,ister etme,istersen gül.