Giriş yapmadınız.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

15.08.2006, 09:54

Risale-i Nur nasıl okunmalı?

RıSALE-ı NUR NASIL OKUNMALI???

Bir risaleyi okurken önce idrakte tespit lazımdır.

Çay, kahve hazırlayıcı birer faktördür, beş-on dakika dinlenmek de hazırlayıcı bir faktördür.
Okuldan, işyerinden veya çarşıdan v.s. geldikten sonra, bir yarım saat vird ve evrad manasında Risale-i Nur’u oku. Sonra insan konsantrasyon kazanıyor. Bazen oluyor yarım saatte kazanılan konsantrasyon beş dakikada kazanılabiliyor.

Sonra ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden. Avucunda, eteklerinde bir kısım yaprak ve bakacaksın semaya ağlayarak.

Psikoloji ; Sanki ilk defa okuyorum.
Tespit ; şu cümlede kaç tane esas var.

Sonra idrak seviyesinde tahlil. Cihet-i sitesiyle bakacaksın, sonra muhit bir şekilde göreceksin.

Binanın kabasını çıkarttın, kesitlerini hazırladın, detaylarla ilgili ayrıntıları da yaptın, iskeleti bitirdin.

…Ondan sonra futbol maçı başladı. ıdrakte tespit ettiğini top yapıp kalbe yolla, kalpten bir kafa ruha, sonra sırra ve sonra nefse.

Nefis hakikatte mutmain oldu mu Velayet-i Kübra’ ya çıkar. Nefis itminana çıkar. Fakat nefiste kayganlık vardır. Nefis hakikate karşı mizacı kıvırır, Bektaşi meşreptir. Hakikate muhatap olmak istemez. Afaka kaçar, ne yapacaksın?

Önünü marifet sütunlarıyla keseceksin, her çarpmada kafası dank edecek ve muhatap olacak. ımam-ı Rabbanî demiş “Nefis bütün latifelerin sultanıdır”. Nefis itminana çıktımı bir daha kaçmaz.

Sütunlar ; Allah var, ahiret var, ahiretle ilgili deliller, Üstad neden Haşir Risalesini çok okumuş.

cevizi Risale-i Nur’dan bir cümle kabul edelim. Cevizi idrakle kırdın, iş biter mi? Ona bakmakla karnın doyar mı?

ıkinci grup cevizi aldı çıkarttı, ağzına attı, çiğniyor da çiğniyor. Kardeşim bu sakız değil ki.



Kabuğu kıran edebiyatçılar, sakız yapanlarda ulema-i ilmi zahirdir, meleküt cepheye inemiyorlar.



Üçüncü grup cevizi mideye indirdi. Ama ceviz gene cevizdir. Ama artık yavaş yavaş ceviz, özelliğini kaybedip senin vücudun olarak hayata döndü.



Camiyet ve külliyete çıkması için bir mananın hayattar tabakatının o insanın iç dünyasında cevelan etmesi gerekir.



Bir Nur Talebesi’nde camiyet sırrının göstergesi itidal, muadelet ve dengedir. ıfrat ve tefritten kendini kurtarmasıdır. Peygamberin meşrebiyle meşreplenmesidir.



O zaman maneviyat mimarisi sağlam oluyor. ıdrakte tam marifet, kalpte tam feyiz olunca Ruhta imbisat oluyor.



Velayet-i Kübra hakikatteki hakiki teselliye yükselmektir. Esas velayet, Velayet-i ilmiyedir. Risale-i Nur da yüksek bir Ders-i Kur’anîdir. Derslerine ciddi çalışacaksın.



Kolay yolu seçme! “Anlamıyorum” acizlerin, zayıfların dünyasındadır. Anlayacağım diyeceksin, Dava Adamı’nın dünyasında mazeret yoktur.



En büyük devlet, Devlet-i Marifet’tir. Hz. Ali niçin büyük? Çünkü O’nun devleti Devlet-i Marifet’tir.



Allah’ı tanıyanı, Allah unutturmaz. Paşalar, padişahlar, komutanlar hep unutuldu, ama Allah’ı tanıyanlar unutulmadı. Bir Gavs-ı Geylani’ye, bir şah-ı Nakşibende, bir Hz. Ali’ye bak, hangisi unutulmuş.



Peygamber Efendimiz (asm) bir hadisinde şöyle buyurmuş; “Ya Rabbi! Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi, Seni sevmenin yollarını bana sevdir.”



ışte Allah’ı sevmenin dört yolu;

1) ıLHAM

2) TALıM

3) TASFıYE

4) NAZAR-I FıKRı



Birincisi ılham,

Üstad diyor “Risalelerin ilham-ı ilahi olduğuna bütün imanımla kaniyim.” Atom bombası gibi tesirlidir. Kıyamete kadar Risale-i Nur TALıMDıR.



ıkincisi Talim,

Ne demek?

- ılhamı talim demek, yani Risale-i Nur’u talim edeceksin. Velayet-i Kübra okuyarak olgunlaşmadır.



Adam günde sekiz saat çalışıyor, Boğaziçi Üniversitesi’ni kazanmak için. Bilardocu Semih Salih’e sormuşlar; Sen ne kadar antrenman yaparsın?



- Haftanın beş günü, her gün sekiz saat antrenman yaparım demiş. “Sen oyun kurar mısın?” diye sorduklarında da;



- Başta kurardım, şimdi meleke haline geldi. Ruhumu disipline etmişim, o disiplini parmaklarıma yönlendirmişim. Vuruyorum top istediğim yere gidiyor diye cevap vermiş.



ılim talimle alınır, talim olmadan ilim olmaz. Lütfen ve şeklen değil, her cümlede Üstad’ı göreceksin. “Güzel oku her zerrede coşkun birer mana var.”



Bu benim aşkım, ruhum, sürurum,canım, cananım, netice-i hayatım, vazife-i fıtriyemdir.



Üçüncüsü Tasfiye;

Kendini kollamak. Ne ile -Takva ile, ne ile -Günahlardan kaçınma ile Maddiyattan, afaktan, cüz’iyattan, günahlardan sıyrılmakla kendini kolla. Diyelim ki senin bir ses kayıt cihazın var, ve bir saatlik kayıt süresi var. Duydun ki Hz. Ali gelecek burada ders yapacak, sohbet edecek. Daha Hz. Ali gelmeden açtın makineyi fuzuli şeylerle makineyi doldururken o sırada Hz. Ali geldi “Selamunaleyküm” dedi, sen de “Aleykümselam” dedin ve makinen kapandı, şimdi kaç kuruş etti ki bu.



Hulusi Ağabey şöyle diyor “Bu zamanda takvanın ve kendini muhafaza etmenin yolu kesin tecrübemle söylüyorum ki; derse devam ve eserleri mütefekkirane okumakla olur. Can kurtaran Risale-i Nur dairesidir.”



Üstad diyor; Ben başka maksattayım, başka noktalar benim kalbimi doldurmuş, başka şeyleri düşünmeye kalbimde yer bırakmamış.



Hedefe kilitleneceksin, Tasfiye olduğun nispette de feyzin, şevkin, aşkın artacak.



Dördüncüsü Nazar-ı Fikri;

Talimde altını çiziyorsun, talimde Rusuhiyete çıkıyorsun, telimde tespit yapıyorsun, talimde ölçü yapıyorsun, talimde noktayı ortaya koyuyorsun. Nazar-ı Fikri de ise; Dünyanın en güzel köşkünün planını çizdin. şekil, ayrıntı, detay, mükemmellik, her yönden harika, ama o projeyi çizmenin bir altyapısı var . Otuz yıllık tecrübenle, deneyiminle çizdin. Nazar-ı Fikri ne? “Ben kendimi bundan sonra Risale-i Nur’un hakikatlerine adadım. Benim projem, düşüncem, hayalim, zevkim, rüyam, sevdam ve dersim Risale-i Nur’dur” diyebilmektir.



Dünyanın en iyi projesini çizdim kenara atmam. Sen kendini projeye adayacaksın.



Gelecek yakın bir zamanda bu vatan,bu millet ve bu memleketteki hükümet alem-i ıslam ve dünya ya karşı gayet şiddetle RıSALE-ı NUR gibi eserlere muhtaç olacak;...
BEDıÜZZAMAN SAıD NURSı



s
'' Rısale-i Nur 'u okumanın ve anlamanın önündeki en büyük engellerden biri dünyevileşmektir. Dünya rahatı, gelip geçici zevk ve keyifler, okuyup hizmet etmenin en büyük engelidir.''

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

2

15.08.2006, 09:57

Helal edin hakkınızı..
Uzun oldu yazı..
Heergün kısa kısa okursunuz.3günde biter:)

YaMusaB

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: KaFKasYa

Meslek: TaleBe

  • Özel mesaj gönder

3

15.08.2006, 13:58

Paragraflar arası boşluk olduğundan uzun yoksa yazılar birleşse o kadar olmaz diyerekten biraz gaz vereyim : )

Çok faydalı bir yazı... Allah razı olsun...

“Ben kendimi bundan sonra Risale-i Nur’un hakikatlerine adadım. Benim projem, düşüncem, hayalim, zevkim, rüyam, sevdam ve dersim Risale-i Nur’dur”

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

4

15.08.2006, 14:20

“Ben kendimi bundan sonra Risale-i Nur’un hakikatlerine adadım. Benim projem, düşüncem, hayalim, zevkim, rüyam, sevdam ve dersim Risale-i Nur’dur”

MaşAllah kardeşimize...
Sizlerin şevkleri bizlere de gaz veriyor!Emin olun...

YaMusaB

Stajyer

Mesajlar: 154

Konum: KaFKasYa

Meslek: TaleBe

  • Özel mesaj gönder

5

15.08.2006, 14:22

abla bu yazıyı siz mi yazdınız çok orjinal olmuş maşaAllah

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

6

15.08.2006, 14:47

Yok kardeş
Bir yerde gördüm,çok beğendim.
Bir yerde bir kardeş sormuştu(hangi kitabı taki ediyorsunuz?)başlığında..
Risale-i nur2u nasıl okumalıyım?vs..yeni başlayanlar için ve devam edenler için güzel bir makale hazırlanmış.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

7

15.08.2006, 16:18

Yazıcıdan çıkardım ben bunu.
Bazen okurum ve okuturum inş diye...

8

15.08.2006, 16:33

KOpyaladım anca okurum sanırım helal edin

ALlah razı olsun
'

Bağ-ı cennette ümidim bu durur kim Zatî'yi
Cümle müminlerle ol server ede hem sâyesi


_

9

15.08.2006, 16:43

Allah razı olsun bende kopyaladım okuyup odama asacağım inşallah.odam zaten yazılarla doldu :lol: çok hoş şeyler heran gözümn önnde olsun istiyorum napayım :)

selametle inş..

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

10

15.08.2006, 20:33

Benn defter tutarım
Beğendiğim yazıları,sözleri,notları hemen yazarım.2senedir aynı defteri kullanıyorum .Kalın ,telli orjinal birşey:)

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

11

15.08.2006, 21:48

burasından çok etkilendim:


Adam günde sekiz saat çalışıyor, Boğaziçi Üniversitesi’ni kazanmak için. Bilardocu Semih Salih’e sormuşlar; Sen ne kadar antrenman yaparsın?
- Haftanın beş günü, her gün sekiz saat antrenman yaparım demiş. “Sen oyun kurar mısın?” diye sorduklarında da;
- Başta kurardım, şimdi meleke haline geldi. Ruhumu disipline etmişim, o disiplini parmaklarıma yönlendirmişim. Vuruyorum top istediğim yere gidiyor diye cevap vermiş.

12

16.08.2006, 10:18

arkadaşlar

benim öğrenmek istediğim şey risaleler hangi sıraya göre okunsa daha istifadeli olur.

eğer ben risaleleri dönüşümlü olarak okuyorsam bu dönüşüm hangi kitapla başlamalı ve hangi sıra takip edilmelidir.

malum herşeyin bir tekniği,okuma usulu var.

acaba risaleler de okunurken bir usulu varmı veya bu usul nasıl olmalıdır.

selam ve dua ile

13

16.08.2006, 10:21

Risale-i Nur Nasıl Okunur?


Önce Risale-i Nur'dan kitap seçimi önemlidir. Her ne kadar her kitabın kendi sahasında riyaseti varsa da, başlangıç için bu önemlidir. Genellikle Sözler ve Asa-yı Musa'dan başlanması faydalı olmaktadır ve yeni başlayanlar için daha akıcıdır ve kolay anlaşılır.

Asa-yı Musa'dan başladığınızı düşünürsek, ilk kitabı lügatsız okumanız daha iyi olacaktır. Lügata bakmak zaman kaybettirir. ılk kitap size üsluba alışmanızı sağlayacaktır. Ayrıca zihninizde bazı kavramlar oluşur. ılaveten bazı kelimelerin de hemen bir sonraki kelimede eş anlamlısı veya daha kuvvetli veya zayıf manası verildiğini fark edeceksiniz.

ıkinci kitapta veya Sözlerden başladı iseniz yarısından itibaren sözlük kullanarak okumanızda fayda var. Fakat her kelimeye bakmanız gerekmez. Eğer cümleden bir şeyler anlayabiliyorsanız lügat ile zaman kaybetmeyin. Lügat ile tam olarak çalışma bence birkaç kitaptan sonra olmalıdır. Ayrıca sözlük Risale-i Nur için hazırlanmış olmalıdır. Lügata bakarken isim tamlamasıyla beraber bakmakta fayda vardır. Mesela Rezzak ve Kerim kelimeleri beraber geçiyorsa ayrı ayrı bakmak yerine Rezzak-ı Kerim olarak bakmak daha faydalı olacaktır. Kelimeye bakıldıktan sonra lügat hemen kapatılmamalı, cümledeki yerine göre tekrar bakmakta fayda vardır.

ıkinci kitabı bitirdikten sonra, bu kitapların hangi makamda ve hangi şartlarda ve kimler için yazıldığını ve uğruna neler feda edildiğini anlamak için Tarihçe-i Hayat okunmalıdır. Bu çalışma diğer kitaplardaki bazı kavramların ve ifadelerin daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

Bundan sonra, mutlaka lahikalardan birisi okunmalıdır. Lahikalarda sıralama, Barla, Kastamonu ve Emirdağ lahikaları şeklinde olması faydalı olacaktır. Burada temel kitapların yani (Sözler, Lemalar gibi..) günlük hayatımızda ve içtimai hayattaki uygulamaları anlatılmaktadır. Lihikalar istikameti sağlar. Daha sonraki her bir-iki kitaptan sonra bir lahika kitabı okumak gerekir. Lahikalar tek olarak okunabileceği gibi, mesela Mektubat'ı yada Lemalar'ı okurken her gün bir yada iki mektup okumak şeklinde de olabilir.

Mektubat, Lemalar, Mesnevi-i Nuriye, şualar, Lahikalar ve Sikke-i Tasdik-i Gaybi bittikten sonra eski Said döneminde yazılan Hutbe-i şamiye ve Sünühat gibi kitaplar okunmalıdır. En son olarak da büyük bir ilmi gayreti gerektiren ışaratü'l ıcaz ve Muhakemat adlı eserler okunmalıdır. Tüm kitapları bitirdikten sonra tekrar baştan başlanmalıdır.

Her bir Nur talebesi, yanında kitab olmadan, Risale-i Nur'dan 4-5 konuyu 15 dakika bir sohbet havasında, anlatacak şekilde hazır olmalıdır. Bunu bir seminere hazırlanır gibi notlar çıkararak çalışmalıdır.

Risale-i Nur okunurken, zaman zaman neden, niçin ve nasıl sorularını sormak daha çok istifadeyi sağlar. Ayrıca anlatılan konularla ilgili kendi zihninizden(kendi ürünümüz) örnekler bulmaya çalışmak da manaları pekiştirecektir.

Risale-i Nur'a ve müellifine itimat etmek ve ona sadakat göstermek, anlamanın ve kavramanın “olmazsa olmaz” prensiplerindendir. Okuduğumuz her bir cümlenin yada kelimenin vehbi bir ilim sonucu olduğunu, rasgele bir kelime olmadığını ve özellikle seçildiğini unutmamamız gerekir. Her bir kelimenin derin manaları olduğunu ve bir hazine olduğunu bilmek, dikkat ve ilgiyi artıracak ve anlamayı sağlayacaktır. Risale-i Nur'un bir özelliği ona kalbini açmadan, hakkıyla anlamak ve istifade etmek zordur. Sadakatla yaklaşıldığında birden önünüze hazineler gibi manalar serilmeye başlayacaktır.

Günlük hayatınızda karşılaştığınız hadiselerle okuduğunuz konular arasında ilgi kurmaya çalışmalıyız. ılk önce baştan bir bağlantı kurmak zor gibi gözükse de, sonradan kitap ile bir çok konunun ve hadisenin arasında açık ilişkinin olduğu fark edilecektir.

Tefekkür ile ilgili bahisleri mutlaka günlük hayatımızda da hatırlamak gerekir. Yıldızlar, çiçekler, sofradaki ve çevremizdeki nimetler gibi varlıkları seyrederken, bazı nimetlerden istifade ederken Risale-i Nur'daki ilgili konuyu hatırlamak gerekir.

Gündemimizde ıslamiyet yada Risale-i Nur önemli bir yer kaplamalıdır. Arkadaşlarımızla ve ailemizle günlük sohbetlerimizde, Risale-i Nur'dan bazı konular mutlaka olmalıdır. Risale-i Nur'da izah edildiği gibi, sahabenin kısa zamanda medeni milletlere üstad olacak seviyeye gelmeleri gündemlerinin tamamen ıslamiyet olmasındandır. Dostlarımızla ve arkadaşlarımızla karşılaştığımızda bir önceki gün okuduğumuz bazı konuları açıp onlara anlatalım. O konuyu bizden iyi biliyor olsalar bile önemli değil. Kalbleri zevkle dinleyecektir.

Risale-i Nurları okurken, bulunduğumuz şehirdeki Risale-i Nur derslerine de mutlaka katılmak gerekir. Orada tecrübeli kişilerin okumaları, belirli konulardaki vurguları ve yoğunlaşmaları bize çok şey kazandıracaktır. Ayrıca derslerde, hiç bir şeyle meşgul olmadan, çoluk çocuk, arkadaş ve dünyevi meşgaleler gibi hiç bir şeyin müdahale etmediği ortamlar anlamayı en yüksek seviyeye çıkarır. ılaveten manevi havanın da etkisini göz ardı etmemek gerekir. Evde bunları sağlamak zordur.

Kendi kendimize okurken zaman zaman sesli okumak da oldukça faydalıdır. Anlamaya ve okumaya en çok zorlayan ve çok etkili olan hadiselerden birisi de, birilerine ders yapmaktır. Belki bulunduğumuz yer, yada bilgimiz dershanelerde ders yapmaya müsait olmayabilir. Ama ders yapabileceğimiz bazı yerler ve konumlar mutlaka vardır ve olmalı. Ayrıca her kes kendi evinde, çoluk-çocuk sırayla ders yapabilir. Biz evimizde bunu ilk okulda okuyan çocuklarımızla uygulamaya çalışıyoruz.

Müzakereli dersler olarak isimlendirilen 10-15 kişinin katıldığı ve konuların enine-boyuna tartışıldığı derslere katılmak önemlidir. Katılımcıların sayısı az olduğu için herkese konuşma ve fikir beyan etme imkanı sağlanmalıdır.

Kur’an-ı Kerim'de olduğu gibi, Risale-i Nur'da da bazı konular tekrar edilir. Bunun sebebi Risale-i Nur'da anlatılmaktadır. Bir kitabı okurken, zaman zaman “bu konu başka yerlerde izah ediliyor mu” diye araştırma yapmak, konuları daha detaylı anlamamızı sağlar.

ıleri seviye için günümüz Türkçe’sinde de etkili olan, Osmanlı Türkçe'sinin bazı metodlarını öğrenmekte fayda var. Batı ülkelerinde her lise mezunu Latince ve Yunanca'dan kendi dillerine kelime transferiyle ilgili temel prensipleri öğrenirler. Osmanlı Türkçe’siyle ilgili bazı prensipleri ve kelime türetme şekillerini bir tablo halinde ilerde yayınlayacağız.

Son olarak da her gün, az da olsa, mutlaka okumak gerekir. Her gün 1 saat okuyan çok kişi vardır. Ayrıca bunu bir ibadet olduğunu unutmamak okumayı daha da zevkli hale getirecektir. Bediüzzaman hazretleri, bir sayfa dahi okumaya vakit bulamıyoruz diyenlere “kitabın kapağını açıp kapatın” demiştir.
ya rabbi!ya rabbi!ya rabbi! Beni bu yolda büyüt,bu yolda yürüt,bu yolda çürüt.Fakat asla ve asla döndürme..

14

21.10.2009, 12:11

Alıntı

Risale-i Nur nasıl okunmalı?

Meselâ bir misâl:


"Bu risale benim nazarımda çok mühimdir.

Çünkü, içinde çok mühim ve ince olan esrar-ı imaniye inkişaf ediyor.

Bu risaleyi anlayarakokuyan adam imanını kurtarır inşaallah.

Bu risalenin kıymetini anlamak istersen,

başta bulunan İkinci ve Üçüncü Meyveyi ve âhirdeki Hâtimeyi ve Hâtime'den iki sayfa evvelki meseleyi

evvelce dikkatle okuduktan sonra tamamını teennî ile mütalâa eyle."

2. Şuâ | 11

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir