ımanın verdiği nur ve şuurla ve sana gösterdiği ve bildirdiği esmâ-i ılâhiye adedince vahdet alâkaları ve ittifak rabıtaları ve uhuvvet münasebetleri var.
Meselâ;
Her ikinizin Hâlıkınız bir, Mâlikiniz bir, Mâbudunuz bir, Râzıkınız bir-bir, bir, bine kadar bir, bir.
Hem Peygamberiniz bir, dininiz bir, kıbleniz bir-bir, bir, yüze kadar bir, bir.
Sonra köyünüz bir, devletiniz bir, memleketiniz bir-ona kadar bir, bir.
Bu kadar bir birler vahdet ve tevhidi, vifak ve ittifakı, muhabbet ve uhuvveti iktiza ettiği ve kâinatı ve küreleri birbirine bağlayacak mânevî zincirler bulundukları hâlde, şikak ve nifâka, kin ve adâvete sebebiyet veren örümcek ağı gibi ehemmiyetsiz ve sebatsız şeyleri tercih edip mü’mine karşı hakikî adâvet etmek ve kin bağlamak, ne kadar o rabıta-i vahdete bir hürmetsizlik ve o esbab-ı muhabbete karşı bir istihfaf ve o münasebât-ı uhuvvete karşı ne derece bir zulüm ve i’tisaf olduğunu, kalbin ölmemişse, aklın sönmemişse anlarsın.
Kaynak: Bediüzzaman Said Nursi (R.A.) / Eser: Mektubat. Sayfa: 255
________________________________________
Bu Söz. varya bu söz. Beni Yakıyor Ya... Yakıyor da yakıyor Ya .... Cahilim işte elimden birşey gelmiyor.
Forum kurallarından 4.2.1 + 4.2.2 ve 4.2.7´nci maddelerin ihlali sebebiyle üyeliği iptal edilmiştir.