Muhabbet Fedâileri

Cumanın şartların bak, anlarsın.
www.sorularlaislamiyet.com
>>Fıkıh ansiklopedisi
>>ıslam ansiklopedisi

ilgili bahisler

ya da ana sayfadan bütün seçenekler "tick" leyerek işaretle, cuma diye arattır.

oNUR kardeşim;

dediğin mesele tamamen farklı ve değişik bir konu.
Cuma namazı ile doğrdudan alakalı değil.

dediğiniz hadise Eskişehir hapsinde geçiyor.

Üstad kapısına kadar gelen Hapishane müdürüne
"Bu gün Ak camide(cami ismi galiba ak cami idi) Cuma namazına gitmem lazım" diyor.
Müdür de "peki" diyor, geçip gidiyor.
Bir zaman sonra müdür,
"Gideyim hem de hocanın gönlünü alayım, hem de hapishane de olduğunu hatırlatayım" diyor.
Üstadın koğuşuna varınca boş olduğunu görüp telaşlanıyor.
Doğru camiye koşuyor.
bakıyor ki Üstad ön safta namaz kılıyor.

Bu hadise bir keramet halidir.
Yani hususi bir haldir.
Yani Üstad bu hali ile diyor ki "Ben sizin mahkumunuz değilim. istersem çıkar giderim"
Böylece ehl-i dalaletin yüzüne bir şamar vuruyor.

Ama bu halin devamlı olması imtihan sırrını bozar.
Zaten kermaetler de yeri ve zamanı geldiğinde gösterilir.
diğer zamanlarda hikmet kanunlarına riayet edilir.

Üstad da böyle yapmış.
hikmet kanunlarına uymuştur.
Bu nedenle haipshane şartlarında devam etmiştir.

zannederim konu açıklığa kavuştu.

sadece bir tanesinin biliniyor olması, diğer namazları camide kılmadığı anlamına gelmez. bu söylediklerimde kıldığı anlamına gelmez.

süleyman kösmene abi bir yazısında Hz.Ali (R.a.) ve Mevlana hz.lerinin dünyayı tam mana ile terk etmediklerini ifade etmişti.

yine üstad hz.leri bu dünyadan terhis olmasına karşın, benim öyle bir inancım varki, üstad, müslümanların imanının kurtulmasına vesile olmak cihetiyle, izn-i ilahi ile manevi tasarruflarını devam ettirmektedir. kanaatim o yöndedir. heleki terhisinden sonraki izn-i ilahi ile kerametlerinin devam ettiğinin işaretleri var ise.

La yağlemul gaybe illallah.
Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez.

böylesi bir meselenin benim şehrimde yani eskişehirde gerçekleşmesi çook farklı bir duygu...ekişehirdeki lise hala aynı yerinde duruyor fakat karşısındaki hapishane yok.onun yerinde yüksek binalar var..lise biraz bayırda kalıyor...şehrin en merkezi ve en tarihi yerinde odunpazarında.lisenin yanında biraz yürüyerek çıkıyorsunuz.alnınızda bir kaç damla ter oluyor.150 metre kadar yürüdükten sonra ikinci sokaktan sola dönüyorsunuz ve az ilerde sağda ak camii...o sokağa ne zaman girsem çook farklı duygular yaşıyorum.. caminin içine girince en sağa bakıyorum hiç şüphesiz üstadın olduğu yere...camiden biraz daha yokşa çıkınca da üstadın kaldığı ev....ama şimdi çoook berbat durumda içinde insanlar otuyorlar.ve çook bakımsız...orası şimdi belediyenin koruması altına alınacakmış yani istimlak edilip tarihi evler içine alınacağını söylüyorlar....inşa-Allah orasıda üstadımızın bir müzesi olarak güzel hatıralar yaşanması için korunur.....

sanırım konunun dışına çıktım hakkınızı helal edin...ne yapayım tuttamadım bir an kendimi....

yinede güzel bir adres tarifi aldık.