Benim canım üstadım diyor ki:
Ta ahir zamanda, hayatın geniş dairesinde asıl sahipleri, yani Hz. Mehdi ve şakirtleri (talebeleri), Cenab-ı Hakk'ın izniyle gelir, o daireyi genişletir ve o tohumlar sünbüllenir.
Bizler de kabrimizde seyredip Allah'a şükrederiz. (Sikke-i Tasdik-i Gaybi, 138 - Kastamonu Lahikası, 72)
Bunlar doğru sözler Bediüzzaman elbet yalan söylemedi.
Hazreti mehdi kendisinden sonra gelecek olan o zata zemin hazırladığını kemali iftihar belirtiyor. Bediüzzaman haşa yalan söylemedi:
O ileride gelecek acib şahsın bir hizmetkarı ve ona yer hazır edecek bir dümdarı ve
o büyük kumandanın pişdâr bir neferi olduğumu zannediyorum. (Barla Lahikası, 162)
Bediüzzaman kendi zamanında gerçekleşen kendisine dair mehdidir iddiasını yalanlamıştır. Hazreti mehdinin yani ahirzamanın büyük mehdisinin görevli olduğu siyaset ve saltanat dairesindeki vazifelerini hatırlatarak bu iddiayı yalanlamıştır.
o gelecek zata dair haberleri ve işaretleri, Risale-i Nur'un şahs-ı manevisine hatta bazen tercümanına da tatbike çalışmışlar ve Şeriatı ihya ve hilafeti tatbik olan çok geniş dairede hükmeden bu iki mühim vazifesini nazara almamışlar. (Tılsımlar Mecmuası, 16
Haşa Bediüzzaman yalan söylemedi.