Giriş yapmadınız.

1

31.10.2007, 23:01

Müslümanların içinde bulunduğu ızdırap verici hâle dair...

Bundan on sene evvel Tiflis'e gittim. şeyh Sanan tepesine çıktım, dikkatle temaşa ediyordum. Bir Rus yanıma geldi.

Dedi: "Niye böyle dikkat ediyorsun?*


Dedim: "Medresemin plânını yapıyorum."

Dedi: "Nerelisin?"

"Bitlisliyim" dedim.

Dedi: "Bu Tiflis'tir."

Dedim: "Bitlis, Tiflis, birbirinin kardeşidir."

Dedi: "Ne demek?"

Dedim: "Asya'da, âlem-i ıslâmda üç nur, birbiri arkası sıra inkişafa başlıyor. Sizde birbiri üstünde üç zulmet inkişafa başlayacaktır. şu perde-i müstebidane yırtılacak, takallüs edecek. Ben de gelip burada medresemi yapacağım."

Dedi: "Heyhat! şaşarım senin ümidine."

Dedim: "Ben de şaşarım senin aklına. Bu kışın devamına ihtimal verebilir misin? Her kışın bir baharı, her gecenin bir neharı vardır."

Dedi: "ıslâm parça parça olmuş."

Dedim: "Tahsile gitmişler. ışte Hindistan, ıslâmın müstaid bir veledidir; ıngiliz mekteb-i idadîsinde çalışıyor. Mısır, ıslâmın zeki bir mahdumudur; ıngiliz mekteb-i mülkiyesinden ders alıyor. Kafkas ve Türkistan, ıslâmın iki bahadır oğullarıdır; Rus mekteb-i harbiyesinde talim alıyor. ılâ âhir...

"Yahu, şu asılzade evlât, şehadetnamelerini aldıktan sonra, herbiri bir kıt'a başına geçecek, muhteşem âdil pederleri olan ıslâmiyetin bayrağını âfâk-ı kemâlâtta temevvüc ettirmekle, kader-i Ezelînin nazarında, feleğin inadına, nev-i beşerdeki hikmet-i ezeliyenin sırrını ilân edecektir."


devamı gelecek inşaAllah.

Sünuhat | Bundan Yedi Sene Evvel Bir Risaleme Yazdığım Zeyldir
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

31.10.2007, 23:13

elinize sağlık, zahmet edip bir de renkli belirgin bir sayfa eklemişsiniz..
bakalım, devamında ne var?

3

31.10.2007, 23:44

Rüyanın zeyli

Rüya hacda sükût etti. Çünkü, haccın ve ondaki hikmetin ihmali, musibeti değil, gazap ve kahrı celb etti. Cezası da keffâretü'z-zünub değil, kessâretü'z-zünub oldu. Haccın bahusus taarrüfle tevhid-i efkârı, teavünle teşrik-i mesaiyi tazammun eden içindeki siyaset-i âliye-i ıslâmiye ve maslahat-ı vâsia-i içtimaiyenin ihmalidir ki, düşmana milyonlarla ıslâmı, ıslâm aleyhinde istihdama zemin ihzar etti.

ışte Hint, düşman zannederek, halbuki pederini öldürmüş, başında oturmuş bağırıyor. ışte Tatar, Kafkas, öldürülmesine yardım ettiği şahıs, biçare valideleri olduğunu, "ba'de harabi'l-Basra" anlıyor. Ayak ucunda ağlıyorlar. ışte Arap, yanlışlıkla kahraman kardeşini öldürüp, hayretinden ağlamayı da bilmiyor. şte Afrika, biraderini tanımayarak öldürdü, şimdi vâveylâ ediyor. ışte âlem-i ıslâm, bayraktar oğlunu gafletle bilmeyerek öldürmesine yardım etti, valide gibi saçlarını çekip âh ü fîzar ediyor.

Milyonlarla ehl-i ıslâm, hayr-ı mahz olan sefer-i hacca şedd-i rahl etmek yerine, şerr-i mahz olan düşman bayrağı altında dünyada uzun seyahatlar ettirildi. [img:62:33]http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/kulliyat/images/books/sunu/b458.gif[/img]
[img:323:41]http://www.risaleinurenstitusu.org/tr/kulliyat/images/books/sunu/b459.gif[/img] (Zaruret yasakları mübah kıldığı gibi zorlukları da kolaylaştır.) korkaklıkta darb-ı mesel hükmünde olan tavuk, çocukları yanında iken şefkat-i cinsiyesiyle câmusa saldırır. ışte dehşetli bir cesaret...
Hem darb-ı mesel olmuş, keçi, kurttan havfı, ıztırar vaktinde mukavemete inkılâp eder; boynuzuyla kurdun karnını deldiği vâkidir. ışte harika bir şecaat...
Fıtrî meyelan, mukavemet-sûzdur. Bir avuç su, kalın bir demir gülle içine atılsa, kışta soğuğa mâruz bırakılsa, meyl-i inbisat demiri parçalar.
Evet, şefkatli tavuk cesareti, hamiyetli keçi ıztırarî şecaati gibi fıtrî bir heyecan, demir güllede su gibi zulmün burudetli husumet-i kâfiranesine maruz kaldıkça herşeyi parçalar. Rus mojikleri buna şahittir.
Bununla beraber imanın mahiyetindeki hârikulâde şehamet, izzet-i ıslâmiyenin tabiatındaki âlempesent şecaat, uhuvvet-i ıslâmiyenin intibahıyla her vakit mucizeleri gösterebilir.

Birgün olur elbette doğar şems-i hakikat
Hiç böyle müebbed mi kalır zulmet-i âlem?



Sünuhat | Rü´yanın Zeyli


şu su misali hoşuma gitti. Ne kadar sağlam demirin içine de hapsettiniz suyu, donacak soğuğu gördü mü genişleyip kırıyor. Onun çekirdeğinden gelen güç, demirin atomlarını bir arada tutan güçten fazla çünkü. Bugün zulmetmekten haz duyan beşerin en facirleri, yarın ne hâlde olacaklar. Umutla bekliyorum ıslam'ın zalimleri ezeceği günü...
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

4

31.10.2007, 23:48

hayret, bakın az önce diğer başlığa şefkatten suya bağlandık..işte bizim insan olarak eksiğimiz hakikaten bu..Demek ki, gerçek şefkat, cesaret gerektiriyor!

5

01.11.2007, 00:46

inşaAllah, sabah Üstad'ın rüyası ile devam edeceğiz.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

6

01.11.2007, 00:57

Tv dizileri ne ki bunu yanında..Arkası yarın diyorsunuz yani..sabah ola, hayrola, o zaman. Fecr-i sadıkla uyanmak duasıyla..

7

01.11.2007, 12:58

Alıntı yapacaktım direk ama, sonra farkettim ki bayağı uzun olacak ve anlaşılması da zor olabilir, o yüzden sayfasını verip, ben bir özet geçeyim dedim.

Alıntı sahibi ""[url=http://www.risaleara.com/oku.asp?id=5296"

Üstad Sünuhat | Rü´yada Bir Hitabe'de[/url]"]Rüyada bir hitabe

Meâli (anlamı) ve hatırda kalan elfazı (lafızları, sözleri) aynendir.
1335 senesi Eylül'ünde, dehrin hadisatının verdiği yeisle, şiddetle muztarip idim. şu kesif zulmet içinde bir nur arıyordum. Mânen rüya olan yakazada bulamadım. Hakikaten yakaza olan rüya-yı sâdıkada bir ziya gördüm. Tafsilâtı terk ile, yalnız bana söylettirilmiş noktaları kaydedeceğim. şöyle ki:
Bir Cuma gecesinde nevm ile âlem-i misale girdim. Biri geldi, dedi:
"Mukadderat-ı ıslâm için teşekkül eden bir meclis-i muhteşem seni istiyor."
Gittim, gördüm ki, münevver, emsalini dünyada görmediğim, Selef-i Salihînden ve a'sârın meb'uslarından her asrın meb'usları içinde bulunur bir meclis gördüm. Hicap edip kapıda durdum. Onlardan bir zat dedi ki:
"Ey felâket, helâket asrının adamı, senin de reyin var. Fikrini beyan et."
Ayakta durup dedim:
"Sorun, cevap vereyim."


Bu rüya-yı sadıkada, Üstad Bediüzzaman, o meclisteki kişilerle istişare ediyor, müslümanların içinde bulunduğu konular hakkında konuşuyor. Değişik müjdeler veriyor, bir tanesi de, istikbal inkılabatı içinde, en gür sadanın, ıslam'ın sadası olacağı ve ihtarlarda da bulunuyor. ınkılab, yani tekallüb denen değişme, zamanla yavaş yavaş olmaz, belki zemini tedrici, yani derece derece zamanla oluşur, ama meydana gelen ana değişiklik ânidir. ışte ben böyle bir inkılabı umuyorum, kıyametten önceki, ıslam'ın altın çağına yetişebileceğimizi ümit ediyorum, her ne kadar şu an vaziyet iç açıcı olmasa da. Allahu â'lem bissavab.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

8

01.11.2007, 21:10

Alıntı sahibi ""Abdulkadir Said""

Umutla bekliyorum ıslam'ın zalimleri ezeceği günü...


Amin ınşAllah Yaşarken, dünya gözüyle, bizzat iştirak ederek... :çiçek2:
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

9

01.11.2007, 23:06

Kıyamete dair bahislere bakarak, inşallah göreceğiz..ıçinde bulunduğumuz bu hercümerc hadiseler de bu ümide mani olamaz. Zira, Allah en büyüktür! "Ol" der, oluverir, bu kadar kolay!

10

01.11.2007, 23:13

Zaten belli başlı büyük alametler dışında herşey gerçekleşti... sadece vaktin gelmesini bekliyoruz....
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

11

01.11.2007, 23:19

Ama ne büyük bir temaşa olacak o gün..Allah'ın en büyük olduğuna inananlar için muhteşem olacak o gün!..

12

01.11.2007, 23:24

Biz de zaten o günü yaşarken görebilmek için bol bol Dualar ediyoruz...
Kâinatın Efendisi;

-SEN YARDIMSIN-

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir