Muhabbet Fedâileri

değerli serencam kardeşim;

çok önemli bir meseleye parmak basmışsınız.

bahsettiğiniz konu Yeni Asya Neşriyat tarafından basılan Sözler adlı eserin son şekline ait olsa gerek.
sizin de belirttiğiniz gibi bu son baskıda orjinal ifadenin aslı korunarak alt ve yan taraflarına lügatce, üst kısıma eserin yazıldığı tarih, yine alt kısma ayet ve hadis mealleri yerleştirilmiş.
bu meseleye iki açıdan bakmak lazım.
birincisi:Nurları okuyan ve tanıyan kişilere göre.
Bu noktada sizin serzenişleiriniz haklı gibi. zira bir çok kardeşimiz bu tarz bir baskıya değişik tepkiler gösterdiler. kişi olarak ben de pek tasvip etmediğimi söyleyebilirim. zira bir sayfadaki eserin orjinali kadar ilave var. hatta biraz fazla kelime meali verilmiş. okuması da pek rahat değil.

ama ikinci bir açıdan bakarsak.: yani eserleri çok okumayan ve dilinin ağırlığından şikayet edenler açısından.
Bu noktada bu eserin baskısı bir zaruret olarak ortaya çıkıyor. zira bu günkü gençliğin dili çok zayıf. üstelik bu günlerde " sadeleşitirme fitnesi de kol geziyor"
işte bu noktada böyle bir baskıya zaruret var gibi geliyor. zaten diğer baskılar da devam ediyor. onun için bu tür bir baskının "tanzim, şerh ve izah" sınırları içinde olduğunu zannediyorum.

yazınızda bahstettiğini "nurların varisi" konusu ise derin ve üzerinde kafa yorulması gereken bir mesele. fakat kısaca bir kaç kelime söylemek gerekirse. Nurların "varisleri nur talebeleridir." Üstad hazretleri mezkur ağabeyleri de nur talabeliğinde çok ileri gördüğü için isimlerini zikretmiş. yoksa veraset sadece O ağabeylere ait değil. hem veraseti sadece mezkur 12 ağabeye ait göstermek nurlara karşı bir hürmetsizliktir. "Her nur talebesi niçin kendi malı gibi nurlara sahip çıkacak" bu veraset 10- 20 kişiye münhasır kalırsa nurun dairesi daralır. halbuki Nurun davası cihan-şumul dür. bu nedenle her nur talebesi bu davaya kendi malı gibi sahip çıkmak zorundadır.

ahmetsaid abi, Allah razı olsun. Mesele daha derindir. Ancak ifrata varmak da, tefrite düşmek de sakıncalıdır. Tanzim , izah ve şerh dairesinde kalmak şartıyla Risale-i Nur üzerinde düzenlemeler yapılabilir. Orijinal metin korunduğu sürece problem olmaz.

Alıntı

peki o VARıSLERıN neşrettiği sekilde neden basmiyorsunuz o zaman.... Yoksa baska yerde onları değil de sizimi varis kılmiş ustad-i necib neşir konusunda sayın YENıASYA NEşRıYAT?

Maaşallah. Peki o ağabeylerimiz ölünce ne yapacağız? Veya onların fikrinin alınmadığına ne kadar eminsiniz? Risale-i Nur umumun malıdır. Varisleriyse Nur Talebeleridir. Eserlerin orijinallerine zarar verilmemiştir. Akademik bir çalışma hazırlanmış ve defalarca tashih edilmiştir.

Neyse inşaallah bu meseleyi Risale-i Nur'dan delilleriyle birlikte izah etmeye çalışacağız. Ama bu arada sayın serencam;

Alıntı

Artik bir ismail mutludan neredeyse farkınız kalmadi gibi..

Burada hiçkimsenin, hiçkimseyi küçük düşürücü ifade kullanmasına müsade edemeyiz. Lütfen dikkatli olun. Aksi halde ikinci bir uyarıda bulunulmayacaktır.

Serencam kardeşim;

Bilerek veya bilmeyerek biz ve diğer moderatör kardeşlerim tarfından kırıcı bir durum zuhur etti ise özür dileriz.

sizin serzenişlerinize bir miktar katıldığımı ifade etmiştim.

ama inanın ben Yeni asya neşriyatta çalışan kardeşlerimizin de düşüncelerini yaninen bildiğim için, o tür baskıların bir zaruretten ortaya çıktığını rahatlıkla söyleyebilirim.

serencam kardeşim;

sizin gibi bir kardeşimizin bu forumdan uzak durması bizi üzer.
Ben sizin fikirlerinde çok da farklılık görmüyorum.
ufak tefek fikir ayrılığı her zaman ve zeminde olur.


saygılarımla...

Yeni Asya Gazetesi Trabzon muhabiriyim ve de Genç Yaklaşım Dergisi Bilgi-ışlem Danışmanıyım. Kullandığım yanlış üsluptan dolayı ben de özür diliyorum.

Kısa bir açıklama;

Yeni Asya cemaati, cemaat tarafından seçilmiş, ehil kişilerden oluşan meşveret komisyonlarının kararlarına göre hareket eder. Yeni Asya'yı meşveret kararları bağlar, şahısların dediği değil! Bütün ağabeylerimize saygımız vardır ancak hiç bir ağabey meşveret kararını değiştiremez. Eğer bir itiraz konusu varsa, bu konu meşveret gündemine alınarak ilgili meşveret komisyonu tarafından değerlendirilir ve de karara bağlanır. Ve verilen kararı değiştirmek veya iptal etmek de yine ilgili meşveret komisyonu tarafından yapılır. Yani mevkisi, bilgisi, tecrübesi ne olursa olsun hatta ilgili meşveret komisyonundan biri bile olsa ( tek başına ) meşveret komisyonunca alınmış kararlara müdahale edemez.

NOT: ıtirazınız Yeni Asya Neşriyat komisyonuna iletilecektir.

Muhterem kardeşim,

Yeni Asya Gazetesi ve Yeni Asya Neşriyat, ayrılamaz bir bütündür. Oradaki vazifedar arkadaşlarla da sürekli iletişim halindeyiz. Ayrıca Yeni Asya bütünüyle bir cemaattir. Cemaatin herhangi bir ferdi, cemaatinin icraatlerini savunmakla yükümlüdür. Bunun için vazifeli olmak da gerekmez. Mesele hallolmuşsa, bu konuyu kilitlemekte sakınca yok sanırım. Bana ileteceğiniz bir mesajınız olursa özel mesajla iletebilirsiniz.

Saygılarımla...