Sevgili kardeşim kavramlarda boğulmayalım diyorsun fakat cumhuriyet kavramsal olarak alıp çeşitlerini gösteriyorsun..
.
Benim kastım şudur. Demokrasi ve Meşrutiyet anlamdaştır. Yani, bu gereksiz teferruatla uğraşmamak adına, dedim. Yani,"kavramlar ile boğulmamak" senin dediğin anlamda değil. Tabiki Cumhuriyetin Çeşitleri Veya şeriat çeşitleri birer kavramdır. Benim bahsettiğim kavramın başka bir tarifidir. Anladın.
Neyse. şöyle demişsin...
Seninde yazdığın gibi Demokrasi tabiri Üstadımızdan çıkmamıştır....
Müdafalarda olabilir....
Oda o kadar önemli değil bence...
Oysa yukarıda
Demokrasi diye bir tabir Risale-i Nurda kesinlikle geçmemektedir.
Meşrutiyet vardır.
Madem Risale-i Nur'da Demokrasiye Hürriyet-i şer'iye namına sahip çıkıyor. O zaman- birinci dereceden olmasa bile- önemlidir.
Ben son cümlede zaten sizinde bu manada düşünmediğinizi sadece şer olan bir şeyi ehven dir deyip kabul etmek varken bunu mutlak kabul edildiğinizin zannı genel düşünce olarak size odaklanmış...
Konu başlığını okursanız ehven mi değil mi sorusunun cevabını aramamız gerektiğini yazmışım. Ben demokrasi yani meşrutiyetin ehven olmadığını demokratların ehven olduğunu iddia ediyor ve ıspat etmeye çalışıyorum veya fikrimi yazıyorum. Size de düşen demokrasinin ehven olduğunu ıspatlamanız. Bu ıspatı Risale-i Nur'da göstermeniz. Başka bir yerden değil. Yada demokrasi adına yapılan cinayetleri demokrasi gibi göstererek demokrasinin ehven olduğunu söylemek doğru değil. Zaten Üstad meşrutiyet yada demokrasinin asıl mecrasına ulaşana kadar mevcut anlayışın ehven olduğunu Münazaratta söylemiş.
Ama bu kadar sadece şerri meşrutiyete tabi olmak..
Nurun en büyük davasından ziyade ehememiyet vermek....
...
Bunu savunacağım diye baştan başa ığrenç lanetli siyasette boğulunulmamalıdır...
Nurun en büyük davasında peşin hüküm var mıdır? Benim Meşrutiyete Nurun davası olan iman hakikatlerinde daha ziyade ehemmiyet verdiğimi şu bir kaç yazıdan nasıl çıkardınız? Ben meşrutiyeti savunmak adına siyasete nerde girmişim peki. Sonuçta bu forumda açılan başlıklardan biridir ve ben buraya fikrimi yazıyorum.
Ben anlamıyorum. Bir başlık açtım. Demokrasi hakkında fikri olan yazsın ,diye. Başlığa yazmayana hakaret edeceğimi filan mı yazmışım?
Sormak istiyorum. Risale-i Nur mesleğine göre münazara ve teat-i efkar yapmanın kuralı nedir?
Biri bir fikir söylerse onu delillerle ya desteklemek ya çürütmek Risale-i Nur talebelerinin vasfı değil mi? Bunu Üstad ders vermiyor mu?
Anlamıyorum hem siyasi konularda boğulmayalım, deniyor, hem meseleyi uzatacak bir sürü ayrıntıya giriliyor. Fikir adına hiç bir şey serdedilmeden sadece eleştiri yapılyor.
Hüseyin kardeşim,bir şeyi ıspatlamak kolaydır. Bakın, çıkarırsın Risale-i Nurdan Üstad'ın demokrasiyi muteber görmediğini yazan bir yazı koyarsın çeker gidersin. Yorgan gider,kavga biter. Bizde tekrar imani meselelre döneriz.
Bu kadar kolay bir şey varken ne diye konu uzuyor anlamıyorum.
vesselam