zaman gösterdiki cennet ucuz değil cehennem dahi lüzümsuz değil....
Risale-i Nur iman ilmidir Dünyada ilm-i iman derslerini okumak kadar insana saadet veren bir sey yoktur. Iman ilmini okumayan insan manen yükselemez. Iyiyi-fenayi, hakki-batili ayirt edemez. Ilm-i imani okumayan cahil kalir. Cahilin dünyasi da, âhireti de karanliktir. Ilim hakikatlerini devamli okumak insani nur-u Kur’ân’la aydinlatir. Dünya ve âhiretini bahtiyar eder. Cahilin cahil yaninda bile kiymeti yoktur. Ilm-i imanla dolmayan bir kafa kör kuyuya benzer. Kapali ve susuz durur. Ilm-i imanla nurlanan bir kafa durmadan nurlu ve hayat veren sular akitan bir menbaya benzer.
Ey nefsim! Kulagini Ilâhî hikmetlere çevir, gönlün bu hikmetleri sana izah eden Nur Risalelerini okumak sevgisiyle çaglasin. Okumayip mahrum kaldigin gün, gözlerinden irmaklar gibi yaslar aksin. Eline geçiremedigin Nur Risalelerini, altin hazinelerini arar gibi ara, bul, oku. Cevherlerle dolu bir hazineyi, defineyi arastirircasina arastir. Eristigin zaman, kiymetli vakitlerini, degerli ömür dakikalarini, saatlerini, Nurlari okuyarak, fâni zamanlarini ebede tebdil edilmis olmak mazhariyetine nailiyetinden dolayi Rabbine hadsiz, nihayetsiz sükürler et. Allah sevgisine, Allah korkusuna, Allah bilgisine kavusmanin sükran nisanesi olan Allah’a ibadet ve itaatte, Ulu Peygamberimiz Resul-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmin sünnetiyle amel etmekte ilerle. Hem her gün ilerle. Zira elinde olan bu saat veya bu gün bir daha geri dönmeyecektir. Ömür agacindan sararip yere düsen bir yaprak, tekrar yerine dönemeyecektir. Iman ve Islâmiyetin feyyaz ilmiyle kendini tezyin ve teçhiz et. Bu ilim acz ve fakrla yogrulmus varligimizi, dünyevî ve uhrevî felâketlerden koruyan en saglam bir kalkan, en yikilmaz bir kal’adir. Gençlikte, ihtiyarlikta bizi dinimizin çok yüksek fazilet ve meziyetleriyle güzellestiren bir âmil de Kur’ân-i Hakim’den Ilâhî bir mes’ale olarak dogup gelen, bu tahkikî iman ilmi, hakla hakikati ögreten, ebedî felah ve dogrulugu gösteren, iyilikle fenaliklardan ayirt edebilme suurunu veren, hava ve ziya, ekmek ve sudan daha ziyade muhtaç oldugun bilgidir. Bu bilgi, kalbine hikmet, aklina istikamet, gözüne basiret, anlayisina suur ve idrak verecektir. Bu Kur’ânî ilim, seni cehaletin karanliklardan, anlayissizligin dehlizlerinden kurtarip aydinliklara kavusturacaktir. Dogruluk yollarini birakip sapkinlik yollarina düsen adamlarin serrinden seni koruyacaktir. Kirli ve serli kimselerin serrinden seni hifzedecektir. Gençligini manen öldüren, zehirli tatlilar misillü sefahet âlemlerine düsmek facialarindan seni muhafaza edecek, fâni ve güzel gençligini, ebedî güzellikler âlemine lâyik bâki bir gençlige tebdil edecektir. Allah yolunda tutarak, peygamber yolunda yürütecektir. Senden, kötü huylar atilacak, fena ahlâklar sökülecektir. Seni kâmiller, salihler, saidler, evliyalar ve sühedalar camiasina dahil edecektir.
Ey nefsim! Kur’ân-i Kerim’den teressuh eden Risale-i Nur insana iman ve Islâmiyet cadde-i kübrasini, saadet ve selâmet yolunu gösterir. Insanin yaratilisindaki hedef ve gayeyi, Allah’a ibadet ve taati, Resulullah’a imtisal ve ittibai bildirir. Günes balçikla asla sivanmaz. Hakikat-i Kur’âniye parlaktir. Nevvar ve feyyazdir. Onun intisarina set çekmeye çalismak ancak fikdan-i ehl-i akla hastir. Hakaik-i Kur’âniye ve imaniye menbai olan Risale-i Nur’un nesir, seyir ve seyerani bir deryadir. Deryanin önüne duvar çekilmez. Bu ezelî, ebedî ve tarihî bir olaydir. Akan deryaya kilit vurmaya çalismak, insanin kendi kendini girdablara atip bogmasi gibidir.
Ey nefsim! Ilâhî hakikat ve inayete kavusturan, kalb ve ruhunu par par parlatan, akil ve muhakemene isik tutup istikamet veren, seni akl-i selim sahibi yapan, seni bilmedigini de bilmemek gibi koyu cehaletten uzaklastiran, ilmin aydinlarina garkederek seni yükselten ilm-i imana çalis. Onu oku, her gün oku, her an tefekkür et. Dem bu demdir, firsat bu firsattir. Ilm-i iman, seni sana bildirir. Kendini bilmemek cehaletinden, Allah’in sana lutfettigi ezel ve ebed isteyen kabiliyetlerini köreltmekten halas eyler. Kendinin ve kâinatin sebeb-i hilkatini belleterek, seni istidadinla inkisaf ettirir. Yükseklere, daima yükseklere dogru yüceltir. Ilm-i iman senin âlemine ziya, ruhuna gida, kalbine cila, bedenine sifadir. Kaninin musaffisi, kemiklerinin iligi, teninin temizleyicisidir.
Ey nefsim! Malinla, bütün mahsulatinin turfandasiyla, canin ve cananinla Kur’ân’a hizmet etmek sevdasinin saadetiyle sevdalan. Gençligine güvenme, gaflete düsüp firsatlari kaçirma. Gençlik sende daimi degildir, zeval ve firaka mahkumdur. Kuvvetinin, sihhatinin, güzelliginin sana verdigi gururu ve alâkasizligi at. Bunlar, senin elinde ya yarin, ya yarindan daha yakin bir zamanda çikip gidecektir. Bu ayrilik, bu hicran gelmeden gücünü ve sihhatini ilm-i iman ve irfan kazanmaya bak. Kur’ân yolu selâmetli, sevimli yoldur. Bu saadetler caddesinden gidenler, bu mutlu yolu tutanlar, ilm-i imana simsiki sarilanlar, hikmetlerini kalbine naksedenler, burhanlarini akillarina yerlestirenler, en akilli, en suurlu ve mânevî güzelliklerle güzellesen en güzide insanlardir
Risale-i Nur’un izhar ve izah ettigi hakikatlar, canimiza can, hayatimiza hayat, ruhumuza ruh verir. Ilm-i iman, Kur’ân yolunda, ayagimiz sürçmeden, çukurlara düsmeden, ayaklarimiz tutulmadan yürüten en dogru rehberdir.
ZÜBEYR GÜNDÜZALP "