Giriş yapmadınız.

  • Konuyu başlatan "insirah"

Mesajlar: 1,518

Konum: istanbul

Meslek: NURolog

  • Özel mesaj gönder

1

17.07.2006, 03:20

Risale-i Nur iman ilmidir

zaman gösterdiki cennet ucuz değil cehennem dahi lüzümsuz değil....


Risale-i Nur iman ilmidir Dünyada ilm-i iman derslerini okumak kadar insana saadet veren bir sey yoktur. Iman ilmini oku­mayan insan manen yükselemez. Iyiyi-fenayi, hakki-batili ayirt edemez. Ilm-i imani okumayan cahil kalir. Cahilin dünyasi da, âhireti de karanliktir. Ilim hakikatlerini devamli okumak in­sani nur-u Kur’ân’la aydinlatir. Dünya ve âhiretini bahtiyar eder. Cahilin cahil yaninda bile kiymeti yoktur. Ilm-i imanla dolmayan bir kafa kör kuyuya benzer. Kapali ve susuz du­rur. Ilm-i imanla nurlanan bir kafa durmadan nurlu ve ha­yat veren sular akitan bir menbaya benzer.

Ey nefsim! Kulagini Ilâhî hikmetlere çevir, gönlün bu hikmetleri sana izah eden Nur Risalelerini okumak sevgisiyle çaglasin. Okumayip mahrum kaldigin gün, gözlerinden irmaklar gibi yaslar aksin. Eline geçiremedigin Nur Risalelerini, altin hazinelerini arar gibi ara, bul, oku. Cevherlerle dolu bir hazineyi, defi­ne­yi arastirircasina arastir. Eristigin zaman, kiymetli vakitlerini, degerli ömür daki­ka­larini, saatlerini, Nurlari okuyarak, fâni zamanlarini ebede tebdil edilmis olmak mazhariyetine nailiyetinden dolayi Rab­bine hadsiz, nihayetsiz sükürler et. Allah sevgisine, Allah korkusuna, Allah bilgisine kavus­ma­­nin sükran nisanesi olan Allah’a ibadet ve itaatte, Ulu Pey­gamberimiz Resul-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmin sün­netiyle amel etmekte ilerle. Hem her gün ilerle. Zira elinde olan bu saat veya bu gün bir daha geri dön­me­yecektir. Ömür agacindan sararip yere düsen bir yaprak, tekrar yerine dönemeyecektir. Iman ve Islâmiyetin feyyaz ilmiyle kendini tezyin ve teç­hiz et. Bu ilim acz ve fakrla yogrulmus varligimizi, dünyevî ve uhrevî felâketlerden koruyan en saglam bir kalkan, en yi­kilmaz bir kal’adir. Gençlikte, ihtiyarlikta bizi dinimizin çok yüksek fazilet ve meziyetleriyle güzellestiren bir âmil de Kur’ân-i Ha­kim’­den Ilâhî bir mes’ale olarak dogup gelen, bu tahkikî iman il­mi, hakla hakikati ögreten, ebedî felah ve dogrulugu gösteren, iyilikle fenaliklardan ayirt edebilme suurunu ve­ren, hava ve ziya, ekmek ve sudan daha ziyade muhtaç ol­dugun bil­gidir. Bu bilgi, kalbine hikmet, aklina istikamet, gözüne basiret, anlayisina suur ve idrak verecektir. Bu Kur’ânî ilim, seni cehaletin karanliklardan, anlayis­siz­li­gin dehlizlerinden kurtarip aydinliklara kavusturacak­tir. Dog­ruluk yollarini birakip sapkinlik yollarina düsen adamlarin serrinden seni koruyacaktir. Kirli ve serli kimse­lerin ser­rinden seni hifzedecektir. Gençligini manen öldüren, zehirli tatlilar misillü sefahet âlemlerine düsmek facialarindan seni muhafaza edecek, fâni ve güzel gençligini, ebedî güzellikler âlemine lâyik bâki bir gençlige tebdil edecektir. Allah yolunda tutarak, peygamber yo­lunda yürütecektir. Senden, kötü huylar atilacak, fena ahlâklar sökülecektir. Seni kâmiller, salihler, saidler, evliyalar ve sühedalar camia­sina dahil edecektir.

Ey nefsim! Kur’ân-i Kerim’den teressuh eden Risale-i Nur insana i­man ve Islâmiyet cadde-i kübrasini, saadet ve selâmet yo­lu­nu gösterir. Insanin yaratilisindaki hedef ve gayeyi, Allah’a ibadet ve taati, Resulullah’a imtisal ve ittibai bildirir. Günes balçikla asla sivanmaz. Hakikat-i Kur’âniye par­laktir. Nevvar ve feyyazdir. Onun intisarina set çekmeye ça­lismak ancak fikdan-i ehl-i akla hastir. Hakaik-i Kur’âniye ve imaniye menbai olan Risale-i Nur’­­un nesir, seyir ve seyerani bir deryadir. Deryanin önüne duvar çekilmez. Bu ezelî, ebedî ve tarihî bir olaydir. Akan deryaya kilit vurmaya çalismak, insanin kendi kendini girdablara atip bogmasi gibidir.

Ey nefsim! Ilâhî hakikat ve ina­yete kavusturan, kalb ve ruhunu par par parlatan, akil ve muhakemene isik tutup istikamet veren, se­ni akl-i selim sahibi ya­pan, seni bilmedigini de bilmemek gibi koyu ceha­letten uzaklastiran, ilmin aydinlarina gark­e­derek seni yükselten ilm-i ima­­na çalis. Onu oku, her gün oku, her an tefekkür et. Dem bu demdir, firsat bu firsattir. Ilm-i iman, seni sana bildirir. Kendini bilmemek cehale­tinden, Allah’in sana lut­fettigi ezel ve ebed isteyen kabiliyet­lerini köreltmekten halas eyler. Kendinin ve kâinatin sebeb-i hilkatini belleterek, seni is­tidadinla inkisaf et­tirir. Yükseklere, daima yükseklere dogru yüceltir. Ilm-i iman senin âlemine ziya, ruhuna gida, kalbine cila, bedenine sifadir. Kaninin musaffisi, kemiklerinin iligi, teni­nin temizleyicisidir.

Ey nefsim! Malinla, bütün mahsulatinin turfandasiyla, canin ve ca­naninla Kur’ân’a hizmet etmek sevdasinin saadetiyle sev­dalan. Gençligine güvenme, gaflete düsüp firsatlari kaçirma. Gençlik sende daimi degildir, zeval ve firaka mahkumdur. Kuvvetinin, sihhatinin, güzelliginin sana verdigi gururu ve alâkasizligi at. Bunlar, senin elinde ya yarin, ya yarindan daha yakin bir zamanda çikip gidecektir. Bu ayrilik, bu hicran gelmeden gücünü ve sihhatini ilm-i iman ve irfan kazanmaya bak. Kur’ân yolu selâmetli, sevimli yoldur. Bu saadetler cad­de­sinden gidenler, bu mutlu yolu tutanlar, ilm-i imana sim­si­ki sarilanlar, hikmetlerini kalbine naksedenler, burhanla­ri­ni akillarina yerlestirenler, en akilli, en suurlu ve mânevî gü­zelliklerle güzellesen en güzide insanlardir

Risale-i Nur’un izhar ve izah ettigi hakikatlar, canimiza can, hayatimiza hayat, ruhumuza ruh verir. Ilm-i iman, Kur’ân yolunda, ayagimiz sürçmeden, çu­kur­lara düsmeden, ayaklarimiz tutulmadan yürüten en dog­ru rehberdir.


ZÜBEYR GÜNDÜZALP "

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

2

17.07.2006, 12:03

risale-i nur aklı ve kalbi tam olarak doyuran sadece dinsizleri imana getiren değil--bence en önemli özellik-- aynı zaman da ehli imanın imanını kurtaran vehbi ilimli bir tefsirdis.

cenab-ı hak zübeyir abiden ve sizlerden razı olsun.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir