Giriş yapmadınız.

21

27.06.2006, 11:07

halada anlamıyorsun kardeş.
biz ne diyoruz sen ne diyorsun.

biz diyoruzki amerika deccalın cemaatinin elinde.
sadece amerika değil.avrupa birliği,israilde buna dair.

gizli komite diyor üstad.gizli komitede deccalin cemaati.

bu cemaat her yerde türkiye bile var.başörtüsünü kim çıkarıyor.müslümanları hapse kim koymak istiyor.deccalın cemaatı.

bunların kısa adı siyonistler ve evangelistler.

biz bunu diyoruz.amerikada yönetim nasıl değişir.
bunların foyaları ortaya çıkıp incile sarıldıkları zaman değişir.

inşaallah anlarsın.anlamazsan .
ozaman sen anladığını yaz.bizde anladığımızı yazıyoruz kardeşim.

senin fikirlerin ne.

siyonisler zaten darvinizimi savunuyorlar.onlar savunmasa bu kadar kolay kolay gündemde tutunmazdı.

selam.onlar zaten istiyorlarki dinsizlik tekrar stallin zamanında ki gibi dünyaya hakim olsun.

amma artık çok geç.islamın zaferi yakın.hemde çok yakın.7 -10 sene sonra görülecek.bekleyin.

alisaid

Stajyer

  • Konuyu başlatan "alisaid"

Mesajlar: 58

Konum: ankara

Meslek: müh.

Hobiler: moderatörlük,araştırma,inceleme,enerji,strateji,uluslarası ilişkiler

  • Özel mesaj gönder

22

27.06.2006, 11:15

sanırım anlaşılmayan nokta ABD yönetimi ile halkı arasında ki farklılıktan kaynaklanıyor..
Kuranda Hadislerde ve Risalelerde bir insandan cemiyetten komiteden bahsedilirken başlangıçtan sonuna kadar o insan veya cemiyetin halkın pozisyonu ve durumu nazara verilir..anlık durm veya geçici durum nazara verilmez..elbette bu günki ABD ile geleceğin ısa A.S. önderliğinde siyonist ve neoconların hakimiyetindne kurtulan ABD aynı ABD değildir..risalelerde nazara verilen ABD ısevilerin hakim olduğu Amerikadır ki hakiki anlamda islama da destek olacaktır..

Bir konu daha vardır ki..gerek avrupada gerekse amerikada hak ehli olan dindar isevilerle karşısında olan maddeci materyalist siyonist mason ve neocon komiteleri arasında büyük bir mücadele siyasi alanda uzun bir süredir yaşanmaktadır..azman zamn iseviler galip gelmekte zman zamnda şeytani cephe..sonuçta rivayetlerde işaret edildiği üzere Dindar iseviler galip gelecek ve dünya barışına medeniyetin yerleşmesine öenmli hizmet edeceklerdir.

deccal karşısında mücadle edenler islam deccaline karşı Mehdi,büyük deccale karşı ısa A.s. olduğu risalelerde nazara verilmiştir..bu konuyu derinlemesine analiz etmeden yeni mehdilermi var beklentisine girmek sathi nazarla hadiseye bakmaktır ve ittihad.com oldukça ciddi aratırma yapan bir sitedir..
Ceh cah hadisesi de olduıkça ciddi bir hadise olup hadis kaynaklarından ve Rislaelerden ilgili yerleri incelemenizi tavsiye ederim..yalnız burada şu konu önemlidir..zuhuru beklene zat Büyük Mehdinin icraatçisi ve programını uygulayıcısıdır..
bu forumda sadece sizin meşrebinize ait görüş yorum ve analizler yer verilecekse durum başkadır..
Muhterem Üstadım Bediüzzaman Said Nursi; anam,babam ve tatlı canım sana feda olsun....Zübeyir Gündüzalp

23

27.06.2006, 13:32

değerli kardeşim;

siz istedğiniz görüş ve düşünceyi savunabilrisiniz.
buna engel yok.
ama temel konularda fikir ayrılığı var ise biz de bunu dile getirmek zorundayız.

mesela:

Alıntı

zuhuru beklene zat Büyük Mehdinin icraatçisi ve programını uygulayıcısıdır..

gibi...
işte temel sakatlık burada başlıyor.
kişi şayet yeni bir zatın zuhurunu bekliyorsa dolgusunu da aypmak zorunda kalıyor. yani mehdi bekliyorsa deccali de oluşturmak zorunda.

bunlar ise bize göre doğru olmayan bilgiler.

saygılar

24

27.06.2006, 14:16

ben ne mehdi nede deccal bekliyorum.
kim ne beklerse beklesin.

ben sadece amerikanın deccalın cemaatının elinde olduğu söyledim.

mehdinin cemaatı ile isa a.s. cemaatının bunlara karşı
çalıştığını yakında galip gelip islamiyetin hakim olacağını anlatmaya çalışıyorum kardeş.
şimdi anlaşıldımmı.

hiçbir zaman ne deccal nede mehdi beklemiyorum.

deccal şahıs olarak stallin.
mehdi şahıs olarak bediüzzaman.
islam deccalı süfyan.

şimdi cemaatler çarpışıyor.mehdi ile süfyanın cemaatı,
deccal ile isa a.s. cemaatı çarpışıyor.

yakında inşaallah galip gelecektir.


selam...

alisaid

Stajyer

  • Konuyu başlatan "alisaid"

Mesajlar: 58

Konum: ankara

Meslek: müh.

Hobiler: moderatörlük,araştırma,inceleme,enerji,strateji,uluslarası ilişkiler

  • Özel mesaj gönder

25

27.06.2006, 14:27

Risale-i Nur'da "ıman, Hayat, şeriat" denilen üç vazifeden ikinci ve üçüncü vazifelerin icrası, Ittihad-ı ıslâm'a istinad edeceği, yani ıtti­had-ı ıslâm'dan önce bu vazifelere girme ve sahib olma iddiaları, Risale-i Nur'un sarih beyanlarına aykırı düşeceği hakkındaki beyanlar­dan bazıları şöyledir:

O gelecek zâtın;

«ıkinci Vazifesi: Hilafet-i Muhammediye (ASM) unvanı ile şeair-i ıslâmiyeyi ihya etmektir. Âlem-i ıslâmın vahdetini nokta-i istinad edip beşeriyeti maddî ve manevî tehlikelerden ve gazab-ı ılahîden kurtar­maktır. Bu vazifenin nokta-i istinadı ve hadimleri, mil­yonlarla efradı bulunan ordular lâzımdır.

Üçüncü Vazifesi: ınkılâbat-ı zamaniye ile çok ah-kâm-ı Kur'aniyenin zedelenmesiyle ve şeriat-ı Muhammedi-yenin (ASM) kanunları bir derece ta'tile uğramasıyla o zât, bütün ehl-i imanın manevî yardımlarıyla ve ittihad-ı ıslâmın muavenetiyle ve bütün ulema ve evliyanın ve bilhassa Al-i Beyt'in neslinden her asırda kuvvetli ve kesretli bulunan milyonlar fedakâr seyyidlerin iltihaklarıyla o vazife-i uzmayı yapmağa çalışır.» (Emirdağ Lâhikası-I sh:266)


Keza “Ümmetin beklediği, âhir zamanda gelecek zâtın üç vazifesinden en mühimmi ve en büyüğü ve en kıymetdarı olan îman-ı tahkikîyi neşr ve ehl-i îmanı dalâletten kurtarmak cihetiyle, o en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitemâmiha Risale-i Nurda görmüşler. ımam-ı Ali ve Gavs-ı Âzam ve Osman-ı Hâlidî gibi zatlar, bu nokta içindir ki, o gelecek zâtın makamını Risale-i Nurun şahs-ı mânevîsinde keşfen görmüşler gibi işaret etmişler. Bâzan da o şahs-ı mânevîyi bir hâdimine vermişler, o hâdime mültefitane bakmışlar. Bu hakikatdan anlaşılıyor ki; sonra gelecek o mübarek zat, Risale-i Nuru bir programı olarak neşr ve tatbik edecek. O zâtın ikinci vazifesi, şeriatı icra ve tatbik etmektir.

Birinci vazife, maddi kuvvetle değil, belki kuvvetli îtikad ve ihlâs ve sadakatle olduğu halde, bu ikinci vazife, gayet büyük maddî bir kuvvet ve hâkimiyet lâzım ki, o ikinci vazife tatbik edilebilsin. O zâtın üçüncü vazifesi, Hilâfet-i ıslâmiyeyi ıttihad-ı ıslâma bina ederek, ısevî ruhanîleriyle ittifak edip Dîn-i ıslâma hizmet etmektir. Bu vazife, pek büyük bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakârlarla tatbik edilebilir. Birinci vazife, o iki vazifeden üç-dört derece daha ziyade kıymetdardır, fakat o ikinci, üçüncü vazifeler pek parlak ve çok geniş bir dairede ve şa'şaalı bir tarzda olduğundan umumun ve avâmın nazarında daha ehemmiyetli görünüyorlar. ” Sikke-i Tasdik-i Gaybi:9

“Evet bu zaman hem iman ve din için, hem hayat-ı içtimaiye ve şeriat için, hem hukuk-u âmme ve siyaset-i ıslâmiye için, gayet ehemmiyetli birer müceddid ister. Fakat en ehemmiyetlisi, hakaik-i imaniyeyi muhafaza noktasında tecdid vazifesi, en mukaddes ve en büyüğüdür. şeriat ve hayat-ı içtimaiye ve siyasiye daireleri ona nisbeten ikinci, üçüncü, dördüncü derecede kalıyor.

Rivayat-ı hadîsiyede, tecdid-i din hakkında ziyade ehemmiyet ise, imanî hakaikteki tecdid itibariyledir.” (Kastamonu Lahikası sh: 189)

ışte bu beyanatta açıkça görüldüğü üzere:

1- “iman ve din için;

2- hayat-ı içtimaiye ve şeriat için;

3- hukuk-u âmme ve siyaset-i ıslâmiye

için, gayet ehemmiyetli birer müceddid ister.”

diyerek üç vazife sahasını belirlemiştir.

Yani birincisi iman hizmeti ki yukarıda açık ifadelerle bildirildiği üzere kıyamete kadar devam edecek olan Nurun haslar dairesi olup bu daire o vazifeyi yapıyor.

ıkincisi ise, ictimaî hayatta bid’aların izalesiyle şeairin ihyası vazifesine bakacak olan ictimaiyyun heyeti ve mümessili gerekiyor.

Üçüncüsü dahi, hukukî ve siyasî sahada teşri’ ve tanzim yapacak olan hukukıyyun ve siyasiyyun heyeti ve mümessili lâzımdır. Bu son iki vazifenin tahakkuku, ittihad-ı ıslâmın varlığına bağlıdır.

Bu üç vazifenin her biri müstakil birer mehdi olmayıp üçü birden mehdiyet cereyanını teşkil eder. Çünkü zaman cemaat ve şahs-ı manevî zamanıdır. Evet, Hz. Üstad diyor ki:

“Her asırda dine ve imana tam hizmet eden müceddidler geldikleri gibi, bu acib ve komitecilik ve şahs-ı manevî-i dalaletin tecavüzü zamanında bir şahs-ı manevî müceddid olmak lâzım gelir. Eski zamana benzemez. şahıs ne kadar da hârika olsa, şahs-ı manevîye karşı mağlub olmak kabildir. Risale-i Nur'un o cihette bir nevi müceddid olması kaviyyen muhtemel olduğundan o sıfatlar, hâşâ benim haddim değil; belki mükerrer yazdığım gibi, benim hayatım Risale-i Nur'a bir nevi çekirdek olabilir. Kur'anın feyziyle Cenab-ı Hakk'ın ihsanıyla o çekirdekten Risale-i Nur'un meyvedar, kıymetdar bir ağaç hükmüne icad-ı ılahî ile geçmesidir.” (Emirdağ Lahikası-ll sh: 152)

http://www.ittihad.com.tr/son%20muceddid.mht

Risale-i Nur’da nazara verilen gelecek zat mes’elesi ise, yine Risale-i Nur’da sarahat üzere beyan ediliyor ki O zat Risale-i Nur’a bağlı olup Risale-i Nur’u kendine hazır bir proğram yapacak ve ikinci ve üçüncü vazifeleri icra edecektir.

Bu gibi beyan ve ifadelerin neticesi gösteriyor ki, O gelecek zat, Hz. Üstad’ın ve Risale-i Nur’un derecesinde olması veya geçmesi mezkür nakiller müvacesinde düşünülemez.

en son olarak Merhum Hüseyin Demirelin ıttihad yayınlarında çıkan şubat 1996 baskılı "Bediüzzaman ve Mehdiyyet" adlı kitabının son bölümünde:
Mehdiyete bağlı olarak onun düsturlarını tatbik edecek zat ki ,hadis lisanında "Cehcah" denir..

Tac Tercümesi 5. cild 988 de " Cehcah adındaki bir adam idareyi alıncaya kadar günler ve geceler(Süfyanın devre-i istibdatları ) ve delalet karanlıkları gitmeyecektir"

Tirmizi de ise:
"Mevaliden(Arap olmayan) cehcah denilen bir adam melik olmadıkça günlerle geceler bitmez"

Sahih-i Müslim 52. kitap 60,61 sıradaki hadislerdede aynı mealdedir.

Zübdetül Buhari tercemesi 958.Hadisin haşiyesinde,şarkavi şerhinden naklen şu izahat vardır..
"Bu kişinin adı Cehcahtır. Çok kıymetli bir zat olup Mehdi'den sonra ortaya çıkacak, onun yolunu tutacaktır. Çoban koyununu nasıl sürerse, Cehcah da cihangir olarak bütün ülkeleri idare edecek, herkes ona boyun eğecektir."

yine Naim Bin Hammad Kaab dan tahric etti,
" Mehdinin dinde kardeşi olan Kahtan'dan bir halife olur. Ve onun (Mehdinin) yolunda gider. Rum şehrini fethedecek olan odur ve ganimetlerini de alır."
Muhterem Üstadım Bediüzzaman Said Nursi; anam,babam ve tatlı canım sana feda olsun....Zübeyir Gündüzalp

alisaid

Stajyer

  • Konuyu başlatan "alisaid"

Mesajlar: 58

Konum: ankara

Meslek: müh.

Hobiler: moderatörlük,araştırma,inceleme,enerji,strateji,uluslarası ilişkiler

  • Özel mesaj gönder

26

27.06.2006, 14:46

mehdilik hevesi

meseleyi gelecek zata özenip kendisini mehdi ilan edenlerle veya mehdi olduğunu ima edenlerle karıştırmamamak gerekiyor..burada nazara cemaatin şahsı manevisi verilmekte olup, gelecekl zatın mümmessl,ik noktasında hizmet edeceği Hazret-i Üstaddın halifesi, veziri olacağı vurgulanmaktadır..günümüzde ise bazı safdil hoca veya manevi zatlara olan yakıştırmalar yersizdir..Nur cemaati feraseti ile malum zatı tanıyacaktır...ki şu an önemli olan iman dairesinde hizmete devam etmektir..henüz hayat ve siyaset dairesinde ki vazifeleri ifa edecek devre henüz gelmemiştir, erkendir..sabır ve sebatla bizler iman dairesindeki vazife ve hizmetlere Allahın izniyle devam ediyoruz..geniş dairedeki hizmetler ikinci üçüncü belkide onuncu derecededir..iman dairesindeki hizmetlerden geniş daireye sarfı nazar ederek, kısmen nazarlarınızı meşgul ettiğim için hakkınızı helal ediniz...selamlar

http://www.ittihad.com.tr/genis%20daire%20faaliyetleri.htm
MEHDıLıK HEVESLERı
Malûm üç vazifeden «Âhirdeki iki vazife, gerçi hakikat noktasında birinci vazife derecesinde değiller, fakat hilafet-i Muhammediye (ASM) ve ittihad-ı ıslâm ordularıyla zemin yüzünde saltanat-ı ıslâmiyeyi sürmek cihetinde;

· herkeste,

· hususan avamda,

· hususan ehl-i siyasette,

· hususan bu asrın efkârında

o birinci vazifeden bin derece geniş görü­nüyor. Ve bu isim bir adama verildiği vakit, bu iki vazife ha­tıra geliyor;

· siyaset manasını ihsas eder, belki de bir

· hodfüruşluk manasını hatıra getirir, belki bir

· şan ü şeref ve

· makamperestlik ve

· şöhretperestlik

arzularını gösterir. Ve eskiden beri ve şimdi de çok safdil ve makamperest zâtlar, Mehdi olacağım diye dava ederler.» (Emirdağ Lâhikası-I sh:267)
Muhterem Üstadım Bediüzzaman Said Nursi; anam,babam ve tatlı canım sana feda olsun....Zübeyir Gündüzalp

27

27.06.2006, 14:53

değerli alisaid kardeşim;

yazınızda bahsettiğiniz üç vazife mehdi ve mehdinin cemaatine ait vazifelerdir.
orada yeni bir zat, (cehcah ya da kehtani gibi) geleceğine dair ne bir işaret ne de bir açık delil var.
yukarıdaki bilgileri ihtiva eden bir çok mektubda mehdiye ait üç vazifeden bahsediyor. ınşallah Mehdinin cemaati bu vazifeleri yaptı ve yapıyor.

bakın Üstadın vefatınının üstünden 46 yıl geçti ama hala ortada böyle bir şahıs gözükmüyor. ortada ne cehcah ne de kehtani var.

size acizane tavsiyem.
gelin Nurları doğru anlayalım.
böyel zatlar beklmek yerine ıslamın ve nurun mesajını muhtaç gönüllere ulaştırmaya çalışalım.

saygılar

alisaid

Stajyer

  • Konuyu başlatan "alisaid"

Mesajlar: 58

Konum: ankara

Meslek: müh.

Hobiler: moderatörlük,araştırma,inceleme,enerji,strateji,uluslarası ilişkiler

  • Özel mesaj gönder

28

27.06.2006, 14:59

Hadislerde adı geçen zatta Mehdinin cemaatinden bir zattır..onuhj n yolunda yürüyecek düstırlarını takip edecktir..Mehdi cemaatinden ayrı olacağı asla düşünülemez..bazı şeyler vardır zmanla işaretleri çıkar daha iyi anlaşılır..Hadiselerde rivayet edilen hadiseler yavaş yavaş tahakkuk ediyor..Hadis dilinde ismi Cehcah olarak tesmiye edilen zatın gerçek adı da çıkş şekli ve vafize yatığı kurum elbtte çok farklı olacaktır..
Nurları doğru anlama konusunda samimiyetinize inanıyorum..ancak bir çok nur talebeside,meşrep mensu bu da sizin düşündüğünüz gibi düşünmediğini biliyorum..ancak sizin gibi düşünmeyenlerinde Risale-i Nuru doğru anladığına inanıyorum.selamlar
Muhterem Üstadım Bediüzzaman Said Nursi; anam,babam ve tatlı canım sana feda olsun....Zübeyir Gündüzalp

29

27.06.2006, 15:00

aynen katılıyorum.
böyle zat mat bekleyeceğimize hizmete devam.

hemde bütün hızıyla selam kardeşim....

en büyük makamda verilse, hizmetkarlığı makamata tercih ediyorum diyor üstad...

30

27.06.2006, 15:04

cehcah ta üstadın kendisidir.

hadisi üstada takbih edenler var..

bahsedilen zat cehcah bediüzzaman hazretleridir...
ondan başkası olamaz.

ebced ilmin varsa cifir hesabını yap.cehcah üstadın bir ismine denk geliyor...

veya hadisin cifirini yap.göreceksin ...
kimmiş cehcah...
kimmiş....

bediüzzaman muhammed said okur hazretleridir....

cehcahın bir özelliği kuranı iyi bilen birisidir.bediüzzamandan başka varmı...

desenki üstad diyor sarıklı genç naşirlerinin içine girecek diyor...o zaman
başka mana vardır bunda......

31

27.06.2006, 15:05

mesele vuzuha kavuştu gibi
zaten konu mehdi başlığı altında tartışılıyor.

öyle ise bu konuyu kilitleyelim artık

Kullanılmış Etiketler

deccal

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir