Giriş yapmadınız.

21

18.01.2004, 18:48

S.A.
"Risaleokuyorum";

Evet yazdıklarınızın büyük bir kısmını okudum, kalanını da müsait olmadığım için sonra okuyacağım...

Aslında ben bir soru sormak için foruma girmiştim ki, sizin yazılarınızda sorularıma paralel şekilde olmuş....


Yeni Asya'nın ilk yıllardaki sayılarına ilişkin "arşiv" leri nasıl bulabilirim...

Bir link verirseniz sevinirim, görüşmek üzere...

Sendogan

Orta Düzey

  • "Sendogan" bir erkek

Mesajlar: 193

Konum: Ahlen / Almanya

  • Özel mesaj gönder

22

18.01.2004, 21:06

Değerli emr kardeşim,

Yeni Asya Gazetesi hakkında Üstad ne düşünürdü mesele bu diyorsun.

şimdi sana iki misal vereceğim. Üstad ne düşünürdü cevabını sen kendin ver.

Misal 1 : Son şahitler 1 Kitabı

Gazeteci Celal Başer'in çıkarttığı Demokrat Ağrı Gazetesi hakkında bak Üstad hazretleri ne diyor.

>> Nur'un matbuat kalesi << yani >> Nur'un basın kalesi <<

Bir şahıs tarafından çıkarılan gazeteye Üstad Nur'un basın kalesi diyorsa
Bir Cemaat tarafından Meşveretle, Risale-i Nur muvacehesinde çıkan gazeteye Üstad ne derdi adını siz bulunuz.

Misal 2: Son şahitler 1 Kitabı

Bahtiyarlar kadrosundan ve maneviyat erlerinden Bayram Yüksel Ağabeyin hatıralarından

Zübeyir hakkında bak ne diyor Bayram Ağabey:

- Üstadımız en mahrem işlerinde ve hizmetlerinde Zübeyr ağabeyi istihdam ederdi.

- Çok zaman siyasi mevzularda veyahut hayat-ı içtimaiyyeye dair mes'elelerde ilk defa Üstadımız Zübeyr Ağabeye havale ederdi.

- Bütün içtimai mektuplarında, siyasilerle görüşmelerde de Zübeyr Ağabey, Ceylan ve Sungur Ağabeyi istihdam ederdi.

- Bizim anlayamadığımız mes'elelere o çok ehemmiyetle eğilirdi.
Mesela ıttihat Gazetesi çıktığında Zübeyr Ağabey Galata Köprüsünde gazete satmıştı.
Ankara'ya geldiğinde " niye böyle yapıyorsun ? Sen gazeteci mi oldun, ne lüzum var da gazete ile meşgul oluyorsun. Bunlarla çocuklar meşgul olur, sen çocukmusun ? vs. Haddim olmayarak darılmıştım.
Çok üzüldü.
" Haklısın ama Üstad'ı ve Risale-i Nur'u ne ile tanıtacağız ?
Üstadımız bizlere gazete okutturmuyor mu idi ?
Üstad sağcı neşriyatı takip etmiyor mu idi ?
Gazeteciliğin on seyyiesi olursa, yüz hasenesi olur.
Bu iyi bir meslek değil, gazetecilikte insan kendini harcar, çok zor bir meslek.
Ben bunlara mani olamam. Üstad'ı dünyaya ilan edeceğim, dünyaya tanıtacağım, diye bu tehlikeye atılıyorlar. Bizler aleyhinde olmayalım.
Ben bunları teşvik için gazete sattım. " demişti.

Değerli kardeşim emr,

acizane sana tavsiyem önce Emirdağ Lahikası II. yi akabinde
Son şahitler kitaplarını ( 4 Cilt ) bir okuman.
Sakın yanlış anlama !
" Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır. "

Baki selamlar

şendoğan








[i]
[/i]

23

19.01.2004, 09:03

Allah Razı olsun, şendoğan kardeş;

Maksadımın ne olduğu az çok belli oldu sanırım. Bağcı dövmek değil, üzüm yemek...

Benim şu an için oluşan düşüncem:

Elbetteki abilerimiz islamiyete hizmet noktasında böyle bir işe girişmişlerdir. Ben risalelerle ilk tanıştığımda "kendi kendime bunları millete anlatmak lazım. Kimsenin bu hakikatlerden haberi yok.. duvarlara yazalım, belediyeden anons ettirelim, vs.vs. diye o günkü şevk ile düşüncelere girmiştim"...

Bu gaye ile çıkarıldığı bana da aşikar oldu. Ancak niyetlerde sapma olmasa bile gazete yoluyla hizmette aksamalar oluyor mu? Ona bakmak lazım..

Üstad demiş, (dediğinize göre) "demokratlara destek verin"... Ancak "vurun dediysek öldürün" dememiştir. O zaman iki parti varmış. Biri sol biri sağ... Elbette müslümanlar (sadece nurcular değil) sağ partiyi destekleyecekler.. ANcak o zamanki demokrat parti ile bugünkü uzantısı arasında dağlar kadar fark olduğu da aşikardır... Demiyorum ki siz malum partiyi destekliyorsunuz.. Sadece bir örnek vermek istedim..

Kastamonu Lahikasında yine ( bugünlerde onu takip ettiğim için oradan örnek veriyorum) Abilerden birisi risalelerden birisini alarak kendi çevresinde okunması için hizmet etmiş.. Ancak o havaliye "siyasi olabilecek" dini bir kitap girmiş. Abimiz de ikisinin bir arada intişar etmesinin risale-i nur hakkında siyasi bir çaba mı var sorusunu akıllara getirebileceğinden, tevakkuf etmiş, hizmetini durdurmuş... Üstadımıza da söylediğinden üstadımızca da onaylanmış bu durum.. Kısaca böyle bir olay gerçekleşmiş... Yani bazen hizmeti durdurmakta hizmettir...

Amacımız, risale-i nur vasıtıyla islamiyeti, iman hakikatlerini anlatmak... ıman hakikatlerine ve islamiyet hakikatine leke sürmeyen ve akıllara acaba niyetleri gerçekten islamiyet ve iman mı yoksa siyasi bir düşünceyi bu yolla insanlara anlat mı istiyorlar düşüncesine insanları düşürmeden hizmet... Bu hizmette "taassuba" yer yok.. Hiç bir şeyde olmadığı gibi...

"o zamanki şartlar gazete çıkarmayı gerektirmiş, bu gün ise hal-i alem buna müsait değildir"... "O zaman gazete çıkarmaya müsait değildir, şimdi müsaittir, gazete çıkarılır.... " Meşveret edilir, ona göre davranılır... "

Ben bunu böyle anlıyorum... Eksik ve hatalarımız varsa kardeşlerimizden ikmal etmesini beklerim...


NOT : Yeni Asya'nın ılk sayılara ilişkin bir linki bekliyorum....

24

19.01.2004, 09:24

emr arkadaşım;

son yazınızda bazı yanlış anlamalar var;

birincisi:
Üstadın zamanında iki parti yoktu. dört parti vardı. ıslam demokrasi partisi, Millet partisi, Demokrat parti, Cumhuriyet Halk Partisi. Üstad Demokrat partiye sağcı olduğu için değil demokrat olduğu için destek verdi. Yoksa Millet Partisi daha da sağcı idi. ve Demokratların ileride tam bir hürriyet ortamını sağlayacağını ifade etti.

ikincisi:

Bu günkü demokratların uzantısı olan parti aynen eski demokratların uzantısıdır. hatta daha da ilerdir. bu gün sayıca az olmaları sizi yanıltmasın.

üçüncüsü:

Kastamonu lahikası kadar Emirdağ lahikası da okunmalı.

dördüncüsü:

gazete konusunda ne demeye çalıştığınız yine açık değil.

beşincisi:

eski sayılara ait bir link bulmanız şimdilik mümkün değil. ileride bir arşiv çalışması yapılır ve elktronik ortama taşınırsa size haber veririz.

altıncısı:

size karşı yazdığımız sözlerde asla bir kırıcılık ve art niyet veya şahsınızı küçültücü bir hakaret maksadımız yok. şayet öyle bir anlaşılma var ise özür dileriz. ama bazen hakkı söylerken hakkın hatırı için diğer hatırları da kırabileceğimiz gözden uzak tutulmasın. zira hakkın hatırı alidir hiçbir hatıra feda edilmez...


saygı ve muhabbetle...

25

19.01.2004, 11:51

S.A.

Azizim Ahmetsaid;

Sizi anlıyorum aslında... Karşındaki insanın niyetini bilmeyince bazen uslupların sert olması gerekebiliyor.. Bunu zaman zaman ben de kullanmak durumunda kaldım..Her neyse...

Dört parti var diyorsunuz... Azizim hiç bilmiyorum yüz parti de var deseniz yine bilmiyorum.. Risale-i Nur ile genç bir yaşta tanıştığım için Türkiye'de ne olmuş ne bitmiş hakikaten bilmiyorum... Risale-i Nur'dan öğrendiklerimden başkaca bir bildiğim yoktur desem abartı olmaz sanırım..

Ama maksad, isterse yüz parti olsun, risale-i nur vasıtasıyla dine hizmet değil mi kardeşim... O zamanki şartlarla şimdiki şartları kıyaslamak doğru olmasa gerek... YEniden değerlendirme ve istişare yapılması lazım...

şimdi diyebilir misiniz ki: ımam-ı Rabbani'nin kitapları bu zamanımızdaki bütün iman hakikatlerine ilişkin sorunları çözer... Diyemezsiniz, ancak zamanında en güzel kitapları yazan, islamiyeti en güzel bir şekilde izah eden kitaplar yazmış diyebilirsiniz... Demem o ki şartlar değişiyor, daha bariz örnekler vermek isterdim ancak sofimeşrep kardeşleri düşünerek yazmıyorum.. Heralde ne demek istediğimi anladınız..

Örnekler üzerinde fazlaca durmamak lazım... ızah etmek istediğim, külli dusturların hiç bir zaman gözardı edilmemesidir. (Ediyorsunuz, falan demiyorum, Yeni Asya gazetesini de hiç okumadım.. Cemaatınız hakkında fazlaca da bir şey bilmiyorum, bildiğim tek şey gazeteyi de Risale-i Nur hizmetinde istihdam etmek istedikleri....)

ılk sayılarına ulaşamayacağız galiba... Benim bakmak istediğim, o zamanki ile şimdiki halini kıyas etmek idi... Her neyse..

Başkaca görüşleri de bekliyorum...

26

19.01.2004, 12:36

emr arkadaşım;

"Sizi anlıyorum aslında... Karşındaki insanın niyetini bilmeyince bazen uslupların sert olması gerekebiliyor.. Bunu zaman zaman ben de kullanmak durumunda kaldım.." sözlerinize katılıyorum...

fakat son açıklamanızdaki bir hususa katılmıyorum. o da şartların değiştiği hususu...
özellikle de ımam-ı Rabbani ile ilgili verilen misalde tam bin sene fark var... Risale-i Nurun ortaya koyduğu meselelerde ise şartlar değişmemiş. ne iman, ne şeriat ve hayat ne de siyaset ve içtimaiyyat konusunda...Eğer değişmiş olsa idi yeni bir hizmet metodu ortaya çıkması gerekirdi. hikmet böyle çünkü..
zaten kıyamete kadar Risale-i Nurdan başka bir hizmet de gelmeyecek. Kastamonu Lahikasında bu açıkça yazıyor. yani Üstad ve Risale-i Nur son müceddiddir...

saygı ve muhabbetle...

27

19.01.2004, 14:04

S.A.
Örnekler üzerinde o kadar durulmaması gerektiğini baştan söylemiştim, zaten...

Temsil üzerinde o kadar çok yorum yapılmamalı... şartlar değişiyor, her ne derseniz deyin.. şartlardan kastım "kişiler" değişebiliyor...

şöyle bir örnek vereyim... Peki bu gün Bayram Abi veya diğer abilerin görüşlerinde değişiklik olmadıysa niye böyle bir gruplaşma olmuş... Örneğim için görüş bildirmeyin gerek yok... Bu ve benzeri durumlar ortaya çıkabiliyor... Mutaassıbane davranmamak gerek diye düşünüyorum... Hala daha değişen kişiyi savunursak (abileri kastetmediğimi anlayın) veya hizmet beklersek, olmaz ki?

Risale-i Nur'la hizmet edilmesi gerektiğini bildiğimi, bilmenizi temenni ederdim...

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

28

19.01.2004, 16:45

Emr kardeş,

Meseleyi farklı mecralara doğru götürüyoruz farkındaysanız. Burada meselemiz gruplaşmalar mı, yoksa gazete mevzusu mu? Eğer mesele gazete ise çözülmüştür sanırım. Siz daha Yeni Asya gazetesini bile okumamışsınız ki....

ıhtilallerde inanç ve fikir özgürlüklerini Yeni Asya savunmuştur. Gazete yoluyla cemaati tanımış ve Risale-i Nur'a müdavim olmuş onlarca samimi ve halis şahıs sayabilirim size, başta Mehmet Kutlular olmak üzere...

Yeni Asya Gazetesi'nin 1991 yılına kadar toplumdaki inançlı insanları nokta-i istinadı olduğunu hatırlatarak, gazetemizle Risale-i Nur'u neşrettiğimizi, insanlara hediye olarak dağıttığımızı, günlük her türlü meselelerde Risale-i Nur eksenli tespit, yazı ve haberlerin çıktığını hatırlatırım.

1991 den sonrasında Nesil grubunun (Yavuz Bahadıroğlu ve diğerleri) çeşitli sebeplerden ötürü ayrılmasıyla madden gücünü yitiren Yeni Asya , bu sıralarda da tahripkar medyaya karşı adeta elmas kalemlerle mücadele verdiğini ve bizim de oturup Yeni Asya'yı eleştirmek yerine destek olmamız gerektiğini belirtmek isterim.

Ayrıca Yeni Asya Gazetesi'nin her satırının meşveret edilerek çıkartıldığını da önemle belirtirim..

Bununla birlikte ne yazık ki diğer gruplar bu hassasiyeti göstermemektedir. Meslek ve meşrebimize aykırı olduğu halde bir şeyi de söylemeden geçemeyeceğim; bahsini ettiğiniz farklı gruplardan kardeşlerimiz bize gazetemizde siyasi olaylardan bahsedildiğini öne sürerek gazetemizi almamakta ancak şer odaklarının çıkarmış olduğu farklı gazetelere abone olduklarını zaman zaman gözlerimizle görmekteyiz (Milliyet, Star gibi)

Eğer gruplara deyinecekseniz lütfen farklı bir konu başlığı açarak bu konuyu orada irdeleyelim. Grup tartışmasına girmek için uygun başlığı açmayıp, burada grup tartışmasını devam ettirirseniz konuyu kilitlemek zorunda kalacağım.

Saygılarımla...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

Sendogan

Orta Düzey

  • "Sendogan" bir erkek

Mesajlar: 193

Konum: Ahlen / Almanya

  • Özel mesaj gönder

29

19.01.2004, 16:59

Gazetelerin Deruhte Ettiği ıki Vazife-i Mühimme

1- Dellal-ül mehasin ve'l-meayib

Toplumun iyilik ve güzelliklerini ilan etmenin yanında kusur ve eksiklerini göstermektir.

2- Hatib'ul-Umumi yahut mürebbi'ül-efkar

Amme efkarı adına sözcülük yapmak ve fikir seviyesini yükseltmek istikamet vermektir.

Said Nursi

medicus

Acemi

Mesajlar: 39

Konum: Almanya / Köln

Meslek: doktor

Hobiler: bilgisayar

  • Özel mesaj gönder

30

19.01.2004, 17:09

YeniAsya´nin diger dini gazetelerden farki...............

Selamün aleyküm,

burada sadece yeni Asya gazetesinin diger bütün gazetelerden hatta dini gazetelerden en büyük farki.

Webmaster kardesimizden 10 Kasim 2003 gazetelerin ilk sayfalarini scan olarak isteyebilirsiniz. Orada YeniAsya gazetesinin diger dini gazetelerden farkini bariz olarak göreceksiniz. Bu fark da ancak Mesveret ile elde edilebiliyor.


saglik ve selametle

medicus

31

19.01.2004, 17:22

S.A.

Başka mecralara götürmüyorum, somut deliller göstermek, meseleyi biraz daha açıklamak için örnek vermiştim...

şöyle bir örnek vereyim o zaman:

Yeni Asya'nın web sayfasını şöyle bir gezdim...

Oscar ödülleri törenini, komedyen sunacak

Amerikalı ünlü komedyen Billy Crystal, bu yılki Oscar ödülleri törenini kendisinin sunacağını söyledi. Son olarak 2000 yılındaki törenlerde sunuculuk yapan 55 yaşındaki Crystal, ‘’Geçen yıl sunuculuk yapmayı çok istedim. Savaş oldu, halkın ilgisini çekmek istedim. Geçen yılın sunucusu Steve Martin de mükemmel bir iş çıkardı’’ dedi.

Yapımcı Joe Roth kendisine ulaştığında teklifi kabul ettiğini belirten Crystal, ‘’Sinir bozucu bir şey olmadığını söylemek saçma.

Bir kere ‘evet’ dediğimde, ‘Herkese iyi geceler’ diyene kadar başağrısı çekiyorum’’ diye konuştu.

Crystal, ABC Televizyonu’nda 29 şubat’ta yayınlanacak 76. Akademi Ödülleri törenini 8. kez sunmuş olacak.

/ LOS ANGELES

19.01.2004



Bunun iman hizmetiyle ne alakası var arkadaşlar...

Daha diğer haberlerle ilgili yorum yapmıyorum.. siyasete temas eden haberler gözüme çarptı sanki... Gerek yok, siyasi haber olmadığını kabul ediyorum şimdilik...

"Yeni Asya'yı okumamışsın" diyorsun okumadım, okuyunca ne oldu ki(yukarıdaki örneği düşünürsek)!

Külliyen kötüdür diyemem, hayır-şer hesabını siz kendiniz yapınız... Ben hüküm vermiyorum gazeteniz hakkında... Hüküm vermek için gerekli bilgiyi edinemedim...

Gruplara değinmek gibi bir amacım yok... Neyine değineceksiniz.. O fikir sahipleri burada mı ki değineceğiz... Verdiğim örnekteki amacı saptıyorsunuz... tekraren bir okusanız bence iyi olur...



"Bununla birlikte ne yazık ki diğer gruplar bu hassasiyeti göstermemektedir. Meslek ve meşrebimize aykırı olduğu halde bir şeyi de söylemeden geçemeyeceğim; bahsini ettiğiniz farklı gruplardan kardeşlerimiz bize gazetemizde siyasi olaylardan bahsedildiğini öne sürerek gazetemizi almamakta ancak şer odaklarının çıkarmış olduğu farklı gazetelere abone olduklarını zaman zaman gözlerimizle görmekteyiz (Milliyet, Star gibi) "
o gazetelere abone oluyorlar ve nur cemaatiyiz mi diyorlar... Ama şunu ayırt etmek lazım.. Kişilerin hatasıyla cemaat mesul olmaz... Cemaat halinde bunu savunuyorlarsa yanlış, ama kişi kendi kusuruyla böyle bir şey yapıyorsa bunu burda gündeme getirmemeniz gerekir... Sizin ve benim bir çok kusurumuz vardır, ama cemaatin kabahati var mıdır bunda... şahsi kusurlar sirayet etmemeli cemaat hakkındaki görüşlere....



Konuyu isterseniz kapatın, ben başkaca bir şey demek istemiyorum... Boşuna konuşmuş olacağız gibime geliyor..

Verdiğiniz bilgiler için Allah razı olsun...

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

32

19.01.2004, 22:49

Emr kardeş,

"Bizler muhabbet fedaileriyiz, husumete vaktimiz yok..."

Yeni Asya gazetesini sadece Nurcular okusun diye çıkarmıyoruz , bunu öncelikle hatırlatmak isterim. Ayrıca gazetede bulunan her köşeyi, her satırı herkesin okuması gerekmediğini de belirteyim. Ancak "Kültür-Sanat", "Spor" , "Aile-TV" gibi bölümlerin olması, zaman zaman cemaat içinde eleştiri almıştır. Bu konudaki eleştirinizin benzerleriyle zaten karşılaştık.

şunu bilmeliyiz ki ; sahip olduğumuz bir genç neslimiz var ve yeri geldiğinde sporla, sinemayla , müzikle vesaire diğer meşgalelerle ilgi ve alaka kesb edebiliyorlar ve bu yönler Yeni Asya Gazetesinde de aranıyor. Ve gençlerimizin bu eğilimlerini müsbete kanalize etmek niyetiyle bu tür sayfalar çıkarılıyor.

Yeni Asya Gazetesi belli periyotlarla okuyucu anketleri yapar ve bunun neticesinde gazete şekillenir.

Verdiğiniz örnek hakkında şendoğan ağabeyin verdiği misali tekrar alıyorum buraya;

"Misal 2: Son şahitler 1 Kitabı

Bahtiyarlar kadrosundan ve maneviyat erlerinden Bayram Yüksel Ağabeyin hatıralarından

Zübeyir hakkında bak ne diyor Bayram Ağabey:

- Üstadımız en mahrem işlerinde ve hizmetlerinde Zübeyr ağabeyi istihdam ederdi.

- Çok zaman siyasi mevzularda veyahut hayat-ı içtimaiyyeye dair mes'elelerde ilk defa Üstadımız Zübeyr Ağabeye havale ederdi.

- Bütün içtimai mektuplarında, siyasilerle görüşmelerde de Zübeyr Ağabey, Ceylan ve Sungur Ağabeyi istihdam ederdi.

- Bizim anlayamadığımız mes'elelere o çok ehemmiyetle eğilirdi.
Mesela ıttihat Gazetesi çıktığında Zübeyr Ağabey Galata Köprüsünde gazete satmıştı.
Ankara'ya geldiğinde " niye böyle yapıyorsun ? Sen gazeteci mi oldun, ne lüzum var da gazete ile meşgul oluyorsun. Bunlarla çocuklar meşgul olur, sen çocukmusun ? vs. Haddim olmayarak darılmıştım.
Çok üzüldü.
" Haklısın ama Üstad'ı ve Risale-i Nur'u ne ile tanıtacağız ?
Üstadımız bizlere gazete okutturmuyor mu idi ?
Üstad sağcı neşriyatı takip etmiyor mu idi ?
Gazeteciliğin on seyyiesi olursa, yüz hasenesi olur.
Bu iyi bir meslek değil, gazetecilikte insan kendini harcar, çok zor bir meslek.
Ben bunlara mani olamam. Üstad'ı dünyaya ilan edeceğim, dünyaya tanıtacağım, diye bu tehlikeye atılıyorlar. Bizler aleyhinde olmayalım.
Ben bunları teşvik için gazete sattım. " demişti"

Yani seyyieler olabilir ama neticeye bakınız. Bugün ehl-i dalaletin tek çekindiği medya kuruluşu YENı ASYA'dır. Çünkü tavizsiz bir istikrar çizgisini 34 yıldır korumaktadır.

şahısların seyyielerini cemaatlere mal etmeme konusundaki uyarınız için Allah razı olsun. Bu hususta özür diliyorum.

Boşuna konuşmak olarak algılamayınız lütfen, burada fikir teatisinde bulunuyoruz. Benim konuyu kapatma teklifimdeki niyetim, fikirleri bırakıp şahıslar ve olayları işin içine katmanızdan kaynaklanmıştı. Lütfen fikirlere odaklanalım ve eğer Yeni Asya ile ilgili bir tespitiniz var ise, menfi fikir savunduğuna dair, buyrun paylaşalım...

Buradaki tespitimizi de Yeni Asya'nın meşveret heyetine ileterek fikir alış-verişimizi de değerlendirmiş oluruz.

Allah hepimizden razı olsun...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

33

20.01.2004, 09:07

S.A.

Maksad hayır ise, sonu hayır olsun inşallah...

Azizim şimdi ben orada (şahıslarla ilgili dediğiniz mesajımda) Ahmetsaid arkadaşın "ımam-ı Rabbaniyle ilgili vermiş olduğum örneği eleştirmesi ve alakasız olmuş demesine karşın istemeyerek yakın bir zamandan örnek verdim. Örnekler üzerinde durmayalım dememe karşın sizde örnek üzerinde odaklaştınız..." Her neyse...


Ben gazete ile hizmet edilmesine karşı değilim artık(şu an ki fikrim, iki üç günde oluşan fikrim).. Ancak "gazeteyi ve gazeteciliği iman ve islamiyet hizmetine musahhar edelim".. Yani ben anlayamıyorum.. Azizim üstadımızın bir sözü var. " Hadisat gösterdi ki tevil ile taviz ile..... hizmet-i diniyye tam yapılmaz, nur talebelerinin bir vazifesi azamet-i şer'iye ve ruhsata tabi olmadan hizmet etmelidir" manasında... (tam kelime olarak aklımda kalmamış)

Nur talebeleri azamet-i şer'iye ile vazifedar... Ruhsat ile amel etmemeliler.. Sinema, TV-Müzik vs... Gençlerin bu isteklerinin müsbet yola sevkini diğer dini gazeteler yapsınlar.. Azlara kuvvet vermek lazım..

Yani azizim ne bileyim ben risale-i nur'u böyle anlıyorum... Hz. Ali (r.a.)'nın teşvikkarane medhine mazhar olmuş bir cemaata böylesi davranmak gerektir... üzülüyorum gerçekten...

Madem illa gazete ile hizmet edeceğiz diyorsunuz... "akredite olayı" vardı gazetede... Yani çok mu mühimdir, genel kurmayın bazı gazeteleri toplantılarına almamaları.. Onlar bizim hizmetimize tenezzül edip bakmazken, biz onların oyunlarına ahiretimiz zararına niye takip edeceğiz ve cemaat halinde takip edeceğiz bunu... ızzet-i ıslamiye nerede?

Gazeteniz manşeti şöyle olabilirdi : "BÜYÜK HABER" , Bediuzzaman hazretleri meyve risalesinde 40 kişiden ancak birkaç kişinin imanlı olarak bu zamanda son nefesini verdiğini beyan ediyor..... Evet milyarlar senelik ebedi bir hayatı kaybediyorlar... (bundan daha büyük birhaber olabilir mi) vs. vs. vs.

Konu iyice dağılmaya başladı..

34

20.01.2004, 09:32

emr arkadaş;

galiba haklısınız, bu konu iyice dağıldı. zaten bizim, şendoğan ve risale okuyorum kardeşlerin sözleri size hiç uğramamış gözüküyor. o nedenle gelin siz zihninizi biz de çenemizi hiç yormayalım.
şayet başka bir konuda müzakere arzunuz var ise yeni bir konu açarsınız konuşuruz.

saygı ile

35

20.01.2004, 10:41

S.A.

Herkese laf yetiştirmek durumunda kalıyorum... Ben başkasına hitaben yazdığım meseleyi o daha iyi anlayacağı için onun yorum yapmasını isterim.. Nasıl ki size "ımam-ı Rabbaniden örnek verdim, alakasız dediniz, ben de güncel bir meseleden örnek verdim. Diğer kardeşler itiraz etti. Bu meselede de "risale okuyorum" nickli arkadaşın yorum yapmasını isterim... Meseleye ortasından girip yorum yapılıyor böylece meseleler gittikce karışıyor... "Risale Okuyorum" kardeşin, yorumunu bekliyorum...

Ahmetsaid;

Niye anlamıyorsunuz ki, denilen doğru ancak yapılan işe bakılınca eksiklikler ve hatalar olduğunu söylüyorum...

36

20.01.2004, 11:34

emr arkadaş;

lütfen biraz dikkatli olalım. tavrınız uslubunuz yanlış anlaşılıyor.
kişilerin yanlış anlamasına vesile olmak en azından bir kul hakkıdır.
lütfen dikkat


saygı ile..

37

20.01.2004, 11:50

Ahmetsaid tarafından daha önceden yazılan mesaj daha farklı idi aşağıdaki cevap ona karşı yazılmıştır... Çok ağır ithamlar vardı.... Belli ki bir an nefsine uymuş... Ama yine de aşağıdaki mesajımın sonunda istediğim gibi konu kapatılsın allah rızası...


Ahmetsaid;

Fitnecilikle suçluyorsunuz ha!

Ne diyim! Risale-i Nur'u daha fazla okuyun... niyetimin böyle bir şey olmadığını insaflı kardeşler anlamışlardır... Hakkı aramak, doğruyu bulmak için çaba göstermek ne zamandan beri fitne oluyor...

Münazarat'ı, Muhakemat'ı okumanızı tavsiye ederim.. Taassub nedir, Fitne nedir iyice bir okuyun... Bu tavsiyemi de menfi cenaha çekerseniz eğer sizin risal-i nur okuduğunuzda şüphe edeceğim... Size güzel bir şey tavsiye ediyorum... Sizi davanızın bir vekiline sevk ediyorum...

Lehülmülk: 20. Mektub, Mülk umumen onundur, o istediği gibi mülkünde tasarruf eder... Gam, keder etme.... diyorum kendime...

Konuyu ALLAH RIZASI ıÇıN KAPATIN....

Hayır-şer kıstasında şerrinin fazla olabileceği bir yöne yöneldi durum....

Risale Okuyorum

Üyeliği İptal Edildi

  • "Risale Okuyorum" bir erkek
  • "Risale Okuyorum" adlı kullanıcı yasaklandı

Mesajlar: 663

Konum: Ankara

Meslek: Öğrenci

Hobiler: İnternet, Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

38

20.01.2004, 11:55

Bazı şeylere deyindikten sonra bu mesele hakkında artık yorum yapmayacağımı belirtmek istiyorum;

Anlamaya çalışıyorsanız eğer;

- Son şahitler Bediüzzaman'ı Anlatıyor isimli 4 ciltlik eseri,

- ıslam Yaşar tarafın kaleme alınmış Beiüzzaman Beşlemesini, SERENCAM ve MENHUS RUH isimli eserleri,

- Tarih ve Düşünce Dergisinin 2001 Ocak sayısını,

- Emirdağ Lahikalarını,

- Münazarat, Sunuhat, Hutbe- i şamiye, Beyanat ve Tenvirler ve Hizmet Rehberini

LÜTFEN iyice tahkik ederek okuyunuz...

Sonra Yeni Asya gazetesi Temsilciliklerinden herhangi birine giderek meseleyi meşveret ediniz.

Daha sonra aklınızda soru kalırsa biz yine burada olacağız....

Hakkınızı helal edin, maksadımız münakaşa değil yardımcı olmaktı.

Benden yana bir hak varsa helal olsun...

Saygı,selam ve dualarımla...
"şimdi oku, kabirde okuyamazsın!" (Zübeyir Gündüzalp)

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir