1. ınsan sonsuz acz ve fakriyle beraber Cenab-ı Hakka imanıyla kudret ve zenginliğine ve izzetine nail olmuştur. ışte bu nail oluşundan dolayı, insan, hayvaniyetten yükselerek yeryüzünün halifesi olmuştur.
Lügat:
gayr-ı mütenahi : Sonsuz
gına : zenginlik
terakki : yükselme
halife-i zemîn : yer yüzünün halifesi
mazhar : sahip olmak, nail olmak
2. Cenab-ı Hak, her şeyi kaplayan gücü ve büyüklüğü ile, insanın duasını işitir, ihtiyaçlarını görür. gökyüzü ve yeryüzünün ihtiyaçları, o insanı da düşünmeye ve ihyiyaçlarını karşılamaya mâni değildir.
burada bir soru akla gelebilir.
Allahın Zatının birliği ile, bu kadar külli ef'ali, tek başına, ortaksız, yardımcısız nasıl yapıyor? bu sorunun risale-i nurdaki, orjinal soru metni şöyledir.
"Ehadiyet-i Zât-ı ılâhiye ile külliyet-i ef’âli ve vahdet-i şahsiyesiyle muînsiz umumiyet-i Rubûbiyeti ve Ferdâniyeti ile şeriksiz şümûl-ü tasarrufâtı ve mekândan münezzehiyetiyle her yerde hâzır bulunması ve nihayetsiz ulviyetiyle her şeye yakın olması ve birliği ile her işi bizzat elinde tutması, hakâik-ı Kur’âniyedendir. Kur’ân ise, hakîmdir. Hakîm ise, akıl kabul etmeyen şeyleri akla tahmîl etmez. Akıl ise, zâhirî bir münâfâtı görüyor. Aklı teslime sevk edecek bir izah isterim."
Sözler | On Altıncı Söz | Sayfa : 177