Giriş yapmadınız.

1

03.09.2005, 04:32

Gıybet ve evde tessettür

Ali FERşADOğLU

Gıybet ve evde tessettür




Bediüzzaman’ın direkt olarak yaptığı içtihadlardan Risale-i Nur’da yer alanlarından bazılarını sunmaya devam ediyoruz.


* ıman meselerinin münakaşa sûretinde bahsi caiz değildir.1 Mizansız mücadele sûretinde cemaat içinde bahsetmek caiz değildir. Mizansız mücadele olduğundan, tiryak iken zehir olur. Diyenlere, dinleyenlere zarardır. Belki böyle mesâil-i imaniyenin îtidal-i demle (soğukkanlılıkla), insafla, bir müdavele-i efkâr (fikir alışverişi) sûretinde bahsi caizdir.2

* “Sebeb-i münakaşa, eğer hadîs ise, hadîsin merâtibini ve vahy-i zımnînin derecâtını ve tekellümât-ı Nebeviyenin aksâmını bilmek lâzım. Avam içinde müşkülât-ı hadisiyeyi münakaşa etmek, izhar-ı fazl sûretinde, avukat gibi kendi sözünü doğru göstermek ve enaniyetini hakka ve insafa tercih etmek sûretinde deliller aramak caiz değildir.”3

* “Ayetin ifadesiyle ve kelimelerin ayrı ayrı delâletiyle, zem ve gıybet, aklen ve kalben ve insaniyeten ve vicdanen ve fıtraten ve milliyeten mezmumdur (kötülenmiştir). Gıybet, mahsus birkaç maddede caiz olabilir:

“Birisi: şekvâ sûretinde bir vazifedar adama der, tâ yardım edip o münkeri, o kabahati ondan izale etsin ve hakkını ondan alsın.

“Birisi de: Bir adam onunla teşrik-i mesai etmek ister, seninle meşveret eder. Sen de, sırf maslahat için, garazsız olarak, meşveretin hakkını edâ etmek için desen: ‘Onunla teşrik-i mesai etme. Çünkü zarar göreceksin.’

“Birisi de: Maksadı tahkir ve teşhir değil, belki maksadı tarif ve tanıttırmak için dese: ‘O topal ve serseri adam filân yere gitti.’”4

* “ınsan, hemşire (kızkardeş) gibi mahremlerine karşı fıtraten şehvânî his taşıyamıyor. Çünkü mahremlerin simaları, karâbet ve mahremiyet cihetindeki şefkat ve muhabbet-i meşruayı ihsas ettiği cihetle, nefsî, şehvânî temâyülâtı kırar. Fakat bacaklar gibi şer’an mahremlere de göstermesi caiz olmayan yerlerini açık saçık bırakmak, süflî nefislere göre, gayet çirkin bir hissin uyanmasına sebebiyet verebilir. Çünkü mahremin siması mahremiyetten haber verir ve nâmahreme benzemez. Fakat meselâ açık bacak, mahremin gayrıyla müsavidir. Mahremiyeti haber verecek bir alâmet-i farikası olmadığından, hayvânî bir nazar-ı hevesi, bir kısım süflî mahremlerde uyandırmak mümkündür. Böyle nazar ise, tüyleri ürpertecek bir sukut-u insaniyettir!”5

* “Allah nâmına işlemeli, başlamalı. Ve Allah hesâbiyle vermeli ve almalı. Ve izni ve kanunu dairesinde hareket etmeli, sükûnet bulmalı. Kusur etse istiğfar etmeli: ‘Yâ Rab, kusurumuzu affet. Bizi Kendine kul kabul et. Emânetini kabzetmek zamanına kadar bizi emânette emîn kıl. Amin!’ demeli ve Ona yalvarmalı.”6

Dipnotlar: c1-Mektubat, s. 46; 2-Age, s. 49; 3-Age, 335; 4-Age, s. 267; 5-Lem’alar, s.199; 6-Sözler, s. 33

03.09.2005

E-Posta: afersadoglu@ttnet.net.tr

Kaynak
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

2

03.09.2005, 18:50

Allah razı olsun

3

25.06.2006, 23:16

âmin ecmain.
Hayat, kurgudan daha acayiptir.

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir