Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.
Alıntı sahibi ""simple1""
Bismillah!
Bediüzzaman Hazretleri diyor ki:
«Malûm olsun ki, bana deniliyor; insanlar diyorlarmış ki; "Onun eserlerinin çok yerlerini anlayamıyoruz. Böyle kalırsa bu eserlerin zayi' olmasından korkulur. "
Ben de derim: "Cenab-ı Hakk'ın izniyle inşâallah zayi' olmayacaklardır. Ve bir zaman gelecek, ekser dindar mütefekkirler, onları anlayacaklardır. Çünki bu risaledeki ekser mes'eleleri; nefsimde tecrübe ettiğim, Furkan-ı Hakîm'in bana i'ta etmiş olduğu ilâçlardır. Fakat mümkündür ki, sair insanlar, benim bitamamihâ anladığım gibi anlamasınlar. Zira benim nefsim sû'-i ihtiyarıyla baştan ayağa dek, çeşitli yaralarla mülemma' olmuştur. Öyle ise hayat-ı kalbiyesi selim olan kimseler; heva-i nefis yılanının ısırmasından hastalanan kimse gibi, tiryakın derece-i tesirini anlayamaz.
Hem de ben sünuhat-ı kalbiyemde izahat için tahririnden gelen aczden ve tağyirinden gelen havftan dolayı tasarruf edemiyorum. Ancak kalbime doğduğu gibi yazıyorum.» (Mesnevî-i Nuriye Tercümesi/A. Badıllı sh:234)
«O ulûm-u imaniye ve o edviye-i ruhaniye, ihtiyacını hissedenlere ve ciddî ihlas ile istimal edenlere yeter, kâfi gelir. (Mektubat sh:35
«Risale-i Nur, sair ilimler ve kitablar gibi okunmamalı. Çünki ondaki iman-ı tahkikî ilimleri, başka ilimlere ve maariflere benzemez. Akıldan başka çok letaif-i insaniyenin kut ve nurlarıdır. (Emirdağ lahikası-1 sh:64)
«Fehmettiğimiz miktarına memnun olup tekrar mütalaa ile izdiyadına çalışmalıyız.» (Sözler sh: 93)
«Yazılan parçaları dikkatle ve tekrarla okuyunuz.» (şualar sh:321)
«Gazete gibi okumayınız. » (Mektubat sh:42)
«Bir mevhibe-i ılahiyye olan o esrar, halis bir niyet ile ve dünyadan ve huzuzat-ı nefsaniyeden tecerrüd etmek vesilesiyle gelebilir.» (Mektubat sh:70)
«Başlardaki başların çoğu sarhoş;okumaz. Okusada anlamaz. (Lem’alar sh:105) Risale-i Nur, siyasetle alakası olmadığından; siyasî bir kafa çabuk takdir edemiyor.» (Emirdağ Lahikası –1- sh:223)
«Bu ehemmiyetli risalenin, herkes herbir mes'elesini anlamaz. Fakat hissesiz de kalmaz. Büyük bir bahçeye giren bir kimsenin, o bahçenin bütün meyvelerine elleri yetişmez. Fakat, eline girdiği miktar yeter. O bahçe yalnız onun için değil, belki elleri uzun olanların hisseleri de var.» (şualar sh:9
marksist bir arkadaşım nurcu olmayan,düşmanda olmayan tarafsız bir kaynakdan said nursinin nasıl bir adam olduğunu araştırmak istiyorum dedi....Alıntı sahibi ""y-okutan""
Risaleleri anlamakta özellikle okumaya yeni başlayanlar zorlanmakta üstesinden gelemeyeceklerini düşünerek okumayı burakmaktadırlar. bunların sayısı oldukça fazla. Risalelerin daha iyi anlaşılması için sadeleştirilmesinde bir sakınca var mı?
Alıntı
"Ey şu risaleyi insaf ile mütâlâa eden kardeş! Deme, niçin bu "Onuncu Söz"ü birden tamamıyla anlayamıyorum ve tamam anlamadığın için sıkılma!.. Çünki: ıbn-i Sîna gibi bir dâhî-yi hikmet,
اَلْحَشْرُ لَيْسَ عَلَى مَقَايِيسَ عَقْلِيَّة¡ 3; demiş. "ıman ederiz, fakat akıl bu yolda gidemez" diye hükmetmiştir. Hem bütün Ülemâ-i ıslâm: "Haşir, bir mes'ele-i nakliyedir, delili nakildir. Akıl ile ona gidilmez." diye müttefikan hükmettikleri halde, elbette o kadar derin ve mânen pek yüksek bir yol; birdenbire bir cadde-i umumiye-i akliye hükmüne geçemez. Kur'an-ı Hakîm'in feyziyle ve Hâlık-ı Rahîm'in rahmetiyle, şu taklidi kırılmış ve teslimi bozulmuş asırda, o derin ve yüksek yolu şu derece ihsan ettiğinden bin şükür etmeliyiz.
Çünki: ımanımızın kurtulmasına kâfi gelir. Fehmettiğimiz miktarına memnun olup tekrar mütalâa ile izdiyâdına çalışmalıyız.Haşre akıl ile gidilmemesinin bir sırrı şudur ki: Haşr-i Âzam, ısm-i A'zamın tecellisiyle olduğundan, Cenâb-ı Hakk'ın ısm-i A'zamının ve her ismin âzamî mertebesindeki tecellisiyle zâhir olan ef'âl-i âzîmeyi görmek ve göstermekle, Haşr-i âzam bahar gibi kolay isbat ve kat'î ız'ân ve tahkikî îman edilir. şu Onuncu Söz'de feyz-i Kur'an ile öyle görülüyor ve gösteriliyor. Yoksa akıl, dar ve küçük düsturlarıyla kendi başına kalsa âciz kalır, taklide mecbur olur.."
Alıntı