Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

501

10.03.2007, 21:25

Risale-i Nur Türkçe kaidelerine tam riayet etmiştir. Hatta ben bir zaman Kur'an'ın bir harfi değişse mana değişir, dikkat lazım" sözünü içerlerdim. Risale-i Nur'un Türkçe kaidelerini kullanma yeteneğini görünce anladım

Bir iki örnek vereyim.

Bilmiyorum ile bilemiyorum kelimeleri mana olarak birbirine çok uzaktır. Bilmiyorum cehaletten gelebilir.Kesinlik ifade eder. Bilemiyorum, ise cehaletten gelemez. ılgisizlikten, kaynaksızlıktan veya başka zorlayıcı sebeplerden meydana gelir.Cümleyi hem olumsuz hem olumlu mana içerebilecek bir duruma sokar.

Mesela ,ihtiyarlamak ile ihtiyarlanmak.

Birincisinde kendi kendine ihtiyarlamaktır ki şirk ihsas eder. Ancak ikincisi "beni biri ihtiyaralattı" demektir. şirki keser.


Mesela beklenen ve beklenilen
ılkinde sınırlı kişilerden ve zamandan bahis vardır.
Oysa ikincisi çok geniş bir zaman içerir. Beklenilen dendiği zaman mişli ,dili geçmiş zamanı dahi içerir. Ayrıca şimdiki zamanı ifade eden "beklenen" kelimesindeki bekleyenleri dahi içerir.

Bu örnekler uzar gider

Mesela Bakara Suresi 193 te "yalnızca Allah'a kulluk edilinceye kadar onlarla savaşın" ,denmiş "yalnızca Allah'a kulluk edinceye kadar onlarla savaşın" denmemiş mana çok farklı.

Bu ayırımları yapmayan ve yapamayan pek çok kişi dalalete sürüklenmiş.Ufacık harf hataları ile manaya çok bozuk ve yanlış anlamlar katmışlar.

Mehdi meselesine dönersek.

Dikkat ederseniz Üstadın Mehdi olmadığını Risale-i Nur'a dayandırarak ıspata çalışanlar hep bu harf hatalarına ve dil kaidesine takılmışlar ve ıspat olarak kullandıkları kelimeleri manasının aksine yorumlayarak hataya düşmüşlerdir.Ufacık dil kaidelerini bilmediklerinden kavramlarda boğulmuşlardır.

Tek bir tanesi Üstadın Seyyidliği ile ilgili olarak "bilemiyorum" ifadesini "bilmiyorum" okuyarak "değilim" anlamalarıdır.
Yada Üstad'ın mehdiliği kabul etmemesini red etmek olarak algılamalarıdır.
Oysa Üstad yine kaynak olarak gösterdikleri Risale-i Nur'da Red etme ile kabul etmeme arasındaki farkı çok net izah etmiş ve Mehdiliğini kabul etmemesi meselesinin Red etmek demek olmadığının da delili olmuştur.

Ben ukalalığımı kısa kesip böyle bir tespiti mi yazmak istiyorum

Aşağıda!
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

502

10.03.2007, 22:00

Üzgünüm Risaleara.com sitesinde Barla Lahikası sayfa 101'in Haşiyesine ulaşamadım.

Barla Lâhikası Yedinci Risale Olan Yedinci Mesele Beşinci Sebep: Çok zaman evvel bir ehl-i velâyetten işittim ki: O zat, eski velîlerin gaybî işaretlerinden istihraç etmiş ve kanaati gelmiş ki, "şark tarafından bir nur zuhur edecek, bid'alar zulümâtını dağıtacak." Ben böyle bir nurun zuhuruna çok [b]intizar ettim ve ediyorum. Fakat çiçekler baharda gelir. Öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lâzım gelir. Ve anladık ki, bu hizmetimizle o nuranî zatlara zemin ihzar ediyoruz.
[/b]


Kırmızı ile yazılan intizar kelimesinin manası bekleyen ve ümitle gözleyen ,demektir.

Mana olarak burada intizar eden ve ediyor olan kişinin bilgi eksiliğine sahip olduğu ortaya çıkar. Yani, biliyor vaad edilmiş Mehdi gelecek, ama kim olduğunu bilemiyor, kendisi mi, bir başkası mı?Bilmiyor değil bilemiyor. Mana olarak kendisi Mehdi olmadığını ilan etmiyor. Ayrıca mana olarak sadece kendisi için geçmiş zamanı ve şimdiki zamanı ihtiva ediyor. Gelecekle ilgili bir atıf da yoktur.
Buradaki ifadeden "ben Mehdi değilim, zira Mehdi olsam intizar etmezdim" manası çıkarılamaz.

Oysa Barla Lahikasının bir haşiyesinde "asırlardır beklenilen ve muntazır kalınan zat Risale-i Nur imiş" ,deniyor.

Burda ki " beklenilen" kelimesinde geniş zaman mevcuttur. Sadece o asır insanı değil geçmiş asırlarda yaşamış olan kişileride kapsıyor.
Asıl ilginç olan "muntazır kalınan" ifadesi.
Muntazır kalınan sözü geniş zamanı ihtiva etmediği gibi ilk bakışta bir atıf göze çarpıyor. Yukarda yazılan "Beşinci Meselede "intizar eden" Zat'a atıfta bulunuluyor. O "intizar eden" zatın artık intizar etmesine gerek kalmadığını ve beklemediğine kuvvetle işaret ediyor.

Faraza ben bu tespitimde yanılsam bile yani "asırlardır beklenilen ve muntazır kalınan zat" cümlesindeki muntazır ifadesi Üstad'a işaret etmese bile geniş zaman olmasından ve eskide Üstad dahi intizar ettiğinden o muntazır ifadesinde kaste edilen tüm kişi ve kişileri kapsar.

Ancak benim anladığım tam Üstadın intizarına gönderme yapılyor olduğudur.

Doğrusunu Allah bilir.

Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

503

14.03.2007, 13:54

Fakat, biz Risale-i Nur şakirtleri ise; vazifemiz hizmettir, vazife-i ılahiyeye karışmamak ve hizmetimizi onun vazifesine bina etmekle bir nevî tecrübe yapmamakla beraber, kemmiyete değil, keyfiyete bakmak; hem çoktan beri sukût-u ahlaka ve hayat-ı dünyeviyeyi her cihetle hayat-ı uhreviyeye tercih ettirmeye sevk eden dehşetli esbab altında Risale-i Nur'un şimdiye kadar fütuhatı ve zındıkanın ve dalaletin savletlerini kırması ve yüz binler bîçarelerin îmanlarını kurtarması; ve biri, yüze ve bine mukabil, yüzer ve binder hakîki mü'min talebeleri yetiştirmesi, Muhbir-i Sadıkın ihbarını aynen tasdik etmiş ve vukuat ile ispat etmiş ve ediyor. Ve inşaallah, hiçbir kuvvet Anadolu sînesinden onu çıkaramaz. Ta ahirzamanda, hayatın geniş dairesinin asıl sahipleri yani Mehdî ve şakirtleri Cenab-ı Hakkın izniyle gelir, o daireyi genişlettirir ve o tohumlar sünbüllenir; bizler de kabrimizde seyredip Allah'a şükrederiz. http://www.risaleara.com/oku.asp?id=4340&a=ahirzamanda
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

504

14.03.2007, 14:33

ımam-ı Rabbânî gibi bazı kudsî muhakkikler demişler ki: Âhirzamanda ilm-i kelâmı, yani ehl-i hak mezhebi olan mesâil-i imaniye-i kelâmiyeyi, birisi öyle bir surette beyan edecek ki, umum ehl-i keşif ve tarikatın fevkinde, o nurların neşrine sebebiyet verecektir. Hattâ ımam-ı Rabbânî kendisini o şahıs gibi görmüştür.
Senin şu âciz ve fakir ve hiç ender hiç olan kardeşin, bin derece haddimin fevkinde olarak, kendimi o gelecek adam olduğumu iddia edemem, hiçbir cihette liyakatim yoktur. Fakat o ileride gelecek acip şahsın bir hizmetkârı ve ona yer hazır edecek bir dümdârı ve o büyük kumandanın pîşdâr bir neferi olduğumu zannediyorum. Ve ondadır ki, sen de yazılan şeylerden o acip kokusunu aldın.
http://www.risaleara.com/oku.asp?id=3183&a=ahirzamanda
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

505

14.03.2007, 14:46

ıLERıDE GELECEK AÇıP şAHIS,
BÜYÜK KUMANDAN KıMDıR Kı ÜSTAD ONDAN BAHSEDıYOR...
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

506

14.03.2007, 15:28

Verdiğin linkte şu var.

Yazdığınız umum Sözler, o nurlu ve hakikî ilm-i kelâmın dersleridir. ımam-ı Rabbânî gibi bazı kudsî muhakkikler demişler ki: Âhirzamanda ilm-i kelâmı, yani ehl-i hak mezhebi olan mesâil-i imaniye-i kelâmiyeyi, birisi öyle bir surette beyan edecek ki, umum ehl-i keşif ve tarikatın fevkinde, o nurların neşrine sebebiyet verecektir. Hattâ ımam-ı Rabbânî kendisini o şahıs gibi görmüştür.

Kim mesail-i imaniye-i kelamiyeyi harika bir tarzda beyan etmişse bahsi geçen zat odur.
Kim Risalelerden daha muhteşem bir tarzda Allah'ın varlığını ve birliğini ıspat ederse, kim Haşri Risaleden daha iyi anlatırsa. Kim üç beş sayfada harika bir tarzada anlatılan Kader bahsini bir- iki sayfada ve daha harika bir tarzda anlatırsa, Kim nübüvveti ,kim melekleri, kim ruhu,eneyi, kim Kur'an'ın ic'azını daha iyi bir tarzda beyan ederse, kim ibadeti daha iyi tarif ederse, kim haramlardan daha çok nefret ettirirse, kim Sünnet-i Seniyyeyi daha iyi izah ederse, kim adaleti ve içtimai hayatı ve hatta siyasi prensipleri daha iyi anlatabilirse Mehd-i Azam odur. Yada onu icra eden talim eden ve talim ettiren onun şahs-ı manevisi Mehdidir.

Bence bu meselelede bilmemek ve bilememek mesellesini iyi idrak etmek lazım.
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

507

14.03.2007, 15:32

anlattığın mana yok kardeşim..

açık olarak söyliyor ...

Fakat o ileride gelecek acip şahsın bir hizmetkârı ve ona yer hazır edecek bir dümdârı ve o büyük kumandanın pîşdâr bir neferi olduğumu zannediyorum


açık değil mi..

niçin başka mana veriyorsunuz?
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

508

14.03.2007, 15:52

O acip şahıs Mehdinin şahs-ı Manevisidir.
Tek bir şahıs değildir.
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

509

14.03.2007, 16:05

Alıntı sahibi ""Ceka""

O acip şahıs Mehdinin şahs-ı Manevisidir.
Tek bir şahıs değildir.


"Her sey apacik bir kitapda yazilmistir"

"Elbette akil sahipleri icin bunda düsünen bir topluluk icin ibretler var"

Yani hersey o kadar acik ki - ya tasdik - ya tasdik edilmesi elzemdir :!:
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

510

14.03.2007, 21:56

On Birinci şua
Bu Onuncu Meseleye bir hâtime olarak ıki haşiye:
Birincisi:
Bundan on iki sene evvel* işittim ki, en dehşetli ve muannid bir zındık, Kur'ân'a karşı suikastını, tercümesiyle yapmaya başlamış ve demiş ki: "Kur'ân tercüme edilsin, tâ ne mal olduğu bilinsin." Yani, lüzumsuz tekraratı herkes görsün ve tercümesi onun yerinde okunsun diye dehşetli bir plân çevirmiş.
Fakat Risale-i Nur'un cerh edilmez hüccetleri kat'î ispat etmiş ki, Kur'ân'ın hakikî tercümesi kabil değil, ve lisan-ı nahvî olan lisan-ı Arabî yerinde Kur'ân'ın meziyetlerini ve nüktelerini başka lisan muhafaza edemez ve herbir harfi, on adetten bine kadar sevap veren kelimât-ı Kur'âniyenin mucizâne ve cemiyetli tabirlerinin yerini, beşerin âdi ve cüz'î tercümeleri tutamaz, onun yerinde camilerde okunmaz diye, Risale-i Nur her tarafta intişarıyla o dehşetli plânı akîm bıraktı. Fakat o zındıktan ders alan münafıklar, yine şeytan hesabına Kur'ân güneşini üflemekle söndürmeye ahmak çocuklar gibi ahmakane ve divanecesine çalışmaları sebebiyle, bana gayet sıkı ve sıkıcı ve sıkıntılı bir hâlette bu Onuncu Mesele yazdırıldı tahmin ediyorum. Başkalarıyla görüşemediğim için hakikat-ı hali bilmiyorum.

« Sonra Kur’anın tercüme edilmesini emrettim. Bu da ilk defa olarak Türkçe’ye tercüme ediliyor… »
30.11.1929, Vossische Zeitung Muhabirine Demeç.
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

511

14.03.2007, 22:14

ya ben mi yanlış anlıyorum yoksa yunusum sen ustad müceddid-i ahir zaman değil mi diyorsun

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

512

14.03.2007, 22:17

Alıntı sahibi ""Hulusi5""

ıLERıDE GELECEK AÇıP şAHIS,
BÜYÜK KUMANDAN KıMDıR Kı ÜSTAD ONDAN BAHSEDıYOR...


Risale-i Nurun sahsi manevisi
Kur’an’a hücum edilecek; î’câzı, onun çelik bir zırhı olacak.Ve şu î’câzın bir nevini şu zamanda

izhârına, haddimin fevkinde olarak, benim gibi bir adam namzet olacak.Ve namzet olduğumu anladım.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

513

14.03.2007, 22:37

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan""

Alıntı sahibi ""Hulusi5""

ıLERıDE GELECEK AÇıP şAHIS,
BÜYÜK KUMANDAN KıMDıR Kı ÜSTAD ONDAN BAHSEDıYOR...


Risale-i Nurun sahsi manevisi


risale-i nurun sahsi manevi,si zaten üstad zamanında olusmustur. mehdi insandır sadece sahsı manevi demek hatalı olur. üstad zaten sahsı manevinin basını cekmez mi?

514

15.03.2007, 09:18

üstad şahıs demişse şahısdır,kumandan demişse kumandandır.

şahsi manevi demediğine göre şahısdır.tek bir kişidir.

zaten üstad nerde şahsi manevi demişse ,onu şahıs olarak tercüme edemeyiz..

risaledeki yukarda alıntıladığım iki alıntı kafamı karıştırıyor,hemde soruyorlar..

AÇIKTIR DıYORLAR MANASI,NıYE TEVıL EDıYORSUNUZ DıYORLAR..
Bugün ne kadar risalei nur okudum acaba?

Okumamışsam karlımıyım acaba?

515

15.03.2007, 09:58

O zaman şöyle desek olur mu?

O acib şahıs Risale-i Nur'dur
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

516

15.03.2007, 13:14

Alıntı sahibi ""Ceka""

O zaman şöyle desek olur mu?

O acib şahıs Risale-i Nur'dur


hayır efendim . bu lafzı genelde haddi, aşıp üstadın makamnını sasırıpta hasa mesih demeye kalkan bazı saf diller kullanıyor. mehdi üstaddır. risale-inurda mahdinin kılıcıdır. mehdi de deccal da dünyadan cekilmiş ama manevi savasları hala kumanda etmekteler. cünkü ikiside sahsı manevileriyle çarpışmaktadır.

hadisler sahıs demiyor mu? ustad risale-i nur derken tevazu ediyor ama yanlışda değil çünkü sahsı maneviyle üstad bir bütündür. üstad risale-inurun gayriisi değildir!

517

15.03.2007, 18:14



sifa320´nin dikkatine:

Alperdini, Ceka ve diğer üyelerin size yönelttiği sualleri gözardı ederek cevap vermeden ekleyeceğiniz her alıntı silinecektir ve silinmiştir! Eğer burada Harun Yahya´nın fikirlerini savunuyorsanız (ki buna fikir ve düşünce özgürlüğü çerçevesinde forumda müsade ediliyor) o zaman suallere de cevap vermeniz gerekiyor!
"We are the Warriors of Love, We Have no Time For Enmity"

518

16.03.2007, 11:58

Alıntı sahibi ""hy120""


hayır efendim . bu lafzı genelde haddi, aşıp üstadın makamnını sasırıpta hasa mesih demeye kalkan bazı saf diller kullanıyor. mehdi üstaddır. risale-inurda mahdinin kılıcıdır. mehdi de deccal da dünyadan cekilmiş ama manevi savasları hala kumanda etmekteler. cünkü ikiside sahsı manevileriyle çarpışmaktadır.

hadisler sahıs demiyor mu? ustad risale-i nur derken tevazu ediyor ama yanlışda değil çünkü sahsı maneviyle üstad bir bütündür. üstad risale-inurun gayriisi değildir!


Değerli kardeşim, konuyu dallandırmak doğru değil.
Yanlız şunu söyliyebilirim. Ekser Peygamber-i zişan Ümmet olmak dua etmiş. Rabbim o mübarek zatların duasını asla red etmez. Ancak, cesedle Ümmet yapmasada manevi bir şekildi Ümmete dahil olacaklardır.

Bakın Hadislerde apaçık anlaşılır ki Mehdi ile Mesih aynı anda çıkar. Hatta deccal, süfyan vesaire gibi adamlar dahi aynı anda çıkar. Mehdi bulunmuşsa Mesih ordadır.

Bu dehşetli adamlar Hz. Ademden bu yana insanlığın şeytanın ilkası ile ürettiği bütün fitne ve fesatları bu asırda toplayıp kusmuş. Var gücü ile Semavi dinlere darbe vuruyorlar.
şimdi Rabbimizin başta Adaleti ve Merhameti olmak üzere kudret ve hikmeti dahi Hz.Ademden bu yana en dehşetli olan ve hatta kıyameti netice verecek o dehşetli şahıslara mukabele etmesi için her asırdan aldıkları dehşetli fitnelere mukabil onlara ilaç olan pan zehir olan reçeteleri de yardımları da bu asrın imdadına gönderecektir.

Bu yardımların en şöhretlisi Mesihtir. Ashab-ı Kehf Hz. Davud'un kılıncı gibi. Ancak, Rabbim Peygamberlerin duasını makbul buyurmuş olduğundan bedenlerini değil o fitnelere mukabele ettikleri manevi silahlarını bu asra göndermesi hikmetine münafi değil. Hatta Adaleti ve Merhameti bunu iktiza ediyor.

ımam-ı Rabbani Mektubatında buna işaret ediyor. Mehdinin Nur'unun bütün asırlarda çıktığını söylüyor.
Mesela ,diyor "Hz. ıbrahim ateşe atıldığı zaman dahi ordaydı" ve hakeza

Risale-i Nur küliyetını dikkatle mütalaa etmiş kişi bilirki Risale-i Nur Kur'an'ın kalası Zülkarneydir,Deccalin sihirlerini yutan Asa-ı Musadır,ınsanlığı sahil-i selamete götüren Sefine-i Nuh'tur, Hut-u Yunus'tur.. Hz.Eyübün sabrıdır. Kafire medet vermeyen Hz. Davud'un Elmas kılıncıdır. Hz.ıbrahimin serin ve selametli ateşidir. Belki Hud(a.s)'ın Sarsar'ıdır. Ashab-ı Kehf'in mahiyetini bilemediğimiz yardımıdır. Hz. Mesih'in eskide ceseden ölmüş şimdi manen ölmüş insanları dirilten gücüdür.
Hatta her asırda gelen Müceddidlerin, kutupların, müçtehidlerin yardımı ondadır. Hz. Alinin Zülfikarıdır. Gavs-ı Azam Abdülkadir Geylan'i Hazretlerinin himmeti vardır. Asırların gerisinden iki mektubla ımam-ı Rabbani dahi hissedar olmuş ve hakeza.
Ayrıca bütün asırları bilen bütün küfürlerin ve fitnelerin tedavisini görmüş ve o reçeteleri bilen nakliye usatası Hızır (a.s)'nin dahi yardımı vardır.
Peygamber Efendimizin katkısı Kur'an'ın şefaati zaten bellidir. Yazmak luzumsuzdur.

ışte Mehdi bu demektir.

Bu konular çok detaylı ve teferruatlı ve mahremdir. Sadece yüzeysel olarak verdim. Sen eğer incelemeye veya düşünmeye değer görüyorsan, diye yazdım.

Doğrusunu Allah bilir.

Üstadın dediği gibi "Siz kime hizmet ettiğinizi biliyor musunuz?"
Muhabbetle
Sakın, sakın, sakın! Çabuk, bu şimdiye kadar demir gibi kuvvetli tesanüdünüzü tamir ediniz...

519

16.03.2007, 13:00

Alıntı sahibi ""Mesnevi-i Nuriye | Hubâb | 75""

ınsanların en büyük zulümlerinden biri de şudur ki: Büyük bir cemaatin mesaisine terettüp eden-hasenatı intaç eden-semeratı bir şahsa isnad ve ona mal ederler. Bu zulümde bir şirk-i hafî vardır. Çünkü, bir cemaatin cüz-ü ihtiyârîsiyle kesb ettikleri mahsulâtı bir şahsa atfetmek, o şahsın, icad derecesinde harikulâde bir kudrete mâlik olduğuna delâlet eder. Hattâ eski Yunanîlerin ve Vesenîlerin ilâheleri, böyle zâlimâne tasavvurat-ı şeytaniyenin mahsulüdür.


buradaki ifadeden yola çıkarak, konuyu açmanızı istiyorum.

şimdi soruyu şöyle soruyorum. Risale-i Nur genişce ele alındığında yukarıdaki cümle deccale yada süfyana tevafuk ediyor olsada aynı durum cemaatide ele alıyor. Eğer beklenen şahıs mehdi ise bu ifade nedir.

hy120

Profesyonel

  • "hy120" bir erkek

Mesajlar: 654

Konum: usak

Meslek: esnaf

  • Özel mesaj gönder

520

16.03.2007, 13:20

Alıntı sahibi ""Ceka""




Yanlız şunu söyliyebilirim. Ekser Peygamber-i zişan Ümmet olmak dua etmiş. Rabbim o mübarek zatların duasını asla red etmez. Ancak, cesedle Ümmet yapmasada manevi bir şekildi Ümmete dahil olacaklardır.
Bakın Hadislerde apaçık anlaşılır ki Mehdi ile Mesih aynı anda çıkar. Hatta deccal, süfyan vesaire gibi adamlar dahi aynı anda çıkar. Mehdi bulunmuşsa Mesih ordadır.

Hz. Mesih'in eskide ceseden ölmüş şimdi manen ölmüş insanları dirilten gücüdür.
Hatta her asırda gelen Müceddidlerin, kutupların, müçtehidlerin yardımı ondadır.

Üstadın dediği gibi "Siz kime hizmet ettiğinizi biliyor musunuz?"
Muhabbetle




mehdi son müceddid dir ve mesih cısmen yardım edecektrir ve etmiştir;( allahu alem) ustad ne diyor kabede de olsam buraya gelirdim çünkü ...


nasılki kainat resulullah'ın yüzü suyu hürmetine yaratıldı demek doğruysa (malum tek hikmet bu değildir). aynı sekilde sahsı manevi mehdidir demek doğrudur ama sadece sahsı manevi demek yanlış tır çünkü üstad ahir zaman müceddidi yani mehdi-i azamdır.

hem üstad demiyor mu benimle görüsmek isteyen risaleleri okusun, benimle görüşmüş olur! evet üstad zaten sahsı manevinin aynısı değilmidir??



konumuz değil ama isa a.s cısmen inecektir. sadece ruhen değil. mektubatta geciyor.

Bu konuyu değerlendir