Giriş yapmadınız.

Sayın ziyaretçi, Muhabbet Fedâileri sitesine hoş geldiniz. Eğer buraya ilk ziyaretiniz ise lütfen yardım bölümünü okuyunuz. Böylece bu sitenin nasıl çalıştığı konusunda ayrıntılı bilgilere ulaşabilirsiniz. Eğer sitenin tüm olanaklarından faydalanmak istiyorsanız, kayıt yaptırmayı düşünmelisiniz. Bunun için kayıt formunu kullanabilir ya da bu bağlantıya giderek kayıt işlemi hakkında daha fazla bilgi alabilirsiniz. Eğer önceden kayıt yaptırdıysanız buradan giriş yapabilirsiniz.

Mesajlar: 100

Konum: Almanya

Meslek: talebe

Hobiler: okumak

  • Özel mesaj gönder

341

12.12.2005, 23:31

Alıntı sahibi ""Risale Okuyorum""

Hala Mehdi bekleyenler beklesin kardeşler. Biz mehdimizi de, süfyanımızı da, deccalimizi de bulduk. Onlar da beklesin dursunlar. Belki yanılıyoruzdur.

Biz yanılıyorsak eğer, mehdi geldiğinde ona da tabi oluruz. Ama onlar yanılıyorsa, daha çooook beklerler. Biz dememiz gerekeni fazlasıyla dedik.

Sedat ve Abdulkadir Said kardeşler, "Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az". Boşuna yormayın kendinizi :wink:



Forumdan bu yönetici abimiz acaba niye ayrildi???

Yukaridaki yaziya eger buldum bildim gördüm giyen gelene ZOOOR inanir abi bi de su yoönden bak Üstadi seven ve yolunda giden sakirt onun Mehdi oldugunu inanmasa ne kaybeder??? Ama sen Ahir Zaman Mehdisi olan Sahibzaman olan Kaim olan Muhammed Mehdi'ye (a.r.) inanmayip ((cünkü cooook zor inanman, nedenini yukarida yazdim))) neleri kaybedebilecegine dair bir düsüncen varmi ???

Neyse Allah c.c. bizi Muhammed Mehdi'ye (a.r.) hakiki manada asker eylesin...
Aşksız derviş olmaz, olsa da o kimse derviş sayılmaz. Derviş'in sermayesi Aşk'tır, ilmi Aşk'tır, görgüsü Aşk'tır. Arzu ve istekleri de Aşk'tır. Derviş'in canı Aşk'tır, cananı Aşk'tır, bizzat kendisi Aşik'tır.. Ves-selam!...

Sedat

Orta Düzey

  • "Sedat" bir erkek

Mesajlar: 167

Konum: Frankfurt

Meslek: Sürücü kursu ögretmeni

  • Özel mesaj gönder

342

13.12.2005, 01:27


Sedat

Orta Düzey

  • "Sedat" bir erkek

Mesajlar: 167

Konum: Frankfurt

Meslek: Sürücü kursu ögretmeni

  • Özel mesaj gönder

343

13.12.2005, 01:27


Sedat

Orta Düzey

  • "Sedat" bir erkek

Mesajlar: 167

Konum: Frankfurt

Meslek: Sürücü kursu ögretmeni

  • Özel mesaj gönder

344

13.12.2005, 01:29

Hem ben müteaddid insanları gördüm ki, bir nevi Mehdi kendilerini biliyorlardı ve "Mehdi olacağım" diyorlardı. Bu zâtlar yalancı ve aldatıcı değiller, belki aldanıyorlar. Gördüklerini, hakikat zannediyorlar. Esmâ-i ılâhînin nasılki tecelliyatı, Arş-ı Azam dairesinden tâ bir zerreye kadar cilveleri var ve o esmâya mazhariyet de, o nisbette tefavüt eder. Öyle de mazhariyet-i esmâdan ibaret olan meratib-i velayet dahi öyle mütefavittir. şu iltibasın en mühim sebebi şudur:

Makamat-ı evliyadan bazı makamlarda Mehdi vazifesinin hususiyeti bulunduğu ve kutb-u azama has bir nisbeti göründüğü ve Hazret-i Hızır'ın bir münasebet-i hâssası olduğu gibi, bazı meşahirle münasebetdar bazı makamat var. Hattâ o makamlara "Makam-ı Hızır", "Makam-ı Üveys", "Makam-ı Mehdiyet" tabir edilir.

ışte bu sırra binaen, o makama ve o makamın cüz'î bir nümunesine veya bir gölgesine girenler, kendilerini o makamla has münasebetdar meşhur zâtlar zannediyorlar. Kendini Hızır telakki eder veya Mehdi itikad eder veya kutb-u azam tahayyül eder. Eğer hubb-u câha talib enaniyeti yoksa, o halde mahkûm olmaz. Onun haddinden fazla davaları, şatahat sayılır. Onunla belki mes'ul olmaz. Eğer enaniyeti perde ardında hubb-u câha müteveccih ise; o zât enaniyete mağlub olup, şükrü bırakıp fahre girse, fahirden git gide gurura sukut eder. Ya divanelik derecesine sukut eder veyahut tarîk-ı haktan sapar. Çünki büyük evliyayı, kendi gibi telakki eder, haklarındaki hüsn-ü zannı kırılır. Zira nefis ne kadar mağrur da olsa, kendisi kendi kusurunu derkeder. O büyükleri de kendine kıyas edip, kusurlu tevehhüm eder. Hattâ enbiyalar hakkında da hürmeti noksanlaşır.

Mektubat / YıRMıDOKUZUNCU MEKTUB / DOKUZUNCU KISIM / DÖRDÜNCÜ TELVıH

Nuryolu

Acemi

Mesajlar: 14

Konum: KOCAELI

Meslek: MCSE-Webmaster

  • Özel mesaj gönder

345

18.12.2005, 01:57

Selamun Aleykum
Kardeşler merak içindeyim,
Acaba bu konunun burda konuşulması hizmete yararmı veriyor yoksa zararmı?

Bence zarar veriyor..Neden derseniz :
Risale-i-Nur'daki bazı meseleler mahrem kabul edilir ve herkeze anlatılmaz,nekadar doğru olursa olsun ,herdoğruyu herkezin bilmesi gerekmiyor,zamanı geldiğinde ya söylenir yada kendi çözer..
Ama bu forumda hizmetten ziyade bu konuların konuşulmasıy hizmete zarar veriyorsunuz..
Bu yazdıklarınızı anlayabilecek,kabul edecek kişiler var,hizmete yeni girmiş kişiler var ,hizmette bulunmayan kişiler var..

Herşeyin zamanı gelecek vazifemiz olmayan işlerle iştigal olmayalım ve az düşünüp yazışalım ınşallah..
Selam ve Dua ile..
Hissizler,hareketsizler yol alamazlar.
Uyuyanlar Hedefe ulaşamazlar;Hele azmini,iradesini yitirenler asla uzun zaman ayakta kalamazlar.

Mesajlar: 7

Konum: adıyaman

Meslek: öğretmen

Hobiler: kitap okuma

  • Özel mesaj gönder

346

18.12.2005, 23:32

Barekallah kardeşim seni tebrik ediyorum...
Dost istersen Allah yeter

347

19.12.2005, 22:09

Alıntı

Selamun Aleykum
Kardeşler merak içindeyim,
Acaba bu konunun burda konuşulması hizmete yararmı veriyor yoksa zararmı?
Bence zarar veriyor..Neden derseniz :
Risale-i-Nur'daki bazı meseleler mahrem kabul edilir ve herkeze anlatılmaz,nekadar doğru olursa olsun ,herdoğruyu herkezin bilmesi gerekmiyor,zamanı geldiğinde ya söylenir yada kendi çözer..
Ama bu forumda hizmetten ziyade bu konuların konuşulmasıy hizmete zarar veriyorsunuz..
Bu yazdıklarınızı anlayabilecek,kabul edecek kişiler var,hizmete yeni girmiş kişiler var ,hizmette bulunmayan kişiler var..

Herşeyin zamanı gelecek vazifemiz olmayan işlerle iştigal olmayalım ve az düşünüp yazışalım ınşallah..
Selam ve Dua ile..
_______________ __


nuryolu kardeşim;
bu yazdıklarınızın ciddiyeti yok.
Üstadın mehdiliği konusu 1948 Afyon mahkemesinde bütün dünyaya ilan edilmiştir.
Ahmet Feyzi Kul abi mahkeme heyeti önünde iki saati aşan bir müdafaa ile Üstadın mehdiliğini aleme ilan etmiştir.
siz 2005 yılındasınız hala sırran tenevveretten bahsediyorsunuz.
bu gün böyle demek nurlara perde olmak demektir.

bir de bu konu hizmete zarar verir diyorsunuz.
şimdi soruyorum
burada 360 kez bu konu hakkında fikir beyan edilmiş.
acaba bundan kim zarar gördü?
lütfen çıkıp söylesin...

348

20.12.2005, 12:52

sırren tenevveret

sanırım en son 1986 yılında bir dava açılmış risale-i nur hizmeti hakkında.bu yıldan sonra dava açılmamış.bu ve risale-i nurdaki bazı ebced hesaplarından anlaşılıyor ki(bu araştırmayı yapanların söylemi)o tarihten itibaren sırren tenevveret stratejisi ortadan kalkmıştır.

Hasan_Sinan

Moderatör

  • "Hasan_Sinan" bir erkek

Mesajlar: 2,136

Konum: Almanya

Meslek: Uzman Pazarlamaci

Hobiler: Okumak Okumak Okumak

  • Özel mesaj gönder

349

29.12.2005, 16:35

Bir insanin Mehdiyi direk olarak belki tanimasi zor. Hele Deccali bilmeyen biri icin Mehdi o dur demek anlamsiz geliyor bana.

Halbuki KeFeReyi "okuma yazma" bilmeyen Mü`minler bile taniyacak diye buyuruyor Efendimiz asv.

14. Suada yazan bir Hadisi serifde Halifelik saltanati Deccalin eline gececegi bildiriliyor. Halifeligi kimin kaldirdigini bulalim önce! Ki bu apacik kimin oldugunu ALLAHA SÜKÜR biliyoruz.

Tüm mesajlari okudum gözüm görmediyse af ola. Cünki bir Hadisi Serifi görmedim.
O söze ben kurban olayim.

Mehdinin adi "SAID" kendisi "SAKALSIZ" olacak diye belirtiyor.

Bunu da kaynak olarak size ispat etmeye hazirim, kimden ögrendigimi de diyebilirim.

Su an Mainz camisinde kalan Semseddin Cakir Hocam acikca Mehdi ve Deccali herkese söyliyor.

Hatta kemalistin birinin aklindan Deccali cikarmasina vesile oldu. O nurculari bile sevmezdi. Simdi Mehdinin kim oldugunu da biliyor.

Camimizin telefonunu da verebilirim Hocam slogan atarak degil

ISPAT EDEREK söylüyor
Kendisi AHlende ilk konuk konusmaciydi

EVET; BAHTIYAR O DUR KI KEVSERI KURANIDEN SÜZÜLEN TATLI BÜYÜK BIR HAVUZU KAZANMAK ICIN BIR BUZ PARCASI NEVINDEKI SAHSIYETINI VE ENANIYETI O HAVUZ ICINE ATIP ERITENDIR: el-hak dogru söylüyor.

mihmandar

Orta Düzey

Mesajlar: 260

Konum: ANKARA

Hobiler: Risale-i Nur

  • Özel mesaj gönder

350

30.12.2005, 00:25

Alıntı sahibi ""Hasan_Sinan""


Tüm mesajlari okudum gözüm görmediyse af ola. Cünki bir Hadisi Serifi görmedim.
O söze ben kurban olayim.

Mehdinin adi "SAID" kendisi "SAKALSIZ" olacak diye belirtiyor.

Bunu da kaynak olarak size ispat etmeye hazirim, kimden ögrendigimi de diyebilirim..


bir yanlış anlaşılma durumu var galiba. O hadisde Mehdi ismi geçmiyor. hadisin meali: " şüphesiz Said fitnelerden muhafaza edilendir.(Resulullah bunu 3 defa tekrarlamış) O ibtila(imtihan) olunur ve sabreder. ışte O zayıf ve sakalsız......."

Eğer sizin bahsettiğiniz başka bir hadis ise, şahsen ben o hadisi merak ettim.. yazabilirmisiniz.?

Mesajlar: 30

Konum: Hollanda

Meslek: Öğretmen

  • Özel mesaj gönder

351

16.01.2006, 21:27

Buradaki, bu tartismada yorum yazan cok ehl-i ilim agabeylerimize bir kac sey sormak istiyorum. Yazilanlari okuduktan sonra biraz kafam karisti. Insaallah izale ederseniz cok bahtiyar olurum :)

Mehdi bekleyenler yada kendilerine ait mehdisi olanlar:
1) Risale-i Nur talebelerinin Ustad hazretlerini mehdi bilmesinin size yada islamiyete ne zarari var?
2) Herkes size tabi olmak zorunda mi acaba?
3) Sizin icin cok guzel oldugu icin su anda bulundugunuz dairedesiniz. Kendi dairenizin guzellikleri kafi gelmiyor mu da Nur dairesini kotuleyerek hizmet etmeye calisiyorsunuz.
3a) .....(burayi siz doldurun)...... Yani Allah Nurunu tamamlayacak ti da Nurcular mi engel oldu?

Mehdiyi ilan edenler:
1) Diger insanlarin Ustadin mehdiyetini kabul etmemesinin Risale-i Nur hizmetlerine ne zarari var?
2) Herkes Nur talebesi olmak zorunda mi?
3) Ben diyelim ki "zemin hazirliyoruz"`a istinaden Hulusi agabey, yada Zubeyir agabey, yada Hoca efendi, yada Risale-Nur dairesinden falanca mehdidir dedim yada ben mehdiyim diye ilan ettim, Risale-i Nur`u golgelemis mi olurum? Eger oyleyse bu Risale-i Nur`un zayif bir lamba oldugu anlamina gelmez mi?

Nur dairesinden cikacak mehdisini bulanlar yada, mehdi bekleyenler.
1) Diger kardeslerin ustada teveccuhlerinin sizin gelecek mehdinize yada su anki mehdinize ne zarari var?


Saygilarimla.

352

16.01.2006, 22:41

gulsuner kardeşim;
siz de öyle entersan sorular sormuşsunuz ki, okuyanın kafası karışacak.

yine de kısa bir-iki cevap yazalım.

Alıntı


Mehdi bekleyenler yada kendilerine ait mehdisi olanlar:
1) Risale-i Nur talebelerinin Ustad hazretlerini mehdi bilmesinin size yada islamiyete ne zarari var?
2) Herkes size tabi olmak zorunda mi acaba?
3) Sizin icin cok guzel oldugu icin su anda bulundugunuz dairedesiniz. Kendi dairenizin guzellikleri kafi gelmiyor mu da Nur dairesini kotuleyerek hizmet etmeye calisiyorsunuz.
3a) .....(burayi siz doldurun)...... Yani Allah Nurunu tamamlayacak ti da Nurcular mi engel oldu?

biz bu sınıfta değiliz... bu nedenle burayı geçelim.


Alıntı

Mehdiyi ilan edenler:
1) Diger insanlarin Ustadin mehdiyetini kabul etmemesinin Risale-i Nur hizmetlerine ne zarari var?
2) Herkes Nur talebesi olmak zorunda mi?
3) Ben diyelim ki "zemin hazirliyoruz"`a istinaden Hulusi agabey, yada Zubeyir agabey, yada Hoca efendi, yada Risale-Nur dairesinden falanca mehdidir dedim yada ben mehdiyim diye ilan ettim, Risale-i Nur`u golgelemis mi olurum? Eger oyleyse bu Risale-i Nur`un zayif bir lamba oldugu anlamina gelmez mi?

Değerli kardeşim;
1-hiç bir zararı yok. isteyen istediği şekilde inanır.
2-Allah herkesi hür yaratmış. isteyen istediğine inanır. herkesin aklı var fikri var.
3-Burada da isteyen istediği şekilde hareket eder.
Değerli kardeşim:
Biz Üstadın Ahrizaman mehdisi olduğuna inanıyoruz.
Bu bizim inancımız.
Risale-i Nur cemaatinin de mehdiyet görevi gördüğüne inanıyoruz.
Bundan öte bir şey demiyoruz.
Diğer insanlar dilediği gibi inanır.

Alıntı

Nur dairesinden cikacak mehdisini bulanlar yada, mehdi bekleyenler.
1) Diger kardeslerin ustada teveccuhlerinin sizin gelecek mehdinize yada su anki mehdinize ne zarari var?

bu soru da ilgi alanımız dışında.

gulsuner kardeşim;
siz de bir allem-i cihan gibi sorular sormuşsuınuz.
bize ait olanı cevapladık.
inşallah imtihanı geçmişizdir

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

353

17.01.2006, 02:19

Alıntı

Biz Üstadın Ahrizaman mehdisi olduğuna inanıyoruz.
Bu bizim inancımız.
Risale-i Nur cemaatinin de mehdiyet görevi gördüğüne inanıyoruz.
Bundan öte bir şey demiyoruz.
Diğer insanlar dilediği gibi inanır.


Abi bizden kastınız nedir ?risale-i nur cemaatlerinin hepsi mi yeni asya mı yoksa euronur cemaati mi?
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

354

17.01.2006, 08:29

alkan_unal kardeşim;

burada aslında bir uslup farkı var.
biz buradaki ifadlerimizde "ben" yerine biz uslubuna alışmışız.
işin aslında inanç ferdi bir olaydır.
yani kişiyi bağlar.

o sözlerin demek istedi mana şu olacaktı.

Ben Üstadın Ahrizaman mehdisi olduğuna inanıyorum.
Bu benim inancım.
Risale-i Nur cemaatinin de mehdiyet görevi gördüğüne inanıyorum.
Bundan öte bir şey demiyorum.
Diğer insanlar dilediği gibi inanır.


işte bu benim ianacım.
ama Yeni Asya okuyucusu bir çok kardeş de benim gibi inanıyor.
diğer grub ve kesimleri tam olarak bilemiyorum.

gladi

Stajyer

Mesajlar: 95

Konum: alem i ervah

  • Özel mesaj gönder

355

17.01.2006, 09:56

selam ...

bu konu ile ilgili oldugu için , bir kez daha anlatmakta fayda gördüm ,

ben eskiden diyeyim ... ateis bir görüşe sahiptim ... öyle gördügünüz bildiginiz türden de degil ... ben risale i nurla tanıştıktan sora ... mehdilik diye birşey bilmezdim ... ama beni peşinden surukleyen risale i nurdu ... yıllarca hemen her sorumun muhatabını bulmuştum ... direk izahatlar veriyordu .. hiç bir saçma unsur görmemiş ve tam aksine herşeyin hem teşhisi ve çarelerini vermesi ... her bahisten konunun olması ...ve aklımda inanın gelen degil , gelmemiş soruların da cevabını vermesi ... beni kendisine hayran bırakan bir sonuç olmuştu ...

ben mehdilik aslında nedir risale i nurda tam manasını ögrendim ... bana deselerki o zamanda şimdiki zamanda gerçekten mehti geldi şu anda ankarada falan semtte herkez onun etrafında falan filan deseler ... inanın benim için sıradan bir haber niteligi taşımaktan öte gitmez ... çün kü ....ister mehti bediüzzaman olsun , veya risale i nur olsun , veya başka biri olsun benim için tek degişmeyen risale i nur dur ...

ben mehdi veya sandıgım için bir kitap bir eser okumam , ben illa ünlü diye birinin sözünü fikrini veya yeminini kabul etmem ... biri bir şey demişse mihenge vurur alırım ...

beni mazur görürsünüz kü , her insanın kendine has bir mehtisi bir deccali , veya bir şeytanı bulunmasın ... benim kendime has mehtim , beni risale i nur okumama teşfik eden siz ler ve etrafım daki gerçek dostlarım ...

a.e.o

Alıntı

"zaman ,imanı kurtarmak zamanıdır. sözler,716"

356

17.01.2006, 11:23

allah razı olsun gladi kardeşim;

bu samimi ve içten cevabınız konuya tam mutabık olmuş.

ben de risale-i nur ile tanıştığım zaman kimse "bu mehdinin kitabıdır al oku demedi."
üstelik bana ilk kitabı verenler, "al bak beğenirsen okursun, beğenmezsen sen bilirisin" tarzında şeyler söylediler.

ama ben okuya okuya anladım ki, bu eserler gerçekten çok kıymetlidir. Yapılan hizmet de en yüksek bir hizmettir. bu nedenle yukarıda yazdığım kanaatler oluştu.

saygılar

Alkan

Usta

Mesajlar: 1,694

Hobiler: Risale-i Nur, Kur'an dinlemek

  • Özel mesaj gönder

357

18.01.2006, 18:35

selamın aleykum geçen risale okurken dikkatimi bir şey çekti üstad bir yerde kabul etmediği iddiasının diğer yerde kabul ediyor vardır bir hikmeti belki mehdi konusuyla da alakalı olabilir diye koyuyorum

Alıntı

ımam-ı Rabbânî gibi bazı kudsî muhakkikler demişler ki: Âhirzamanda ilm-i kelâmı, yani ehl-i hak mezhebi olan mesâil-i imaniye-i kelâmiyeyi, birisi öyle bir surette beyan edecek ki, umum ehl-i keşif ve tarikatın fevkinde, o nurların neşrine sebebiyet verecektir. Hattâ ımam-ı Rabbânî kendisini o şahıs gibi görmüştür.
Senin şu âciz ve fakir ve hiç ender hiç olan kardeşin, bin derece haddimin fevkinde olarak, kendimi o gelecek adam olduğumu iddia edemem, hiçbir cihette liyakatim yoktur. Fakat o ileride gelecek acip şahsın bir hizmetkârı ve ona yer hazır edecek bir dümdârı ve o büyük kumandanın pîşdâr bir neferi olduğumu zannediyorum. Ve ondadır ki, sen de yazılan şeylerden o acip kokusunu aldın.


sonra başka yerde o gelecek zatın risale-i nur olduğunu soyluyor onu bulamadım sonra onu da eklerim inş.Allah..
"ey bedbaht nefsim! acaba ömrün ebedi midir? hiç kat'i senedin var mı ki, gelecek seneye, belki yarına kadar kalacaksın?

Mesajlar: 30

Konum: Hollanda

Meslek: Öğretmen

  • Özel mesaj gönder

358

19.01.2006, 00:55

Tevafuk etti, 1 saat önce dinlediğimiz yer:
Birde 5.mekup ve bir kaç yer daha var.

Ayet-ül Kübra 2. Bab 5. hakikat

Sonra, o seyyah-ı âlem asırlarda gezerken, Müceddid-i Elf-i Sâni ımam-ı Rabbânî Ahmed-i Farûkî'nin medresesine rast geldi, girdi, onu dinledi. O imam, ders verirken diyordu:

"Bütün tarikatlerin en mühim neticesi hakaik-ı imaniyenin inkişafıdır" ve "Birtek mesele-i imaniyenin vuzuhla inkişafı, bin kerâmâta ve ezvâka müreccahtır."

Hem diyordu: "Eski zamanda, büyük zâtlar demişler ki: 'Mütekellimînden ve ilm-i kelâm ulemasından birisi gelecek, bütün hakaik-i imaniye ve ıslâmiyeyi delâil-i akliye ile kemâl-i vuzuhla ispat edecek.' Ben istiyorum ki, ben o olsam, belki (haşiye) o adamım" diye iman ve tevhid bütün kemâlât-ı insaniyenin esası, mayası, nuru, hayatı olduğunu ve
düsturu, tefekkürat-ı imaniyeye ait bulunması ve Nakşî tarikatında hafî zikrin ehemmiyeti ise, bu çok kıymettar tefekkürün bir nev'i olmasıdır diye tâlim ederdi.
HAşıYE Zaman ispat etti ki, o adam, adam değil, Risale-i Nur'dur. Belki ehl-i keşif Risale-i Nuru ehemmiyetsiz olan tercümanı ve nâşiri sûretinde keşiflerinde müşahede etmişler, "bir adam" demişler.

Mesajlar: 30

Konum: Hollanda

Meslek: Öğretmen

  • Özel mesaj gönder

359

19.01.2006, 01:07

Barla Lâhikası Sözler Neşriyat: 128, Envar Neşriyat: 143.

Mustafa Hulusi (R.H) ağabeyin mektubuna, Küçük Ali (R.H) ağabeyin yazdığı haşiyeden:

Hem umum müçtehidler "Mütekellimînden birisi gelecek, hakaik-ı imaniyeyi ve bütün mesâili vâzıh bir surette beyan edecek" diye müjdelerini, Risale-i Nur, hâdisât-ı âlem ile ispat etmiş. Hem bütün her asırda gelen mebuslar, velîler keşfiyatlarında, "Birisi gelecek, şarktan bir nur zuhur edecek" diye Risale-i Nur'un şahş-ı manevîsini ve Üstadımın şahs-ı mânevîsini ve talebelerin şahs-ı manevîsini görüp, bütün ümmet-i Muhammed'e (a.s.m.) Risale-i Nur'un faziletini, ehemmiyetini, kıymetini ve emr-i Peygamberî ile bütün ümmet virdlerinde azâb-ı kabirden ve âhirzamanda gelecek fitneden, Deccalın şerrinden istiaze etmelerini ve yapacağı maddî ve mânevî tahribatını Risale-i Nur tamir yaptığını görmüşler. Müjdeler, beşaretler, işaretler, remizlerle haber verdiklerini, Risale-i Nur, Eskişehir, Denizli, Afyon, ıstanbul gibi hâdisât-ı âlem ile göstermiş. Elhasıl: Asırlardan beri beklenilen ve muntazır kalınan zat, Risale-i Nur imiş. Hatta Üstadın kendisi de bir zaman böyle bir zatın geleceğine muntazır imiş. Halbuki, ne ağabeyim Mustafa'nın ve ne de benim haddim değil ki, Risale-i Nur'un kıymetini ve vazifesini beyan edeyim, heyhât! Risale-i Nur, Kur'ân'ın has tefsiri olduğundan Kur'ân'a bağlıdır. Kur'ân ise Arş-ı Âzama bağlıdır. Onun için, Risale-i Nur'u Kur'ân medh ü senâ edebilir. Birinci şuada otuz üç âyetiyle işaret etmiş. Bunu yazmaktan maksadım, ağabeyim Mustafa'ya Risale-i Nur'dan medet ve Kur'ân'dan şefaat ve Üstadımdan dua istemektir.

Talebeniz Küçük Ali


Mektubun Devamında:

Bu rüyayı da bildiğim kadar tabir edeceğim: O deniz ise, şeriat-ı Muhammediyedir (a.s.m.). O çadır ise Isparta vilâyetidir. O hutbe ise, Risaletü'n-Nur ve Mektubatü'n-Nur'dur. Hutbeyi götüren yeşil elbiseli genç Mahmud ise, ya şeyh-i Geylânî, ya ımam-ı Rabbânîdir. Risaleler makam-ı Mahmud yolunu târif ediyorlar. Üstadımın hutbesi olan Risale-i Nur, bu zamanın bir mehdîsi ve müceddididir.

Ey küre-i arzda bulunan gençler, hocalar ve halifeler! Bin senedir insanların aradığı Mehdî Hazretlerinin pişdârı ve müjdecisi, Üstadımın neşrettiği Risale-i Nur'dur.
......
Dünyada çok kitaplar vardır ve o kitapları okumuşsunuzdur. Okuduğunuz kitapların hepsini de anladınız mı? Alâ külli hal, anlayamadığınız meseleler çoktur. Üstadıma sual açınız, meydana ilim çıksın ve iman hakikati çıksın da dünyada bulunan üç yüz elli milyon Müslümanlar da istifade etsinler. Ne kadar müşkilâtınız varsa halledilsin, bizim gibi âcizler de istifade etsin.

Ey hocalar ve ehl-i kalb, soracağınız suallerin cevaplarını Risale-i Nur'da bulabilirsiniz. Ehl-i keşf ve kalbden birisi, benim gibi âciz bir insandan Mehdîyi soruyor, "Ne vakit gelecek?" Daha Mehdîyi anlayamamış. Dâbbetü'l-arz kimler olduğunu bilmiyor. Bunlara dair, risalelerde birer bahis vardır. Her müşkil sualin cevabını o risalelerden arayınız, bulursunuz.

Ey hocalar ve halifeler! "Bizim ilmimiz bize yeter" deyip, yıldız böceği gibi şavkınıza, ilminize aldanmayın. ınsanın kendi bildiği kendine kâfi gelmez. Her insan, her meseleyi yalnız anlayamaz. Uyuyorsunuz! Uyuduğunuz miktar artık yeter; uyanmalı!

Mustafa Hulusi (R.H)

Mesajlar: 30

Konum: Hollanda

Meslek: Öğretmen

  • Özel mesaj gönder

360

19.01.2006, 01:18

Yukarıda BÜYÜK RUHLU küçük Ali ağabeyin haşiyesine atıf da bulunurken ismini eksik yazmışım. "BÜYÜK RUHLU küçük Ali" olacak düzeltirim.

Barla, sözler neş: 184

Refet Beyin fıkrasıdır.

Pek muhterem ve sevgili Üstadım Efendim,

Bu defa göndermiş olduğunuz Gavs-ı Geylânî Hazretlerinin ihbar-ı gaybîsi, çok şâyân-ı hayret ve teemmül bir mesele-i mühimmedir. Büyük zevk-i ruhânî ile okumakla beraber, fakir talebeniz bunu çoktan hissetmiştim. "Üstadımızın bu zaman için, mühim bir vazife-i mâneviyesi var. Lâkin henüz ifşâ etmiyor, mektum tutuyor" fikrindeyim ve bu fikrimi bazı hâlis kardeşlerime de söylemiştim. Geçen sene Sabri Efendiye yazmış olduğunuz mektupların birinde de şu fıkrayı görmüştüm: ımam-ı Rabbânî, son zamanlarda biri gelecek, iman meselelerini gayet vâzıh bir surette neşir ve ilân edecek. Bu sizin hiç-ender-hiç kardeşiniz- hâşâ-kendimi o adam zannedecek değilim; yalnız o büyük adamın bir pişdâr neferi olduğumu zannediyorum. Sen benden o zatın kokusunu hissediyorsun." Bu fıkra evvelki düşüncemi takviye etti ve kemâl-i sürurla gelip Hüsrev'e dahi söyledim. Üstadımızın rütbe-i mâneviyesini anladığımızdan çok sevinmiştik. Bundan dört-beş ay evvel de ziyaret-i âlinize geldiğimde, Üstadımız hakkında sormuş olduğum suale verdiğiniz cevap, kezâlik evvelki kanaatlerimi teyit ve takviye etti. O zaman yalnız bir-iki kişi biliyorduk. şimdi, bu risalenin neşriyle has talebelerin hepsi vakıf olmuş oluyor. Sürurumuza pâyan yoktur. Dinsizliğin münteşir olduğu şu zamanda bulunduğumuza evvelce teessüf ediyorduk. şimdi hiç teellüm, teessür eseri kalmadı. Zat-ı âlileri gibi bir Üstadı bulduğumuzdan, zaman ne olursa olsun bizi meyus etmiyor. Cenab-ı Allah tûl-i ömür ihsan buyursun. .....

Yer Imleri:

Bu konuyu değerlendir